A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Galata Kulesi ve Paris’in çatıları birbirine benzer

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 16 Ağustos 2014 09:14:50

Sidney hava limanında dağıtılan Qantas dergisinin dört, beş ay önce Türkiye’den dönerken aldığım sayısında İstanbul vardı. Galata Kulesi’nin ve çevresinin karşıdaki bir yapıdan çekilmiş fotoğrafına bakarken Avrupa kentlerinin klasikleşmiş görüntülerini içeren fotoğraflar geldi aklıma. Paris binalarının çatıları, üzerinde bisikletlerle bir Amsterdam köprüsü ya da Portofino’nun rengarenk evleri... Paris’in çatılarına bakıyormuş gibi baktım Galata Kulesi’nin resmine, ilkin bir yabancı gibi, sonra da defalarca gördüğüm bir yer olduğunu bilerek.

Geçenlerde kitaplıktaki eski dergileri karıştırırken 1993 Nisan’ından kalma Vogue Entertaining geçti elime. Kapağında ‘Deliciously exotic tastes and places’ (Tadına doyulmaz egzotik lezzetler ve yerler) yazıyor. Dergiyi 93’den bu yana neden sakladığımı hemen anımsadım. Sayfaları karıştırıp buldum. Yazının başlığı ‘Turkish Delights’. O yıllarda Türkiye’ye seyahat ya da Türk yemekleri ile ilgili pek çok yazıda kullanılan, dergi ve gazete yazarlarının pek sevdiği gözde bir deyimdi ‘Türk lokumu’. Artık iyice ‘basmakalıp’ oldu diye düşünüyorum ama belli olmaz, yine kullanırlar. Kitaplık raflarına biraz daha göz gezdirince, sakladığımı unuttuğum bir başka dergi buldum. House & Garden Kasım 1996. Bu kez yazı başlığı ‘Türkiye, Doğunun Batıyla birleştiği yer’. Bir başka basmakalıp tanımlama! Türkiye’de gezilecek görülecek yerleri tanıtan bir iki sayfadan sonra yemekler geliyor. Ve evet! İşte yine ‘Turkish Delights’ başlığı. Yıl henüz 96... Türk lokumu dediysem lokumdan söz ediyor sanmayın. Kuzu şiş kebabı, iç pilav, çoban salatası, sigara böreği, patlıcan püresi, cacık ve kabak tatlısı tarifleri var ardından gelen sayfalarda.



93’den kalma dergiyi yeniden elime aldım. Yazar ile fotoğrafçı Sidney’de yaşayan bir Türk’ün evine konuk olmuşlar. Geleneksel Türk evinde neler önemlidir anlatıyor yazar: konukseverlik, nezaket, kahve, nakışlı örtüler, gümüş eşyalar... Resimler birbirinden çekici... Gümüş tepside kimisi kristal çay bardağında, kimisi yaldızlı bardakta çaylar, yanında yine gümüş bir kasede hindistan cevizli lokum, sim işlemeli masa örtüleri, nakışlı havlular, sehpa örtüleri... Osmanlı sarayına yakışır geniş ve süslü bir tabakta kuzu incik, yufkalı pilav, zeytinyağlı fasulye ve keşkül-ü fukara... Evet, ‘poor man’s puding’ yazıyor ayaklı cam kaselere konmuş, üzerinde incecik kıyılmış bademler olan keşkül fotoğrafının yanında. Keşkülün eski adının fukara pudingi olduğunu o zaman öğrendiğimi anımsıyorum resmi tekrar görünce.

