İsteseniz
de istemeseniz de….
“İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul'u yapacağız”
dedi her şeye muktedir, Adalet ve Kalkınma Partisi
Başkanı, seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan.
Bazılarının deyimi ile Başkan bazıların deyimi ile Reis.
Reis haklı, madem seçtiniz katlanacaksınız. Kısmet olur da
yapılırsa, yeni seçimlere kadar isteseniz de istemeseniz
de katlanacaksınız… İşte ileri demokrasi!
ekitaplar hediyemizdir
ayorum sitesi sorumlusu Deniz Günal Hanım bu işin tayin
edicisidir. Onun ve Ferruh Dinçkal’ın lokomotifliğinde
yola çıkıyoruz, mola vermeden. Yedi kişiyiz, bir aileyiz.
Bildiğiniz isimler : Önde ve önce lokomotifik görevini
üstlenenler, yukarıda hemen isimlerini andıklarım, sonra
ayorum’un beş yazarı : Aykut YAZGAN, Gündoğdu GENCER,
Mustafa ALAGÖZ, Saba ÖYMEN ve ben. Her birimiz bir
coğrafyada, ..
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Sümer diyarında, M.Ö. 2600’de, Gılgamış bir efsane oldu.
Ölümünden ancak yüz yıl sonra -Mısır krallarının kendi
tanrısal yetkelerini yerleştirmeye çabaladıkları sırada-
Sümer kralı Gılgamış efsanevi bir kahraman olmuştu. Devi
öldürmüş, Gökyüzünün Boğası’nı saf dışı bırakmış, tanrıça
İnanna’nın romantik girişimlerini geri çevirmiş ve
ölümlülüğünün kokusunun güneş tanrısını bile şaşırttığı
tanrılar bahçesine varmıştı.
Ölüme ve mezarlıklara bakış açınızı değiştirme vakti!
Capsula Mundi projesi iki İtalyan tasarımcı Anna Citelli
ve Raoul Bretzel tarafından ölüm hakkındaki düşüncemize
başka bir bakış açısı kazandıran kültürel ve geniş tabanlı
projeye imza attılar. Projenin orjinal ismi Capsula Mundi
(Yaşam Kapsülü) ; yaşamın üç ana unsurunu oluşturan
mineraller, bitkisel ve hayvansal yapıları ve bunların
vücudumuzla olan yapısal dönüşümünü anlatır.
Anı yakalamak
Ama teknolojide! MIT (Yok bizim MİT değil, bu Maseçuset
Teknoloji Enstitüsü), Bill Gates’e önemli teknolojik
gelişmelerin neler olduğunu sormuş. O da 2019’da, hem
manşetlere çıkabilecek olan hem de teknolojide anı
yakalayacak gelişmeleri seçmiş. Bill Gates’in sağlam
danışmanları, bol da zamanı olduğuna göre seçtiği
gelişmeleri dikkate almamak için benim bir nedenim yok.
Pasaportun yolculuğu
Bugün, pasaportumuz yanımızda olmadan yurtdışı seyahatine
çıkabilmemiz mümkün değil. Peki, pasaport hayatımıza nasıl
ve ne zaman girdi, neden ona ihtiyaç duymaya ya da
kullanmak zorunda kalmaya başladık? Başka ülkelerin
sınırlarından geçmek için bir belgeye ihtiyaç duyma fikri
zihni meşgul edebilir. Devletler kurulur, sınırlar çizilir
ve o çizgiden öteye bir adım atmak için gerekli görülen
bir belgeye...
Tarihsel olan nesnel olmaya kapalı mı?
Politik alan için fikir beyan etmek her insana, her
bilinç durumuna, inanç grubuna ve ideolojik anlayışa
rahatlıkla ve engelsizce yol verir: İstediğiniz konuyu,
tarihsel kişiliği ve dönemi kendinize gündem
yapabilirsiniz. Bunun için istediğiniz argümanı
kullanır, istediğiniz gibi yorum yapar, istediğiniz
yargıda bulunabilirsiniz. Sıkıştığınız noktada bir
argümandan bir başkasına, bir sorundan diğerine
geçebiliriniz.
Narsisizm nedir ve görülme sıklığı neden artıyor?
Sosyal medyada yazılanlara baktığınızda, en azından
dijital dünyada narsisizmin ya da Türk Dil Kurumu'na
(TDK) göre "özseverliğin" arttığı izlenimine
kapılabilirsiniz. Aslında çok da yanlış bir izlenim
değil bu. Ruh sağlığı uzmanları, narsisizmin gündelik
yaşamda çok daha yaygın ve aşikar bir hal aldığını
düşünüyor. Bu eğilimin artmasıyla birlikte son yıllarda
narsisizm alanında yazılan blog ve kitapların sayısı da
arttı.
Hangi inanç bu kanlı elleri temizler?
