|
Pandemi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 17397 Okunma Nerden bakarsanız bakın, kuzey güney doğrultusunda üçyüz metre, doğu batı doğrultusunda da bir üç yüz metre uzunluğunda yaklaşık doksan bin metre kare olan havaalanı pistlerinin üzerinde tek katlı sahra hastanesine benzer yapıda, acil korona virüsü için hastane yapılması ilan edildiği gün, Atatürk Hava Limanı’nın 17-35 pistlerinin saatler içinde dozerlerle kazılmasını haberlerde izledik. Kim karar verdi, ne zaman ihale edildi, kimler bu ihaleye girdi bilemediğimiz, 24 saatte sözleşmesinin bile imzalanması güç olan yapının temelleri saatler içinde kazıldı. ...Devamı.» YALAN YALAN Kategori: Nalına Mıhına | 1 Yorum | 107631 Okunma Türk Sanat Müziğinde bir makamı çok severim, Hicaz. Bu makam Türk Sanat Müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam ve perdedir. Do diyez notasını andıran bir perdedir. Hicaz makamı Arabistan’da iki şehri, hem Mekke hem de Medine`yi içine alan bir bölgeye verilen ad olarak bilinir. Aslında Hicaz makamı, birbirine yakın olan dört makamı içine alan bir aile olarak anılır. Hümayun, Uzzal ve Zigüleli Hicaz’ı kapsayan bir şemsiye altında olan bu makam, bütününde HİCAZ olarak tanımlanır. ...Devamı.» Dayanışlı Döğüş Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 19203 Okunma Çocukluğumda herkes bir futbol takımı tutardı, kimisi Fenerbahçeli olurdu kimisi Galatasaraylı. Bende bir takım tutmaya karar verdim. Evimizin karşısındaki binada bir vali otururdu. Vali beyin üç kızı vardı. Birbirine yakın yaşlarda üç şirin, cana yakın kızlardı vali beyin çocukları. Ailecek görüşürdük. Hepsinin içinde en küçük olanı bendim. Üç kız kardeş ablamın yaşıtları idi. Ortanca kızın izdivacına bir futbol oyuncusu talip olmuştu. Adını ve soyadını bu gün gibi hatırlarım. Ahmet Refik Özacar, aslında Beşiktaş Jimlastik Kulübünde top koşturmaktaydı. ...Devamı.» Himmet Dede Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 24786 Okunma Kayseri’de yatılı ortaokul eğitim çağımızda her yıl üç sömestrimiz vardı. Her yıl üç defa karne alırdık. Her sömestrin sonunda ailelerimizin yanına giderdik. Ankara’da oturan çocukları Kayseri’ye aileleri yolcu ederdi. Trene binerken bavulumuz ve bir de yemek çıkınımız olurdu yanımızda. Trende bir öğün yemek yerdik, Kayseri’ye varmadan önce. Genelde kuru köfte, kızarmış patates, haşlanmış yumurta ve bir cam şişe su olurdu bu çıkında. Bazen parmak börek, zeytinyağlı biber dolması da çeşni olarak çıkınları süslerdi. ...Devamı.» Tekalif-i Milliye Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 17499 Okunma Yardım toplayalım denildiği zaman aklıma hep ‘Denizli Olayı’ gelir. 1920 yılında Denizli’de yaşanmış elim bir olaydır. Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesi neticesinde, Mustafa Kemal’in 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’ni kurması ile başlayan yeni Türkiye Devleti’nin, Kurtuluş Savaşının başlamasını takip eden günlerde, boş olan genç devletin hazinesine katkıda bulunmak isteyenlerden, makbuz karşılığında borç olarak ayni ve nakdi yardım topladığı hepimizin malumudur. ...Devamı.» Bize bir şey olmaz Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 22707 Okunma Her şeyden vaz geçeriz de efelikten vazgeçmeyiz. Bundan seneler önce AİDS tanımlı bir hastalıktan bütün dünya kırıldı. Hatta hangi yollardan insandan insana geçtiğini bilim insanları fikir birliğinyle buldular. Bu nedenle mümkün olduğu kadar insanların cinsel yaşamlarını düzene almaları gerektiği üzerinde çeşitli konferanslar verildi. Çok değerli bazı sinema aktörlerinin bile bu hastalığa yakalandığını üzülerek seyrettik ekranlardan. Kimleri kaybetmedik ki o tarihlerde, çok sevdiğim karakter oyuncuları bile hayatlarını kaybettiler. ...Devamı.» Nereden Nereye Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18726 Okunma Hani derler ya nereden nereye geldik diye. Ben de bu konuda çok düşündüm. Aklıma her zaman olduğu gibi