A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Açmam Açamam

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 30 Eylül 2020 14:13:25

Türk Sanat Musikisi içinde bir sanatçı vardır ki beni çok etkiler. 1882 senesinde İstanbul’da Kanlıca’ da doğar Mehmet Yürü. Ailenin en küçüğü olduğu için, onu el bebek gül bebek büyütürler. Ablası Nasip Yürü, Üsküdar’da bir musiki derneğinin çalışmalarına gittiği için, zaman zaman ablası ile birlikte bu çalışmalara katılır. Kimi zaman meşk toplantıları için davet edilen konaklara da, ablası ile beraber gider. Genelde ramazan aylarında konaklarda yapılır böyle toplantılar. Mehmet Yürü bu toplantılarda kendi ismi ile çağırılmaz, balasının adı ile anılır ve ‘ Nasip’in Mehmet ‘ diye adlandırılır.

Kanımca bu ismi ve takısını seven Mehmet Yürü, Nasip’in Mehmet adını benimser. Küçük yaşta gittiği meşk toplantılarında ona da şarkı söylettikleri olur. Sesinin güzelliği de herkesi şaşırtır. Zaman içinde Mehmet Yürü  kimseden ders almadan UD çalmaya başlar. Babası Derviş Hüseyin Efendi Mehmet’e, Udi Arşak  Efendi’den ders aldırır. Daha sonra Kemani Memduh Efendi ve Kemençeci Vasilaki’den usul dersleri alır. Beste yapmaya merak salan Nasib’in Mehmet, ilk bestesini 1906 yılında yapar. Sözleri Mehmet Hafid Bey’e aittir: ‘’Seni candan severim aşkına kurban olurum, Ölürüm feyz-i gârâmınla yine can bulurum’’ Hicazkâr makamda bestelediği bu ilk şarkısı ile Nasib’in Mehmet bestekârların dikkatini çekmiştir.

Nasib’in Mehmet’in bir çok makamda bestesi bulunmaktadır. Mehmet Yürü eserlerinde Acem Aşiran, Acem Kürdi ve Kürdili Hicazkar makamlarını çok iyi kullanmıştır. Badi Nedim Bey, Halit Fahri Bey, Ahmet Refik Altınay’ın güftelerini besteleyen Nasib’in Mehmet Efendi’nin bazı eserleri hayatı anlatır. Bütün sözleri ve taşıdıkları anlam bakımından, çok etkileyici kelimeler ihtiva eder. Düyek usulde Uşşak makamda Nasib’in Mehmet Efendi’nin aslında sözlerinin kime ait olduğu bilinmeyen bir bestesi vardır. ‘’Her Günüm Mazide Kalmış Günlerimden Gün Arar’’ adlı şarkıyı dinlerken, rüyaya dalar,  eskilere giderim.

Aslında herbir güftenin anlamını ortaya çıkaran mutlaka özel bir olay olmuş, şairin de hissiyatını şiirde dile getirmiş olduğunu düşünürüm. Yoksa birkaç kelimeyi dizip, sonrasında bir beste yapalım diyen bir bestekar olmadığına inanmaktayım. Yaşadığı günlerden memnun olsa şair, mazide kalan günlerinden gün niye arasın? Şairin her günü, geçmişteki günlerden daha kötü olursa, yaşamış olduğu  günlerinin arasından bir güzel günü mutlaka arar.

Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin 1. Ordu Başmüfettişi Miralay Hacı Reşit beyin oğlu ATA bey  tarafından 1918’de kurulduğunu biliyoruz. Anadolu Musiki Derneği olarak kurulan bu kurum, daha sonra  1919’da Darülfeyz-i Musiki Cemiyeti adını almıştır. Cumhuriyetle birlikte Üsküdar Musiki Cemiyeti hüviyetine bürünmüş, bir çok bestekarın da ilk musiki öğrenimlerini gördükleri ocak olarak temayüz etmiştir.

Türk sanat musikisinde makamların da bir tarifi vardır. Mesela Hüzzam makamı, diziliminde hicaz dörtlüsünün bir dizi halinde tiz tarafa doğru uzadığı ve normal olarak eviç perdesindeki hicaz dörtlüsünün yerini, gerdaniyede buselik beşlisine terk ettiği şekli olarak ifade edilir. Bu nedenle hüzzam makamı benim en çok sevdiğim iki makamdan biridir. Diğeri ise Segah makamıdır. Her iki makam da bir birine benzese de, ayrı mütalaa edilir.

Nasip’in Mehmet Efendi’nin Hüzzam makamında bir eseri vardır ki, üzerinde düşünmek gerekir. Güftesi Bedii Nedim Bey’in, Hüzzam makamında Sengin Semai usulünde bestelenmiş bir eser.

‘’Açmam Açamam Söyleyemem Çünki Derinde, Bir Yaresi Varki Kanıyor Kalb Üzerinde’’

Yaşadığımız bu günler içinde ne kadar da manalı bir güfte. Toplumun gündeminden çıkmamak için çırpınan ülkemizin yönetimi, Gaziantep’te yıllardır çalışan fabrikaları ‘300 fabrika açma’ toplantısı düzenlemek adına yeni açılmış gibi göstermiş. Toplanan halka 5 liralık Rize çayı dağıtılmasını ise, pandemi sürecinde halka telkinde bulunurken, kendilerinin salkımı hamudu ile götürmelerine verilen sus payı olarak adlandırmaktayım.

Nasibin Mehmet Efendinin hüzzam şarkısı aklımdan çıkmaz  ‘’Açmam açamam söyleyemem, çünkü derinde, Bir yaresi var ki Kanıyor Kalp Üzerinde’’ diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git