Acının inanca göre bir çarpanı var mı? Kaç müslüman kaç
müslümanı, kaç müslüman kaç hristiyanı ya da museviyi,
kaç hristıyan kaç müslümanı katletti diye bakıldığı
sürece bu katliamların sonu gelmez. Son on yılda
ibadethanelere yapılan saldırıları araştırdığımda
karşıma Yeni Zelanda saldırısı hariç yirmialtı saldırı
çıktı. Bu dini ya da ırkçı kökenli saldırıların 1300e
yakını ölüm, 1000den fazlası yaralı ile sonuçlanmış.
Yaşar Kemal'in yaşam öyküsü ve yaratıcılığı, kanımca, özerk benlik gelişiminin görkemli bir örneğidir. Yaşar Kemal'i tanımak, onunla dost olmak benim için büyük kıvanç, onur kaynağıdır. Edebiyatçılar Derneği 21-23 Mayıs 1993'te "Yaşar Kemal günleri" konulu bir toplantı düzenlemişti. Bu toplantıda sunulan konuşmalar "Yaşar Kemal günleri" adı ile yayınlanmıştır. ...Devamı.»
YER DEMİR, GÖK BAKIR ile Yaşar Kemal, yazın dünyasına olağanüstü yenilik ve sağlamlıkta bir eser kazandırmıştır. Bu yazıda, ilk çağlardan beri, bütün toplumlara özgü kimi ruhsal özelliklerin bu küçük özlü romanda nasıl incelendiğini göstermeye çalışacağım. Hemen söylemeliyim ki bu üstün sanatçı "sosyal psikoloji" ve "sosyal antropoloji" bakımından son derece ilgi çeken bir araştırıcı, bir düşünür olarak karşımıza çıkmaktadır. ...Devamı.»
1990 Körfez Savaşının ve 2003'te ABD'nin Saddam Hüseyin'i devirmek bahanesiyle Irak'a yeniden saldırışının düşündürücü, irdelenebilecek birçok yanları vardır. Aslında savaşlara neden olan bütün ülke yöneticilerinin ruhsal açıdan incelenmelerinde, ruhsal çözümlemelerinin yapılmasında büyük yarar olduğunu düşünüyorum. ...Devamı.»
Toplumumuzda daha çok ülkenin, ülke ekonomisinin, yargının, üniversitelerin ya da bir başka önemli kurumun özerkliğinden söz edilmekte, özerkliğin kazanılması ve korunması yasal bir sorun gibi görülmektedir. Bireysel benlik özerkliği kavramı üzerinde durulmamaktadır. Oysa, bir toplumun, bir kurumun bireylerinde temel bir kişilik öğesi olarak özerklik duygusu yerleşmiş olmalı ki toplum ya da kurum özerk olarak varlığını sürdürebilsin. ...Devamı.»
Kimlik duygusu kişinin bir toplum içinde kim olduğunu belirleyen etnik-dinsel, cinsel, mesleksel öğelerin toplamından öte bir nitelik taşır. Ben erkeğim, Türküm, hekimim diyebilmek kimlik duygusunu tam anlamı ile yansıtmaz. Kimlik duygusunun içinde, bireyin geçmişinde, bugününde ve geleceğinde süreklilik, aynılık, biriciklik duygularının da algılanması, özümsenmesi zorunludur. ...Devamı.»
Özgüveni ve özerk benlik duygusu yerinde olan bir kişi, bir an için kendi kimliğinden ayrılıp, ötekinin kimliğine girerek ötekini anlamaya çalışmada güçlük çekmez. Böyle bir kişi, eşduyum yoluyla başka bir kişiyi anlamaya çalışırken kendi kimliğini yitirmekten kaygılanmaz. ...Devamı.»
Sanatçının en kalıcı özelliği kendi çağının ilerisinde bir düşünür, bir yaratıcı olması; bunun yanı sıra insanı, insanın özbenliğini derinliğine inceleyebilmesi, bunu sanat ürününe yansıtabilmesi. Bu yazı, İngiliz oyun yazarı Peter Shafer'in "Equus" adlı yapıtının Türkçe'ye çevirisi "Küheylan" üzerine. ...Devamı.»
Ulusal kimliğin gelişmesi, yerleşmesi, güçlenmesi anadili aracılığı ile olur. Bunun yanı sıra anadili, çocuğun bilişsel yetilerinin gelişmesi, olgunlaşması açısından büyük önem taşır. Dil, düşünceyi yalnızca taşıyan, ileten bir araç olmayıp, düşünceyi yeniden yapılandıran, onu tamamlayan temel bir işlevsel yetidir. ...Devamı.»
Ruhçözümleme (psikanaliz) okulunun kurucusu Freud'a normalin tanımını sormuşlar. "Çalışmak ve sevmek" (arbeiten und lieben) diye yanıt vermiş. Kul benlikten kurtulamamış, özgüveni, özerk benlik duygusu eksik kişi özerk çalışmayı, özgürce sevmeyi becerebilir mi? ...Devamı.»
Ülkemizde düşünce özgürlüğü deyince genellikle yasal bir sorun anlaşılmaktadır. Çünkü konuştukları ya da yayınladıkları düşünceleri yüzünden insanlar suçlanabilmekte, hapse atılabilmekte, idamı istenebilmektedir. Bu yazıda düşünce özgürlüğünün yasalarla ilgili olmayan bir yanını işlemek istiyorum. Bu toplumda kişinin özgür düşünebilme yetisi daha çocuklukta kısıtlanmakta, yok edilmektedir. ...Devamı.»
1993 Yılının 2 Temmuz'unda Sivas'ta Cumhuriyet tarihimizin an acı, en utanç, en dehşet verici olaylarından biri yaşandı. Ülkemizin özgür düşünceyi, hoşgörüyü, uygarlığı savunan birçok değerli düşünürü, ozanı, yazarı, sanatçısı Pir Sultan Aptal Kültür Etkinlikleri için Sivas'a gitmişlerdi. ...Devamı.»
1974 yılının ilk aylarında, düşünce suçlularını da kapsaması öngörülen bir af yasası ile ilgili tartışmalar sürerken, medyada ve politikada düşünce özgürlüğünün, düşünce suçunun ne olduğu ya da ne olabileceği konusu tartışılmıştı. Kimi çevrelerde ve sayısı az olmayan politikacılar, yöneticiler arasında düşünce özgürlüğünün çok özel bir biçimde tanımlandığını görmüştük. ...Devamı.»
İnsanoğlunun doğayla ve ölümle savaşımındaki ikinci yön ise, doğa karşısında çoğu kez güçsüz, çaresiz kalan ilkel insanın, derin korkular ve güvensizlik duyguları içinde doğa üstü güçlerin varlığına inanarak, anlayamadığı bir olguyu açıklama, aydınlatma, anlayabilme ve bunlara göre savunma yolları aramasıdır. ...Devamı.»
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ve 21. yüzyılın başlarında Türkiye'de o denli anlaşılması güç çatışmalar, zorbalıklar, şiddet, dengesizlikler, tutarsızlıklar, yozlaşma belirtileri oldu ki, zaman zaman bütün toplumun ruh sağlığı üzerinde kuşkular doğdu. "Toplumsal şizofreni:den bile söz edildi. ...Devamı.»
20. yüzyılın ilk çeyreğinde, büyük bir önderin öncülüğünde laik, demokratik bir cumhuriyeti gerçekleştiren bu ülkede, 21.yüzyılın başlarında yönetimi ele geçiren dinci politikacılar, türban gibi bir siyasal-dinsel simgeyi kullanarak, kadını, yani analarımızı, gene Ortaçağ karanlığına itme çabasında görünüyorlar. ...Devamı.»
Ülkemizin siyasal, kültürel ortamında en güncel sorunlardan biri olan bağnazlık (taassup, fanatizm) ruhbilimsel açıdan yeterince incelenmemiştir. Türkçe Sözlükte bağnaz kimse şöyle tanımlanmaktadır: "Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışa karşı olan". ...Devamı.»
Eski bir YÖK başkanı, Ankara Üniversitesi'nin senato toplantılarından birinde, vurgulayarak, "Türkçe bilim dili değildir ve yakın gelecekte de bilim dili olacağa benzememektedir" demiş (1). ...Devamı.»
Eski çağlardan beri insanoğlu sürekli olarak belirsizliği gidermeye, bilinmeyeni bilinir yapmaya çalışmıştır. Bunun için de bilinmeyen, belirsiz olan şeyleri, olguları ya da durumları sorgulamış, incelemiş ve bunları belirli kılmak için güçlü bir tutkusu olmuştur . Bu tutkunun itici gücü ile insanoğlu bilimsel araştırmalarını yapmış, buluşlarını gerçekleştirmiştir. ...Devamı.»
Yaşar Kemal, bir başyapıt olan "Yer Demir Gök Bakır" adlı romanında, belirsizlikler içinde çaresiz kalan bir köy halkında giderek artan, bütün topluluğu saran, dayanılmaz boyutlara ulaşan yaygın bir bunaltı (anxiété) tanımlar. Köylünün büyük bir korku ile beklediği, onu donuna kadar soyacak olan alacaklı kişi bir türlü gelmemekte, beklenen olaylar bir türlü olmamaktadır. ...Devamı.»
Yüzlerce yıldır, İslam toplumları bilimde ve teknolojide geri kalmışlardır. Bunların çoğu sömürgelikten görece yeni kurtulmuş, bir kesimi de ulusal bağımsızlık kazanamamış topluluklardır. Bunlar arasında, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye, eğitimde, devlet yönetiminde, toplumsal yaşam biçiminde dinin egemenliğini büyük oranda kaldırarak aydınlanma devrimini başlatan, laik, demokratik bir Cumhuriyet kuran tek ülkedir. ...Devamı.»