|
Ofiste her şey bıraktığınız gibi mi Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 49765 Okunma Uzun yıllar çalıştığım şirkete uğradım iş arkadaşlarıma merhaba demeye. Çalışma yaşamı olan, yıllar içinde değişik yerlerde çalışmış herkesin eski iş yerine uğramışlığı vardır sanırım. Bir zamanlar her sabah kapısından girdiğiniz, içindeki yaşamın parçası olduğunuz yapıya, konuk olarak girmek değişik bir his verir. Eskiden hemen her gününüzü ve pek çok şeyinizi paylaştığınız kişileri görürsünüz. Onlar hala oradadırlar. ...Devamı.» Erdoğan ne yapıyor? Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 62075 Okunma İri yarı bir adam, orta yaşa yakın. Yardımcısı gençten biri. Siyah saçlar, esmerce ten. Kırık bir İngilizce. Elektrikçi gerekmişti, ikisi geldiler. Bir yandan çalışıyor bir yandan laflıyorlar, ben de katıldım. Oradan buradan, havadan sudan konuştuktan sonra bir ara sözün bittiği yerde, “Müslüman mısınız?” diye sordu gençten olan. Türk olduğumu biliyorlar, daha önce patronlarıyla konuştuğumuzda sözü geçmişti. ...Devamı.» Lao Lai gibi bir çocuk olmak olası mı Kategori: Günün içinden notlar | 3 Yorum | 58687 Okunma Sevimli çocuğuna gülümseyerek baktığımı gören adam da gülümseyerek, "Sawatdeekhrap (merhaba)" dedi. Lokantanın kapısından biz girerken onlar çıkıyordu. Çocuğuyla ilgilenildiğini görmek herkesi gülümsetir ama Tayland zaten tebessümler ülkesi diye biliniyor. Meşhur Thai gülümsemesiyle her yerde her zaman karşılaşmak olası, hatta şimdi gülümsemenin sırası mı dedirtecek hoş olmayan durumlarda bile. ...Devamı.» Havaalanına türkü yakışmaz Kategori: Günün içinden notlar | 2 Yorum | 64440 Okunma Eskiden tren istasyonlarıydı, belki otobüs garlarıydı hüznü çağrıştıran, artık havaalanları da var. Mektupların yerini elektronik postaların alması türünden bir gelişme bu. Gelişme sözcüğünü daha iyi olmak anlamında değil, devamlılık anlamında, sıradakinin gelmesi anlamında kullanıyorum. Tayland’a gitmek üzere Sidney havalimanındayız. Kalabalık mı kalabalık. ...Devamı.» Dostlar kurabiyesi Kategori: Günün içinden notlar | 2 Yorum | 130345 Okunma İnsanın eline yapışıp kalan, kurtulana kadar akla karayı seçtiğiniz kurabiye hamurunda, "kurabiye yapmak mı, bir daha asla" dedirten bir şeyler var. Yıllardır yaptığım yok aslında, sıcak bir odada pencereden yağmuru seyredip, bir fincan çay içerken kurabiye geldi aklıma. Dostlar kurabiyesi... Ne güzel adı var değil mi? ...Devamı.» Zorunlu empati eğitimi Kategori: Günün içinden notlar | 1 Yorum | 62679 Okunma Geçmişte kalmış yılların göz alıcılığını taşıyan, büyük ve eski sinema salonunda Sidney Film Festivali filmlerinden birini, Kanadalı yönetmen Sarah Polley’nin “Stories We Tell” adlı filmini izledim. Süslü duvarların, eskimiş görkemiyle bir yandan nostaljik duygular çağrıştırdığı, bir yandan tuhaf bir sıkıntı yaydığı salonda birbirleriyle alçak sesle konuşarak, acele etmeden, nazik adımlarla ilerleyen, koltuklarda yerlerini alan sinema seyircilerine baktım. ...Devamı.» Arkadaşlarla sohbet, Gezi Parkı ve zorbalık Kategori: Günün içinden notlar | 1 Yorum | 56508 Okunma İki arkadaşıma rastladım, Cumartesi öğle sonrasıydı. Kitap kulübüne gittiğim günlerden tanıyordum onları, çoktan görüşmemiştik. İstanbul, Taksim pek alışkın olunmadığı biçimde Avustralya televizyonunda ve gazetelerinde boy gösteriyordu. Gezi