![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
Dilek
Bu yazıyı ben mi yazdım yoksa Ömer Hayyam mı yazdırdı, niye yazdım, hem de eski yılın son gününde bilmiyorum ama 2011'in bitmiş her gününde olduğu gibi 2012'nin yaşanacak her gününde o aramızda olacak. O, başkalarının başına gelecek. Biz onu duyacak, arada ürperecek ama unutup önümüze bakacağız. Başımıza geldiğinde ise... ...Devamı.»Rüzgarı Anlat Bana
Çocukken her öğle üzeri yemekten sonra uyku uyumak kaçınılmazdı, uyurken validemin bir hikayesi vardı "Tüyden Mehmet". Daha çocukken bu hikaye ile tanışmıştım. Annesi çarşıya gideken Tüyden Mehmet'e "sakın pencereyi açma rüzgar seni alır götürür" diye tembihlermiş. Uyarıyı dinlemeyen Tüyden Mehmet pencereyi açmış, rüzgar onu alıp götürmüş. Bu güzel hikaye ile ben her gün öğle uykusuna yatar bu hikaye ile uyurdum. Ruzgarla tanışmam işte o günlerdeydi. ...Devamı.»Patronlar ve CEO'lar ne okuyor?
Binlerce hatta bazen on binlerce kişi yönetiyorlar. Milyar dolarlık anlaşmalara imza atıyorlar. Yaptıkları yatırımlarla Türk sermayesinin gücünü temsil ediyorlar. Peki ülke ekonomisine yön veren bu güçlü isimlerin yani Türkiye'nin önde gelen CEO'ları ve patronlarının hangi kitapları okuduğunu merak ettiniz mi hiç? Hürriyet'in haberine göre, İş dünyasının önemli aktörleri aynı anda birden çok kitap okuyor. Bilgiye dayalı kitapların yanında biyografi okumaya da düşkünler. ...Devamı.»Yaşar Kemal Hemite'de hâlâ Deli Kemal, Kemal Sadık ve Kemal
Dünyaya mal olmuş bir sanatçının, aydının büyüdüğü yerlere gittiğinizde ne hissederseniz; onu hissedersiniz Hemite Köyü'nde... Çünkü burası Yaşar Kemal'i doğurup büyüten, emziren topraklardır. Aynı zamanda; duygulanmanızın, heyecanınızın yanında içinizi burkan ve kızdıran bir eksiklik de vardır. Yazarımızın adına yaraşır bir kütüphane ve müzedir bu yokluk... ...Devamı.»DİZİ DİZİ
Bir zamanlar... İnsan yaşlanınca çok kez söze böyle başlıyor galiba. Bir zamanlar... ("...maziye bak, ne kadar şendik" diye şarkı sözleri terennüm edecek değilim). Bir zamanlar, Türkiye'de yılda birkaç yüz film çekildiği o şen vakitlerde, deve tellal iken, pire berber iken, Ayhan Işık, Filiz Akın, Fatma Girik, Belgin Doruk, Tamer Yiğit hüküm sürer iken... ve bu filmlerin arasında elle tutulur, parmakla sayılabilir film bulmak Cüneyt Arkınımsı bir çaba gerektirirken filmden az buçuk anlayanlar Türk filmlerine gitmemekle övünüp filmden anladıklarını ele güne göstermeye çalışırdı. ...Devamı.»Kalan : Ergani - İstanbul'dan
Çocuk çocukken çocuk olduğunu bilmiyordu. (Wim Wenders'in felsefeyle yoğrulmuş filmlerinden birinden, belki birkaçından birden). İyi ki bilmiyordu. Yaşamının kalan (ne kadarı kalan?) dilim(ler)inin de belki aynen ve hep böyle olacağını sanıyordu. Saf çocukluk. Hiç te öyle olmadı. ...Devamı.»Kendini içten içe yakanlar
Bazen hıncınızı alamazsınız hayattan. Üzüntünüzü mideniz dışında kimse duymaz. Mutsuzluktan düşünce gücüyle kayaları kaldıracak hale gelirsiniz. Kimse bilmez içten içe yandığınızı. Aslında gülerken boğazınızın sonundan dumanlar çıkar. Bazen çok konuşunca geçer sanarsınız ya da susunca. Geçmez. Sizle birlikte gider yangınınız şehirden şehire. ...Devamı.»Mor zamanlar
