A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 29 Nisan 2023 01:01:09

Son yirmi veya otuz veya elli yılda gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar, araştırmalar, incelemeler, kimi roman ve öykü, kimi şiir, Toplumsal Tarihin bir dalı biçiminde gittikçe gelişen İşçi Hareketi Tarihi’nin kimsesiz olmadığını gözler önüne serdi. Toplumumuz, kadın ve erkek emekçiler, işçiler, gençler, ortaokul ve lise öğrencileri, üniversitelerde dirsek çürüten çocuklarımız, torunlarımız kendi tarihini tanımak, bilmek, öğrenmek istiyor.

Tarihimizin, toplumsal tarihimizin tanınmaması, tanıtılmaması için devlet, devleti temsil ettiğini iddia eden siyasi partiler, hele tek-partiler, güya üniversiteler ve yöneticilerinin kimi ellerinden geleni arkalarına koymadılar/koymuyorlar. Bunu tarihi süreçi içinde irdelemek mümkün. İşçi hareketi tarihinin varlığını ispat etmek te.

Bizzat işçi hareketi, sendikalar, işçi örgütlenmeleri, dernekler, araştırma merkezleri, kimi vakıf ve benzeri kurumlar aracılığıyla kendi tarihinde yaşanan, yaşatılmak istenen hafıza kaybını önlemeye çalışıyor. Çok iyi.

İşçi hareketi tarihinin kendine özgü, denenmiş araç ve gereçleri ile araştırma yöntemleri bu konuda işimize yarayacaktır mutlaka. Değişik çalışmalarımda onları sunmaya çalıştım. Başka birçok bilim kadını, bilim adamı, uzman, sendikacı ve işçi de. Son yıllarda anılarını yazan, yayınlayan birçok kahramanımız var.

İşçi hareketi tarihinin resmi tarihle hesaplaşmasının zamanı geldi, hesaplaşma sürüyor da. Bu alanda yıllardır yapılan çalışmalara mutlaka yenileri eklenmeli.
Böylece daha yüksek sesle « Ülkemizde işçi hareketi tarihi sahipsiz değildir » dememiz mümkün olacak.

Ülkemizde işçi hareketi tarihinin tarihi kökenleri vardır: Osmanlı İmparatorluğu’ndan ve Tarih’ten, geçmişimizden, geçmiş ama henüz geçilememiş, tümüyle yazılamamış tarihimizden gelen.

Tarihten gelen kaynakların bir bölümünü bizzat biz bulup çıkarabiliriz : Arşivler bunun için.

İncelemek istediğimiz, incelediğimiz dönemin günlük gazeteleri, dergileri de birinci elden kaynaklar olarak bizi bekliyorlar. Milli kütüphanelerde tozlu raflarda. Onları oralardan çıkarıp « taramalıyız ».

Kaynaklarımızın bir bölümünü ise bizzat yaratabiliriz. İşte burada Sözlü Tarih ve araç-gereçleri imdadımıza yetişiyor. İlgilediğimiz dönemde yaşamış olanlara yaşadıklarını anlattırarak teybe almak. İyi hazırlanmış sorularımızla anlatılanları derinleştirmek. Sözlü anlatımları böylece tarihe mal etmek.

İşte rahmetli Bülent Ecevit’le 10 Mayıs 1989’da, ekitapta açıkadığım bir vesileyle geldiği Paris’te yaptığımız söyleşinin amacı buydu : 1961 ile 1965 arasında CHP’nin koalisyon hükümetinde Çalışma Bakanı, dönemin en umut veren siyasetçilerinden biri olarak Ecevit’in anlattıklari birinci ağızdan aktarılan önemli bir kaynak olarak bize sunduğu bir armağandır. Kıymetini bilelim. Kendisine ve eşi rahmetli Rahşan Hanım’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizim aracılığımızla sözleri çok sevdikleri emekçi kitlelere ulaşıyor. Ulaşmalı. Ulaştılar. Ulaşacaklar.

Rahmetli Bülent Ecevit’le 10 Mayıs 1989’da yaptığım uzun söyleşi, İşçi Hareketi Tarihi alanında bütün unsurlarıyla devlet aygıtının iş ve çalışma ve sendikal örgütlenme içindeki mekanizmalarını, çalış(ama)masını ve yöntemlerini açıklayıcı birçok unsur taşıyor, sendikacıların bir bölümüyle devlet aygıtı ve değişik kurumları arasındaki içli-dışlı, bazen epey garip ve kimi zaman « tehlikeli » ilişkileri gözler önüne seriyor.

Sendikalar içinde demokrasi eksikliğini ve hatta yokluğunu da.
İşçilerin, Mart 1989’da, hemen öncesinde ve hemen sonrasında yaptıkları gibi, sendikaları aşarak, sendikacıların tehditlerini umursamayarak eylemleri bizzat düzenlemeleri edilğinlikten etkinliğe gidişi muştuluyordu. Ecevit bizzat saptama olanağı bulduğu bu gelişimi de anlatıyor. Vurguluyor.

1989 Baharı unutulmamalı. Ne de 1 Mayıs 1989’da öldürülen Mehmet Akif Dalcı ve diğerleri.

1950’lerden beri siyasetin içinde yer almış, çalışmış, şair, CHP’nin genç militanı, Ulus gazetesinin çalışkan gazetecisi, milletvekili ve genç bakanı, konumuz açısından son derece tayin edici bir dönemde 1960’ların başında Çalışma Bakanı olmuş, iş dünyası ve sendikal hareket açılarından belirleyici ve tarihi iki özel yasanın hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında birinci derecede rol oynamış Bülent Ecevit’in anlatacakları işçi hareketi tarihi açısından önemliydi ve mutlaka yazılmalıydı. Bunu gerçekleştirebilmek umuduyla Ecevit’le söyleşi benim için bir tür yükümlülüktü.

Aradan geçen 34 yıl ve bugün İşçi Hareketi Tarihi alanında tanık olduğumuz gelişmeler Bülent Ecevit’in ve Çalışma Bakanı olarak yaptıklarının önemini daha açık bir biçimde gösteriyor. Yapacağımız söyleşiyi ciddiyetle hazırlamam bu nedenlerle bir tür görevdi. Kendi kendime yüklediğim bir görev. Keşke daha fazlasını yapabilseydim.

Bülent Ecevit’le 10 Mayıs 1989’da bu söyleşiyi bu amaçlarla yaptım:
1960’lı yıllardan günümüze işçi hareketi ve yaşadığı safhalar ağırlıklı olarak ele aldığımız konunun başındaydı.

Bülent Ecevit’in 1963’te çıkarılan 274 sayılı Sendikalar Kanunu (SK) ile 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun (TİSGLK) mimarı Çalışma Bakanı olması tartışmamızı ilginç kılmaya adaydı. Yasaların hazırlanışındak aşamalar da. Başbakan rahmetli İsmet İnönü’nün samimi ve hakiki desteği ve teşvikiyle Ecevit epey zorlanarak bile olsa bu iki yasanın çıkarılmasını kotardı : 1961 Anayasası ile tanınan ve güvence altına alınan grev hakkı ile sendika hakkı artık yasalaştırılıyordu. Az şey değil.
Anlatılması gereken, okunması gereken bir eylem olarak buyurun lütfen : « İşçiler Sahaya İnmeli », Bülent Ecevit’le Söyleşi, 10 Mayıs 1989, ekitap.ayorum.com sitesinde hediye olarak sunuyoruz.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git