A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yağma Hasan

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Kasım 2020 11:33:23

Siz de benim gibi memlekette doğrudan veya dolaylı olarak yapılan para derleme programlarında, kimi ilanla kimi ekranlarda bazı ünlüleri kullanarak toplanan bağışların nerelere gittiğini merak ediyor musunuz? Ben çok merak ederim. Tıpkı Myanmar’a 10.08.2012 tarihinde ekranlardan çağrı yaparak toplanan 3 milyon 477 bin lira, ve 27.10.2011 tarihinde yine bir deprem konusunda ekranlara çıkan Uğur Dündar’ın, halktan deprem yaralarının sarılması için yardım istemesi ile birkaç saatte toplanan 32 milyon Türk Lirasının akıbeti gibi.

Bunlar sadece sembolik iki örnek. Son 20 senede onlarca yardım kampanyası ile Kızılay ve diğer kurumlar para toplamakta. Bu paraların akıbeti hakkında herhangi bir bilgi sahibi miyiz?   Bence hayır.



Verdiğim vergilerin nerelere harcandığını bilmek de benim hakkım değil mi? Hakkım olmadığını iddia eden çıksın ortaya tartışalım.

Toplanan vergilerle hazırlanan Genel Bütçe için, hem doğrudan hem de dolaylı vergilerin gideceği yerlerin belli olduğuna inanmak isterim.

Harcama kalemleri içinde, memura maaş, planlı yapılan ana yatırımlar olsa gerek. Bu yatırımlar için yapılan şeffaf  katılımlı ihalelerle, firmaların gerçekleştirdiği, belli bir yatırım değeri olan projelere söyleyeceğim fazla bir şey yok. Ama şeffaf olmayan konularda burnuma çok pis kokular gelir.

Tamam 1000 odalı bir saray yaptırırsınız. Bu sarayın yapımında bir firma seçip, inşaatta kullanılan bütün malzemeleri yurt dışından getirmesini şart koşarsanız, bu işi bir firmaya vermeniz bile şaibeli durum yaratır. Firmanın bu şaibeye ihtiyacı olmadığını düşünmekteyim. Hani şeffaf bir ihale yapılmış olsa, ihaleyi istediğine vermek senin elinde olduğundan, itiraz edilmeyeceğini düşünmekteyim.  Bu nedenle pişen aşa soğuk su konulmasının hiçbir anlamı olmadığı aşikar.

Şehir Hastanelerinin, hasta sayısı garantili, yap-işlet adı ile, yapımında da aynı yöntemle doğrudan bir firmaya ihalesiz verilmesini de, yurdum insanının doğru bulmadığına inanmaktayım.

Bunların ötesinde bir firmanın çağrılıp, Atatürk Hava Limanı’nın  345,935 metre kare kapalı binaları dururken, pistinin üzerine 184,000 metrekare alana kurulan 70,000 metre kare kapalı alanı olan ve baraka türündeki Pandemi hastanesi yapımını, yangından mal kaçırırcasına, 2 ayda tamamlanması için bir firmaya yaptırılması, insanın aklına binlerce soruyu getirmekte.

Bu toplanan paraların konsolide bütçenin içinde erimediği konusunda aksi bir bilgi bulunmakta mı?   Bence yine hayır.

Bağış yapan insanlar hayır yaptım diye mutlu olurlar ancak, maksadına ulaştığının kanıtı var mı?   Yine olduğuna inanmıyorum.

Bir de depremde karşılaşılan hasarla ilgili 26 Kasım 1999’da çıkarılan 4481 sayılı Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun bulunmakta. Bu mevzuat ile toplanan paraların hesabı 2011 yılında dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sorulduğunda,  ‘’Toplanan vergiler Sağlık, Eğitim, Duble Yollar gibi 74 milyonun ihtiyacı için kullanıldı ‘’  diye yanıt verdiğini unutmamaktayız. Deprem vergisi adı altında, deprem yaralarının sarılması adına toplanan vergilerin nerelere harcandığı hakkında, yurdum insanına hesap verilmesi gerekir.

Deprem vergisinin ana amacı 4481 sayılı kanunda açıkça belirtilmiş. ‘’Depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek.’’ Ne kadar masumane kaleme alınmış bir kanun. Ancak içinde dolaşan tilkileri, masum yurdum insanı görmemekte. Bu toplanan paraların etrafında da dolaşan sansar vakıfları unutmamak gerekir. Onlar da bu paralarla neler tasarlayıp yaparlar, kimse bilmez. Kanun koyucunun bir torba yasa ile bu vakıflardan hesap sorulmamasına dair iki cümle ile vakıfları korumaya almasına, siz ne dersiniz?   

Anadolu’nun  güzel tabirleri vardır. Hepsine hayranım. Hiçbiri boşuna söylenmiş söz değildir.  Kullanıldığı durumu çok güzel izah eder. ‘Şalgam aşa katıldığında kendini yağ  sanırmış, Abdal ata bindiğinde kendini bey sanırmış’ derler de,  sorgusuz sualsiz harcanan para içinde ‘Yağma Hasan ‘ın Böreği ‘ derler diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git