Çok anlamlar yüklenen bir renktir mor.. Batı dünyasında asaletin ve ilahi inançların rengi olarak krallar ve din adamlarınca giyim ve süslemelerde çokça kullanılmış, feministlerce kadınların onuru, saygınlığı ve özsaygısını simgeleyen bir renk olarak benimsenmiş, yazar Alice Walker'in ünlü romanı "Mor Rengi"nde kadınların çile ve acılarını olduğu kadar yaşama tutunup ayağa kalkma güçlerini de anlatan bir renk olarak kullanılmıştır.. ...Devamı.»Gazetecilikte ve Fotoğrafta Birinci
Özgeçmişini yazmak için Gökşin Sipahioğlu ile yıllardan beri belli günlerde biraraya geliyorduk. Saatlerce konuşuyorduk. Konuştuklarımızı kasetlere alıyor, bir süre sonra yazıyordum. Yazdıklarımdan ve okuduklarımdan hareketle yeniden ve yeniden hazırladığım sorularla tekrar biraraya geliyorduk ve Gökşin'le yeniden ve yeniden sürdürüyorduk sohbetimizi. ...Devamı.»Yazdan Notlar - Yolların içinde yollar
Yolların içinde yollar var. Birbirine dolanan, ayrılan, birleşen, yokuş aşağı, yokuş yukarı, kalabalık, ıssız... Ağaçlı, ağaçsız... Yol deyince gözümün önüne gelen görüntü hep uzun bir yol... İki türlü belleğimde bu görüntü. Birinde iki yanına sıralanmış yüksek ağaçlarla toprak bir yol uzayıp gidiyor. Öteki asfalt bir yol, elektrik direkleriyle tek tük ağaçların yarenlik yaptığı... Gözün seçemediği bir noktada ufuk çizgisine karışıyor. ...Devamı.»İki günde üç kez
İnsanlık halleri gerçekten farklı, zaman zaman da çok şaşırtıcı. İşte bunlardan birini, bugün, hem bilginiz olsun, hem de böyle şeyler de olup-bitiyor dünyamızda diyebilelim amacıyla, örnek vermek istiyorum : Her şey Fransa'nın kendi halinde, hani uykusundan uyanmak veya uyandırılmak istemeyenlerin dinginliginde, unutulmuş ve unutulması için de bilhassa gayret göstermiş minik bir yöresinde yaşandı. ...Devamı.»Yazdan Notlar - Mehtapçılar
İlkin çamların üzerine iniyor akşam. Çamların puslu koyu yeşilini daha puslu daha karanlık yapıyor önce, sonra usulca denizin mavisini sarıyor. Dört kadın arkadaki küçük koya doğru yürüyorlar. Onlar Mehtapçılar... Dolunayın böylesine hevesle beklendiğini onlarda gördüm. Kocaman ışıl ışıl yusyuvarlak bir ayın denizle göğün arasına ansızın hınzırca sokuluverişini bir kez görmüş, hastası olmuşlar. ...Devamı.»Hayvan hakları birleşim hareketi - HAYİHAK
Alelacele bir çay bahçesinde tanıştırıldık. Arkadaşlarımla çay içerken ordan geçiyordu. Elinde hayvan taşıma kutusu vardı. İçinde boynu arkaya dönmüş bir siyah kedi, boynunu öne çeviremiyordu hayvancağız. Acı çektiği bakışlarından belli oluyordu. Sokak kedilerine musallat olan o meşhur virusten olduğunu öğrendik. Bir süre hergün veterinere götürülüp tedavisinin yaptırılması gerekiyormuş. Vet'den geliyoruz şu anda iyi sayılır dedi. Kedinin iyi hali böyleyse! ...Devamı.»Yazdan Notlar - Bir yıl sonra yine Datça
İki eski dost, yaz dostları sabah yürüyüşünde karşılaştıklarında el sıkışıyorlar. Dile kolay, yirmi sekiz yıldır her yaz... Gitmek mi zor kalmak mı zor, o sabahı gel bana sor, diyor neşeyle uzunca boylu, iri yapılı olanı. Öteki, gözlüklü tıknaz olan gülüyor gevrek gevrek. Sormamışsın hiç kimseden, pek üzgünmüşsün giderken, arayıp durmuşsun beni, kimseye belli etmeden... Belli ki bir şakayı paylaşıyorlar sabah yedide deniz masmavi ve öylesine dinginken. Biri bir yana öteki öbür yana yürüyor sonra denize paralel yolda. Hep bir giden var, bir de kalan... ...Devamı.»Yazdan Notlar - Gece yolculuğu
