![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
|
Arkadaşlarla sohbet, Gezi Parkı ve zorbalık
İki arkadaşıma rastladım, Cumartesi öğle sonrasıydı. Kitap kulübüne gittiğim günlerden tanıyordum onları, çoktan görüşmemiştik. İstanbul, Taksim pek alışkın olunmadığı biçimde Avustralya televizyonunda ve gazetelerinde boy gösteriyordu. Gezi Parkı olaylarından söz ediyorduk ki, arkadaşımın kızının okulda akran zorbalığıyla karşı karşıya geldiğini öğrendim. Zorbalık her yerde aynı. ...Devamı.»Noterlik
Noterliğin tarihi insanlığın tarihi kadar eskidir. Noterlik kurumunun ilk izlerini Sümerlilerden kalma tabletlerin üzerinde bulunan çivi yazılarından çıkarılmakta. Sümerliler bu kuruma BURGUL adını vermişler. Buna ait bir tabletten alınan yayında şöyle denmekte. "...bizim kanun ve geleneklerimize göre her sözleşme belirli kurallar içinde yazılmalıdır. Yazılı olmayan sözleşmeler için hiç bir hak ileri sürülemez ve Burgul'a baş vurulamaz." ...Devamı.»Toplum Nabzı
Toplum psikolojisinden anladığımı söylemem doğru olmaz. Toplumu iyi analiz eden insanlar vardır, bu bilim dalında söz sahibi olanlara Toplum Bilimcisi olarak anılırlar. Bu insanların her söylediğine değer veririm. Toplumun sessiz kalıp her söyleneni yapması, her isteğe boyun eğmesi kanımca küpün dolmasına kadar sürer. Bu konuda bir çok hikayelerin de olduğunu hepimiz bilmekteyiz. ...Devamı.»Uysal Halk
Bir deyimdir ve atla ilgilenenler bilir, sakin atın çiftesi pek olur derler. "Benim vatandaşım aptaldır, bir lokma ekmeğe muhtac edip bir paket makarna verirsem istediğimi yapar" diye düşünmek, pek akılcı olmasa gerek. Aslında, yanında 63 adet ÂKIL adı ile tanımlanan, konuları analiz ettiklerini düşündüğümüz, bölgesel bir gurup var. Kendi aklın sana bir çok konuda doğruyu göstermiyorsa, sor bu grup insanlara, bak ne söyleyecekler. ...Devamı.»Aptalığıma verin ama şeriata bir kala...
Başbakan AKP''nin grup toplantısında alkol yasağını savundu.. İşin özü “İki ayyaşın yaptığı yasa muteber de din’in emrettiği mi değil” dedi. Aptallığıma verin ama kim bu iki ayyaş... yok canım herhalde alkol yasağı 1926'da kaldıran o günkü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü değildir herhalde. Ya da aptallığıma vermeyin! ...Devamı.»Eski bir defterle buluşma (2)
Bir öykü yazmış ortaokul yıllarında. Ya da bir anlatı, izlenim. Kapağında nilüfer baskıları ve kendi karalamaları olan eski deftere. Bilgisayarın olmadığı, hala kalemlerin kağıtların kullanıldığı o yıllarda. Adını, Bir Günün İçinde koymuş. Bir günün içinde, şehrini anlatmış. Belki de hayalindeki bir şehri. Neyin gerçek, neyin hayal olduğu mu? Bilinmez... ...Devamı.»Eski bir defterle buluşma (1)
Sabah erken çıktım bugün. Sokaklarda yaşam yeni başlıyor. Smiling Bakery'den taze ekmek kokuları karışıyor havaya. Fırıncı sürekli gülümseyen Vietnam göçmeni bir kadın. Hep gülümsediği için mi fırının adı Smiling Bakery, yoksa fırının adı Smiling Bakery olduğu için mi hep gülümsüyor? Hayat sorularla dolu değil mi, işte sabah sabah bir soru... Ama bu sorunun yanıtı açık. Keşke hayattaki her sorunun yanıtı böyle kolay bulunsa. ...Devamı.»İnsan Beyni
