A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dolunayı Seyrettim

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 4 Yorum | Yazar Yazan: Sarp Soysal | 14 Haziran 2011 23:26:51

Hayat bu, öfkelerimiz, kırgınlıkarımız, kızgınlıklarımız vardır sonuna kadar taşıyacağımıza inandığımız. Hep başımıza gelenler için birilerini suçlarız, şansımıza küfür ederiz. Kızarız insanlara. İnandırılmışızdır korkuya ve kaybedecek çok şeyimiz olduğuna. Belki de bunu daha doğarken kıçımıza indirilen bir şaplakla ögrendiğimiz ilk duygu olan acı ve korkuya borçluyuz. Sonra giderek nice korkular ve nefretler ekleriz deftere...

Kendimizi ne kadar talihsiz olduğumuz gerçeğine inandırırız önce, sonrada “bizim için belirlenen” kaderi yaşamaya başlarız.  Aynı olaylar defalarca aynı şekilde yaşanır ve tekrarlanır. Şikayet eder, dünyayı suçlar ve yine dışarıdan birilerinin bizi incittiğine inanırız.

O kadar olumsuz duygu vardır ki hayatımızı yöneten, aslında yaşadığımız dünyayı tehtid eden terör, kanser ya da AIDS değil içinde bulunduğumuz bu uzlaşmasız ruh halimizin kendisidir. Büyürüz, borçlandırılırız, evlendiriliriz, kariyerlendiriliriz ve bir bakarız ki hayatın ne kadar “basit” olduğu gerçeğinden nasıl da uzaklaşmışız.

Aslında herşey çok basit ve birdir. Ne dışarıdan bize gelecek bir yardım, tehtid vardır, ne de koca evrende bizzat kendimizden, düşlerimizden ve ruh halimizden bağımsız bir durum. Şems-i' nin dediği gibi “Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir,diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Ama öfkeler, hırslar yönverir hayatımıza ve hep bir yerden bir yere koştururuz. Sanki hep yetişecek bir yer ve korkulacak bir şey varmış gibi. Düşünsenize ortalama bir ömürde, doğa insana en fazla bin defa dolunayı izleme fırsatı verir ama kaçımız güzel bir gecede oturup kafamızı kaldırıp ne kadar güzel olduğuna bakmışızdır.

Bakış açımızı değiştirmediğimiz takdirde ne dolunayı görebilir ne de başımıza gelenleri değiştirebiliriz. İnsan kader dediği şeyi aslında satır satır kendi yazar. Kendimiz için sürekli sağlık, zenginlik ve mutluluk dilediğimizi sanırız. Eğer bir saniye kendimizi dinleyip düşünsek ve hayatı nasıl yaşadığımıza baksak farkında olmadan da olsa kendimiz için nasıl da öfke, sağlıksız imgeler, başımıza gelecek veya hiç gelmeyecek felaketler dileğimizi görebiliriz.

Bugün oturdum ve dolunayı seyrettim. Seyrettiğim kendim miydi, ayın kendisi miydi bilemedim.




Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 9.3 / 6 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

mustafa alagoz { 17 Haziran 2011 08:04:37 }
İnsan kendinden ne denli kaçarsa içsel boşluğu o ölçüde artar. Dışarıdaki hiçbir şeyi içimize alamayız; imgelerden başka. Bu imgelerin ruhumuzdaki uyarıları, bilincimizdeki baskıları ile duygulanırız, yorumlar yaparız, öngörülerde bulunuruz ya da, ya da dış dünyayı suçlar dururuz; bazen yakınır, bazen küfreder, bazen bildik gözlemleri tekrarlar dururuz. Ya da:

"Kendimizi ne kadar talihsiz olduğumuz gerçeğine inandırırız önce, sonra 'bizim için belirlenen' kaderi yaşamaya başlarız. Aynı olaylar defalarca aynı şekilde tekrarlanır. Şikayet eder, dünyayı suçlar ve yine dışardan birilerinin bizi incittiğine inanırız."

Bu tip sızlanmaların üzeri hafifçe kazınsa altından yalnızlıklar, sevgisizlikler, kendini anlamlı bulamamanın feryatlarını görmek zor değil. Ama kendi kendini kandırmak evrende sadece insana ait bir özellik. Bu kandırmaca oyunları yüzeyselde olsa bir teselli yaratır belki, ama bu yolda atılan her adım arkasından daha koyu anlamsızlığı ve içsel boşluğu yaratır.

