Aptallığıma verin: AKP ve Teknoloji
Kategori: Aptallığıma verin |
0 Yorum |
57099 Okunma
Yazan: A.Ulak | 13 Temmuz 2010 22:33:45

Bu hafta Greenpeace'den Kirli Nükleer Anlaşmaya, Türkiye Cumhuriyetine vize istemeyen ülkelerden sonuçlarını doğru tahmin ederek adı 'kahin'e çıkan Paul'a, polis internet ilişkisinden BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'a, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'dan Efe Boz'a aklıma takılanlar...
...Devamı.»Aptallığıma verin: "cemaatler, irtica" out "işsizlik" in.
Kategori: Aptallığıma verin |
0 Yorum |
59549 Okunma
Yazan: A.Ulak | 06 Temmuz 2010 08:01:59

Bu hafta Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu'dan CHP'ye, Rize Belediye Başkanı AKP'li Halil Bakırcı'dan Joseph Lieberman tarafından önerilen yasa tasarsına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün küçük oğlu Mehmet Emre Gül'den işsizliğe, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'dan Bosch Fabrikasına aklıma takılanlar...
...Devamı.»Mayday..mayday! Prag!... acil iniş istiyoruz.
Kategori: Anılar |
3 Yorum |
94919 Okunma
Yazan: Pınar Özkan | 05 Temmuz 2010 05:47:12

İskelede biri bekliyordu kıştı sanki hiç üşümüyordu. Çıplaktı ayakları sapsız bir çekiç gibi ve biz buraya kadar anlıyorduk. İskelede biri ağlıyordu ne söyleyecekti unutmuştu dünyaya, umutla bekliyorduk ve anlıyorduk buraya kadar...
...Devamı.»Keçinâme ve Sınırlanmış Alanlar.....
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
52122 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 04 Temmuz 2010 04:13:44

Keçi inatçı, zeki, güçlü, kurnaz ve ormanlar için zararlı bir hayvan. Ağaçlar ise masum, lekesiz, zararsız... yaşayıp gidiyor bizimle. Keçiyle ağacın iç içe geçmesi, hoş bir rastlantı bu sergide.
...Devamı.»Şarap ve Aşkın Kitabı ......
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
54384 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 04 Temmuz 2010 03:29:11

Dilimize Şarap ve Aşkın Kitabı yapıtları kazandırılan Fas'ın en ünlü şairi Muhammed Bennis'le tanışmak istiyordum. Olmadı. Şarap kitabının girişindeki şu dizeler bir kez daha beni etkiliyor: "Etrafa inen toprağın olması için / Rüzgârın esmesi gerek / Yollarda güzel kokun / Olması için / Yalnız ve / Sarhoş / Kaybolman gerek".
...Devamı.»Her yeni kitap ayrı bir heyecan!
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
55461 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 20 Haziran 2010 03:36:56

Viyanalı şair Ernst Jandl, deneysel şiir ustalarının başında geliyor. Esprili, zekice buluşlarla ördüğü şiirlerinde somut şiirle, dada arasında gidip gelerek sürekli başka biçimler, anlatım olanakları denedi. Ondan yapılan bir seçme şiirler toplamı Dilin İntikamı başlığıyla yayımlandı Pan Yayıncılık tarafından.
...Devamı.»UÇURTMA
Kategori: Bir Ressamın Yaşamı |
1 Yorum |
168097 Okunma
Yazan: Cemil Eren | 18 Haziran 2010 05:35:58

Uçurtmanın ipi belimde... Meltem beni de uçurabilir miydi? Uçurtmayı ben yapmıştım. Renk, müzik, dans... Meltem... Ellerimde... Güzel, çok renkli bir çocukluk yaşadığımı düşünüyorum...
...Devamı.»Dünya Bayram Olsa........
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
47237 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 14 Haziran 2010 07:02:41

