YÜREKTEN AKLA EVRİM - İnanç ve Akıl – 2 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
840 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 26 Mart 2023 06:41:48

İsa’nın İncil’de Yeni Ahit dediği şey, Eski Ahit yasaya boyun eğmekti, yani şeriat yasasıydı, şeriat yasa demek zaten. Musa’nın yasası şeriat, yani insanlar yasaya boyun eğeceklerdi. İsa dedi ki, “bu eski Ahittir, yani yasaya boyun eğmek Musa’nın öğretisiydi, toplum oluşturmak içindi. ‘’Ben size yeni bir Ahit getirdim” Nedir diyorlar, bu Yeni Ahit? “Bu Yeni Ahit, yeni bir dindir, yeni bir emirdir, ben size yeni bir emir getirdim”. Ee peki nedir arkadaşlar, diyor ki, “Tanrıyı bütün varlığınızla, bütün yüreğinizle, bütün fikrinizle seveceksiniz, bu yasada vardı, Musa’nın yasasında zaten bu böyle yazıyordu, ama devamı komşunuzu kendiniz gibi seveceksiniz, bunu size emrediyorum”. Şimdi bu güzel bir şey de, yani sevgi nasıl emredilir?
...Devamı.»YÜREKTEN AKLA EVRİM - İnanç ve Akıl – 1 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
840 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 20 Mart 2023 14:31:59

Hegel’in Tinin Görüngübilimi, Mantık Bilimin deki yazıları değil de bundan önce erken dönemdeki yazıları ilgimi çekti oradan da alıntılar yaptım. Şimdi erken dönem Hegel yazılarında us bir buyruk ilkesi olarak tanımlanıyor, nitekim bu, İmmanuel Kant’ta kategorik emperatif olarak vardı. Kendisinden önceki o büyük filozof da buyruk ilkesi emperatif kategorik yani koşulsuz. Şuna göre, buna göre, şu nedenle, bu nedenle olmadan ahlâk ilkesi bir insanın kendisine, ‘’ahlâk’lı olmalıyım’’. Bunu Tanrı emretti diye değil, din bunu istiyor diye değil. Bunu kültürde ‘’işte ben hoş görünürüm, çevrem beni sever’’ diye değil, öyle olması gerektiği için.
...Devamı.»SEVGİNİN DİYALEKTİĞİ – 2 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
1128 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 12 Mart 2023 04:12:11

Tanrı anlayışı Hegel’e göre Museviliktir. Musevilikte Tanrı aşkındır ve ancak onun emirleri, yasalarıyla tikel bir ilişki vardır. Kişiler Tanrının buyruklarıyla, dışsal bir Tanrının yani dıştan emredilenleri uygulayan dışsal bir Tanrının emri altındadırlar. Ama gene Museviliğin içinden doğan, yani o evrenselin içinden Tanrıyı içselleştirerek doğan İsa, İsevilik -Hristiyanlık daha sonra biliyorsunuz kurumlaştığı için o başka bir anlama gelir- ama İsa, İsevilik Tanrıyı içselleştirme, artık aşkın olan, müteal olan Tanrıyı mündemiç/ içkin/ immanuel kılmak. Bu da Tanrısal özgürlüğün, koşulsuz özgürlüğün insanda saptanması demek oluyor. Çünkü Tanrı koşulsuz, evrensel. Ama evrensel tikele karşıt olarak dışta bir buyruktur.
...Devamı.»SEVGİNİN DİYALEKTİĞİ – 1 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
2544 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 04 Mart 2023 12:53:36

Herhangi bir şeyin diyalektik bakışla anlaşılmasında gereken en önemli konu geçiş. Yani diyalektik, çelişik olan yanların ilişkideki birbirine geçişi ile ilerlemesi, gelişmesi anlamını taşıyor. Bir özsel anlamda diyalektik, dıştan bir yorum olarak değil de özsel anlamda, özselden kastımız nesnenin kendisine, olayın kendisine içkin olan diyalektik bir devinimin çelişkili bir devinim olduğunu ve bu çelişkinin de karşıtları birbirine geçerek kendi bulundukları o konumu aşmasını ve ilerlemesini sağladığını söylüyor.
...Devamı.»Sezgiden Logoos’a (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
1344 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 09 Şubat 2023 14:06:10

