A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...
 

 

yazi dizileri

 
Editorun sectikleri
İsteseniz de istemeseniz de
ekitaplar hediyemizdir
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Mezarlıklara bakış açınızı değiştirme vakti!
Anı yakalamak
Pasaportun yolculuğu
Tarihsel olan nesnel olmaya kapalı mı?
Narsisizm nedir?
Hangi inanç bu kanlı elleri temizler?

İsteseniz de istemeseniz de….
“İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul'u yapacağız” dedi her şeye muktedir, Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı, seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan. Bazılarının deyimi ile Başkan bazıların deyimi ile Reis. Reis haklı, madem seçtiniz katlanacaksınız. Kısmet olur da yapılırsa, yeni seçimlere kadar isteseniz de istemeseniz de katlanacaksınız… İşte ileri demokrasi!

Yapay Zeka Felsefesi
Geçtiğimiz hafta sonu, Örsan Hoca’nın (Öymen) öncülüğünde düzenlenen ve Türkiye’de öğrenci, öğretmen ve alan dışı meraklıları ortak bir düşünce zemininde buluşturan, yirmi beş yıldır istikrarla sürdürülen felsefe sempozyumuna katıldım. Çalışmaların başladığı ve dernekleşme sürecine girildiği ilk yıllarda, yazları uluslararası, kışları ise ulusal düzeyde gerçekleşen bu toplantılara düzenli olarak katıldığım, Assos’un tarih kokan muhteşem doğasında, geceli gündüzlü felsefe yapabildiğin, farklı görüşleri kişiselleştirmeden tartışabildiğin ve derin dostluklar kurabildiğin o atmosferi gerçekten özlemişim.  ...Devamı.»

Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Güvenlik kaygısı, varlığımızın ve varoluşsal sürecimizin her aşamasında ve alanında dirimsel etkisini gösterir. Canlılar evreninin tüm birimlerinde içsel bir yaşam gücü, varoluşlarının özünde işlev gören bir dürtü olarak bulunur. Organik varlıkta devindirici kudret olan bu işlevli süreç doğal yasallık altında etkili olur, alışılmış bir ifadeyle söylersek içgüdülerin hükmünden söz etmiş oluyoruz. Beslenme, üreme ve korunma sarmalında devinen bir evren. Beslenme ve üreme doğanın kendiliğinden akışında ortaya çıkar, ama ‘korunma’ diğer ikisinden nitelik olarak farklılık gösterir, çünkü organizmanın varlık bütünlüğünü güvence altında tutmak, dış tehditlere karşı bir savunma ve saldırı yapmak için “iradi” bir tepki gerekir.  ...Devamı.»

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
Şehrin meydanındaki anıtın üzerine yazılmış sloganlar boya ile kapatılmış. Üçerli beşerli çocuklar çantaları ile okul yolunu tutan robotlar gibi ruhsuz yürüyorlar. Dağların çayırların önünde, insanoğlunun kurduğu dünyanın makineleşmiş yapma doğasında, ruhların içinden geçen trenler, gökyüzüne duman saçan fabrikalar var. İnsanı bir yerden bir yere ulaştıran yollar, bağlayan köprüler kimi zaman da ayırıyorlar. Sevdiklerimize ulaşırsak birlikte mutlu olacağımıza inanıyoruz. Ya da dünyada hiç çocuk ölmediğinde. Bir çocuğun ölümünün ardından beyazlarımızın yeterince beyaz olduğundaki mutluluğumuz anlatılıyor.  ...Devamı.»

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Kapsamalı bir genelleme yaparsak iki türlü düşünce olduğunu söyleyebiliriz: açıklayıcı düşünceler ve yaratıcı-kurgusal düşünceler. Birincisi kendine konu edindiği nesneyi onun sınırları içinde nedenselliklerini ortaya koyma amaçlıdır; bu anlamda açıklayıcı düşünce, neden-görüngü-sonuç bağlamında kendini koyar. Bu yolla doğanın ve ele aldığı olgunun nedenselliklerini, içsel yasallıklarını açığa çıkarmaya çalışır.  ...Devamı.»

