|
|
YenilenmekKategori: Felsefe | 1 Yorum | Yazan: Berna Kayra | 26 Şubat 2022 01:34:59 Onbir yıl önce bu gün bir yola çıkmıştım.Şimdi yeni bir yolun başında durmuş, hiç hayalini bile kurmadığım bahçeye bakıyorum. Hayat yolculuğumda şükür ki bu dünyanın yollarını uykuda harcayanlardan olduğumuzu hatırlatanlar var. Nefsin sesi hesaplarla, takıntılarla, aslında hiç politik olmayan niyetlerle veya bazen de düpedüz tam da öyle stratejilerle, zihnin alışkanlıkları ile bilindik senaryolara tutunmakla oyaladığı için uyuyoruz. Bu bedende bu dünyanın oyunlarının dışına çıkabilmenin yolu katılımcı bir gözlemci gibi her an farkında kalmak.
Hangi tuzaklar, hangi sözde kazanımlar için bizi kendimize uzaklaştırıp iki yüzlülüğe düşürüyor? Tüm bilgeliklerde anlamını bulan hiçlik mertebesinin, tüm elbise ve beklentilerden soyunarak, tek beklentinin kendin olmak olduğuna, aradığını kendinde bulduğuna açılsak. Eski bilgilere tutunmadan, bilindik duygulara köle olmadan olana sevgi ile seyirci kalmak mümkün mü? “Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." Mevlâna “Geçmişte nelerle oyalandık?” yazısı değil bu yazı. “Şimdi nelerle uğraşıyoruz, bakalım.” yazısı. Aynı kişisel tuzaklarımıza kapılmadan görme cesaretine sahip olabilir miyiz? Başkasını anlamak isterken kendimizi harcamadığımız veya sadece kendi açımızdan iyiyi gözetmediğimiz hakkaniyetli bir bakışımız olabilir mi? Bir şubatta başlayan hikaye başka bir şubatta bitiyor, her bitiş yeni bir başlangıçtır, deniyor. Nihai bitişe kadar kaç yol, ayrıma düşecek kimse bilmiyor. “Neden benim hikayem böyle?” diye sormanın belki de tek faydası, seçimlerinin sebeplerine uyanıp yeni seçimleri neye dayanarak yaptığına bakmak olabilir. Mutlaka her şeyin bir bedeli vardır. Ama bir de hediyesi. Korku bizi engelleyen en güçlü duygulardan bir tanesi. Korkmamaya veya bastırmaya çalışmak yerine, korkunun gözünün ta içine bakıp kendi rızasıyla sahneden çekilmesini beklemek en iyisi. Korku kendimizi korumak için var. Ama sen korkunun karşısında dimdik durunca kendini korumanın yolunun kaçınmakla olmayacağını anlamalı. Sakındıkça göze çöp batıyor gerçekten. Sadece korku gibi belli tek bir duyguyla ilgilenip ona baktıkça, göz başka bir şeyi görmez hale geliyor. İşte sonrası kendi çöplüğümüzde yuvarlanıp gidiyoruz, adına da yaşamak diyoruz. Aslında, kendimiz olamadığımız bakışların önünde uzun süre duramıyoruz. Kendimiz olarak bakamadıklarımız da kendi gibi hissetmediği için bakışlarımızdan kaçıyor. Kaçamak olmaya gerek var mı? Keşke yalansız yakınlıkta olunabilse. Keşke tüm bağlarımızla özgürleşsek, özgürleştirebilsek. Bu uğurda tutuşsa ellerimiz. Harcamak yerine kendini bulma yolculuğunda destek olsak sevdiklerimize. Önce kendimize… Kendini kandıran başkasını da bir yere kadar kandırabiliyor. Yürüyen değil yol önemseniyor. Yol bitiyor. Yeni yol aranıyor. Kendini bilmeyen yoldan veya yoldaştan cayıyor. Kendinde bulmayan aramaya devam ediyor….Bulanlardan, bulduğuyla kavuşanlardan, kavuştuğuyla bir olduğunu anlayanlardan olmamızı dilerim.
YorumlarMustafa
{ 01 Mart 2022 14:54:49 }
İddiasız, onaylanmak kaygısı taşımayan, başkalarının gözünde kendini özelmiş gibi gösterme hevesinde olmayan her düşünsel paylaşım insanın içini ısıtıyor. Böylesi söylemler her insanın içinde bir karşılık bulur. Doğrudan kendi yaşam deneyiminin uyandırdığı duyguyu düşünce haline getirip dile getirdiği için sahicidir. Sahiciliğinin zemini, her inanın varlığında barındırdığı insani bir öze dokunuyor olmasındandır. Onların önüne sorular, sorgulamalar, kendi içine bakışa yönelten uyarılar koyar. Akıl verme, görev hatırlatma, dışarıdan devşirilmiş işlevsiz fikirler beyan etmediği için buyurgan değildir; samimidir, dostanedir, uyarıcıdır.
Diğer Sayfalar: 1. Birkaç örnek: “Kendine döndüren her adım yolculuğun hediyelerini de getiriyor. Ama kendinden uzaklaştıkça elinin altındaki hediyelerin de değerini bilmiyorsun” “Mutlaka her şeyin bir bedeli var, ama bir hediyesi de.” … “Bu bedende bu dünyanın oyunlarının dışına çıkabilmenin yolu katılımcı bir gözlemci gibi her an farkına kalmak.” … “Eski bilgilere tutunmadan, bilindik duygulara köle olmadan olana sevgi ile seyirci kalmak mümkün mü? Sevgili Berna bu güzel paylaşım için çok teşekkürler.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|