İnsan yaşlanmaya başladığı zaman hep eski günleri aramaya başlarmış. Aklındaki hatıraların tazeliğini koruyup korumadığı üzerinde kendini dener, kimi zaman hatıralarında boşluklar bulurmuş. Bu boşlukları hissettiklerinde, eski resimleri araştırır, onlara bakarak arayı kapatmaya çalışırmış. Eskilerin söylediği gibi unutkanlık insan beyninin hastalığıdır, onların sözü ile 'hafıza-i beşer nisyan ile malûldür' derler. ...Devamı.»Benim kütüphanem
Sidney’in kütüphanelerinde yaşlı kadınlar görürüm hep. Kıvırcık kısa kır saçlarıyla, beli büzgülü dar paçalı, bej keten pantolonlarıyla, renkli hırkalarıyla birbirlerine benzerler kimileri. Ötekilerin, daha uğraşılmış saçları vardır. Çocukluğumun Burda dergilerindeki yaşlıca modellerin saçlarına benzer azıcık. Başka hiçbir makyajın olmadığı yüzlerinde dudakları renkli renklidir kırmızı rujlarıyla. ...Devamı.»Aptalığıma verin ama Reyhanlı’da bir şey olmuş diyemiyoruz.
Dün Reyhanlı’da olan, pardon olduğunu düşündüğümüz patlamalar hakkında haber yapamıyoruz. Sağolsun İleri Demokrasinin Adaleti 11.05.2013 tarihli ve 2013.584 D iş sayılı kararı ile haber yapmak yasaklanmış. Ne patlaması nerde... neden... hadi canım!!! ...Devamı.»İki Karakter
Bazı kimlikler vardır insanların hafızasını süsler, fakat bu kimlikler içinde başka değerler de yatar. Bilmem hatırlar mısınız Galatasaray'ın Şevki isimli bir taraftarı vardı. Kendisine Karıncaezmez Şevki Derlerdi. Hakikaten karıncayı ezmez miydi bilmemekle birlikte, Şevki Galatasaray'la yatar, Galatasaray'la kalkardı. Hayatının tamamını Galatasaray süslerdi. Hiç bir maçını kaçırmazdı Galatasaray'ın. 1950 model bir Opel taksisi vardı, içinin her köşesi Galatasaray resimleri ile döşenmişti. ...Devamı.»Mezara kadar saltanat için anlaştılar!!!
TBMM'de bulunan 4 parti ilk kez bir kanun teklifine topluca imza attı. Hiçbir konuda anlaşamayan AKP-CHP-MHP ve BDP'li 12 Grup Başkanvekili tarafından imzalanan teklif ile milletvekillerine yeni haklar geliyor. Vekillere trafikte geçiş üstünlüğü ve ceza muafiyeti, protokolde öncelik, eski vekillere diplomatik pasaport, 12 maaş ölüm yardımı ve süresiz silah ruhsatı geliyor. Maaş ve sosyal haklar da yeniden düzenleniyor. ...Devamı.»Uzun kloş bir kot eteğin düşündürdükleri
Hayatın biçimsel öğeleri sabit bir hızla, gözümüzün önünde değişiyor. Tam da bu nedenle, göz göre göre değiştiği için, değiştiğini neredeyse algılamıyoruz. Bugün eski albümlerden birinde, iki kadın ve bir çocuğun olduğu fotoğrafa azıcık şaşkınlıkla baktım. Kadınlardan biri ben, yıllar önce bir arkadaşımla birlikteyken, çocuklarımız küçükken çekilmiş bir fotoğraf. Çocuklar büyüdüler, biz yaşlanıyoruz. Ama durun canım! Yıllar önce dediysem, o kadar da uzun zaman geçmedi. Ama bu uzun kloş kot etek? ...Devamı.»Bir Fikrim Var...