Niyetime İlham
Bir süredir (sanırım en çok annemin bu dünyadan göçüşünden beri) nazım da niyazım da, kendimizi sakladığımız elbiselerimizi bir bir çıkarma niyetimin samimiyetindendir. Bu sıralar yoldaşlık manasında arkadaşlığa ilişkin çok düşünüyorum. Aradığıma benzer niyeti göremediğimde iki seçeneğim kalıyor; ya oradan bir an evvel tüymek ya da açıkça “benim böylesine karnım tok” demek. İkisini de yapmanın zor olduğu tarzda düzenlemeleri ve durumları var bu dünyanın. Bunu uzun uzun anlatmaya gerek bile görmüyorum.  ...Devamı.»

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
İki artı iki kaç eder sorusuna dört eder dışında, çok sayıda yanıt verilebilir; ancak “dört eder” dışındaki tüm yanıtlar boştur. Matematiksel bir gerçeklik yoruma açık değildir, başka bir ifadeyle matematiğin yöntemi ve vardığı sonuçlarda “sana göre-bana göre” esnekliği yoktur; çünkü matematiğin kullandığı sayılar, simgeler ve şekiller duyusal nesneler değil. Duyusal olmayan ögelerin algısal karşılığı yoktur; burada algıdan kasıt, duyu organlarımızın uyarısı ile zihnimizde oluşan imgelerdir. Algılarımızın oluşmasında hiçbir hükmümüz yoktur. Şöyle ki; kırmızı bir rengi gözüme yeşil gör diyemem, kulağıma bir kuş sesini aslan kükremesi gibi duy diyemeyeceğim gibi.  ...Devamı.»

KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
Bu kararlılığın, cesaretin, öngörünün eşsiz bir örneği olan Atatürk, bu karakterine halkın iradesi haline getirebilmiş ve tüm insanlığa da örnek olacak çapta başarılara imza atmıştır. Buraya kadar söylediklerimiz Atatürk’ün eylem ve söylemlerinin arkası; düşünce ve anlayış evreninin yaşama aktarılmasının ortaya konması olarak görülebilir. Bu anlayış ve öngörü derinliğinin gerisinde elbette kişisel yaşam süreci ve olanakları da belirleyici temel olagelmiştir:  ...Devamı.»

TARİHSEL KİŞİLİK
Tarihsel kişiliğin niteliklerinin anlaşılması tarihin ve tarihsel sürecin ussal olarak kavranmasının anahtarıdır. “Dünya-tarihinin bireyleri de kafalarına taktıkları şeyi değil, doğru ve zorunlu bir şeyi istemiş ve meydana getirmiş, içlerine doğan şeyin zamanı gelmiş ve zorunlu bir şey olduğunu bilen kişilerdir... Gerçekleştirdikleri geneli kendilerinden yarattılar, ama bulgulamadılar, çünkü o hep vardır; yalnızca onlar ortaya çıkarmak onuruna erdiler.(Hegel)  ...Devamı.»

TARİHSEL İNSAN
Hiçbir insan doğada tek başına kendi varlığını koruyamaz, yaşamın devamlılığını sağlayamaz; Bireysel-doğal donanımı buna yeterli olmadığı için toplu halde yaşamak zorundadır. Birlikte yaşamak farklı çıkarların, ilgilerin, amaçların olduğu bir ortamdır. Farklılıkların olduğu böylesi bir ortam ne denli çatışmalar, çekişmeler, karşılıklı kıyımlarla dolu olsa da bir arada olmak zorunluğu ortadan kalkmaz. Hem çatışmalı-çekişmeli, hem de zorunlu birliktelik olumsuzmuş gibi görünse de özünde devindirici-dönüştürücü bir tarihsel enerjidir de…  ...Devamı.»

SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE
Tarihi özneler yaratır, ama özneler de tarihe ve tarihten doğarlar. Öznelerin belirleyici olduğu bir süreç, yani tarih aynı olgunun basit tekrarı olamaz. Öznelerin tutkuları, amaçları ve karakterleri tarihsel sürecin ruhu ve yaratıcı enerjisi olarak görülmelidir. Her şeyin bir geçmişi vardır, ancak tarihi yoktur: Doğada sadece görünüşlerin akışı ve bu sürecin ürünü olarak ortaya çıkan olgu ve olaylar vardır.  ...Devamı.»