Sevgili Sarp'ın yazısını zevkle okudum, hem de birkaç kez; içten, derinlikli ve hakiki. Kendi kendimize olan gizil hasretimizi ne güzel anlatmış. Her birimiz kendi eylemlerimizin, düşünsel sorgulamalarımızın ve niyetlerimizin ürünüyüz, yani ne yaparsak yapalım sadece kendimizi inşa ederiz. Kendi kendiyle yüz yüze gelen insan bütün evrenle yüzleşmeye açık hale gelir. Bu açıklık insanı evren ailesinin bir üyesi olduğunu ona duyumsatır… daha ne olsun!

Sevgili Sarp seni içtenlikle kutluyorum!
Suat Yilmaz { 16 Haziran 2011 08:52:47 }
Sevgili SARP,
Ellerine ,yuregine ve beynine saglik.O kartpostal gibi,cok guzel gorunen(fotograftaki) dolunayi seyretmissen eger,bundan sonra 1200 tane dolunay daha seyredebilecegine inaniyorum.Kendine zaman ayirabildigin icin bizlere de ornek oluyorsun.Biz hep dolunayi ve gunesi birlikte seyrettik ama durup doyasiya bakarak degil,onlar zaten gelip giderken,biz ister istemez gorebiliyoruz.Yazinin en cok sevdigim kismi ise;"buyuruz,borclandiriliriz...v.s..."diye devam eden cumlesi oldu. Evet oyle,daha cok zaman var derken ve kendini ve hayatini ertelerken;bir de bakmissin birileri gelmis,"haydi atla beyaz atima seni ATTAYA goturecegim" demis ve itraz etmeden gidiyorsun,islerin bitmese de...
Sevgli SARP,sen eniyisi hic olmazsa ayda bir,ya da iki ayda bir bizleri topla;" kendimize nasil zaman ayirabiliriz,kendimizi nasil ertelemeyiz,eger bu gunu,ani,ertelersek bir daha hic ama hic yakaliyamiyacagimizi" anlatsan iyi olur.Saka degil,istedigin zaman istedigin salonu hazirlamaya amadeyim ve ilk dinleyicin ben ve tanidigim bir cok arkadasim olacak,en basta da Ayorum ve Ayoum+'ya emek veren arkadaslarim olacak.Sevgi ile KAL,tekrar ellerine saglik.Kendine iyi bak,KENDINI ERTELEME bizim gibi.
saba { 16 Haziran 2011 07:47:32 }
çok güzel bir yazı...
deniz günal { 15 Haziran 2011 03:24:56 }
harika yazmissin Sarp. tesekkurler.

dolunay zamani mi bilmem ama gunes zamani cikip ben de mavi gokyuzunu seyredecegim.

en icten sevgilerimle...
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye ve Arap ülkelerinde
DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri

Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı
73 YIL SONRA BİR 14 MAYIS DAHA
NATO'nun 31'inci üyesi Finlandiya
Avustralya’dan TikTok’a yasak geldi
Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti

Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur
AB Meta'yı 1,2 milyar euro para cezasına çarptırdı
55 bin kişiyi işten çıkararak yerine yapay zeka kullanacak
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken; Türkiye'de 31 aydır yükseliyor
Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek

2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor
Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı

GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE
MADDE VE DÜŞÜNCE

2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir
Okyanus sıcaklıkları rekor seviyede
BM'den uyarı: Deniz seviyesi rekor hızla yükseliyor
AB'nin enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı 2030'a kadar %42,5'e yükseltilecek
'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?
Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi

Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.
Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede
Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine

Demokrasinin yozlaşıp ayak takımının hakimiyet kurduğu rejim: Oklokrasi
“BİZE BİR SOSYALİST PARTİSİ LAZIM”
Mezopotamya’nın Ağıtları
KARGALAR, ÖRÜMCEKLER, LEYLEKLER VE DİĞERLERİ
1 MAYIS 1945

AT KOŞUMU
MEVSİMLER
HUKUK NEDİR?
GÜVENMEK
Tanrının Arabası

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git