A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

ON SENE

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 22 Aralık 2013 09:34:55

Çok değer verdiğim insanların sözleri vardır, tekrar tekrar okur, ilham alırım. Kimi sözler vardır, kimin söylediği belli değildir ama her zaman geçerlidir. Üzerlerinde mantık bile yürütebiliriz. Bunların içinden bir kaç tanesini ele alalım. ‘’Her çıkışın bir inişi vardır.’’ Bu konuyu düşünmekte yarar var. Ben çıkışı, değil inişi hep düşünürüm. İniş, her zaman çıkış kadar kolay olmayabilir. Çıkarken kayıp düşmezsiniz, amma inerken insanın ayağının kayması mümkündür.

Çocukken okulda her 29 ekim tarihinde ALİ DAĞ’a çıkar, oradaki Cumhuriyetimizin sene-i devriyesinin rakkamını taşlarla dizer, üzerine beyaz boya sürüp boyardık. Şehirden bile çok belirgin görülürdü. Çıkarken zorlanmazdık amma, inerken  dikkatli olmamız gerekirdi. Her zaman bir dağa çıkışta değil, aşağıya inişte zorlanırım. Attığım her adıma dikkat etmeye özen gösteririm.

Bunca yıllardır söylenen güzel sözler içinde çok sevdiğim bir başkası şu: ‘’Gemi batarken tekneyi ilk önce fareler terk eder ‘’ Bu aslında doğru bir sözdür. Batan gemiden ilk kaçan fareler olur. Uzun bir zaman evvel Gölcük ve Yalova civarlarında hurdaya çıkarılmış gemileri kıyıya çekerlerdi. Buralarda gemiler sökülür, hurda olarak haddehanelerde eritilerek, tekrar pik haline getirilirdi. Gemilerin söküm işlemleri sürecinde, sökülen gemideki fareler, etrafa dağılır kendilerine yeni mekan bulmaya çalışırlardı.

Bu fareler ufak tefek şeyler değildi. Her biri yarım kedi büyüklüğünde olurdu. Arayıp buldukları yeni mekanlarına uyum sağlarken yoldaki araçlar tarafından kimi zaman ezildiklerinde, irilikleri konusunda fikir sahibi olurduk. Yalova’da yaşayan ve Karamürsel’deki Amerikan üstlerinde çalışan Amerika’lılar, kiraladıkları evlerde farelere karşı önlemler alırlar, bunlar için Amerika’dan özel sistemler getirirlerdi.

Dünya üzerinde akıllı hayvanlar sınıfında olan farenin, yaşam ortamlarına en fazla uyum sağlayan hayvanların en önde geleni olduğunu düşünmekteyim. Ne zaman bir fare görsem, aklıma Yalova’daki iri fareler gelir.

Bir de kimin söylediğini bilmediğim bir söz var. ‘’Alma Mazlumun Ahını çıkar Aheste Aheste.‘’ Bu cümle tam olarak doğru olmayabilir amma suçsuz birinin ahını almamak gerektiğine gönülden inanırım. Geçtiğimiz son 10 sene içinde şöyle veya böyle, bir çok suçsuz insanın tutuklandığına inanmaktayım. Muhtemel bir suçlu olabilir düşüncesinden hareketle, senelerce insanlar demir parmaklıklar arkasına konuldular. Olmayan delillerin karartılacağı varsayımından hareketle, bir delil bulma uğraşısına giren mihraklar, aylarca, ve yıllarca insanların hürriyetlerini kısıtladılar.

Hayat içinde yaşanan olaylardaki denge gibi, dünyadaki denge de  çok önemlidir. Terazinin bir kefesine bir madde bırakırsan, diğer kefesine mutlaka eş değer bir ağırlık koyman gerekir. Yoksa bu terazi bir tarafa yatık durur. Dünyanın güneş etrafında dönüşünün, mevsimlerin oluşumunun hep bir denge içinde gitmesini  hayranlıkla seyretmekteyiz.  Bu dengeyi bozarsanız tabiatın tepkisine katlanmanız gerekir.

Geçtiğimiz gün, bilgisine çok değer verdiğim bir dostum Istanbul’a açılması planlanan kanal için ekranlardan düşüncelerini bilimsel olarak  söyledi, ’’Tabiatın dengesini bozarsanız, tabiatın dengesi buna nasıl bir tepki verir, bunu bu günden kestirmeniz mümkün olmaz.’’  Bu çok güzel anlatım için “Anlayana Davul Zurna Az, Anlamıyana Sivrisinek Saz ‘’.

Ben aslında son 10 senede ülkemizde yapılanları, Cumhuriyetin çeşitli dönemlerinde  yapılanlarla karşılaştıran zihniyeti kabul etmemekteyim. Her dönemin kendi şartları içinde tartışılması gerekir. 1923 senesi ile 1933 senesi arasında yapılan, kalkınma hamleleri, yokluk içinde geçen bunca senelerin sonunda , Osmanlı’nın borç yükü altına giren genç Cumhuriyet tarafından gerçekleştirilmiş birer mucizedir. Bu zorlu 10 sene içinde yollar yapmış, fabrikalar kurulmuş, yeni 15 milyon genç yaratılmış, hatta Osmanlı’nın Düyun-u Umumiye borçları ödendikten sonra, 1 milyon lira artı bütçe kapatması ile tarih yazılmış olduğunu görmekteyiz.  Kimse bu dönemi bir başka tarihle karşılaştırmasın, adil olmayacağı apaçıktır.

Şimdi cari açık tavan yapmış bir Türkiye’de IMF’e borcumuzu  ödeyip temizledik diye toplumu kandırmayı doğru bulmak mümkün değildir. Her dönemde ister manevi değerler olsun, ister maddi değerler olsun mutlaka ortada bir pasta bulunur, ve bu pasta için insanlar paylaşım kavgası verir. Yukarıda fillerin verdiği bu dalaşmada, onlar tepinirken, yerdeki fareler ezilmekte diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git