
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap Bizler, Mardin, Paris, Rouen, Roma, Viyana, Berlin, Gottingen, Amsterdam, Upsala, Alma Ata, Exeter, Cookville, Cleveland, İstanbul ve Kürdistan Federe Bölgesi’nin bütün üniversite kentlerinden gelen iki yüze yakın uzman, 30 Nisandan 4 Mayıs 2011’e, Duhok Üniversitesi’nde mükemmel biçimde düzenlenen “Kürdoloji 2. Konferansı” vesilesiyle birçok şeyi bizzat yerinde gördük, dinledik, duyduk, anladık. Hem güldük, hem ağladık. Kürt halkının ve kadim dilinin geleceğine umutla baktık. ...Devamı.»
ENTERNASYONAL “Cellatların döktükleri kan… Kendilerini boğacak … Bu kan denizinin ufkundan … Kızıl bir güneş doğacak. Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık Enternasyonalle kurtulur insanlık.” 135 Yaşında ve yüzünde tek kırışık yok. Yüz otuz beş yaşında ve tek yorgunluk işareti vermiyor. 135 yaşında ve hala vicdanlarımıza, gönüllerimize, beyinlerimize ve özetle kardeşlerim “içimizdeki bize” ilk günün çoşkusuyla hitap ediyor. Sarsıyor. Duygulandırıyor. Coşturuyor. ...Devamı.»
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN Hataylı. 1928 doğumlu. Sosyalist ve yurtsever. Hakikaten. Kürt. Ressam. Sanatçı ve sanatssever. Adı Remzi, soyadı Raşa. Yaşamı, yaptıkları, tanık oldukları, bizzat içinde yer aldığı toplumsal, siyasi, ailevi, kentsel, yerel, ulusal düzeydeki eylemleri, çalışmaları bilinmeli diyorum. Geçen zamana inat. ...Devamı.»
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR 1936 tarihli İş Kanunu’nun grevi yasakladığını, 1947 tarihli Sendikalar Kanunu’nun (SK) “greve teşvik ve greve teşebbüs” gibi yeni bir suç getirip grev ya¬sağını sürdürdüğünü, Sendikalar kanunu tasarısının Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hükümetinçe görüşülmesi sırasında Çalışma Bakanı Sadi Irmak ile Başbakan Recep Peker arasında “greve teşvik ve greve teşebbüs suçu” nedeniyle tartışma çıktığı biliniyor. ...Devamı.»
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ Son yirmi veya otuz veya elli yılda gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar, araştırmalar, incelemeler, kimi roman ve öykü, kimi şiir, Toplumsal Tarihin bir dalı biçiminde gittikçe gelişen İşçi Hareketi Tarihi’nin kimsesiz olmadığını gözler önüne serdi. Toplumumuz, kadın ve erkek emekçiler, işçiler, gençler, ortaokul ve lise öğrencileri, üniversitelerde dirsek çürüten çocuklarımız, torunlarımız kendi tarihini tanımak, bilmek, öğrenmek istiyor. ...Devamı.»
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS Esentepe’den, Dikili’den, Bergama’dan, İzmir’den, İstanbul’dan, Samsun’dan, Kütahya’dan, Mugla’dan, Ankara’dan bir kişi yola çıkar. Cebinde “adres” olarak üç kelime bulunur: Kitapçı Rüstem Paris. Yolcu Paris’e varır. Gare de Lyon’da iner trenden. Türkçe konuşan ilk adama sorar “Kitapçı Rüstem’i tanıyor musun?”. ...Devamı.»
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU Batı Trakya Türk Toplumunun, değerli üyelerinden Hasan Meyzinoğlu 11 Eylül 2022 tarihinde sonsuzluğa göçtü. Toplum içinde, düşünceleri, çalışmaları, aydın kişiliği ile büyük saygı gören Hasan Meyzinoğlu, Gümülcüne Öykülerinden oluşan ikinci kitabını da bitirmişti. Ne yazık ki, yayına bugün giren kitabını göremedi. ...Devamı.»
“ŞAİR LÂFI” Şairi tanımlayabilmek için dünya kadar şey yazıldı. Şiire neden ihtiyacımız olduğu üzerine de. Şiirin tanımlanması konusunda da. Her “şiirin” şiir, her şiir yazanın şair olup olmadığı konusunda da. Saati gelince şair ve her zaman uyanık Abidin Dino da gününde bu meselelere ilişkin makaleler, kısa ve öz yazılar kaleme aldı. Bunlardan birini, Yeni Edebiyat dergisinin 1 Temmuz 1941 tarihli 18. Sayısında yayınladığı, “Şair lafı” başlığını taşıyanı, bir fikir vermek üzere ve yazım biçimine hiç dokunmadan, aynen aktarıyorum: ...Devamı.»
"Goblin Modu", “Metaverse”, “I Stand With” Oxford Üniversitesi 2022 yılının terimini seçti. Oxford Üniversitesi, 340 binden fazla kişinin oy kullandığı seçim sonucunda 2022 yılını tanımlayan terimi "Goblin Modu" olarak belirledi. Birleşik Krallık'ta Oxford Üniversitesi Basını, 2023 yılına bir aydan az bir süre kala 2022 yılının terimini belirledi. Terim, sözlükbilimciler tarafından daraltılan üç kelime ya da kelime öbeği arasından seçim yapılırken, dünya çapında İngilizce konuşan 340 binden fazla kişi oy kullandı. ...Devamı.»
YENİDEN E-KİTAPLARIMIZLA Yaz tatili geçeli epey oluyor. Sonbahar gelip gelmemekte, kalıp kalmamakta kararsız. Fransa’da kimi gün sanki yaz. Korsika ve Marsilya gibi Akdeniz’le sarmaş dolaş mekanlarda plajlar yüklü. 25 ve/veya 30-32 derecelerde kimi babayiğitler veya anakahramanlar denize bile giriyor. Güneş gülüyor. Biz uzaktan seyrediyoruz. Taa Paris’lerden... İtiraf etmeliyimki bizim için şu son aylar aktif tatil damgası taşıyordu: güya yaz tatilindeydik ama çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Nitekim ayorum.com’daki makalelerimizle hizmette kusur etmemeyi görev bildik. Ama bir noktada eksiğimiz oldu: ekitap sunumlarımızda. Aktif de olsa tatil-matil gibi nedenlerle ekitap sunumunu nisandan bu yana maalesef sürdüremedik. ...Devamı.»
Peter Gerasimon’un Avustralya Güzelliklerini Gösteren 21 Tablosu Peter Gerasimon, 1951’de Buenos Aires’te Rus ve Alman göçmen bir ailenin 8 çocuğundan biri olarak doğdu. Erken yaşlarda güzel sanatlara ilgi duymaya başladı. Ailesi ve akrabaları bu mesleği güvenilir bir meslek olarak görmemesine rağmen resim dersleri aldı. ...Devamı.»
“KOŞARAK GELDİM, ÇORABI DELDİM” Komet, dostu Oral Çalışlar’la yaptığı söyleşide, “Sanat özgürlük mefhumuyla anılan bir şey. Sanatçının kendisini özgürleştirmesi lazım ki o özgürlük de izleyicilere yansıyabilsin” diyor. Dediğini yapan adamdı Komet. Dediği gibi çizdi. Dediği gibi yaşadı. Mütevazi bir biçimde aramızdan ayrıldı. İstanbul’da. Bütün dostlarından eli kalem tutanlar, örneğin Melih Aşık, Oral Çalışlar, Tuğrul Eryılmaz ve dahası, mutlaka birşeyler yazdı. Veya söyledi. İşte Bedri Baykam, Müjdat Gezen. ...Devamı.»
NECO’YU NASIL BİLİRSİNİZ? Tarihimizin kısa ve öz romanı. Osman Çutsay içinde yaşadığı yakın toplumsal ve siyasi tarihimizin bir sayfasına katkısını sunuyor. 12 Eylül 1980’i bu sayfanın başlama noktası olarak alırsak 42 yıl geçmiş aradan. Gençlerin devrimci eylemlerini başlangıç alırsak enaz elli yıl olmuş. Yarım yüzyıl. Az şey değil. Bu konularda birçok kitap yazıldı. Çutsay’ınki birçok açıdan epey farklı olduğu için önem kazanıyor. Kurgusu, “kahramanları” / “karakterleri” farklı. Kadın ve erkek devrimci gençlerin ilişkileri daha önce yazılanlardan, anlatılanlardan farklı ve gerçeğe daha yakın. ...Devamı.»
Sevdakeş – Şiire Dönüşen Şair Güneşin altında daha önce sorulmamış soru, söylenmemiş söz yoktur derler, şiir okumayanlar. İçselleştirilmiş deneyimlerin her biri özgündür elbette sözcüklerin denizinde şiire dönüşünce. Nihat Ziyalan da ilk kez söylemenin ustasıdır. Söyleyişinin yalınlığı, duygu dünyamızı bulandırmadan dalgalandırır. Söyleyişinin içtenliği şiirinin içine buyur eder okuyucuyu. Anılarını, ruhunu acımasızca didiklese de yaşama ve insanlara duyduğu sevgi dizelerinde ışıldar. Yalnızca şiiri değil, Ziyalan insanları, doğayı, yaşamayı, sevmek sevdirmek için yaşıyor gibidir. ...Devamı.»