Sonra bir gün yine gece yolculuğuna çıkarız güneye doğru. Ardımızda tozlu, yorgun şehir... Mevsimlerden yaz... Katarız yanımıza sıcağı uykuyu beklentiyi, bırakırız kendimizi yola. Gece büyür, yol büyür. Yol büyüdükçe gece büyür. Sanki geceden ve yoldan başka bir şey yoktur. Sanırsınız sonsuz. Birbirini tamamlar gibidir yol ve gece. Bir elmanın iki yarısı gibi değil. Az şekerli bir fincan kahveyle bir bardak su gibi. Midyelerle çakıl taşları gibi. Yine de bir şey eksiktir bu ikisinde. İnsan... Evet insan. Yol, gece ve insan... İşte şimdi oldu. ...Devamı.»Hayal Gücü Dünyayı Yönetir ! Napolyon
Düşünce en basit haliyle hafizada kuantum düzeyinde nöronların elektriksel iletişimi sırasında deneyim, bilgi ve gözlem sonrasında ortaya çıkan eylemdir. Mantıki bakımdan düşünce; bir hüküm çıkartmak amacıyla bir takım fikirleri ve deneyimleri birbirine bağlayip yeni sonuçlar çıkartmak için yapılan zihin faaliyetidir. ...Devamı.»Metal Kuş
-Korkuyorum baba ! -Hepimiz korkuyoruz çocuğum, hepimiz korkuyoruz. Hayat bu. Korkuyoruz evet ama bu korkuyu yenmek, yeni ve güzel şeyler yaratmak için yolumuza devam ediyoruz. Apaçık ortada : Çocuklarımız korkuyorlar. Analar ve babalar da. "Göze göz dişe diş" dünyasında, "Göze göz dişe diş" denilerek oluşturulan, yoğrulan, allak bullak edilen gözü kara dünyada başkası mümkün olamıyor maalesef. ...Devamı.»Mortgage Hayatlar...
Kuşkusuz ki herkes kaçıp gitmek istemiştir. Göçebe köklerimizden ya da çingene ruhumuzdan mıdır nedir bilmem ama hep keşkeleri cebimize doldurduğumuz nice "kaçış planları" na gebedir içimiz. Yaş artıkça daha bir fazla kullanır olur "aslında" ve "keşke" gibi ucu açık kelimeleri. Oysa daha dün gibi hatırlarız gençlik yıllarımızı ve ideallerimizi, dünyanın dönüş hızının ne kadar hızlı olduğuna küfüreder dururuz. Yaşımız ilerlese bile o kaçış planlarımız hep kafamızın bir yerinde bizi bekler durur. ...Devamı.»Dolunayı Seyrettim
Hayat bu, öfkelerimiz, kırgınlıkarımız, kızgınlıklarımız vardır sonuna kadar taşıyacağımıza inandığımız. Hep başımıza gelenler için birilerini suçlarız, şansımıza küfür ederiz. Kızarız insanlara. İnandırılmışızdır korkuya ve kaybedecek çok şeyimiz olduğuna. Belki de bunu daha doğarken kıçımıza indirilen bir şaplakla ögrendiğimiz ilk duygu olan acı ve korkuya borçluyuz. Sonra giderek nice korkular ve nefretler ekleriz deftere... ...Devamı.»Erdemliler Üzerine
Sıkışıp kalıyor insan. Her yandan kuşatmış bayağılıklar. Yalanlar okkalı sözlerle havalı gerçekler olarak sunuluyor ağır, ciddi, şık insanlar tarafından. Aslında tam bir vahşi orman durumu sergiliyor memleketim, mavi güzel gezegenimin uygarlıkları. Bir yanda maymunlar gibi çığlık çığlığa bir muzdan diğerine sıçrayanlar, öte yandan korku ve dehşet saçan goriller... Gerçek sözler duyulmuyor. Tehdit ihanetle, korku öfkeyle, açlık boşboğazlıkla, arsızlık yalakalıkla el ele... Gerçek sözler nerede? Gerçek insanlar nerede? ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |