A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

HİLAFET

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 29 Mayıs 2020 06:30:59

Günümün büyük bir bölümünü okumakla geçiriyorum desem yalan söylemiş olmam. Aklıma takılan birçok konu var, bunların cevabını aramaktayım. Bilhassa tarih en çok okuduğum konulardandır. Tarihsel olaylardan hep ders çıkartmaya çalışmışımdır. Bir tarih öğretmenimiz vardı, rahmet dilerim, hep savaşlar ve neticeler üzerinde konuşurdu. Hiçbir zaman savaş nedenini, ve sonrasında yapılan antlaşmaların etkilerini tartışmazdık. Halbuki tartışılacak en önemli konunun savaş nedeni olması gerekir.



Örneğin, 1711’de yapılan Prut Savaşı ve Osmancık’lı Mehmet Paşa’nın Ruslarla yaptığı antlaşma. Çorum Osmancıklı Mehmet Paşa’yı biz Baltacı Mehmet Paşa olarak biliriz. Savaşa ne olmuş, ve Rusya’nın sayıca az olan ordusu karşısına çok büyük bir ordu ile yürüyen Baltacı Mehmet Paşa neden Rus ordusunu imha etmemiş? Neden anlaşmayı kabul etmiş, bunu kimse bilmemekte.

Osmanlı Devleti’nin, tarih boyunca hiçbir zaman Rusya ile iyi geçinemediğini görmekteyiz. Osmanlı orduları her yüz yılda birkaç defa Rusya ile karşılaşmış, kimisinde kazanım, kimisinde kayıplar yaşamıştır. Tarihsel bakımdan analiz edildiğinde Osmanlı Devleti, güçlü dönemlerinde hazinesi dolu, Avrupa’daki ülkeleri bir şekilde haraca bağlamışken, gelirlerinin büyük bölümünü ise saraylar yapmaya harcamış. Osmanlı’nın topladığı vergilerden, yatırım olarak Anadolu’ya gözle görünen kalıcı bir yatırım yapılmamış. Bu yapılan eserler içinde sadece Mimar Sinan’ın 375 eserinin büyük bölümünün İstanbul’a yapıldığı bir gerçektir.

Saltanat, Sultan Süleyman’dan sonra, daha çok saraya kapanmış, beylikleri uzaktan kumanda ile yönetmeye çalışmıştır. Yeniçeri sefere çıkılmadığı için yağma yapamadığından huzursuz, geliri kısıtlanmış, asker yoksulluk çeker, Ocak içerden kaynamaya başlamıştır. Bu kaynamada çeşitli isyanlar İstanbul’da oluşur. Her isyanda Saray’ın verdiği tavizlerle daha da batağa doğru yol alnıır. Başka ülkelerden borç almaya başlar. Alınan borçların ödeme zamanı geldiğinde, boş olan hazine tekrar borçlanır.

Bu arada, alınan borçların karşılığı olmadığından, ve  Osmanlı Devleti üretimi olmadığından  borç batağına daha da batar. Osmanlı sultanlarının anneleri, genelde yabancı ırktan geldiğinden mi neden, ülkeyi sevmediklerine inanırım.  Ermeni Virjin, Arnavut Sofi, Yahudi Suzi olarak temayüz eden Padişahların annelerinin, çocuklarına Lalalardan evvel Vatan ve Millet hakkında neler telkin ettiklerini bilmemekteyiz.

İslami açıdan bakarsak, Muhammed’in ardından gelen 4 halifeden sonra, dini başkanlık mertebesine sahip son Abbasi halifesini, Mısır seferinde himayesine alan Yavuz Sultan Selim, halifenin ölümünden sonra halifelik payesini üzerine almıştır. Sultan Selim’den sonra gelen her Padişah, halifelik görevini üstlenmiştir. Yavuz Sultan Selim’den bu yana  gelen, Halifelik vecibeleri, dini liderliğin  icaplarını da yerine getirmek mecburiyeti doğurmuştur.

Son Halife Abdulmecid Efendi 19 Kasım 1922’de Büyük Millet Meclisi tarafından oy birliği ile Halife seçilmiştir. Ancak 1 Kasım 1922’de yine Büyük Millet Meclisi, Saltanat’ın Hilafet’ten ayrılmasına ilişkin yasayı da  kabul etmiştir.  Bu iki işlemin yapılması konusunda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, buna mezun muydu? diye hep düşünürüm.  

Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi 03.03.1924 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 431 sayılı yasada ilk madde aynen şöyle demekte:
1. ‘’ Halife hal’ edilmiştir. Hilafet Hükûmet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.’’
Şimdi Türkiye’de her söylediği söze kanun çıkartan, ancak kanunen sorumlu olmayan, ülkeyi dilediği  gibi yönetmeye kalkan birisi çıksa, “mademki Türkiye Büyük Millet Meclisi Hilafet hakkında karar alabiliyor, öyleyse ‘Ben Halife olacağım,’” dese, bununla ilgili Büyük Millet Meclisi’ne bir de  kanun tasarısı gönderse, böyle bir olasılık karşısında Milletvekilleri ne diyebilir, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git