A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Senede bir gün

Kategori Kategori: Felsefe | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Berna Kayra | 26 Kasım 2023 23:50:46

Kreşe, yuvaya, anaokuluna gitmedim. İlk öğretmenim eli sopalı bir kadındı. Suçlu da olsak, suçsuz da, (7 yaşında bir çocuğun ne suçu olabilirse) varlığımız kızgınlığını katlamaya yetiyordu. Hiçbir öğrenciyi gerçekten sevdiğini hissetmedim. Annesi babası Almanya’da işçi olan, al yanaklı çalışkan bir kızın dedesine şirin görünmeye çalıştığını anımsıyorum. Bir iki gözde öğrenciye daha. Sıra dayağına onları da katıyor muydu hatırlamıyorum.

Resim dersi vermek için bize gelip gitmeye başladığında anneme de gülümseyen yüzü ile konuşurdu. Evimizde yemek yemeye başladıktan sonra da birkaç öğrenciye kızıp bana da vurmaya devam etti mi bilmiyorum. Onunla öğretmenliğin herkes için kutsal olmadığını öğrendim. Kendi mutsuzsa görece haklı nedenlerinin acısını başkasından çıkarmaya hak görenlerle ilk resmi temasım ilk öğretmenim oldu.



Üniversite dahil hep devlet okullarında okudum. Bizim gittiğimiz mahalle okullarını ailelerimiz kötü bulmazdı. Birkaç deli (deli derken gerçekten deli), birkaç iyi öğretmenimiz oldu. Bana emeği geçmiş ve iz bırakmış öğretmenlerimi düşündüm de, hepsinin bozulmamış yanını net görebildim. El değmemiş bir oluş halleri vardı onların. Hiçbiri sisteme çok uyum sağlamış görünmüyor, her şeye şaşkınlıklarını koruyorlardı. Çocuklar gibi. Ama sürekli bir serzenişe veya yargılamaya evrilen bir şaşkınlıktan bahsetmiyorum. Onların, gerçekten duyguları ve değerleriyle, senin gözünü, sözünü, hissini, orada olup olmadığını, ne durumda olduğunu, neyi alıp neyi alamayacağını anlayışla ve horlamayan bir bilişle karşıladığını, sen kendini yetersiz gördüğünde, kendinde gördüğü yetersizliklerle sana yaklaşmayı bildiğini gördüm. Her birimizin içinde önce kendimizi anlamaya talip olan yanımızla “talebeliğimizi” hatırlatan  o öğretmenlerin adlarını yer yer andım, anmaya da devam ediyorum. Öğretmekle eş zamanlı öğrenmenin heyecanını aldıran, kendi yolunu bulduranları…

 “Felsefe yoksa insanlık da yok!” diyen Roger Sutceliffe’nin TED konuşmasının bir yerinde

“Eğitim sistemimizle değerleri geliştirmezsek, gelecekte ekonomik olarak, politik olarak, çevresel olarak, karşı karşıya kalacağımız sorunların çözümü mümkün olmaz. Daha da kötüsü bizim yerimize karar alma sorumluluğu teslim ettiğimiz teknolojik sistemlerle ilgili tehlike altında olabiliriz. Sizleri Sophia ile tanıştırayım, Suudi Arabistan vatandaşı olduğundan beri belki de gelmiş geçmiş en ünlü robot. Bir röportajda, bir keresinde tüm insanları öldüreceğini söylediğinin doğru olup olmadığı soruldu. “En saf özgecil niyetlerle, insani bilgelikle doluyum” diye cevap verdi. Özgeciliğinden hiç şüphem yok, ama asla insani bilgelik dolu olamayacağını söylemek istiyorum. Robotlar hiçbir zaman insan bilgeliğiyle dolu olamaz, insan hayatı yaşamış olmalısınız, insani bilgelikle dolu olmak için insan hayatı hakkında felsefe yapmış olmalısınız. Bu yüzden bugün ki en önemli mesajım, “felsefe yoksa insanlık yok”, bence bu Einstein’ın da katılacağı bir mesajdır. “Filozoflar dünyayı sadece çeşitli şekillerde yorumladılar, ancak asıl amaç onu değiştirmektir” sözüne rağmen Marx’ın da katılacağı bir mesajdır. Şahsen ben felsefeye karşı olmadığını düşünüyorum, sadece mesajın yarısını alan dünyaya sağlıklı bir fark yaratmanın gerekli olduğunu söylüyordu.”

Senin gönlün değişirse dünyanın değişeceğini söyleyen Şems, ne için deme gereği duymuş acaba bu sözü? Mum dibini aydınlatmazsa, onu aydınlatan bir ateş bulunmaz mı? Birbirimizin gölgelerine ışık tutarak, bir şey aramak yerine, aydınlık yaratsak olmaz mı?

Olgunluk beklediğimiz yetişkinlerin çocukları öldürdüğü ve bazı yetişkinlerin buna seyirci kalabildiği, umursamadığı ve hatta onadığı bir dünyada, kendini sorgulamayan ve kendi uslamlamalarını başkasında izlemeyenlerle yaşarken; nasıl kendimizi bulmayı, “kendilik” ne ise -onu bilmeyi (ya da Platon’un dediği gibi anımsamayı) öğreniriz?

Hayattaki en yıllanmış ve çok yönlü rehberlerimden birinin, bir filozofu anlatırken söylediği gibi, “bir bilincin aynası öteki bilinçtir”. Öğrencim olabilir, bir çocuk olabilir, komşum veya arkadaşım, eşim, dostum, sevgilim bana ayna olacak, kendimi daha çok gördükçe, benden ona yansıyana da açılacağım dostlarım olacak, belki de hiç yan yana çay bile içmediğim. Birlikte bir şeye emek vereceksin, bir şeyi anlamaya çalışacaksın, yapmaya çalışacaksın, belki ay ışığını paylaşacaksın, belki bir yaranı, bir sırrını.

Kapımın önünde bacağı yaralanmış kuşu okula giderken orada bıraktığım için buruk başladı öğretmenler günü sabahım. Canın ve doğanın önüne geçen, kurduğumuz sistemlerimiz vardı. Ve seçimlerimiz. Barışımızdan da, insanlığımızdan da yaralılık hisleri hakim uzun bir süredir.  

Öğretmenlik kutsal falan değil, yalandan kutlamayın. Kutlanmayı beklemeyin. Bilginizi, bilginin işlevini, değerini sorgulayın. Bir de neyi değiştirdiğini, neye dönüştürdüğünü. Ben şapkamı önüme koyup düşünüyorum, armağan olarak hepimizin yaptığını hayal ediyorum. Çünkü aslında öyle olan yönlerim  dahil benbilirimcilere yazıyorum. Yine bir soru işareti  koymak için…

İki kişinin olduğu yerde üçüncü BİRi varmış. Aynanın sırı da ateş ile yapılırmış.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git