Kültürler Karnavalı'nın renkliliği nasıl da capcanlı! Diller, renkler, ırklar, yemek kültürü, şarkılar, geleneksel giysiler... birbirine karışıyor bu karnavalda. Dans eden, çeşitli yemeklerin tadına bakan, tanımadığı müziğin ritmine kendini kaptıran... ne çok insanin yüzünden mutluluk okunuyor. Kin, düşmanlık yok, sevgi ve hoşgörü var.
...Devamı.»Şiirlerimde, imgelerimde yaşayan babamı çok seviyorum!
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
53567 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 11 Haziran 2010 14:56:39

Ne babam, ne de ben "babalar günü"nü yaşadık, bilmiyorduk böyle bir günü. Baba olduğumda öğrendim böyle bir günün olduğunu. Babasız büyümenin benim üzerimdeki yakıcı, can alıcı etkisi şiirlerime imge olarak giriyor elimde olmadan. Yaşlandıkça babasına benzermiş erkek çocuklar, kızlar da annelerine. Benim babama benzediğimi söyleyecek kimse yok etrafımızda ne yazık ki. Babasız büyümenin nasıl bir duygu birikimi oluşturduğunu ise kimse anlayamaz benim gibi, bu duygularımı çocuklarıma anlatmam da kolay değil.
...Devamı.»Baş döndürücü bir şiir yaşamı!
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
62174 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 08 Haziran 2010 01:54:49

Dağlarca'nın Bütün Şiirleri'nin 2. cildindeki yapıtların çoğunun adını daha önce duymadığım gibi görme, okuma şansım da olmamıştı. 19 Mayıs Destanı'yla başlıyor 1824 sayfalık şiirler toplamı şu yapıtlarla devam ediyor: Hiroşima, Vietnam Körü, Malazgirt Ululaması, Haliç, Kınalı Kuzu Ağıdı, Sakarya Kıyıları, 30 Ağustos, İzmir Yollarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ...
...Devamı.»Bugün hep 1977'yi yaşadım
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
48781 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 06 Haziran 2010 06:26:26

O kanlı 1 Mayıs'ı. Televizyonda ölümden dönenlerle konuştular. Sevinç ve burukluk, şaşkınlık iç içeydi yüzlerinde; acı da. Arkadaşlarının neden öldüğünü düşündüklerini söylediler. Ben kurtuldum o zaman ama başkaları kurtulamadı ve ben onları düşündüm bugün.
...Devamı.»Dağ Saray Köyünden - Anam Habibe
Kategori: Bir Ressamın Yaşamı |
1 Yorum |
113160 Okunma
Yazan: Cemil Eren | 01 Haziran 2010 03:23:30

Gerçek annem, Ana dediğim Habibe idi. Kızlık adı Satı olan ve Mecitözünün Dağsaray köyünden Merzifon'a gelen gelin.... Komşu kadından öğrenmiştim gerçek anamın Habibe olduğunu. Ekmek fırını vardı avlusunda. Fırınının üstü hep ilgimi çekerdi; evde kullanımdan düşmüş ne kadar eşya varsa oraya atılırdı. Orada oynayabileceğim bir şeyler bulabileceğimi düşünür, fırsat buldum mu üstüne çıkardım. Anamın evine gelip orada oynamak hoşuma giderdi.
...Devamı.»Kış Öyküleri
Kategori: Bir Ressamın Yaşamı |
2 Yorum |
88859 Okunma
Yazan: Cemil Eren | 28 Mayıs 2010 14:36:52

Çocukluğumda Merzifon'un kışları çok karlı ve soğuk geçer, karlar aylarca kırlık yerlerde erimez, kat kat birikir... Sevinirdik kızak kayacağız diye. Akşam erken olur, yemekten uykuya değin, elimizde gazyağı yakan camlı fenerlerle, komşulara oturmaya gider, masallar, meseller, kış öyküleri ile çay içer, pestil, küme yer, evlerimize dönerdik...
...Devamı.»Satı Ana
Kategori: Bir Ressamın Yaşamı |
1 Yorum |
77699 Okunma
Yazan: Cemil Eren | 14 Mayıs 2010 09:03:52

