|
|
İnanışlar ve gelişimi üzerine kısa düşünceler Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 190165 Okunma Günümüz insanının tanrı anlayışında, tek tanrılı dinlerde pasif bir tanrı ve buna tapımı yatar. Tabi ki doğada veya her hangi bir olguda pasiflik yatmaz, herşey dinamiktir. Buna karşı antik çağlardaki inanışın şu anda bize ne kadar aptalca gelirse gelsin bugünki tanrı anlayışından çağının düşünce yapısı içinde daha mantıklı olduğunu kabul etmeliyiz. Çünki o zamanki tanrılar insan beyninin kendi ile özleşmesinden doğduğu için dinamik tanrılardır. ...Devamı.» Kimseye Etmem Şikayet Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 57835 Okunma Ne zaman ruhum sıkılsa, hemen bir şarkı terennüm eder, içinde kendime ait bir çıkış yolu ararım. Çoğu zaman bu sıkıldığım anların boşluktan olduğuna inanır, geçiştiririm. Şarkıların içindeki kelimeler, kimi zaman bir zaruretten ortaya dökülür, bazen ortamı anlatan ‘en güzel sözler bunlardır’, derim ve çıkış yolunu bu sözlerde ararım. Şarkılar birçok kez kendime konuyu izah etmeye yeterli kalır. Her zaman bu sözleri kim yazmış diye düşünürüm. Hatta bu kelimeleri bir araya getirmenin notaya dökmekten daha zor olduğuna inanırım. ...Devamı.» Seviyesiz Yarış Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 66574 Okunma Geçen her gün Cumhur‘u seçme yarışının ne kadar seviyesiz geçtiğine şahit olmaktayız. Birinin ötekini, siyasi parti seçiminde olduğu gibi, ağır ithamlarla yıpratmak istemesinin arkasında, bir aşağılık kompleksi görmekteyim. Kültür okumakla elde edilmez. Kültür okulda bile bir oranda ferdin yeteneği ile kazanılır. Kültür, elini kolunu sallayarak yürümekle elde edilmez. Kültür aileden, yetişme tarzından, yaşadığınız çevreden, okuduğunuz okuldan, arkadaş ortamından görerek, sindirerek kazanılır. ...Devamı.» LİKYA (Demre ve Kekova Bölgesi) Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 232643 Okunma Bu bölümde, Anadolunun Güney - Batısında yerleşen, burada yaşayan bir uygarlıktan yani LİKYA'dan söz edeceğiz ve Demre ve Kekova yörelerinde gezeceğiz. Likya bugünki Fethiye ile Antalya yani 37 ile 35 16' enlem ile 28 48' boylam çizgileri arasında kalan Toros sıra dağlarının egemen olduğu bölgedir. Bu bögenin Kuzey sınırı Doğusunda Bey dağları (Antik adı: SOLIMA) Batısında Antik adı MASSICYTUS olan Akdağ olup zirveleri 3000 m civarındadır. ...Devamı.» Sikkenin doğusu ve Anadolu sikkeleri Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 2307048 Okunma İnsanlar henüz yerleşik düzene geçmeden önce kendi gereksinimlerini kendileri karşıladıkları için para gereksinimi duymuyorlardı. Ne zaman ki insanlar yerleşik düzene geçtiler (Neolitik) malların değerinin saptanması veya diğer eşyaların karşısındaki değerlerinin saptanması gerekti. Ve gereksinim sonucu takas (tranpa/barter) yöntemi doğdu. Değiş tokuş, yani barter, malın malla değiştirilmesidir. İlkel toplumlarda bu yöntem toplumun gelişmesine paralel olarak değişti. ...Devamı.» Uykusuz sokaklardaki giz Kategori: Günün içinden notlar | 4 Yorum | 105728 Okunma Sidney Adalet ve Polis müzesinde Gölgelerin Şehri fotoğraf sergisini geziyorum. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki zor yıllar. Sidney’in sert, soğuk, zorba ve yoksul yanı... İki yanında ağaçlarla uzayıp giden geniş ve bakımlı sokaklar yok bu resimlerde. Pırıltılar saçan avizeleriyle büyük ve zengin köşkler ya da kapısının önüne birkaç çiçek ekilmiş mutlu görünümlü alçak gönüllü minik evler yok. Şehrin şiddet dolu, suç dolu mahalleleri bunlar. ...Devamı.» Anadolu topraklarındaki bilimin filizleri Kategori: Kültürün Damarları | 4 Yorum | 341217 Okunma Bilimin ilk filizleri bu topraklardan fışkırmış. Bundan önceki bölümlerde de bahsettiğimiz bir çok ünlü bilim adamı (kendi deyimleri ile doğa bilimcileri) yaşadığımız, belki de farkına varmadan geçip gittiğimiz yörelerde yaşamıştır. ''Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle..... '' diyerek başlayan yaklaşık 30.000 dizelik destanla 10 yıl süren TROYA SAVAŞI'nın yaklaşık 50 günlük bir bölümünü ölümsüzleştiren HOMEROS en çok kabul edilen görüşe göre Batı Anadolu'da Symrna'da (İzmir) doğmuştu. ...Devamı.» Kilit Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 60527 Okunma Emine Hanım bir ev gezmesindeki sohbette duymuştu, oğlunun bekar yaşamaya alışıp, evliliğe karşı olması ‘’kısmetinin kilitli olmasına bağlıdır‘’ demişlerdi. Düşündü, doğru olabilirdi. Bu kısmetin nasıl açılacağını birisine sorması gerekli idi. Kimseye sormadan da olmıyacaktı. Oturdukları mahallede bu konularda bilgili olan iğneci Şukufe’den yardım isteyebilirdi. İğneci Şukufe’nin de ağzı pek mühürlü olmamasına rağmen, ona sormaya karar verdi. ...Devamı.» Dar Bir Geçit Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 85743 Okunma Fen Fakültesi binasının sağ tarafında Kimya bölümü vardır. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Salim Saraçoğlu’ndan sonra Prof. Aral Olcay Hanım yönetmekte idi. Fen Fakültesinin üç dinamik kimya asistanlarından biri Tarık Pekel, diğeri Çakıl Erk ve üçüncüsü değerli adaşım Metin, ince uzun bir odada beraber oturmakta ve doktora çalışmalarını yürütmekteydiler. ...Devamı.» Anadolu yazıları Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 270807 Okunma MÖ.2000 yılını aşan bir geçmişe uzanan yazıyı Anadulu'da ilk olarak Luviler'in kullandığını biliyoruz. Bu yazı Resim Yazısıdır. Diğer adı ile Hiyeroglif. Bu yazı sonraları Hititlere aktarılmıştır. Yazının Anadolu uygarlığındaki yerini daha iyi kavramak için zamandaşı olan diğer uygarlıkları da gözden geçirmenin yararı vardır. ...Devamı.» Sığınma Hakkı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 74685 Okunma Ne varsa tarihte var, eşeleyin tarihi mutlaka bu günlere uyan birçok olay bulacaksınız. Tamam bulursunuz da, sonra ne yaparsınız? İşte burası size kalmış bir beceri olsa gerek. 1525 senelerinde Fransa kralı I. Fransuva, Alman İmparatorluğu ile girdiği savaşı kaybeder. Sonrasında Fransuva bu savaşta esir düşer. Alman İmparatoru Sharlken değerli esirini İspanya’da bulunan Madrit kalesinde hapis tutar. ...Devamı.» Helenizmin oluşumunun sosyal yapı temelleri Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 336983 Okunma Helen uygarlığının oluşumu ve gelişimi tarihin tanıdığı bir şanstır. Bu uygarlığı oluşturan kültür birleşimi ve coğrafik konumunun önemi ona bu şansı tanımıştır. Bu çevrede ki tüm uluslar ilkel denecek yaşam tarzı sürerken bu uygarlık topraktan fışkırırcasına gelişmiş ve sonra bugün Batı uygarlığı dediğimiz uygarlıklara temel olmuştur. Peki! bu uygarlık nasıl gelişti ? Bu bölümde bunu araştıracağız. ...Devamı.» Elinden tutulacak sıradanlıklar Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 96122 Okunma Bizim için alışılmış olan, yaşantımızın pek de farkına varmadığımız bir parçası olan bir şey, önemsediğimiz kişiler tarafından fark edilir, onlardan övgü alırsa, başka bir anlam kazanabiliyor. Alışılmışlığı, sıradanlığı sürüyor, fakat artık alışılmışlığıyla sevilir, hatta alışılmışlığı nedeniyle sevilir olabiliyor. ...Devamı.» GUSUL Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 54041 Okunma Yasak olan her konuya insanın ilgisinin arttığını düşünürüm. Bu günlerde Gusul hakkında yazı yazmak yasak, aslında bu konuda yazılacak o kadar çok şey var ki, siyasi iradenin konuyu Cumhurbaşkanlığı konusuna odaklaması ile ilgili yaptığı