Küçük torunum Mert, çok muzip mizaçlı şakacı, kimi zaman küçük yaşına uymayan tabirler söyleyen, espirili bir karakter sergiler. Her çocukta olduğu gibi televizyon ekranlarında sevdiği karakterlerin bütün kelimelerini alıp, hayatına uygulayan bir davranışı olduğuna inanmaktayım. Ekran deyip geçmememiz gerekir, ekran, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Onunla yatar, onunla kalkar, yaşamımızı ona göre planlayıp programlarız. ...Devamı.»Ayranda alık olmak pardon balık olmak.
'Milli içkimiz ayrandır' diyen alkollü içecek reklamlarını yasaklayacaklarını söyleyen Erdoğan ayran içip uyumamızı sağlıyor... Başbakan Tayyip Erdoğan, tek parti iktidarı döneminde, alkol teşvikinin abartılı bir propagandaya dönüştürüldüğünü, lokantalara afişler asıldığını, alkolün ne kadar faydalı olduğunun anlatıldığını savunarak, "O dönemde, alkollü içkilere adeta halis gıda süsü" verilmek istenmiştir. ...Devamı.»Bilirkişi
Ülkemizde her konuda bir bilirkişi olduğunu düşünüyorum. Bilirkişi olarak atanan insanların hangi ölçülerde olması gerek, onu bilmediğimden, bir tarihte bir bakanlığın malzeme alımında meydana gelen bir davada, ben de bir 'Bilirkişi' olarak görev almıştım. Bütün dürüstlüğümle yaptığım bu görevden sonra ben, bir daha bilirkişi olarak çağırılmadığımı hatırlamaktayım. ...Devamı.»Sonbaharda ilkbahar kokusu
Verandada oturmuş Türkiye'de yayınlanan edebiyat dergilerinden birini okuyordum, cd çalarda Azerbaycan şarkıları çalıyordu. Gülebilmez bahar sensiz, Yüreğim od tutup yanar sensiz... Karanlık yüzlü basık hava, dergide okuduğum öykünün ruhuyla da birleşerek etkiledi beni. Ilık, hatta sıcak ama yaz değil, her nasılsa belli ediyor yaz olmadığını. Kokusuyla belki... ...Devamı.»Edirne'den Ardahan'a
Türkülerini bir başka severim benim ülkemin. Her yörenin kendisine hasdır, yöreyi anlatır, kültürünü sözle ve müzikle harmanlayıp söylenir bu ezgiler. Yalın sözlerle anlatılır yaşanmış olaylar, duygular. Anadolu türkülerinde yaşanmamış bir duyguyu seslendirmek mümkün olmaz. Bunlardan o kadar çok örnekler vardır ki, hepsini kelimelere dökmek çok zordur. ...Devamı.»Hoş Memo
Yaptığı işleri abartan hatta büyük başarı olarak etrafına yayan insanlardan pek hoşlanmadığımı söyleyebilirim. Bazı insanlar vardır, yaptıkları işleri bire on katarak ballandıra ballandıra, yaygara edercesine anlatmalarından nefret ederim. Ortada anlaşılmayan bir çok bilinmeyen bulunan işlerdende hiç hoşlanmam. ...Devamı.»Pembe Yalanlar
Çocukluğumda, aile terbiyesi gereği büyüklerimden çekinir ve korkardım. Bu çekingenlik yatılı okula gidişime kadar sürdü. Çocukluğumda top oynamayı çok sever, her fırsatta mahalledeki arkadaşlarımla top oynardım. Bu gün olduğu gibi spor ayakkabılar bol olmadığı için fotinlerimizle oynardık. O tarihte piyasada Cizlavet marka lastik ayakkabılar vardı, hafızam beni yanıltmıyorsa, yakın tarihe kadar üniter bir ülke olan Çekoslavakya'dan ithal edilirdi. Bu lastik ayakkabılar pahalı olduğu için mi neden bilmem, alınmazdı. Bu nedenle normal ayakkabılarımızla oynardık. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |