Çocuklar
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
9012 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 21 Mart 2023 15:25:33

İnsanlık tarihinde çocuk; öyle şimdiki gibi göz hizasına inerek, eşit bir seviyeden konuşulması önerilen, can kulağı ile dinlenip, sözcüklerle ifade edemediklerine de açık olunan, tüm duyguları gözetilip, her duyguyu yaşamasına izin verilen bir varlık değildi. Hoş şimdilerde de pek öyle olduğu söylenemez. Çoğumuz kendi çocukluğumuzdan bahsederken ya “vur kafasına al ekmeğini” tarzında görülen bir tip olduğumuzdan ya da “dayakla, kötekle bile uslanmayıp, ele avuca sığdırılamadığımızdan” dem vururuz. Her türlü şiddeti terbiyenin ana unsuru olarak gören nice kültürler vardır.
...Devamı.»YÜREKTEN AKLA EVRİM - İnanç ve Akıl – 1 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
8520 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 20 Mart 2023 14:31:59

Hegel’in Tinin Görüngübilimi, Mantık Bilimin deki yazıları değil de bundan önce erken dönemdeki yazıları ilgimi çekti oradan da alıntılar yaptım. Şimdi erken dönem Hegel yazılarında us bir buyruk ilkesi olarak tanımlanıyor, nitekim bu, İmmanuel Kant’ta kategorik emperatif olarak vardı. Kendisinden önceki o büyük filozof da buyruk ilkesi emperatif kategorik yani koşulsuz. Şuna göre, buna göre, şu nedenle, bu nedenle olmadan ahlâk ilkesi bir insanın kendisine, ‘’ahlâk’lı olmalıyım’’. Bunu Tanrı emretti diye değil, din bunu istiyor diye değil. Bunu kültürde ‘’işte ben hoş görünürüm, çevrem beni sever’’ diye değil, öyle olması gerektiği için.
...Devamı.»SEVGİNİN DİYALEKTİĞİ – 2 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
8241 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 12 Mart 2023 04:12:11

Tanrı anlayışı Hegel’e göre Museviliktir. Musevilikte Tanrı aşkındır ve ancak onun emirleri, yasalarıyla tikel bir ilişki vardır. Kişiler Tanrının buyruklarıyla, dışsal bir Tanrının yani dıştan emredilenleri uygulayan dışsal bir Tanrının emri altındadırlar. Ama gene Museviliğin içinden doğan, yani o evrenselin içinden Tanrıyı içselleştirerek doğan İsa, İsevilik -Hristiyanlık daha sonra biliyorsunuz kurumlaştığı için o başka bir anlama gelir- ama İsa, İsevilik Tanrıyı içselleştirme, artık aşkın olan, müteal olan Tanrıyı mündemiç/ içkin/ immanuel kılmak. Bu da Tanrısal özgürlüğün, koşulsuz özgürlüğün insanda saptanması demek oluyor. Çünkü Tanrı koşulsuz, evrensel. Ama evrensel tikele karşıt olarak dışta bir buyruktur.
...Devamı.»SEVGİNİN DİYALEKTİĞİ – 1 (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
20004 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 04 Mart 2023 12:53:36

Herhangi bir şeyin diyalektik bakışla anlaşılmasında gereken en önemli konu geçiş. Yani diyalektik, çelişik olan yanların ilişkideki birbirine geçişi ile ilerlemesi, gelişmesi anlamını taşıyor. Bir özsel anlamda diyalektik, dıştan bir yorum olarak değil de özsel anlamda, özselden kastımız nesnenin kendisine, olayın kendisine içkin olan diyalektik bir devinimin çelişkili bir devinim olduğunu ve bu çelişkinin de karşıtları birbirine geçerek kendi bulundukları o konumu aşmasını ve ilerlemesini sağladığını söylüyor.
...Devamı.»HAYRETTE OLABİLMEK
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
10047 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 10 Şubat 2023 12:20:50

Nerede olursan ol…. “Yaşam sürekli bir şaşkınlıktır”. Şaşırma yeteneğini kaybetmiş bir zihin donuk, kendi içinde dolanıp duran, koşulların uyarısına göre mekanik tepkiler veren bir anlayış halidir: tepkisellikle tapınma-tutunma arasında salınıp durur. Her insan düşünme ve sorgulama potansiyeline (bil kuvve) sahip olarak doğar; ancak bu potansiyelin yaratıma (bil fiile) geçmesi onun farkındalıklı gayretleriyle olabiliyor.
...Devamı.»Sezgiden Logoos’a (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
10317 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 09 Şubat 2023 14:06:10

Platon ve metodu da oradaki tartışmanın içinden, o tartışma esnasında, tartışmanın içindeki sezgiyi bulup çıkartıp, sonra akla dökmek, logosa dökmek gibi, yani önce noesis faaliyeti seyretmek, temaşa, sonra da logos, yani ayırım ve birlik, kavram biçiminde dile dökmeyi anlatan bir metot izliyor. İnsanlar kendi hayallerine daha yakın oldukları için, uyaran, herhangi bir şey okuduklarında veya gördüklerinde, o uyaranlar üzerinden kendi hayallerini kurduklarında, kendi rüyalarına, kendi hayallerine daha yakın hissettikleri için, duygusal olarak, o duygusal durumu beğeniyorlar
...Devamı.»KUVVET (*)
Kategori: PLATON incelemeleri |
0 Yorum |
13089 Okunma
Yazan: Metin Bobaroğlu | 31 Ocak 2023 12:57:47

Kuvvet tektir, kuvvetin işleri çoktur dedik, bakın hen-polla’yı bulduk. Bir ve çok’u bulduk, bir ve çok’u karşı karşıya koymadık bir metod olarak düşünürler ve kullanırlar ve adına da biliyorsunuz literatürde, adını dedim tanımını yapmışlardır, ne derler, “ağyarını mani,” yani dışındakileri men edeceğiz, dışlayacağız, değilleyeceğiz. Bu kısım ne? La ilahe, ağyarını mani, la ilahe. İllallah ne, “efradını camî”, efrat ne, fertler, fertleri toplayacağız, fertlerin dışındakilerini yadsıyacağız. İsimler bir niteliği gösteriyor, bir sıfatı gösteriyor, o sıfat bir fiili gösteriyor ve o fiil olmazsa, Allah’lık denen şey, Tanrı’lık denen olgu olmaz demek istiyoruz.
...Devamı.»O kadar da şey etmeyin yani
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
14886 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 30 Ağustos 2022 05:03:12

İnsanın eski dostunun komşusu olması büyük bir lütuf. Altlı üstlü oturduğum yaklaşık otuz yıllık dostumun odunlarını birlikte dizerken fark ettim ki, Yunus, o odunların ateşi ile dervişan yemek yiyecek, ısınacak diye aşkla toplamış ormandan, aşkla kesmiş, aşkla istif etmiş. Bazıları ona ne anlamaz adammış, kırk yılını sadece bu işe harcamış diye alayla yaklaşabilir. Ben o “kırk yıl boyunca odun taşıma” metaforunu ne yalan söyleyeyim köye taşınıp odun taşımaya başladıktan sonra anladım.
...Devamı.»Sandık Lekesi
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
16182 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 16 Mayıs 2022 16:37:28

Birhan (Keskin) gibi, neşeyle yaptıklarımdan da, kederle durulan yerlerden de geçtim. Hiç de ince olmayan upuzun bir öfkenin sessiz (ender de olsa bazen haykıran) ipiyle, günün saf ışığının altına çömeldim. "Yendim -yenildim" davalarından da geçtim, unutuldum, hatırlandım ve üzgün de oldum, üzüntümü de unuttum inan. Ve çok haklıydı;
...Devamı.»Seni Kaldır Beni Kaldır…
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
22788 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 10 Mart 2022 15:08:06

İletişim verili beşeri durumdan insani varoluşa giden yaşamsal bir macera, tinsel yolculuktur. Yolculuktan kasıt bireyin değişik yönler, araçlar ve düzeylerde ilişkiler yaşamak zorunda kalıyor olmasıdır, bir arayıştır. Anlamanın ve anlaşılmanın güvenli, özgür ve üretken bir sürecidir. “İnsan iletişim varlığıdır” demek bir abartı olmaz elbette.
...Devamı.»Yenilenmek
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
22332 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 26 Şubat 2022 01:34:59

Onbir yıl önce bu gün bir yola çıkmıştım.Şimdi yeni bir yolun başında durmuş, hiç hayalini bile kurmadığım bahçeye bakıyorum. Hayat yolculuğumda şükür ki bu dünyanın yollarını uykuda harcayanlardan olduğumuzu hatırlatanlar var. Nefsin sesi hesaplarla, takıntılarla, aslında hiç politik olmayan niyetlerle veya bazen de düpedüz tam da öyle stratejilerle, zihnin alışkanlıkları ile bilindik senaryolara tutunmakla oyaladığı için uyuyoruz. Bu bedende bu dünyanın oyunlarının dışına çıkabilmenin yolu katılımcı bir gözlemci gibi her an farkında kalmak.
...Devamı.»Injured
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
17418 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 08 Şubat 2022 23:45:15

Aynı yerden tekrar sakatlanmaya deniyormuş. Çok önemli bir konu hakkında tartışıyor gibi görünen kravatlı bir futbol yorumcusu söyledi. Kimseye diyeceğim yok gibi. Kendim için yazıyorum. Belki çocuklarım (Çocuklarım dedikçe Halil Cibran’dan utanırım. Onlar bizim değil elbet.) okuduğunu anlar yaşa geldiklerinde onlara hitap eden bir şeyler bulurlar. Umarım o zamana kadar kendimle biraz daha barışırım.
...Devamı.»Kaygıda hüzün, hüzünde kaygı.
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
26943 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 24 Temmuz 2021 12:11:57