Parkı olaylarından söz ediyorduk ki, arkadaşımın kızının okulda akran zorbalığıyla karşı karşıya geldiğini öğrendim. Zorbalık her yerde aynı. ...Devamı.» Eski bir defterle buluşma (2) Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 65008 Okunma Bir öykü yazmış ortaokul yıllarında. Ya da bir anlatı, izlenim. Kapağında nilüfer baskıları ve kendi karalamaları olan eski deftere. Bilgisayarın olmadığı, hala kalemlerin kağıtların kullanıldığı o yıllarda. Adını, Bir Günün İçinde koymuş. Bir günün içinde, şehrini anlatmış. Belki de hayalindeki bir şehri. Neyin gerçek, neyin hayal olduğu mu? Bilinmez... ...Devamı.» Eski bir defterle buluşma (1) Kategori: Günün içinden notlar | 3 Yorum | 66000 Okunma Sabah erken çıktım bugün. Sokaklarda yaşam yeni başlıyor. Smiling Bakery'den taze ekmek kokuları karışıyor havaya. Fırıncı sürekli gülümseyen Vietnam göçmeni bir kadın. Hep gülümsediği için mi fırının adı Smiling Bakery, yoksa fırının adı Smiling Bakery olduğu için mi hep gülümsüyor? Hayat sorularla dolu değil mi, işte sabah sabah bir soru... Ama bu sorunun yanıtı açık. Keşke hayattaki her sorunun yanıtı böyle kolay bulunsa. ...Devamı.» Benim kütüphanem Kategori: Günün içinden notlar | 3 Yorum | 60440 Okunma Sidney’in kütüphanelerinde yaşlı kadınlar görürüm hep. Kıvırcık kısa kır saçlarıyla, beli büzgülü dar paçalı, bej keten pantolonlarıyla, renkli hırkalarıyla birbirlerine benzerler kimileri. Ötekilerin, daha uğraşılmış saçları vardır. Çocukluğumun Burda dergilerindeki yaşlıca modellerin saçlarına benzer azıcık. Başka hiçbir makyajın olmadığı yüzlerinde dudakları renkli renklidir kırmızı rujlarıyla. ...Devamı.» Uzun kloş bir kot eteğin düşündürdükleri Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 70457 Okunma Hayatın biçimsel öğeleri sabit bir hızla, gözümüzün önünde değişiyor. Tam da bu nedenle, göz göre göre değiştiği için, değiştiğini neredeyse algılamıyoruz. Bugün eski albümlerden birinde, iki kadın ve bir çocuğun olduğu fotoğrafa azıcık şaşkınlıkla baktım. Kadınlardan biri ben, yıllar önce bir arkadaşımla birlikteyken, çocuklarımız küçükken çekilmiş bir fotoğraf. Çocuklar büyüdüler, biz yaşlanıyoruz. Ama durun canım! Yıllar önce dediysem, o kadar da uzun zaman geçmedi. Ama bu uzun kloş kot etek? ...Devamı.» Sonbaharda ilkbahar kokusu Kategori: Günün içinden notlar | 2 Yorum | 63355 Okunma Verandada oturmuş Türkiye'de yayınlanan edebiyat dergilerinden birini okuyordum, cd çalarda Azerbaycan şarkıları çalıyordu. Gülebilmez bahar sensiz, Yüreğim od tutup yanar sensiz... Karanlık yüzlü basık hava, dergide okuduğum öykünün ruhuyla da birleşerek etkiledi beni. Ilık, hatta sıcak ama yaz değil, her nasılsa belli ediyor yaz olmadığını. Kokusuyla belki... ...Devamı.» Sevgili şair üç dakikan var, başla... Kategori: Kültür/Sanat | 1 Yorum | 56860 Okunma Şiir gösterisinin yapılacağı salonun önünde küçük bir kalabalık var. Kalabalık denemez aslında. Küçük bir grup. Hemen herkes Uzakdoğu ya da Ortadoğu kökenli gibi görünüyor. Gösteri toplumun değişik kesimlerini kaynaştırma amaçlı "Harmoni festivali" kapsamında olduğuna göre göçmen kökenli pek çok kişinin katılması normal. Ama Avustralya kökenli Avustralyalılar nerede? Onlardan merak edip gelen yok mu? Etnik toplum üyeleri neler yazmış, neler sunacak deyip birkaç saatini verecek olan? Göçmenler yalnızca kendi aralarında mı kaynaşacaklar? ...Devamı.» Bir kış akşamında evler ve tek başınalık Kategori: Yaşam | 1 Yorum | 79358 Okunma Evde olmak düşüncesi yumuşacık, sıcacık bir battaniyeye sarınmışım hissini verir bana hep. Evi, ev duygusunu seviyorum. Eve girip kapıyı bütün dünyaya kapatabilme özgürlüğünün, kendimizle kalabilme özgürlüğümüzün olmayacağı bir yaşam ne denli güç olurdu. Yaşanmaz olurdu. ...Devamı.» Bir kış akşamında erken sevgililer Kategori: Yaşam | 1 Yorum | 60154 Okunma Gökyüzünde mavinin laciverde dönmeden önceki eşsiz rengi... Akşam erken çöküyor şimdi. Sessiz sokakta sıralanmış ama içiçe geçmemiş evler... Kimi evlerin bacalarında duman gri ve şekilsiz, çekingen bir hayalet gibi... Soluk ve yavaş... Belli belirsiz yanık odun kokusu havada... ...Devamı.» Biraz değişemez misiniz Bay G? Ya ötekiler... Onlar değişemez mi? Kategori: Yaşam | 0 Yorum | 65948 Okunma Bay G... Nefret etmekten haz aldıkları adam. Pazarlamacı Bay G.ye karşı kolayca oluşuveren öfke dalgasını, ötekilerin bu dalgayla sürüklenip Bay G.de karaya vurmalarını yıllar önce, işe başladığımın birkaç gün sonrasında fark etmiştim. Ötekilerin... Yani Bay G.nin iş arkadaşlarının. ...Devamı.» Jimmy Choo... Prada.... Louis Vuitton Kategori: Yaşam | 0 Yorum | 68293 Okunma "Beni izleyin," dedi ufacık tefecik, fırça saçlı kız. Daracık yan sokaklardan birine saptı. Arada bir dönüp arkasına bakıyor, geliyor muyuz ya da ne kadar uzaktayız diye kontrol ediyordu. Şanghay'ın Nanjng Caddesinde yürürken adım başı yanımıza yaklaşan genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek turist avcılarından biriydi. ...Devamı.» Yazdan Notlar - Yolların içinde yollar Kategori: Yaşam | 1 Yorum | 63070 Okunma Yolların içinde yollar var. Birbirine dolanan, ayrılan, birleşen, yokuş aşağı, yokuş yukarı, kalabalık, ıssız... Ağaçlı, ağaçsız... Yol deyince gözümün önüne gelen görüntü hep uzun bir yol... İki türlü belleğimde bu görüntü. Birinde iki yanına sıralanmış yüksek ağaçlarla toprak bir yol uzayıp gidiyor. Öteki asfalt bir yol, elektrik direkleriyle tek tük ağaçların yarenlik yaptığı... Gözün seçemediği bir noktada ufuk çizgisine karışıyor. ...Devamı.» Yazdan Notlar - Mehtapçılar Kategori: Yaşam | 1 Yorum | 59474 Okunma İlkin çamların üzerine iniyor akşam. Çamların puslu koyu yeşilini daha puslu daha karanlık yapıyor önce, sonra usulca denizin mavisini sarıyor. Dört kadın arkadaki küçük koya doğru yürüyorlar. Onlar Mehtapçılar... Dolunayın böylesine hevesle beklendiğini onlarda gördüm. Kocaman ışıl ışıl yusyuvarlak bir ayın denizle göğün arasına ansızın hınzırca sokuluverişini bir kez görmüş, hastası olmuşlar. ...Devamı.» Yazdan Notlar - Bir yıl sonra yine Datça Kategori: Yaşam | 3 Yorum | 77504 Okunma İki eski dost, yaz dostları sabah yürüyüşünde karşılaştıklarında el sıkışıyorlar. Dile kolay, yirmi sekiz yıldır her yaz... Gitmek mi zor kalmak mı zor, o sabahı gel bana sor, diyor neşeyle uzunca boylu, iri yapılı olanı. Öteki, gözlüklü tıknaz olan gülüyor gevrek gevrek. Sormamışsın hiç kimseden, pek üzgünmüşsün giderken, arayıp durmuşsun beni, kimseye belli etmeden... Belli ki bir şakayı paylaşıyorlar sabah yedide deniz masmavi ve öylesine dinginken. Biri bir yana öteki öbür yana yürüyor sonra denize paralel yolda. Hep bir giden var, bir de kalan... ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|