Platon ve metodu da oradaki tartışmanın içinden, o tartışma esnasında, tartışmanın içindeki sezgiyi bulup çıkartıp, sonra akla dökmek, logosa dökmek gibi, yani önce noesis faaliyeti seyretmek, temaşa, sonra da logos, yani ayırım ve birlik, kavram biçiminde dile dökmeyi anlatan bir metot izliyor. İnsanlar kendi hayallerine daha yakın oldukları için, uyaran, herhangi bir şey okuduklarında veya gördüklerinde, o uyaranlar üzerinden kendi hayallerini kurduklarında, kendi rüyalarına, kendi hayallerine daha yakın hissettikleri için, duygusal olarak, o duygusal durumu beğeniyorlar
...Devamı.»KUVVET (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
4728 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 31 Ocak 2023 12:57:47

Kuvvet tektir, kuvvetin işleri çoktur dedik, bakın hen-polla’yı bulduk. Bir ve çok’u bulduk, bir ve çok’u karşı karşıya koymadık bir metod olarak düşünürler ve kullanırlar ve adına da biliyorsunuz literatürde, adını dedim tanımını yapmışlardır, ne derler, “ağyarını mani,” yani dışındakileri men edeceğiz, dışlayacağız, değilleyeceğiz. Bu kısım ne? La ilahe, ağyarını mani, la ilahe. İllallah ne, “efradını camî”, efrat ne, fertler, fertleri toplayacağız, fertlerin dışındakilerini yadsıyacağız. İsimler bir niteliği gösteriyor, bir sıfatı gösteriyor, o sıfat bir fiili gösteriyor ve o fiil olmazsa, Allah’lık denen şey, Tanrı’lık denen olgu olmaz demek istiyoruz.
...Devamı.»"HIZIR - İLYAS" üzerine söyleşi (1)
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
133322 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 08 Ocak 2011 04:58:24

"Hızır-İlyas" meselesi kimlik sorunudur, insanlar kimliklerini nerede bulacaklardır? Yüzer gezer kimlik olmaz, kimlik sabit olur, onun etrafında yani "Hak" diyoruz biz, kimlik sabit olur ve etrafında pergelle istediğimiz alanı çizebiliriz.
...Devamı.»"HIZIR - İLYAS" üzerine söyleşi (1)
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
157576 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 06 Ocak 2011 02:26:38

Bugün günümüzün modern insanının bir yığın problemi var, Hızır'a yoldaş değil. Mitleri çünkü kaldırdı, kendisi mit icad ediyor; Terminatör miti var günümüzde, zihinsel mitler yani bunlar, Süpermen miti var. Her ne kadar içinde iyilik yapma ve kötülükle savaşma gibi bir olgu varsa da, sürekli savaşma ve sürekli öldürme var.
...Devamı.»inancın ve aklın hayat hamlesi -3-
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
101660 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 27 Aralık 2010 23:03:16

Aristoteles'te ulam dediğimiz kategoriler sonsal sınıflamalardır ki birbirlerine dönüştürülemezler. Örneğin nicelik niteliğe döndürülemez ama her biri olmaksızın da düşünce oluşturulamaz. Bir düşünce Tesliste üç kategori olarak karşımıza çıkıyor, birbirine dönüştürülemez ama üçü bir töz açılımı, birin anlaşılması için zorunlu olduğu ileri sürülüyor.
...Devamı.»inancın ve aklın hayat hamlesi -2-
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
81516 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 24 Ekim 2010 09:00:53

Philon düşünceyle duygular arasında uyum sağlayacak araçlar felsefi araçlar vardır diyor ve ona göre bilge tanımı yapıyor. Bu yaşama biçiminin özü bilimsel sevgi. Bilim kavramı tabi bu günkü anlamıyla kullanılmıyor, anakronik olmamak için söylüyorum bunu. Kendi döneminde kendi koşulları altında düşünülecek bir bilim.
...Devamı.»inancın ve aklın hayat hamlesi -1-
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
92676 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 20 Ağustos 2010 21:10:49

Düşünsel ve dinsel arayışlar Hermetik öğretiden çıkmışlardı, İskenderiye'de tekrar bir araya geldiler. Ve bu buluşmada simgesel olanla kavramsal olanı Philon bağdaştırmaya çalıştı.
...Devamı.»MABET-İNSAN (5)
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
68723 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 25 Mayıs 2010 01:04:06

"Biçim; bir nesnenin benzersiz özü tarafından o nesneye basılmış niteliksel mühürdür" diyor Titus Burkhard. O zaman Hüve, o her nesneye özsel olarak basılmış tekilliktir ki, o nesneyi o yapandır, bir başkası yapmayandır. Aslında size İhlas suresini böylece okumuş oldum değil mi?
...Devamı.»MABET-İNSAN (4)
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
88603 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 28 Mart 2010 07:39:26