Varoluş bize bilmeceler, sırlarla dolu görünüş ve olgular evreni verir. Bilmece ve sırlar bilme yetisi olan insan dışında kimsenin derdi değil. İnsan, kainatın özeti ve onu “kendi içinde dürülü bükülü saklayan olarak” bu derdi hep taşıyacaktır. Öyleki tüm kainat kendi özünü, varoluşunun tüm süreçlerini insanda toplamış ve onun üzerinden kendini bilen, bilincin aynasında seyreden ve bütünlüğe gelmiş olarak sonsuz devinimini sürdürmektedir. Bu devinim aslında evrenin enerji akışlarının görünüş kazanıp ortadan kalkmasından başka bir şey değildir, ama sürekli ve yasalı olarak.
...Devamı.»“DELİ-LİK”
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
18735 Okunma
Yazan: M. Şehmus Güzel | 15 Temmuz 2021 09:34:44

Modernizim akılcılık olduğu, öyle tanımlandığı için, post-modernizmi “akıl-dışıcılık” biçiminde tanımlayabiliriz. “Akıl”ı tek sorgulayan post-modernizm değil elbette. Din-ler de “akıl”la hesaplaşmak istedi, istiyor, istemeyi sürdürüyor. Öteden beri. Din-ler “akıl”ın yerine, K büyük harfle, Kitab’ı koymayı arzuluyor...
...Devamı.»Kalbi Selim Olalım
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
21042 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 11 Temmuz 2021 15:16:04

Saçma. Herkesin kendi hikayesine mahkum kalması her zaman saçma geliyor. O hikaye ile toprağa gidecek olması. Kimi bir nebze de olsa bir şeyler bırakıyor arkasında. O da zaten unutulmak suretiyle siliniyor. Çok dramatik değil mi? Aslında her yaşam bir eserdir. Ve ilgi çekici olmayan bir eser yoktur. Kimi macera dolu, kimi melodram belki. Ama her hayat hikayesi özel bir eser.
...Devamı.»Uykuda Sevmek
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
24261 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 29 Mayıs 2021 01:24:46

Ben Allah’a inanmayanlardan çok, inandığını söyleyenler arasından kendini bilmeyenlerden korkarım. "Kendini bilen Rabbini bilir." demişler. Kendini tanımayan, kendindeki Rabbi nasıl tanısın? Üstelik kendini bilmeyen inananlar, sırf inandıkları için doğru yolda olduklarını zannederler. Ne tehlikelidir o zan. Ne tehlikelidir bildiğini sanmanın kibri. Doğru bildikleri ile kendine ve başkasına verdiği zararı göremeyenler, görmek istemeyenlerdir onlar. İşte içimizdeki şeytan.
...Devamı.»Akıl Önyargıda Kalırsa
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
135867 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 22 Şubat 2021 01:47:01

Canlı cansız tüm varlıklar; nesneler, olaylar dışardan görülen sınırlarının içinde sırlarla dolu dururlar. Görünüşler sadece bir biçim olmaktan öte kendi içsel niteliklerini bir arada tutan örtücü bir yüzeydir. Bu yüzeyin altında onun özü, niteliklerinin, varlık enerjilerinin tamamı saklıdır. Bu anlamda tüm görünüşler bir anlamda “sır küpleridir”.
...Devamı.»Dünden Yarına Bugünler...
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
144459 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 31 Ocak 2021 22:24:46

İşte o, beni yatırıp odamın kapısını çekerken arkasından seslendim: “Sanırım aylar sonra ben gene paylaşabileceğim şeyler yazacağım” “Ee hep acı çeken insan üretir” diye karşılık verdi. Öyle dokunaklı bir ses tonuyla söylemişti ki, “Sen hep acı çekiyorsun değil mi?” dedim.
...Devamı.»Hayatının Öznesi Olmak
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
240318 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 18 Aralık 2020 22:38:41

Başkaları tarafından kabul görüp onaylanmak insana değerli olduğunu hissettirir, kendine olan güvenini arttırır. Kabul görmek ve kabul edilmek, karşılıklı ilişki sürecinde bireylerin varlık sınırlarını fark edebilmelerine, dirençlerini ve dönüşüme açıklık derecelerini deneyimleyerek test etmelerine yol açar.
...Devamı.»Anemnesis / Anımsama
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
327321 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 02 Kasım 2020 21:00:37

Bir kapı görüntüsü ile geçmiş aralandı, bir şeyleri anladım. Uzaktan izleyen olmak. Acının olduğu -içeride -durmaktansa, kapıların dışında, belki tam da eşiğinde durarak, kasılan bedenimi gevşetebilirim umuduyla, güvenli bir yer olarak hep uzakları hayal ettim. Hayal etmekle kalmadım, ya çok yakın ya çok uzak hissedeceğim uçlarda ilişkiler kurdum. Her yerden gitme planları yaptım. Kendimi alıştığım o acının olmadığı zamanlara hiç hazırlamamıştım.
...Devamı.»
Felsefe kategorisinde 10 sayfada 181 haber kayıtlı.
1.2.3.4.5.6.7.8.9.10.