enteresan manevra ile Gusul hakkında yazı yazmak ileri bir tarihe ertelenmektedir. ...Devamı.» Anadolu'nun Grek anakarasına etkileri Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 333666 Okunma Klasik uygarlığın kökeni araştırılınca, klasik kültürün apaçık olarak ilk belirdiği - yani kendilerine sonraları Hellenik diyen toplumun, kendilerine barbar dedikleri yabancılardan ayırdıkları ve Olymposlu tanrıları teşkil ettikleri - yerin, Anadolu'da Ionya olduğu anlaşılır. (MÖ.9 veya 10. yy) Grekçede ne üzümün, ne şarabın, ne incirin ve özellikle ne de zeytinin adlarının Grekçe aslından olmayıp, birçok dağ, burun ve körfez adları gibi, bir Anadolulu dilin kökeninden oldukları anlaşılmıştır. Delice zeytini, Portekiz'den Hindistan'a kadar vardır. Ama zeytinin bir besin maddesi olarak kullanışı, Yunanistan'a Anadolu'dan geçmiştir. ...Devamı.» Anaerkil toplumlar, tanrı anlayışı ve etkileri Kategori: Kültürün Damarları | 0 Yorum | 257482 Okunma Dünyanın en büyük açıkhava müzelerinden biri olan Anadolu, çağlar boyu göç eden medeniyetlere bir köprü olmuştur. Burada oluşan kültür mozaiği günümüzden binlerce sene önce burada yerleşen insanlar tarafından oluşturulmaya başlanmıştır. Anadolu uygarlıklarının oluşumu ve gelişimi tarihin tanıdığı bir şanstır. Bu uygarlıkları oluşturan kültür birleşiminin ve coğrafik konumun önemi onlara bu şansı tanımıştır. Bu çevrede ki tüm uluslar ilkel denecek yaşam tarzı sürerken bu uygarlıklar birbirlerinden etkilenerek topraktan fışkırırcasına gelişmiştir. ...Devamı.» Bayrak ve Namus Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 60281 Okunma Ülkemizde öyle olaylar cereyan etmekteki, biri bitmeden bir başkası ortaya çıkmakta, bir evvelkini takip etmek zorlaşmakta, hatta unutulmaktadır. Daha dün gibi hatırlamaktayım, 2003 yılında Irak’ta, Süleymaniye kentindeki bir koruma birliğinden Türk Subaylarının başlarına çuval geçirilmiş, ve biz de bunu seyretmiştik. Hafifletici bazı mazeretlere sığınan Büyük Ağabey Amerika’nın teskere geçmedi diye intikamını almasıyla başlayan Türk Silahlı Kuvvetlerinin zayıflatılma provasının bütün yoğunluğuyla devam ettiğini seyretmekteyiz. ...Devamı.» Aptallığıma verin ama "Gezizekalı" … Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | 78928 Okunma Çatı filan derken oldukça nemli, küçük tsunamili bir haftayı geride bıraktık. Nemli derken, nem bel boyu, metroda bilek boyu ve üstüne yapılan yüzlerce geyik... Hatta bu geyiğe katılan sorumlu valiler... Ama dünyada ilk olan bir şey vardı. Ankara metrosu şemsiye kullanılan ilk metro olarak tarihe geçti. Bilimde tavan yapan bir TÜBİTAK... Gene başbakanımızın fırçaları ve yeni bir sıfat “Gezi zekalılar”. Anlayacağınız aynı memleket bizim memleket, şaşırtma katsayısı sürekli artıyor. ...Devamı.» Aldatılma Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 49905 Okunma Yaşamımda en ağırıma gidenin aldatılmak olduğunu düşünmekteyim. Kanımca sizler de aldatılmayı sevmezsiniz. Hatta belki nefret bile edebilirsiniz. Aldatıldığını anlayan insan, belki aptallığına verir, koşup giderek hemen aynada yüzüne bakıp, kendisi ile yüzleşir diye düşünmekteyim. ...Devamı.» Aptallığıma verin ama Toma Cumhuriyeti… Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | 72678 Okunma Son haftalarda neler olmadı ki, Soma`da yiten 301 can, binlerce polis ile gezen bir başbakan, korku duvarını aşan halk kesimleri, cenazeye gidip cenazesi çıkan insanlar ve tüm bu olumsuzlukları savunmaya çalışma çabasındaki saçmalayanlar. Öte yandan başlayan seçim havası… Yeni padişahımızı mı seçeceğiz yoksa Cumhurbaşkanı mı? Hatta bu hava yurt sınırlarını aştı bu hafta. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|