Senede bir gün
Kreşe, yuvaya, anaokuluna gitmedim. İlk öğretmenim eli sopalı bir kadındı. Suçlu da olsak, suçsuz da, (7 yaşında bir çocuğun ne suçu olabilirse) varlığımız kızgınlığını katlamaya yetiyordu. Hiçbir öğrenciyi gerçekten sevdiğini hissetmedim. Annesi babası Almanya’da işçi olan, al yanaklı çalışkan bir kızın dedesine şirin görünmeye çalıştığını anımsıyorum. Bir iki gözde öğrenciye daha. Sıra dayağına onları da katıyor muydu hatırlamıyorum.  ...Devamı.»

SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Kutupsallk-karşıtların birliği oluşun özü; ama öz, öz olarak görülmez, hep bir görüngü – geçici form altındadır. Dönüşümler, enerji akışları kendi halleri ile duyulara açık olmuyor, hep bir form altında dışlaşıyorlar: Denmek istenen enerji akışları zıtların birliğinin yaratıcı gücü olarak, hep beliriş ve ortadan kalkış halinde işlev görürken olumlama-olumsuzlama biçiminde mekanik tekrarlar değil yaratıcı bir değişim; varolanın özünün saklanıp korunarak, olumsuzlamanın olumsuzlanması şeklinde olabiliyor.  ...Devamı.»

SABİTE, GÖRECE’NİN AKIŞINDA GİZLİ (*)
Ligare ne ki, o religare? Göbek bağı. Bedende ki ligare, gözden göze ruhların bağlanması religare. İşte religare religion dır. Spritin kavuşması. Onu davet edeceksin oradan gelip bakacak ki, şimdi kadın sevgili eşine bakıyor o kadından bakan eşini davet eden bir bakış, yani o anne bakışı değil. Dolayısıyla o religare değil. O bedenlerin üremesi için bir davet, o da vahiy. Arkadaşına bakıyor, arkadaşlıkla bakıyor. Çocuk konuşuyor ve anlıyor ise ona otur evladım bak taşkınlık yapma dikkat et, elini tutma yanarsın. Konuşuyor çünkü o. Konuştuğu için o da konuşmaları duyduğu için, kendi istenci iradesi ile hareket ediyor. Tüm bu ilişkileri çoğaltabilirsin iş arkadaşı olabilir patron olabilir tüm bu ilişkiler, religion değil. Sadece bebekle anne arasında ki bakış religion.  ...Devamı.»

Özeleştirinin Gücü (NEGASYON-AFİRMASYON) (*)
Hegel’e göre bir önceki durumdan bir üst duruma dönüşme, evrilme için bir önceki durumu olumsuzlamak negasyondur. Bir üst duruma konumlanmak, buna da afirmasyon diyor. Negasyon afirmasyonun manivelası. Negasyon olmazsa afirmasyon olmaz. Yükselme olumsuzlama ile olur. Biz buna bireysel, öznel baktığımızda öz eleştiri diyoruz. Yani bir insan öz eleştiri yapmadan yükselemez ama dikkat edin insanlara dışarıdan bir eleştiri geldiğinde onu öz eleştiriye çevirmek yerine o eleştiriye karşı argüman toplayarak kendini korumaya kalkar.  ...Devamı.»

KEYFİLİK – ÖZGÜRLÜK - SOMUTLUK BAĞLAMI | 3 (*)
Özgür istençle başladık zorunlu özgür istenç hak, insan hakkını bir zorunluluk olarak, varoluş zorunluluğu olarak istemiyorsa ve bunu onaylatmak için bir çaba harcamıyorsa ve bir başkasının hakkını da kendi hakkı gibi savunmuyorsa insanlık aşamasına yani tinsel aşamaya evirilmiş değildir. Çünkü özgürlükler yani her kavram sonlu, ilişkide sonlu ve sınırlıdır. Peki sonlu ve sınırlı kavramda sınırlanma belirlenmedir. Tanımlama sınırlamak demektir. Sınırlama belirlemedir…  ...Devamı.»

