A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Injured

Kategori Kategori: Felsefe | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Berna Kayra | 08 Şubat 2022 23:45:15

Aynı yerden tekrar sakatlanmaya deniyormuş. Çok önemli bir konu hakkında tartışıyor gibi görünen kravatlı bir futbol yorumcusu söyledi. Kimseye diyeceğim yok gibi. Kendim için yazıyorum. Belki çocuklarım (Çocuklarım dedikçe Halil Cibran’dan utanırım. Onlar bizim değil elbet.) okuduğunu anlar yaşa geldiklerinde onlara hitap eden bir şeyler bulurlar. Umarım o zamana kadar kendimle biraz daha barışırım.

“Bütün davranışlarınız çocuklarınız için hayatlarını nasıl yaşayacakları konusunda bir
model oluşturur” diyen bir cümleden önceydi. “Daha iyi bir anne modeli olmayı dilerdim”
diye düşündükten hemen sonra. Bazen kalbimde kimseye kızgınlık olmadığını
hissedebilirken, bazen de bu konuda yanıldığımı, aslında içimin kızgınlıkla dolu olduğunu  düşünmek yerine, her şeyin değişebilirliğini, duyguların da gelip geçiciliğini  kabullensem daha az başarısız hissederdim herhalde.



Yıllar önce henüz otuzuma varmamışken sağ bacağımda küçük bir kist çıkmıştı.
Ahbabımız olan bir doktora gösterdim, hemen alınmasını uygun gördü. Hiç iz kalmasın
diye bir estetik operasyon ile halledilmesini istedi asistanından. Anlam veremedim bunu
önemsemesine. İz kaldı ama hiç rahatsız olmadım izlerimden. Bana öğretmenlik yapmış
tanıdıklarımdan biri, bir gün merdivenlerden inerken bandajı farkedip, neye adım
atmaya korktuğumu sordu. En küçük bir şeye bile bu kadar büyük anlamlar yüklenilmesi
hiç de acayip bir durum değildir benim gibi biri için. Sadece her şeyin olabilme olasılığını
kabul eden bir tarafsızlığım vardır.

Kırklarımdayım ve aynı yerde çıkan leblebi büyüklüğündeki kistim ile yıllardır
beraberim. Her şeyi her şeye bağlayan veya her şeyi tek bir şeye bağlayan fikirlere
karşı düşünmenin eğitimini aldım yıllarca. Hem akademide hem hayatta üstelik.
Savunma mekanizmalarımın el verdiği ölçüde başarmışımdır, artık bunu kabul edecek
kadar büyüdüm. İnsan kendi üstüne düşenlerin sorumluluğunu almakla, her şeyin sorumluluğunu üzerine yıkanlar karşısında kendine haksızlık etmeyecek bir uyanıklıkta olmanın arasında kalıyor. Sonuçta affetmek de sevmek de şefkatte kendinden başlıyor. Kendine saygı ve sevgisi olmayanın başkasına bu olumlu duygularla yaklaşması da mümkün olamıyor.

 Bakış açımın ve algımın ötesinde de düşünebilmek ve onun yaratıcılığında farklı deneyimlere de açılabilmek isterdim. İnsanın bildiği var oluş koşullarının ötesine geçebilmesi ne faydalı olurdu.

Yaşanan her şeyin yaşanmaya değer bir hayat deneyimi olduğunu varsayan argümanların karşısında duracak bir şey bulmak gerçekten mümkün mü? “Keşke böyle olmasaydı” deme hakkımız yok mu?

Bir mevsim daha geçti. Başkası sebep olmasa kendi kendime müzik dinlemeyi bırakmıştım
uzun zaman önce. Şiir de okumuyorum artık. Kendini duygulara bırakmak, gevşemek
yok ne zamandır benim için. Planlı bir robot gibi, yerine getirilecek görevler ve sorumluluklar arasında durup hislere bakmak rutin akışı bozardı. Ama bu sabah yıllardır dinlemediğim bir şarkıyı mırıldanmaya başladım yokuşu çıkarken kesilen nefesimle. Adımlarımı yavaşlatıp
tepelere baktım, durdum, yürüdüm, ağır ağır. Telefondan şarkıyı açayım derken
beceremeyince vazgeçip kendim söylemeye devam ettim. Okula vardığımda dilimden
düşmedi şarkı. Selam verdiğim birkaç öğrenciye sordum bilmiyorlardı. Oysa eski bir
şarkı değildi benim için. Ne zaman yirmi yıl geçmişti bu şarkının üzerinden şaşırdım.
Öğretmenler odasında bir arkadaş sonunda mırıldanmama dayanamadı sanırım, bu
sabah kendimi genç kız gibi hissetmekten vazgeçmemi söyledi. “Neden bazı insanlar
yıkıcı olmayı tercih ediyor yapıcı olmak yerine?” dedim.

Şarkıda da söylendiği gibi kırıklarını aldırdım kalbimin, zırhımı çıkardım astım
portmantoya, ama kırılmamak için saklanmaya veda edesim var. Sevdiğim tüm şarkıları
bağıra çağıra yollarda söyleyesim var. Yakışıksız bulan olursa umursamayasım, kendimi
ne zannettiğimin sorgulanmasına veya bakan tarafından nasıl algılandığıma aldırış
etmeyesim var.

Hiç sakatlanmamış hiç sakatlamamış olmayı dilemek ile ilgilenmeyi kesesim var….

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git