|
|
Ankara’nın Taşına Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 48482 Okunma Çocukluğum hep Ankara’da geçtiği için kendimi bildim bileli Ankaralıyım derim. Aslında doğum yerim, babamın görevi nedeni ile Çorum`du. Aynı sene Ankara’ya tayini çıkan babam, evi Ankara`ya taşımış. Kurtuluş semtinde bir evde uzun seneler oturduk. İlkokulu Ankara`da okudum, Kurtuluş İlkokulu’nda. Ortaokul için yatılı okula gönderdiler, Kayseri’ye. Bu benim isteğimle oluşmadığı için yorum bile yapmak istemem. Yatılıokulda bir çok haslet kazandım. Bazı konularda ise bir çok değerden yoksun kaldım. ...Devamı.» Atama Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 57316 Okunma Bir yeni Hükümet geldi hoş mu geldi yoksa boş mu geldi? Ne bir program var, ne plan var, ne bir güven oyu var, ne de bir sorumluluk var. Hani Meclis’te gensoru bile verilmesi mümkün değil, ve de bu insanlar 7 Haziran’dan sonra devlet dairelerindeki kadrolara 825 kişi atamış, şimdi de 269 kişi atayacaklarmış. İnsanın burnuna hiç güzel kokular gelmemekte. Her konuda şeytanın avukatlığını yaptığımızdan, bu konuda da aynı şekilde düşünceye dalmaktayız. Kimler bu görevlere atanır hiç düşündünüz mü? ...Devamı.» Organik Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 49068 Okunma Ben halkın sözüne güvenmiyeceğim de kime güveneceğim. Benim vatandaşım doğru söyler, kimseyi aldatmaz. Benim yurdum insanı yalan, talan bilmez, herşeyi doğru dümdüz çekinmeden söyler. Pazarda gezerken satıcının kulakları yırtarcasına `organik dokates bunlar organik` diye bağırarak sattığı domates için hemen yanına iliştim; ...Devamı.» TSUNAMİ Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 47081 Okunma 2011 senesi mart ayında Japonya açıklarında meydana gelen bir depremi, bugün gibi hatırlarız. Okyanusun binlerce metre derinliğinde meydana gelen bir fay kırılması sonrası dev dalgaların Japonya sahillerini vurucağını herkes biliyordu. Hatta bazı küçük adaların bu depremin artçılarından çok etkileneceğinden, bütün halk korkuyordu. 11 mart 2011 tarihinde bu deprem sonrasında meydana gelen tsunami adı ile anılan, dev dalgaların katlanarak kıyıları vurması, doğa olayının ötesinde bir vak’a olsa gerek. ...Devamı.» Rakkamlar Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 50112 Okunma Ankara’nın önemli bir sineması vardı, Büyük Sinema. Kızılay’ın ortasında, getirdiği filmlerle zamanın en güzel eğlence yeri idi. James Dean’in meşhur olduğu ‘Rebel Without a Cause’ adlı filmi de orada seyretmiştim. Hatta Rusya ile Türkiye Milli güreş takımlarının bir tarihte bu sinemada güreş müsabakaları bile yaptığını hatırlarım. ...Devamı.» Rüştü Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 54602 Okunma Siz Rüştü’yü tanıdınız mı bilmiyorum, ama ben onu tanımaktan son derece mutluyum. Üniversiteye ayak bastığımda Rüştü, İnşaat bölümünün ilk talebelerinden olup son sınıftaydı ve iyi bir talebe olduğunu duymuştum. Sporcu kimliği çok ağır basmakta, basketbolda çok başarılı idi. Boyu uzun olduğundan bizlere yukardan bakardı, ve bu ona ağırbaşlı bir hava verirdi. Oyunda ise oyun kurucu olarak diğer arkadaşları ile çok uyumlu idi. ...Devamı.» İktidar Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 53027 Okunma Üniversitede ilk senemizde bizim sınıfta sessiz, sakin, kimseyle dialog kurmayan bir arkadaşımız vardı. Her iki ayağı da aksaktı, çocukluğunda geçirdiği bir hastalıktan dolayı yürümekte güçlük çekmekteydi. Koltuk değnekleri kullanmamakta, fakat yürüyüşü