KEYFİLİK – ÖZGÜRLÜK - SOMUTLUK BAĞLAMI | 2 (*)
Ussallık yasa altında özgürlüğün güvence altına alınması. Yani herkesçe onanması. Toplumu kuracak olan aile içindeki içgüdüsel birlik değildir, aileleri aşan hukuk aşamasına gelmek için hak kavramının yani insanların özgürlüklerinin haklarının karşılıklı onaylanmasının belgesi. Hukuk belgesine evirilmesi gerekir  ...Devamı.»

KEYFİLİK – ÖZGÜRLÜK - SOMUTLUK BAĞLAMI | 1 (*)
Her birimiz arzularla doğar ve ilk iradesi, ilk seçimi bu arzular arasından birisini seçmektir. Aslında halen doğadadır, doğanın verili fonksiyonlarının içinden herhangi birisini seçmektedir. Arzular doğuştan; beden üzerinden, soma üzerinden dış dünyaya yöneliyor olması bunun zorunluluk olduğu anlamına gelir. Yani kendimizin icat ettiği veya yarattığı bir şey değil. Diyalektik nerede? Diyalektik bu zorunlu çokluğun içinde herhangi birisini seçme özgürlüğüdür. Bu nedenle burada diyalektik yani çelişik birlik vardır; nerede? doğal olanla tinsel olan arasında  ...Devamı.»

ÖZGÜRLÜK – HAK - TÖREL YAŞAM | 4 (*)
Devlet toplumu bir arada tutmanın kavramıdır ve kalıcı odur yani dünya tini olarak. Dünyada kültürel yaşamın güvenilir, kalıcı olabilmesi dış saldırılardan, iç problemlerden arındırılması, hakların verilebilmesi, insan özgürlüklerinin tanınabilmesi için somut bir organizma olarak devlet ancak kavramın somut kalıcılığıdır, Logostur. Devletin kendisi logos. Logos o demek. Tanrının Krallığı dediğimiz, saltığın kültürün içinde biçim verdiğimiz ve onları güvence altına alan gelişmelerle olanak sağlayan bir organizma olarak devletin kendisi Tanrının Krallığıdır.  ...Devamı.»

ÖZGÜRLÜK – HAK - TÖREL YAŞAM | 3 (*)
Toplumun iradesi toplumun ruhu oluyor. Neyi istiyor hep birlikte, eğer bunu yitirirlerse o zaman o toplum dağılır ve başka toplumlara yem olur. Peki ama o gereksinimden doğan, yaşam gereksinimlerinden doğan bir şeyi ortak olarak istemek birbirine bağlıyor ise ne olur? Hegel diyor ki; o gerçekleşir ise artık çözülür ya da daha üst bir ideye, istenci taşımak gerekir. O dönemdeki toplumun var olabilme, kaynaşabilme, bir arada yaşayabilme özelliği, niteliği, ortak bir istençtir. Bir şeyi istiyorlar hep beraber ve o coğrafyasına bağlıdır, tarih koşullarına, üretim biçimlerine, ilişkilere bağlıdır.  ...Devamı.»

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
İnsan yaşadıklarından ders çıkarıp, şu ana kadar yaptıklarıyla iyi bir şey, faydalı bir şey olmadığını ya da hiçbir şeyin iyiye faydalıya doğru değişmediğini fark ettiğinde, kendinde bir şeyi değiştirmeyi düşünse nasıl olurdu?  ...Devamı.»








Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?
Ayaktayız
YÜRÜYÜŞ SÜRÜYOR
'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…

Trump üçüncü kez başkan olabilir mi?
CHP İmamoğlu ve erken seçim için imza kampanyası başlattı
ABD'de ulusal güvenlik skandalı ile gündeme gelen Signal nedir?
CHP neden boykot çağrısı yaptı?
Gazze Krizi: İnsan Hakları Analizi ve Ablukanın Sonuçları

Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”
Canberra yenilenebilir enerjiye geçişi nasıl başardı?
Türkiye işçiler için bir cehennem

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

ZAMANI VAR
TASARRUF
DUR YOLCU
EMRİ HAK VAKİ
Hatalar Zinciri

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi



kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar









Basa git