Satı anam babamın annesi olur, ona herkes Satı ana derdi. Bahtiyar babamın evinde yaşardı ve çocukluğumun en önemli kişisiydi. Onu hep yaşlanmış, bastonla yürüyebilen, gözleri iyi göremeyen bir ihtiyar olarak anımsarım. Merzifon'un Sarı köyünden Hüseyin ağanın kardeşiydi. Dedem Haydar ağanın ilk karısı Sarı köylü Satı! Satıanam! Kendimi bildim bileli öz annem gibi yanımda olmuştu.
...Devamı.»İnsan olmanın halleri...
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
45739 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 13 Mayıs 2010 10:35:23

Aygül Özkan, Hıristiyan demokrat partiden Kadından sorumlu bakan oldu. Almanya'da bu bir ilk. Artık bu ilklerin arkası gelecek. Belediye Meclisine giren Türk de bir ilki başarmıştı, parlamentoya giren de. Sonunda bakan da oldu göçmen bir ailenin kızı. Türk-Alman'lar giderek üst yapı kurumlarında daha fazla yer alacaklar elbette. Buna şaşırmamak gerekiyor.
...Devamı.»Döndüm kendime seni bulmaya
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
48836 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 09 Mayıs 2010 16:05:36

Antikçağ Anadolu Şiiri Antolojisi'nde (çeviren, Alova) nasıl güzel şiirler var eskimeden bugüne kadar yaşamış; kalmış! Özlü söz gibi, aforizma gibi şu iki dize çarpıp duruyor beni: "Sürtüşme bir başlamasın / Adamdan sayılır sıradan olan"
...Devamı.»Çocuk ve Allah..............
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
51930 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 03 Mayıs 2010 04:51:04

On bir dil bilen bir hanımla Nâzım Hikmet'i konuşmak ilginçti. Babası yakından tanıyormuş şairimizi. Başımı döndürdü bu çokdilli hanım. Babasının yirmi altı dil bildiğini söylemesi ise, benim için hiç de sürpriz olmadı. Bu kadar çok dil bilen biri, bu kadar çok insan mı yani şimdi? Öyle olmalı.
...Devamı.»BİNNAZ ABLAM
Kategori: Bir Ressamın Yaşamı |
2 Yorum |
109887 Okunma
Yazan: Cemil Eren | 19 Nisan 2010 13:43:45

Farkında olmadan yıldızlar aydınlatmış yaşamımı.... Belleğimdeki aralıklı pırıltılar, şimdi çok uzaklarda kalan o yıldızlardan mı?.... Binnaz ablam... Çocukluğumun en güzeli....
...Devamı.»Ben bugün Ayvalık'ta mıydım, yoksa Berlin'de mi?
Kategori: Berlin Günceleri |
0 Yorum |
51869 Okunma
Yazan: Gültekin Emre | 18 Nisan 2010 12:13:03

Bugün bir ahbabımızla birlikte ilkin gerçek bir İtalyan lokantasına gittik. O lokantayı otuz yıldır tanıyor dostumuz. Hiç el değiştirmemiş, bu bile bir mucize! İtalyan lokantalarının çoğunu yabancılar işletiyor çoktandır. Türkler de İtalyan lokantalarına el attılar. İşte burada Türkiye usulü bir çipura yedim ki, enfesti! Şarap da büyüleyiciydi. Hele badem likörlü (Ameretto) dondurmaya bayıldım.
...Devamı.»Elveda Afrika...... Hoşçakal Melbourne
Kategori: Anılar |
12 Yorum |
293870 Okunma
Yazan: Pınar Özkan | 13 Nisan 2010 08:08:17

Yaşam yolculuğumuzda ne çok duraklar var... Ne çok bırakışlar... Ne çok dönüşler... İki ayrı zamanda iki ayrı kentten aynı kente dönüşün öyküsü... Atilla İlhan'ın 'İstanbul Ağrısı'nda dediği gibi... "sen eğer yine İstanbul'san/ aldanmıyorsam / yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa/ kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar / yine senin emrindeyim" Kazanan yine İstanbul... Ve ben yine onun emrindeyim...
...Devamı.»