Abidin Dino’yu anmak Bugün aramızdan ayrılışının yirmisekizinci yılında Abidin Dino’yu anmak ve kimi yaşanmışlıkları, anıları ve anları sizlerle paylaşmak umuduyla ekitap.ayorum.com sitesinde her zaman olduğu gibi hediye biçiminde sunduğumuz iki ekitabı kısaca tanıtmak istiyorum : ...Devamı.»
GREV filmi çıktı… GÖRDÜNÜZ MÜ? EYLEMDE İŞÇİ KADIN Osmanlı İmparatorluğu’nda öteden beri kimi işler kadınlara ayrılmıştır. Dokuma ve gıda işkollarındaki birçok iş kadınlarca yerine getirilmekteydi. Zaman içinde sanayinin gelişmesi üzerine iplik, iplik bükme, kumaş dokuma, deri, ipek, halı, kilim, nakış, tütün, sigara, kimya işlerinde gittikçe daha çok sayıda kadın, genç kız ve çocuklar çalıştırıldı. 1830’lu yılların sonunda Rumeli ve Anadolu’daki halı atölyelerinde genellikle genç kızlar çalışmakta, hangarlarda ya da uzun koridorlarda çömelmiş vaziyette halı dokumakta ve ayda en fazla 30-35, yılda 360-400 kuruş kazanmaktaydılar. ...Devamı.»
HAYDİ KALKIN TİYATROYA GİDİYORUZ. “Tiyatrosuz hiç bir millet yoktur.” diye yazar Abidin. 1943-1945 döneminde Adana’daki sürgün zamanlarında tiyatroya makaleleriyle değiniyor, bir-iki uygulamalı denemesiyle örnek veriyor. Abidin’e göre, “yeni türk tiyatrosu”, halk kaynaklarından, köy oyunlarından, köy seyirliklerinden beslenerek kendini bulacaktır: Nisan 1943’te Görüşler dergisindeki, “Adana Halkevi Çalışmaları. Halkevinde köy tiyatrosu” başlıklı makalesinde şu noktaları vurguluyor : “Köy Tiyatrosu Ortaoyununun mebdeidir (başlangıcıdır). Realist (gerçekci) olan halk tiyatrosunun psikolojik hususiyeti, oluş halinde bir vak’anın irticâlen ifade edilmesindedir. Halk aktör, mekan ve niyet bakımından bir ayrılığa lüzum hissetmez. (…) ...Devamı.»
Goya: Ya Sanat Ya Ölüm (Akıl Uyuyunca) 2020 yılında okuduğum bir kitaptan çok etkilendim; aslında bir tiyatro oyunuydu bu kitap: Çağdaş İspanyol yazarlardan Antonio Buero Vallejo’nun “Goya – Ya Sanat Ya Ölüm” adlı yapıtı. Fazla olmasa da arada tiyatro oyunlarını okumayı seviyorum. Her ne kadar sahnede izlemenin verdiğine benzemese de yine de keyif alıyorum bu deneyimden. Romandan ya da öyküden çok fazla zorluyor şüphesiz okuru. Pek çok görsel ve betimsel boşluğu doldurma işi okura kalıyor, bazen anlam dağılıyor okurken ve takip etmek zorlaşıyor. ...Devamı.»
Artvee isimli arama motoru, müzelerde sergilenen eserleri ücretsiz indirme imkânı sunuyor Artvee isimli yeni arama motoru sayesinde halka açık koleksiyonlar, sergi parçaları ve sanat eserleri, yüksek çözünürlüklü bir şekilde ücretsiz olarak internetten indirilebiliyor. Online platformlardaki sergiler şimdilerde sıkça karşılaştığımız bir konsept olsa da sergilerin internet ortamında da gerçekleştirilebileceği fikri son yıllarda gelişti. 90’lı yıllarda Smithsonian Müzesi gibi yalnızca bilindik müzelerin yaptığı internet sergilerinde sayfalar yavaş yükleniyor, hatta çökebiliyordu. ...Devamı.»
Desiderata İş hayatımın ilk yıllarında “Dünya karşılaştığınız fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinizle ilgilenir” sözünü içeren ve “Bir Tapınak Yazıtı” başlığı taşıyan bir metni başucumdan eksik etmeyip, zaman buldukça okurdum. Yıllar içinde dosyaların arasında kaybolup gitti. O zamanların naifliğiyle kendime yol haritası yaptığım bu yazıyı hiç sorgulamadan iki-üç bin yıl öncesinin bir Hindu-Budist metni olarak kabul etmiştim diye hatırlıyorum. ...Devamı.»
|