Daha önce Antik Yunan dönemi ile ilgili olarak, kavram ve kozmik yasa diye anlattıklarımızın bu anlatımlarımız içinde içerilmiş, gizlenmiş olarak görebilirisiniz. Aslında söylenen şey ne? Kozmos, yani düzen. Evrende varolan düzen yasalardır, Nomos'dur ama o yasalar Lex Naturalis yani doğa yasalarıdır.
...Devamı.»MABET-İNSAN (3)
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
61607 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 17 Şubat 2010 17:03:37

İsa'nın krallığının, gökyüzü krallığının yeryüzüne inmesi demek, kötülerin yok edilmesi ve iyilerin (Salihler) yeryüzünü miras alması demektir. Yeni bin yıl, İsa'nın krallığının bin yılı, onun için işte bütün dünya milletleri birleşecekler. O birleşme tanrısal bir yönetim altında olacak, dünyevi örgütlenmeler hepsi dağıtılacak gibi bir yığın öngörü de var.
...Devamı.»MABET-İNSAN (2)
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
76961 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 08 Ocak 2010 20:00:28

Tapınakların göksel bir prototipi var. O dönemde yeryüzündeki tapınaklar hiçbir zaman yine salt birer nesne ya da birer fonksiyonel yapı olarak kabul edilmemiş, onun göksel bir tasarımı olduğu ve bu göksel tasarımı yansıttığı kabul edilmiştir. Bu nedenle de kendinde aşkın bir gizemi ya da bir canlılığı taşıdığı ayrıca düşünülmüştür. Bunun çok güzel bir örneği Kutsal Kitapta vardır.
...Devamı.»MABET - İNSAN (1)
Kategori: Merkezli Düşünme |
2 Yorum |
76775 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 03 Kasım 2009 23:28:32

Düşüncenin merkezine bir kavramı oturtmak ile düşüncenin merkezine bir olguyu oturtmak veya bir nesneyi oturtmak arasındaki ayrımı görmek için ortaçağdaki düşünceyi biraz daha inceleyeceğiz. Düşüncenin merkezine soyut kavramsallığı koyacağız; böylece soyut kavramsallığın nitelikleri biçimleri, bunların doğurduğu bilinç durumları ile ilgili düşüncemizi irdelemeye çalışacağız.
...Devamı.»Kozmosdan Tanrıya (5)
Kategori: Merkezli Düşünme |
3 Yorum |
74814 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 14 Eylül 2009 23:14:17

Hegel dedi ki birbirine dönüşmeyen son sınıflama olarak ele alınan kategoriler aksine birbirine dönüşürler ve birbirinden türetilirler. İşte o türetme bilgisi Aristo'nun tözünü hareketli bir töz haline getirdi felsefede. Kant'ın dediği gibi biz bir filozofu onun kendini bildiğinden daha iyi bilebiliriz, çünkü ondan sonraki gelişmelerle bakıyoruz ona.
...Devamı.»Kozmosdan Tanrıya (4)
Kategori: Merkezli Düşünme |
4 Yorum |
75310 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 05 Temmuz 2009 07:15:50

Batının aydınlanma düşüncesi döneminde büyük bir devrim oldu. Daha sonra Kant buna bir eleştiri getirerek ters duran düşünce dizgesini düzelttiğini söyledi. Kant bir devirme yapıyor, Platon'u deviriyor; entelekyayı rasyonun altına alıyor rasyoyu yukarı koyuyor.
...Devamı.»Kozmosdan Tanrıya (3)
Kategori: Merkezli Düşünme |
1 Yorum |
70687 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 21 Mayıs 2009 02:24:34

Düşünce tarihi birçok şekilde ele alınabilir. Biz belli bir merkeze bağlı olarak düşünceyi inceleme yolunu seçtik. Düşüncenin ilk disipline edildiği anlamda Antik Yunan düşüncesini kozmos merkezli yani düzen merkezli ele almıştık. Ortaçağ düşüncesini tanrı merkezli olarak.
...Devamı.»Kozmosdan Tanrıya (2)
Kategori: Merkezli Düşünme |
1 Yorum |
75835 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 03 Nisan 2009 23:10:30

Bilinç dışı bir dünyamız var Freud'a göre, diyor ki; "hiçbir heyecan, coşku, duygu ve iç güdü bilinç dışında doğrudan bulunmaz." Burası önemli, biz genellikle bunların var olduğunu söyleriz diyor. İşte aklı bir aşka takıldı, bir kara sevda içindedir gibi söyleriz ama bunlar aslında doğrudan olgusal olarak bilinç dışında bulunmazlar diyor, temsil edilirler, bilinç dışında temsil yoluyla bulunurlar.
...Devamı.»
2 Sayfada 32 sonuç bulundu.
1.2.