|
Aptallığıma verin ama çocuk olmak zor!!!Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 26 Kasım 2013 09:03:00 Bu hafta Şefkat-Der'den Başbakan Erdoğan'a, Dünya Çocuk Hakları Günü'nden Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı'nın Başkanı Serdar Çam'a, Başkanvekili Sadık Yakut'dan Dostoyevski'ye, TBMM'den Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne, ABD'deki Kızılderililerden İçişleri Bakanı Muammer Güler'e, Rasim Ozan Kütahyalı'den gazeteciliğe aklıma takılanlar.
Şefkat-Der, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Türkiye’nin çocuklara ilişkin politikalarının sonucunda ortaya çıkan tabloya ilişkin bir rapor yayınladı. Rapora göre son bir yılda aile içi şiddete maruz kalan 15 çocuk hayatını kaybetti, 20 çocuk da intihar etti. Türkiye'de sokakta yaşayan çocuk sayısı 3 bine, sokakta çalıştırılan çocuk sayısı ise 500 bine ulaştı. Aynı raporda sokakta dilendirilen çocuk sayısının 10 bine yükseldiği, yoksul çocuk sayısı 4 buçuk milyona, çocuk işçi sayısı bir milyona, uyuşturucu kullanan çocuk sayısının ise 2 bin 550'ye çıktığı belirtildi. Raporda yer alan diğer veriler şöyle: * Bağımlılarının sayısı 99 bine ulaşmış durumda * Son üç yılda suça sürüklenen çocuk sayısı 3 yılda 250 bin * Tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı 3 bin * 1 yılda ilköğretim okuluna hiç kaydolmayan okulsuz çocuk sayısı 75 bin * Son 3 yılda çocuk gelin sayısı 130 bini geçti * Son 3 yılda kaybolan çocuk sayısı 27 bin (17 bini kız çocuğu) * Son 3 yılda 500 bin çocuk hakkında adli polisiye işlem yapıldı * 3 yılda seks kölesi çocuk sayısı 50 bine ulaştı * Son 3 yılda tacize, tecavüze uğrayan adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin * Çocuklara karsı cinsel saldırı, taciz-tecavüz davalarında, 2008’den 2013'e kadar yaklaşık % 400 artış var. Bu ülkede sadece kadın olmak değil çocuk olmak da zor… *** Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında kullandığı ’ulan’ kelimesi için savunma, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı’nın Başkanı (TİKA) Serdar Çam’dan geldi. : ’Ulan’ delikanlı demek. Türk Dil Kurumu'nun hazırladığı Büyük Türkçe sözlükte ise, "ulan" kelimesi şöyle açıklanıyor: ULAN: ünl. kaba 1. Ey: “Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!” -M. Ş. Esendal. 2. Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü: “Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı.” -S. F. Abasıyanık. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü ULAN: Oğlan Şimdi ben Ulan başbakan dersem demek ki başbakan bana kızmaz… Umarım!!! *** Başkanvekili Sadık Yakut, kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yapmasının büyük bir yanlışlık olduğunu, kız ve erkek öğrencilerin ayrı okullarda okutulmasının gerektiği ve bu yanlışlığın önümüzdeki dönemde düzeltileceğini söyledi…Bu sözleri söyleyen kişi sıradan bir vatandaş değildir. Malesef seçilmiş biri, hatta TBMM'nin Başkanvekili. Bu sözler Türkiye Büyük Millet Meclisi Toplantı Salonunda, kamuya açık bir resmi toplantıda söylenmiştir. Bu sözlerin muhatabı olan kişiler de 14. Ulusal Çocuk Forumuna 81 i'den temsilci olarak katılan kız ve erkek öğrenciler ile Çocuk Hakları Komitesi Üyeleri, öğretmenler ve görevliler. Anlayacağiniz tam yeri. Bu bakımdan söylenen sözler çok önemli. Bu mantığa göre öncelikle TBMM'de kadın ve erkek milletvekilleri ayrı salonlarda toplantılarını yapmalı, en azından oturma bölümleri ayrılmalıdır. Elbette, okul öncesi çocukları, gösterilerde kadınlar tayt giyiyor diye sirke götürmekten vaz geçen İl Milli Eğitim müdürleri, kız erkek merdivenini ayıran, yemekhaneyi haremlık selamlık yapan müdürleri de unutmadık. Ya bu idareciler nasıl bir çocukluk geçirdiler! Türkiyedeki tüm erkekleri sapık mı sanıyorlar? *** Rus basınına konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan “Nazım Hikmet’in mezarının Rusya’da bulunmasının kültürel ve tarihi ilişkiler açısından derin bir anlam ifade ettiğini söyleyerek, "Türkiye’de gençler, Dostoyevskiy’in bir çok kitabını okuyor. Ben de gençlik yıllarımda Dostoyevski’yi okudum” dedi. Sizce ne okumuştur Başbakanımız? İnsancıklar! Ezilmiş ve Aşağılanmışlar olabilir mi? Suç ve Ceza? Yok yok kesinlikle "Öteki" dir. *** Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) yönetimi, 5 öğretim üyesi hakkında, izinsiz kitap okudukları gerekçesi ile soruşturma başlattı. Oku diye başlayan bir kitaba inan, ama okuyanları suçla hem de üniversitede. *** Türkiye'nin TİKA aracılığıyla su deposu yapmaları için 200 bin dolar yardım ettiği ABD'deki Kızılderili kabilesinin, otel ve kumarhane işlettiği, bir su şirketinin yanı sıra baraj sahibi de olduğu belirlenmiş. Barajda 200 bin dolarlık bir su damlası da bizden olsun ne var yani! Aptalığıma verin ama hayrı da şerri de elinde kalan bir yönetim!!! *** İŞKUR, eğitimli çoban olmak isteyenler için "sürü yönetim elemanı" adıyla Türkiye'de ilk olan yeni bir meslek edindirme programını hayata geçirdi. Eğitimli çoban olmak isteyenler bundan böyle “sürü yönetim elemanı” adıyla anılacak. Eğitimli Sürü yönetim elemanlarını artık politikada da görürüz sanırım!!! *** İçişleri Bakanı Muammer Güler dershaneler konusunda yaptığı yorumla yine büyük bir tartışma başlatacak diyor gazeteler. Güler, “Biz bizi seven, bizimle beraber olan insanlara asla sıkıntı vermeyiz.” dedi. Güler’in bu açıklamasından sonra AKP’ye oy veren kesime ayrıcalık mı tanınıyor sorusunun akıllara gelmesi gerek ama zaten eminiz. Neden mi? Unuttunuz mu başbakan ne der sürekli “Taraf olmayan bertaraf olur” Böyle başbakana böyle İçişleri Bakanı! *** Rasim Ozan Kütahyalı CNN Türk canlı yayınında "Şu an kazandığım parayı 5 senelik peşin getirin, ben medyadan çekilirim. Umrumda değil gazetecilik, televizyonculuk" dedi. Tersten bakarsanız dediği parayı verenin düdüğünü çalarım. Ama bence arkadaşlar eller cebe aramızda şu 5 yıllık parayı toplayalım da bu suratı görmeyelim.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|