|
Aptallığıma verin : "Baba beni imama gönder"Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 18 Nisan 2009 09:52:52 İstanbul'dan Pecs'e, 12. Ergenekon dalgasından Milli Eğitim Bakanı Çelik'e, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'dan Başbakan Edoğan'a, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı'dan Çağdas Eğitim Vakfına, Remzi Gür'den Vakit gazetesine, Jandarma Genel Komutanlığı'nın sivilleşmesinden Taraf gazetesine bu hafta gözümüze takılanlar.
“Cumhuriyetin ilanı İstanbul’un tarihi değerini ve saygınlığını düşürmüştür.” Yanlış anlamayın bunu padişah soyundan biri değil, Türkiye Cumhuriyet'inin İstanbul belediye başkanı söylüyor. Sayın “Topboş” a sormak lazım iki büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, doğu ile batının sentezi İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkent olmuş ya da olmamış kimin umurunda? İstanbul’u Essenve Pécs şehirleri ile kendini eş tutanlar şehrin değerini ve saygınlığını daha çok düşürmezler mi? Neden mi? Essen, Almanya'nın Kuzey-Ren Vestfalya eyâletine bağlı, bu eyâletin ikinci ülkenin altıncı büyük şehridir. Eskiden bu bölge Almanya'nın en önemli demir ve kömür merkeziydi. Pécs ise (Osmanlı döneminde: Peçevi), Macaristan'nin güneyinde yer alan bir şehir. Baranya ilinin merkezi olan şehir nüfus: 156.576 (2005). *** Duyurulur: ‘Baba beni okulan gönder’ kampanyası 12.Ergenekon dalgasından sonra güncellenerek ‘Baba beni imama gönder’ olmuştur. *** Milli Eğitim Bakanı Çelik, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ile ‘Baba Beni Okula Gönder’ kampanyası koordinatörü Tijen Mergen’in zanlılar arasında olmalarına üzüldüğünü söylerken şu değerlendirmeyi yaptı: “Ama Mergen ’Sen niye (Baba Beni Okula Gönder) dedin diye’ gözaltına alınmıyor veya soruşturma konusu yapılmıyor. Saylan, bazı kız çocuklarına Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kapsamında burs verdiği için soruşturmaya konu değil. Bazı medya kuruluşları meseleyi, ’Cumhuriyeti, Atatürkçülüğü savunanlar sindiriliyor, muhalif sesler susturuluyor’şeklinde bir formata soktu. Bunu kabul etmek mümkün değil.” Aptallığıma verin ama Milli Eğitim Bakanı Çelik, bakan mı savcılıkta mı çalışıyor? Tutuklama nedenini kimse bilmezken bakan nasıl biliyor? Yargı bağımsız değil miydi? Hani Ergenekon davasının siyasi boyutu yoktu? *** Bir ülkede başbakan beni de dinliyorlar diyorsa bunun iki sebebi olabilir. Ya, korku salmak ve bakın beni dinliyorlarsa herkezi dinlerler ayağınızı denk alın! demek istiyordur. Ya da, tüm güvenlik birimleri ve iletişim sistemleri kendi eli altında olmasına rağmen dinleniliyorsa, işini beceremiyor demektir… Kırk katır mı kırk satır mı, seçin artık. *** Dini Sorular Komisyonu, resmi internet sitesinde sorulan 'Bazı din adamları ses çıkardığı ve dikkat çektiği için kadınların topuklu ayakkabı giymesinin dinen caiz olmadığını dile getiriyor. Bunun dinde bir yeri var mıdır? Kadınların topuklu ayakkabı giymesi dinen caiz midir?' sorusuna şu yanıtı verdi: “Gösteriş amacı güdüldüğünde her türlü giysinin giyilmesi sakıncalıdır. Kadınların, dışarda mümkün mertebe dikkat çekmeyen bir tarzda giyinip yürümeleri asıldır. Ses çıkartmak maksadıyla bir tür giysinin veya ayakkabının giyilmesi elbette caiz olmaz. Sağlık nedeniyle elbise altında ses yapmayan topuklu ayakkabı giymekte bir beis (Engel) olmaz. Ayak incik(baldırın ön kısmı)lerinin görülmesi ise zaten tesettürle