kendisini zorlamaktaydı. Kendisi ile arkadaşlığım daha ilk günlerde başlamıştı. İsmi Servet’ti ve Adana, Osmaniye’li olduğunu söylemişti. Ankara’da ise Yenimahalle semtinin girişinde Yapı ve Kredi Bankası’nın yaptırdığı bloklarda ailesi ile oturmaktaydı. ...Devamı.» Rin Tin Tin Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 63342 Okunma Çocukluğumuzun önemli çizgi roman kahramanları vardı. Bazı gazetelerde yer alan Hoş Memo, Basri gibi çizgilerden özetmiyorum çünkü bu kısa çizgiler üç beş kareden fazla olmazdı, konu bu karelerin içinde başlar ve biterdi. Daha çok dergi şeklinde yayınlanan Pekos Bill, Tom Mix ve Teksas gibi dergilerden söz ediyorum. ...Devamı.» Mutluluğun küçük ve büyük halleri Kategori: Günün içinden notlar | 4 Yorum | 86090 Okunma Önce sorayım: Mutluluğu küçük şeylerde bulmalıyız cümlesi sizce de gereğinden fazla söylenmedi mi? Hayatın doğumdan ölüme değin sürüp giden bir mutluluklar zinciri olmadığını herkes biliyor; kimse her an mutluluk içinde gülümseyerek dolaşmayı beklemiyor. Sürekli mutluluk olası değil, küçük mutluluklarla yaşadığımızı biliyoruz. Öyleyse? Aslında burada söylenmek istenen, bunu biliyor fakat unutuyor olduğumuz gerçeği tabii ki. ...Devamı.» İşletme Karnesi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 71763 Okunma Bu günlerde reklam afişlerinde, televizyon ekranlarında yoğun bir şekilde nükleer santral konusu işlenmekte. Hani bilinç altına, nükleer santral konusunu gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında devamlı işlenirse, toplum nükleer santral yapımını kabul eder mantığından hareket edilmekte. ...Devamı.» Türkiye Genel müdürü Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 67762 Okunma Hiç düşündünüz mü Türkiye’nin Genel Müdürü kim? Hani ülkede bir kamu kurumu vardır ve bunun başına da bir genel müdür atanır. Bu genel müdür her konudan sorumlu zanneder kendini. Kuruma bir çaycı atanacaksa, genel müdüre sormadan olmaz. Kurumun yapacağı yatırımların planlanması da genel müdüre sorulur. Planlanan yatırımların plan toplantılarının hepsine kurumun genel müdürü katılır. Eee, ne de olsa kurum yatırım yapacak, içinde onun da tuzu ve biberi olması gerekir. ...Devamı.» Cenaze Namazı Kategori: Nalına Mıhına | 1 Yorum | 58511 Okunma Yukarı Taşlı köyünde kendine buyruk bir delikanlı yaşarmış. Adı Bekir. Kimseden emir almaz, hiç bir yerde de çalışmazmış. Kimi zaman kahveye gelir oturur, önüne gelen çayı içer, fakat para ödemezmiş. Bir işi olmadığı için eline ne zaman para geçse Ahmet’in meyhanesine gidermiş. En ucuzundan şarap alır, içermiş. Kimseye kötülüğü olmaz, çoğu zaman sarhoş dolaşırmış. ...Devamı.» Bir Buruk Anı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 65621 Okunma Sanırım 1971 yılı idi, bir Amerika seyahatimde eğitim için Connecticut eyaletinde Norwalk kasabasında bulundum. Çocukluğumda hatta yatılı okulda da devam eden alet, edevat ile bir şeyler yapmak dürtüsü, mekanik aletlere karşı olan merakım ile sürmüştü. Bu belki bir hobi olarak da düşünülebilir. Nereye seyahat etsem bir alet edevat satan dükkanı mutlaka bulurum. ...Devamı.» Kağıttan evler Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 71626 Okunma Göz alıcı, özendirici resimleriyle, bir ev dekorasyonu ve bahçe dergisi var elimde. Küf yeşiline boyanmış duvarlar. Yumuşacık olduğu belli olan, kemik rengi kocaman bir kanape. Kırmızılı sarılı, geometrik desenli minik bir battaniye atılmış üzerine. Hani şu, uzanınca üstünüze çekivereceğiniz