Qantas dergisindeki sıradan bir gezi yazısı. Nerelere gidilmeli, neleri görmeli, nerelerde neler yemeli... Yazıda bir şey yok ama resimler çok güzel. Yerebatan Sarayı.  Bir vapurun içinde koltukların üzerine çıkmış küçük bir çocuk. Maraş dondurması, külahta dondurma, gül lokumu. Galata Kulesi ve çevresinin karşıdaki bir kafeden çekilmiş bir fotoğrafı. Bilirsiniz, fotoğraflar harika olur bu dergilerde. Renkli, canlı, imrendirici... İstanbul bir başka İstanbul... Eminim bir çok İstanbul ya da Türkiye yazısı olan dergiyi kaçırmışımdır, fark edersem satın alıyorum. Sonra, bir yabancının gözüyle, bir yerlinin kalbiyle okuyorum, resimlerine  bakıyorum. Bu tanıdık bildik yerlerin resimlerine bakarken, oraları iyi bilen, o sokaklarda defalarca yürümüş bir insanla, bir yabancı sanki içimde durmadan yer değiştiriyor.

Resimdeki Galata Kulesi ve yakınındaki sıvası dökülmüş apartmanlar, adını bilmediğim, google sayesinde öğrendiğim Bereketzade Ali Efendi camiinin minaresi bana ne denli tanıdık geliyorsa gelsin, bir yabancının bu resme baktığında hissedeceği duyguları neredeyse hissedebiliyorum. Güneşin batma saatine yakın hafifçe pembeleşmiş durgun mavi bir gökyüzünün önünde yükselen Galata Kulesi’yle yakınındaki eski yapılar; ıslak bir günde göğün gri rengini yansıtan Paris’in çatıları oluyor sanki bir anda. Bir çatı katı odasının penceresinden görünen Paris damlarının fotoğrafı bana hangi duyguları yaşatıyorsa, Galata Kulesi’nin fotoğrafı bir yabancıya aynısını yaşatacaktır. Bu duyguyu tanıyorum.

Bazen Sidney’e geri döndüğümde hava limanından çıkarken, otele değil eve gidiyor olduğumu hoşlanarak  düşünürüm. Çok yıllar önce de, Galata Köprüsü’nün üzerinde yürürken milyonlarca kişinin turist olarak gelip görmek için can attığı bu şehirde her gün yürüyor olmayı severdim. Qantas dergisindeki resme yeniden bakıyorum, ilkin İstanbul’da yaşayan biri gibi... Komşumuz John’un birkaç yıl önce turist olarak gittiği ve çok sevdiğini anlattığı bu şehrin benim şehirlerimden  biri olması mutluluk veriyor. Sonra bir yabancı gibi bakıyorum resme... Galata Kulesi ve çevresindeki sıvası dökük apartmanlar onlarca kez gördüğüm tanıdık yerler olmaktan çıkıyor, heyecan sözü veren bilinmedik yerler oluyor.

Geçenlerde bir gün gazetecide dergileri karıştırıyordum, dergilerden birinde yine Türk yemekleri gördüm. 90’lardan bu yana ne değişmiş diye baktım, pek de bir şey değişmemişti. Resimde yaldızlı, ince belli bir bardakta tavşan kanı çayla yanında bir tabak lokum... Neyse ki Türk lokumu demiyordu artık, bıktırdığını fark ettiler mi acaba?  ‘BirTürk gecesi... Osmanlı esintili mönüyle kış akşamınızı tatlandırın’ diyordu başlık.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz { 18 Ağustos 2014 00:38:46 }
teşekkürler Saba. çok güzel bir konuya parmak basmışsın. ben de sık sık bu duygulara kapılıyorum. kentime bir yabancı gibi bakmaya çalışmak, orada bir yapabacı olabileceğimi bilmek, yabancısı olduğum sayısız kenti düşünmek.

bu arada... derginin sayfasına aldığı resimdeki sıvasız yapıya, ve çevresindeki diğer derme çatma yapılara takıldım. onlarsız düşünmek istedim Galata Kulesini ve çevresini.

ne acı, istanbul'un en güzel resimleri gece çekilenler.

Ayşe Güven { 16 Ağustos 2014 12:58:16 }
Ne güzel anlatmışsın... Ülkemi seviyorum, İstanbul' da yaşamaktan mutluyum
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git