Günümüz insanının tanrı anlayışında, tek tanrılı dinlerde pasif bir tanrı ve buna tapımı yatar. Tabi ki doğada veya her hangi bir olguda pasiflik yatmaz, herşey dinamiktir. Buna karşı antik çağlardaki inanışın şu anda bize ne kadar aptalca gelirse gelsin bugünki tanrı anlayışından çağının düşünce yapısı içinde daha mantıklı olduğunu kabul etmeliyiz. Çünki o zamanki tanrılar insan beyninin kendi ile özleşmesinden doğduğu için dinamik tanrılardır.
Tanrılar doğarlar, yaşarlar, öğrenirler, bunu kullanırlar ve gerekirse ölürlerdi. Günümüz tapımına gelişim evrimini biraz incelersek, genel olarak 4 kısımda ele alabiliriz.
1. Doğa Tapımı
2. Imge Tapımı
3. Töre Tapımı
4. Dogma Tapımı
Bu kısımları tek tek incelediğimizde gelişimi gözler önüne dökebiliriz. Öncelikle şunu unutmamalıyız ki bu ayırdığımız tapım anlayışları kendi içlerinde bir birlerini tamamlar, bir önceki sonrakini doğurur ve kendi yok olmaz.
İnsanlar ilk önceleri avcılık sonra toplayıcılık daha sonra tarım ile hayatta kalma başarısını gösterdiler. Bu süre ve bundan sonraki uzun bir süre Doğa bu insanlar için bilinmezliklerle doluydu.
Tabi ki insanlar için bilinmezler korkulup tapınılacak şeylerdi, bu döneme DOĞA TAPIMI dönemi diyebiliriz. Tabi ki buradaki asil güç dillerin daha tam gelişmediği bir dönemde daha güçlü bir durumda olan telepatidir.
Bu dömenden sonra İMGE TAPIMI dönemine geçiliyor. Imge'nin sözlük anlamına bakarsak: Gerçekleşmesi olanaksız ya da çok güç olan düşünü, düş, hayal. Imge tapımının en güzel örneklerini mağaralardaki resimlerde bulabiliriz. O dönemlerdeki inanışa göre olmasını istediği bir olay veya hal için o olayı anlatan bir heykel ya da resim yapmak o olayın iyi yönde gelişmesine ve sonuçlanmasına katkıda bulunur. Bundan sonra ki dönem ise TÖRE TAPIMI dönemi demeliyiz. Töre sözcüğü için sözlüğe baktığımızda '' 1.Bir toplumda benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların tümü. 2. Bir toplumda ahlakla ilgili davranışların tümü '' olduğunu görürüz. Kelimenin manasından da anlaşıldığı gibi Imge tapımı zaman içinde (belki de biraz yozlaşarak) TÖRE TAPIMI'na dönüşmüştür.
Dogma kelimesinin aslı Yunancadan gelmektedir. Sözlük anlamı ise, kesinliğine ve dokunulmazlığına inanılan düşünce. DOGMA TAPIM süreci de Töre tapımından sonra doğal bir gelişme içinde oluştu.