çocukluğum gelmekte. Evimizde telefon yoktu. Hatta oturduğumuz binada hiçbir dairede telefon yoktu. Kimsede telefon olmadığı için insanlar birbirlerini aramak için çeşitli yollara baş vururlardı. Yatılı okula götürüldüğüm senelerde bile bizim evde telefon yoktu ve bu nedenle mektup yazıp her hafta postaya verirdim. ...Devamı.» Deprem Odağı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 21483 Okunma Ne zaman bir deprem ya da sel felaketi olsa, veya bir orman yangını meydana gelse, yüreğim sızlar. Acı çeken insanlarla ben de acı çekerim. Elazığ`da meydana gelen son depremle toplumun bütün dikkatleri birden Kuzey Anadolu fay hattı ile Güney Anadolu fay hattına çevrildi. Anadolu’da yaşamış bir çok medeniyetin varlığını hepimiz biliriz de bu medeniyetlerin nasıl yok olduğu hakkında fazla bir bilgimiz yoktur. Bu medeniyetlerin taş yapıtları üzerinde bıraktıkları birçok bilginin günümüze kadar ulaştığını biliyoruz. ...Devamı.» Zarardan Dönersen Kârdır Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 26304 Okunma Anadolu’da yaşamış olan devletler, hatta kavimler Anadolu’ya sahip çıkmışlar, toprağına, taşına, ormanına hatta denizlerine de sahip çıkmışlar. Tarım arazisi kazanmak için ormanları yakmamışlar. 1071’de Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklarına giren Selçuklu orduları, Bizans’a galebe çaldıktan sonra bazı şehirleri yerleşim yerleri olarak seçtiler. Erzurum, Sivas, Kayseri, Konya ve Elazığ gibi kentler öncelikli yerler olarak tesbit edilmiştir. ...Devamı.» Çek Bir Acılı İstanbul Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18927 Okunma Dün İstanbul’da bir hovardalık yapalım dedik. Havanın değişiklik arz ettiği bir ortamda gerekli mevsimsel giysilerimizle, Suadiye Tren İstasyonu’ndan trene binip, Halkalı İstasyonu’na kadar gitmeyi planladık. 2020 senesinin ilk haftalarında böyle bir gezintinin insana morain l vereceğini düşündük. ...Devamı.» Kim Deli Kim Akıllı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 20664 Okunma Dünya tarihinde ülkeleri yönetmiş bazı insanlar vardır ki onlar lâkapları ile anılır. Mesela Roma İmparatoru NERO Claudius Caesar Augustos Germanicus, MS.37 ile MS.68 yılları arasında yaşamış, MS.54 ile MS.68 yılları arasında ülkesini yönetmiştir. Bu yıllar hristiyanlığın yayılmaya başladığı tarihlere tekabül eder. Nero’yu biz NERON olarak anımsarız. Neron’un 17 yaşında, annesi Agrippinna’nın desteği ile imparator olduğunda, yerini ve mevkini hazmedemediğini tarihçiler yazmakta. ...Devamı.» Bir Özlemim Var Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 21393 Okunma İnsan tarihinin hangi döneminde tabipliğin ortaya çıktığını bilmiyorum ancak Selçukluların istila etmesinden çok önce de Anadolu’da yaşayan insanların pek çok konuda olduğu gibi sağlık konusunda çalıştığına inanıyorum. Her ne kadar çivi yazı ile yazılmış Hitit tabletlerinde tabiplikten çok ticaretten sözedilmişse de, şifalı otlarla ilgili bilgiler sözlü gelenekle günümüze ulaşmış görünüyor. ...Devamı.» Makus Talih Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18222 Okunma Türkiye, tarihi boyunca ne yazık ki hep kanallarla uğraşmış bir ülkedir. 1840larda Osmanlı Devleti zamanında, Kızıldeniz ile Akdeniz’in bir kanal vasıtası ile birleştirilmesi konusu, yine uçuk bir Fransız tarafından ortaya konulmuştu. Ferdinand De Lesseps, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa`nın oğluna ders verirken çılgın projesini devamlı valiye aktarırmış. Padişah’a kadar uzanan bu istek, Osmanlı tarafından uzun süre itibar görmemiş. Mehmet Ali Paşa’ın vefatından sonra vali olarak atanan oğlu Hidiv Sait Paşa göreve geldiğinde, Lesseps Fransa`dan, kraliçe vasıtası ile, Mısır’a elçi atanmasını istemiş. ...Devamı.» Kanal İSTANBUL Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 22656 Okunma Her konuda olduğu gibi ciddi konularda da yozlaşmanın, sadece bizim ülkemize has bir davranış biçimi olmadığını düşünüyorum. Seneler öncesi bir bakanlık için acil ihtiyaç malzemesini tedarik etme işi firmamıza verilmişti. Malzemeler Almanya’dan sevk edilecekti ancak , içinde bir iki parça ürün Kanada’dan yüklenip, Frankfurt’a gelecekti. Diğer parçalarla birleştirilip, Ankara’ya sevk edilecekti. O yıl Aralık ayı çok soğuk ve kar yağışlıydı. Almanya’da ilk defa şehir içindeki yollara da tuz dökülüyordu. ...Devamı.» NATO... Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 24288 Okunma Seneler önce yatılı okulda, Türkiye’nin NATO ittifakına 18 Şubat 1952 tarihinde resmen katılımının ilk sene-i devriyesini kutlamıştık. Aslında 4 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulan NATO (Kuzey Atlantik Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) o tarihte Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adı altındaki Rusya’ya karşı bir güç birliğinin kurulmasına yönelik uluslararası plandı. Türkiye’nin alınmasında en büyük etkenin, sınırlarının Rusya ile olmasından doğmuş olduğunu düşünmekteyim. ...Devamı.» DİYET Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18483 Okunma Siyasetin mühendisliği olur mu, diye sakın sormayın, kanımca olur. Bilim dalları dışında her konuda bir mühendislik üretilmekte. Siyaset bilimcilerin de kendi dallarında bir mühendislik ürettikleri muhakkak. Kanımca 1000 odalı 5 Tepedeki sarayda en az birkaç yüz odada, bu konuda çalışan onlarca insan var. Senaryolar üretilip, konu hakkında seminerler düzenleyip, en iyi senaryo ile hangi siyasi partiyi nasıl yıpratabiliriz diye kafa patlatan insanlar. Saraydan bu konuda tonla para kazandıkları muhakkak. ...Devamı.» Hesap ve Hayat Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18870 Okunma Tarih boyunca çok sayıda mimari yapının mutlaka hesapla yapılmış olduğuna inanırım. Çok eskilere gitmeden hepimizin bildiği bir eseri ele alalım. İstanbul’da bütün dünyanın ilgisini çeken bir mimari eserdir bu. M.S. 360 yılında yapıldıktan sonra çeşitli deprem ve yangınlarda hasar gören bu yapının yeniden inşasına İmparator Justinianos tarafından M.S. 532 yılında başlanıp 5 yıl gibi kısa bir zamanda tamamlanmıştır. 27 Aralık 537’de ibadete açılır, 916 yıl kilise olarak hizmet verir. ...Devamı.» T.C. !!! Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 19878 Okunma Hayatın akışında insanoğlu nelere şahit olmakta diye hiç geriye bakıp düşündüğünüz olur mu? Ben insanların ak dediklerine zamana kendilerini uydurmak adına kara dediklerine çok şahit oldum. Hani önce ekranlara çıkarak ‘saygı değer hoca efendi’ diyerek, ‘ bitsin bu hasretlik’ diyenlerin sıfatlarını hiç unutmadığımı burada belirtmek isterim. Daha sonraları, kırmızı bültenle aynı efendiyi aramalarını da izledik. ...Devamı.» Acı sentez Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 21207 Okunma Dünyanın hiçbir anlaşması hiçbir devlet için bir başarı abidesi olmamıştır. Her zaman neticeye bakarak zafer naraları atmak, kanımca doğru bir davranış değildir. Ömrüm boyunca şu sözlere çok kıymet verdim. ‘Geçmişini iyi anlamayan toplumlar, geleceğe yön veremezler.’ Önce geçmişi analiz etmek gerekir. Bakın bugün Mudanya mütarekesini, Lozan antlaşmasını, hatta Montrö antlaşmasını nasıl tartışabiliyorsak, her konuda, son zamanlardaki mutabakatlar üzerinde de tartışabilmek gerekir. ...Devamı.» Düşüş Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 24042 Okunma Ankara da TED Ankara Kolejinin yanından bir dere akardı. Bu İncesu deresi idi. Evvelden bu dere açıkta akar, vatandaşlar çevreyi hiç düşünmeden eline geçen bütün çöpü bu dereye atardı. Ben de mutlaka bu dereye, o yörede yaşayan biri olarak, bir şeyler atmışımdır. Bunu inkar etmiyorum. Hele çocukken Ahmetler diye anılan ve Küçük Esat’a doğru giden patika yol, bu dereden tahta köprü üzerinden geçilirdi. At arabaları köprüden geçemez, derenin içinden giderlerdi At arabalarının derinleştirdiği İncesu deresine yazın girer serinlerdik. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|