küçük, örtü gibi battaniyeler var ya, onlardan. ...Devamı.» Gözlerinden öperim canım Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 84166 Okunma Ünlü yazarların, şairlerin sevdiklerine yazdıkları mektupları okumak, yalnızca onlara ait, saklı bir dünyaya giriyor olduğumuz duygusunu da yanında getiriyor. Elbette izin alarak giriyoruz bu dünyaya. İşte mektuplar. Kitap olmuş, elimizde. Yine de, bütün bunlar o iki kişinin arasında kalsaydı daha iyi olurdu gibi bir his... Kendimizi orada fazla hissetmek... İkisinin birlikte soludukları hava bizi niye ilgilendirsin ki? Ama ilgilendiriyor. Tanık olmalı mıyız mahreme? ...Devamı.» Ser Danışman Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 65137 Okunma Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında bir bayan sunucunun sorularını yantlayan SerVekil danışmanı, etnik kökenli bir kişinin, kendisine sorulan cesur soruların yantlarını dinlerken hayretler içinde kaldım. Toplumun giderek kavgacı bir kimliğe bürünmesinin, liderlerin ekranlarda takındığı kavgacı tavrın etkisi ile olup olmadığına yönelik soru ile karşılaşan SerVekil danışmanı zatın, analizin doğru olduğunu ifade ederek, toplumun giderek kavgacı kimliğinde parti başkanlarının ekranlarda kavgacı konuşmalarının büyük etkisi olduğunu doğrulamasını üzüntü ve ibretle dinledim. ...Devamı.» Allahım Neydi Günahım Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 71172 Okunma Hayatımızda mutlaka belirli dönemlerde gerçeklerle yüzleşmemiz gerekir. Çocukluğumuz hatta delikanlılığımız dönemlerimizde nerede yanlış yaptığımızı bilmediğimiz zamanlar olmuştur. Geri dönüp yaşamımızı hiç değerlendirdik mi? Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğimiz, sesine ve tonuna hayran olduğumuz bir sanatcıyı yitirdik. Kayahan. ...Devamı.» Sürrealizmin doğuşu xx. yüzyılda mı yoksa xvı. yüzyılda mı gerçekleşti ? Kategori: Unutulmayan Yapıtlar | 1 Yorum | 134407 Okunma Rönesans, 15 yüzyıllık aradan sonra sanatın bir kez daha insana yönelmesinin simgesidir. Helenler insanı kutsamış, onun anatomik gizemlerinin üstünü açmaya yönelmişti. Zira tanrıları insan görünümündeydi. Helenlerin ardından gelen dönemlerde, hıristiyan dininin hizmetine giren resim sanatı, dinin gereği zorunlu olarak ülküselleşti. Aradan yaklaşık 1500 yıl geçtikten sonra, ancak rönesansla beraber, kusursuz insan betimlemek yeniden amaç edinildi. ...Devamı.» Seçim Arifesi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 68695 Okunma Bir yasama döneminin nihayet bulması ile kimileri mutlu, kimileri mutsuz, kimileri umutlu, kimileri de 2011 senesinden bugüne geçen dört senede Türkiye’nin nereden nereye geldiğini sorgulamakta. Bazı vekiller Meclisteki odalarını boşaltırken ağlamaklı, kimleri ise bu yorucu mesaiden kurtulmanın verdiği rehavetle kendilerine yeni ufuklar aramakta. Kimleri parti değiştirip yollarına devam etmeyi düşünmüşler, kimileri de sadakat ile partilerine dışardan hizmet vermeyi uygun görmüşler. ...Devamı.» Padişahın Tavuğu Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 58309 Okunma Tanrının bir adaleti olduğunu herkes söyler de ne şekilde bir adalet olduğuna kanımca kafa yormayız. Ben de yormak istemem, fakat Tanrı`nın dünyaya gönderdiğini kabul ettiğimiz dinler arasında pek eşit davranmadığını düşünmekteyim. Kitap olarak belki çok akıllı olanlara Tevrat’ı, daha sonra İncil’i, en sonunda ise Araplara Kuran’ı gönderişi üzerinde düşünürüm. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|