A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

27 MAYIS

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 28 Mayıs 2020 10:11:23

27 Mayıs 1960 tarihi olayların evvelini yaşayan bir çok insan vardır. 555 K ile başlayan sürecin gerisinde, ihtilalde hangi ellerin olduğunu özel kişilerden dinledik. Bilhassa bir televizyon kanalında, devrin önemli kişisi olan Madanoğlu’nun ağzından ihtilal öncesi ve ihtilal gününü takip eden dönemdeki olayları, tek bir virgülünü kaçırmadan dinlemiştim.

Cemal Madanoğlu, Bir konu dışında, 27 mayıs hareketini en ince ayrıntısına kadar anlattı. 1960 senesinde Harp Okulu komutanı olarak tuğgeneral rütbesindeydi. Ekranda ihtilal süreci hakkında söylediklerini bugün gibi hatırlamaktayım. Askeri harekete, halk tarafından karşı konulmadığını görünce daha da cesaretlenip, daha geniş çaplı hareketle ülke sathında tatbik edilen eylemin halk tarafından kabul görülmesi, ihtilali yapanlar tarafından sevinçle karşılanmıştı.



Aslında  böyle bir durumu kuşku ile beklediklerini, ancak bu kadar kısa bir zamanda sistemin çalışıp, sivil idarenin yetkilerini askerlerin ele alması sonrasında, karşı konulmamasını garipsediklerini ifade etmişti rahmetli Madanoğlu.

İhtilal direnişle karşılaşmayınca Milli Birlik Komitesi kendilerine lider olarak İzmir’den Cemal Gürsel paşayı getirerek, sonraki adımların atılmasını beklemişlerdi.  Yine aynı komiteden Mithat Ceylan Paşa ile bir söyleşimde kendisinden dinlemiştim, Sivas’da 59.Tümen komutanı idi.  ‘Halkın sessiz kabul edişini bizler tedirginlikle karşıladık’  diye ifade etmişti. Askeri darbe nedenlerinin başında, konunun doğru olup olmadığını tartışmak istememekle birlikte, dönemin siyasi iktidarının, askerlerin yaşam standartları konusunda olumlu geliştirme yapmaması ile iç huzurun bozulmasına neden olduklarını söylemekteydiler.  

Geriye, o tarihlere gitmeyi düşünüyorum ancak, ülkemde iktidarda baskı rejimi uygulayan Demokrat Parti hükümeti vardı. Basına sansür tatbik edilen bir dönem yaşanmaktaydı. Eleştiri adına fikir beyan eden gazetecilerin tutuklandığı bir ülkemiz vardı. 1957 seçimlerinde bir çok sandıkta hileli neticelerin, yöredeki valiler tarafından hükümete yaranmak adına, üstü örtülmeye çalışılmıştı. Seçimde sandık cinayetleri bile işlendiğini, fısıltı gazetelerinden halk öğrenmekteydi. İktidar ise, ülkeye çok partili siyasi hayatla demokrasi getirdik, diye Demokrat Parti olarak meydanlarda söylem vermekteydi. Oturdukları koltuğu bırakmamak adına, Meclis’ten bir de 146 ve 147 sayılı tahkikat komisyonu kararlarını çıkararak, olmayan demokrasiye hançer vurmuş oldular.  

İşte bu karar bardağı taşıran son damla idi. Aslında İnönü’nün Meclis’te kürsüden yaptığı son konuşmayı yayınlamaya sansür gelmiş, gazeteler bu konuşmayı yayınlayamamıştı. Bu konuşma tarihe not düşülecek bir konuşma idi.

İsmet Paşa’nın şu cümlesi İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik tarafından sansüre tabi tutulmuştu:
  ‘‘Biz demokratik rejim dedik. Demokratik rejim kurulmuştur. Şu demokratik rejimi, istikametinden ayrılıp, baskı rejimi haline getirmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz; ben de sizi kurtaramam.’’
Doğru söylemişti İsmet Paşa, o bile kurtaramadı. Hatırlarım, Yassıada’da mahkeme kurulmuş, mahkeme başkanlığına Ankara Bakanlık semtinde Olgunlar sokak Kent Apartmanı’nda oturan Hakim Salim Başol, Cumhuriyet Başsavcılığ’ına Altay Ömer Egesel tayin edilmişti.  Yassıada duruşmaları için yüzlerce sayfa iddianame yazılmasını Altay bey  üstlenmişti.  Salim Başol’a ise, kimlere ne ceza verileceği  Milli Birlik komitesi tarafından dikte edilmişti. Bu itirafı Madanoğlu yapmıştı. ‘Bir ihtilal yapmıştık, mutlaka bir kaç kişiyi suçlu gösterip asmamız gerekliği üzerinde tartıştık’ demişti. Bu tartışmaların odağında da, o tarihte Albay olan Alpaslan Türkeş bulunmaktaydı.

27 Mayıs’dan sonra yaz akşamları Ankara’nın sıcak havasından kurtulmak adına Çankaya’ya arkadaşlarla çıkardık. Gece, Cumhurbaşkanı seçilen, Cemal Gürsel parka yanında tek yaveri ile yürüyerek gelirdi.  Parkta oturup bizlerle sohbet ederdi. İhtilalden hiç konuşmazdık, amma Cemal AĞA’nın çok zor günler geçirdiği yüzünden belli olurdu. Kısa bir zaman sonra Alpaslan Türkeş, Hindistan’a Büyükelçi müşaviri olarak tayin edildi.

Bir akşam yine Çankaya’da otururken Cemal Ağa elinde bastonla yürüyerek parka geldi. Bastona anlam verememiştik. Bir ayağı sekmekteydi. O söylemedi, biz de sormadık amma, Alpaslan albayın Yeni Delhi’ye sürülmesi ile ilgi olduğunu düşündük. Tevatürde ise başka gerçeklerin mutlaka bulunduğuna inandık.

İhtilalin bedelini birileri canları ile ödedi. O zaman da üzülmüştüm, bu gün de aynı üzüntü içindeyim. Siyasiler yaptıkları hatalardan yüce divanda yargılanmalı. Mahkum da olmalı.  Ancak bir insanın yaşam hakkını elinden almamalısınız diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git