bağdaşmaz.” Artık Türkiye’de kadın boy ortalamasının düşeceği kesin! Bir de incikler kapanınca görsel olarak daha da kısa görünecekler. Bir çözüm önerim var: SUSTURUCULU YÜKSEK TOPUKLU KADIN AYAKABILARI *** Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı yıllık değerlendirme toplantısındaki konuşmaya, TARAF ve ZAMAN ‘gazete’leri kendilerine bir suçlama olmamasına karşın yanıt verme gereği duydu ya da bunu görev bildi. *** Ergenekon Operasyonu’nun 12. Dalgası Bilim ve Eğitim Dünyasını vurarak insana ‘herşeyin başı eğitim’dedirtti. Gözaltına alınan isimlerin ortak noktası ne? Fethullah Gülen Cemaati’nin desteklediği, yürüttüğü eğitim sistemine alternatif, bilimsel eğitim sistemini desteklemeleri. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kız çocuklarının okula gitmesini özendiriyor, hem de laik eğitim modelini savunuyor. Tehlikeye bakın! Çağdaş Eğitim Vakfı, laik eğitimi savunan bir değerli sivil toplum örgütü. ÇEV üstüne üstlük Fethullah Gülen Cemaati’ne ait iki öğrencinin cemaate ilişkin itiraflarını kamuoyu önünde açıklamıştı. Bundan sonra ÇEV, terör örgütü üyesi öğrencilere burs verdiği gerekçesi ile polis tarafından basılmıştı. ÇEV ile Gülen cemaati o günden sonra sık sık mahkemelerde karşı karşıya geldi. ÇEV daha da büyük tehlike! Ya gözaltına alınan rektörler, Başkent Üniversitesi kurucu rektörü Mehmet Haberal, Uludağ Üniversitesi eski rektörü Mustafa Yurtkuran, İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, 19 Mayıs Üniversitesi Eski rektörü Ferit Bermay, cemaate karşı olmaları ile biliniyor. Bu rektörlerin ismini Abdullah Gül geçtiğimiz dönem yapılan seçimlerde çizmişti. Demek ki yetmemiş. Prof. Dr. Erol Manisalı’yı yazdığı yazılarda, ABD ile cemaat bağlantısını ele alıyor. Cemaate karşı bir eğitim modelinin uygulanmasını savunuyordu ve bizi tüm dünyaya rezil ediyordu. Sağolasın adalet!!! *** Remzi beni okula ya da tatile gonder!!! Aslanlı Köşk, 23 milyon 800 bin lira bedelle Ramsey'in sahibi Remzi Gür’ün oldu. Ne kadar ilginç! Cumurbaşkanlığı seçiminde Gül için parayla oy toplamaya çalışan ve bu konuda suçlu bulunan, Remiz Gül. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının çocuklarının eğitimini üstlenen, Remzi Gül! Ne kadar ilginç! Erdoğan'ın ABD'de eğitim gören çocuklarının burs parasını ödediğini açıkladığı Gür, Ramsey mağazalarının da sahibi. Ayrıca Başbakan Erdoğan birçok yaz tatilini de Gür'ün Ekinlik Adası'ndaki lüks villasında geçirdi. Gür, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP milletvekili Mehmet Yıldırım'a Abdullah Gül lehine oy kullanması için rüşvet vermeye teşebbüs etme suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. *** Bu da oldu! NTV’de yayınlanan “Yazı İşleri” adlı programda Vakit gazetesinin Prof. Dr. Türkan Saylan hakkında yaptığı insanlık dışı haber üzerine Ruşen Çakır’ın ‘faşistlik yapanların başında Vakit gazetesi geliyor’ sözlerine feryat eden Vakit gazetesi, ‘faşist saldırı’ya uğradıklarını yazdı. Yaşasın demokrasi ve insan hakları ama eğer benim içinse! *** Jandarma Genel Komutanlığı sivilleşiyormuş. En geç beş yıl içinde Jandarma İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak, kurumda asker yerine profesyonel siviller görev alacak, başına Kara Kuvvetleri'nden orgeneral değil Emniyet'ten polis atanacakmış. Bu sivilleşme, umarız içine giremiyorsan başına geç taktiği ile F tipi değildir.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|