Hikayemize özdeşleşmeden sahip çıkmak
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
352233 Okunma
Yazan: Berna Kayra | 20 Ekim 2020 18:36:38

İçimizde ne kutular var, inceden inceye sızlatan, görüntü, ses ve his yüklü. Kim yüklerinin ihtiva ettiklerini bir başkasına hakkıyla aktarabiliyor, anlatabiliyor? Bilemiyorum. Tüm yaşananlar ve yankıları, nasıl olduğunu anlayamadan hızla geçip gittiğimiz bir zaman tünelinin duvarlarına yansıyan görüntüler gibi. Sinema perdesine yansıtılan filmler gibi, tünelin de bir başlangıcı vardır elbet, o halde bir çıkışı da olmalıdır.
...Devamı.»Değerler Rabbi
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
435279 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 28 Nisan 2020 12:06:05

İnsan doğayla ayrımını algıladığı andan itibaren algısıyla algıladığı arasında bir bağın olduğunu sezer. İlk elden duyusal bilinç düzeyinde de olsa bunun nedenlerini, gördüklerinin gerisinde neyin var olduğunun arayışına da başlamış olur. Algının kendisi bir üçlemenin birliğidir: algılanan, algılayan ve algı. Algı, şiddeti ve biçimi ne olusa olsun daha ilkel düzeyde de olsa akla bir uyarı, baskı yapar.
...Devamı.»“KAOTİKA”
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
425820 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 09 Şubat 2020 03:15:39

“En parlak yıldızlar en büyük kaostan doğar” (Nietzsche.) Evrende var olan her şey olduğu haliyle kendini ortaya koyuş biçimi olarak bir ifadedir, bu haliyle kendinde nasılsa öyledir. İnsan dışındaki her varlık verili haliyle zorunlu-doğal yasalılığın hükmü altındadır. Görünüşler her ne kadar değişiyor olsa da yasalılık değişmeden kalır.
...Devamı.»İnsan, Kıyısı olmayan derya - Kuşkularımı gider
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
344635 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 07 Temmuz 2019 13:02:36

Ahlaki, hukuksal, mitolojik, felsefi vb. söylemlerin tümü, insan olarak insanın doğasında bulunan yaşamsal enerjileri harekete geçirdiği, potansiyel olarak canlandırılmayı bekleyen yetilere hitap ettiği sürece kalıcıdırlar. Biyolojik varlığından daha çok, insanın kendi varlığını anlamlandırma, benliğini inşa etme sorumluluğu ile bağlı olduğu dünyasını besleyen her düşünsel üretim zamana ve mekâna aşkın kalır.
...Devamı.»Tarihsel olan nesnel olmaya kapalı mı?
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
254542 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 30 Mart 2019 11:00:54

Politik alan için fikir beyan etmek her insana, her bilinç durumuna, inanç grubuna ve ideolojik anlayışa rahatlıkla ve engelsizce yol verir: İstediğiniz konuyu, tarihsel kişiliği ve dönemi kendinize gündem yapabilirsiniz. Bunun için istediğiniz argümanı kullanır, istediğiniz gibi yorum yapar, istediğiniz yargıda bulunabilirsiniz. Sıkıştığınız noktada bir argümandan bir başkasına, bir sorundan diğerine geçebiliriniz. Çünkü olup bitmiş, izlerini bırakıp gitmiş olguları konu ediniyorsunuzdur.
...Devamı.»Algı çok tanık tek
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
228458 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 12 Kasım 2018 21:56:28

İnsan tek doğar sonra yalnızlaşır, eğer becerebilirse tekrar kendi tekliğini bilir – bulur - olur. Bu süreç insanın başlangıçta sadece sonsuz bir potansiyel, her türlü insani olanak ve yetenekle donanımlı, kendiyle özdeş saflık aşamasıyla yol alır.
...Devamı.»Bir Süreç Olarak İnsan
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
52461 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 19 Ekim 2018 13:14:49

İnsan pek çok nitelikle yüklü karmaşık bir varlıktır. Karmaşıklık onun zihinindeki tortulardan, geçici duygusal dalgalanmalarından, inançlarından ve kişiliğindeki iniş çıkışlarından kaynaklanmaz. Bunlar karmaşıklığın sebebi değil, varoluşundaki farklı yaşamsal enerji kaynaklarının uyumsuzluğunun ürünleridir.
...Devamı.»Ütopya: Ayakları yerde, başı gökte
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
52802 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 27 Eylül 2018 17:58:57

Kelime anlamı “hiçbir yer” anlamına gelen Ütopya gelecekle bağlantılı, varolan gerçekliği aşma tutkusudur. Özlemi duyulan bir yaşam biçimi hayalidir; dilenilen ve özlenen yaşam kurgusu, içinde bulunulan koşulların istenmeyen yanlarının, hatta tam tersinin talep edilmesidir. Ütopya, tasarımlarının ve içerdiği hayali düşüncelerin gerçekte karşılığını bulunması talebidir. Ayakları yerde, başı göklerde, gözü ufuklarda olan bir tutkudur: Ayaklarıyla yerden beslenir, göklerden enerjisini, ufuklardan umudunu alır.
...Devamı.»Atatürk ve Hegel : İki aklın buluşma noktaları
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
259063 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 27 Ağustos 2017 18:48:43

Tarih her zaman insanın vazgeçilmez ilgi alanı olagelmiştir. Yazının amacı bunun nedenlerini değil; Atatürk’ün, bir ulusun yeniden doğuşuna önderlik ederken gösterdiği tarihsel inisiyatif, düşünce derinliği, ilkelerindeki evrensel boyutun Hegel’in tarih felsefesiyle taşıdığı paralellikleri göstermek olacaktır.
...Devamı.»Mutluluk mu dedi biri…
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
231037 Okunma
Yazan: Ferruh Dinçkal | 07 Temmuz 2017 14:42:23

Bir sözcüğü ya da kavramı doğru anlamak için ilk baktığım yer sözlüktür… Mutluluk, Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığınızda “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik” olarak tanımansa da durum ve kişiye göre bir çok değişiklik gösteriyor. En azından beklentilerin niteliği ve onlara ulaşmanın yolları bakımından. Neden mi?
...Devamı.»Umut: Canlanan ve Canlandıran Yaşam Enerjisi
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
68215 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 10 Nisan 2017 08:42:28

Varlığımızı üç yoldan duyumsarız: Anılara dönerek- şimdide kalarak-geleceğe kaçarak. Anılardan özlem ve pişmanlıklar gelir. Şimdiden sevinç ve mutsuzluk (bunalım), gelecekten korku ve umut ya da beklenti. Aslında özlem-pişmanlık, korku-umut (beklenti) ne geçmişte ne de gelecektedir; çünkü ikisi de gerçeklik olarak yoktur.
...Devamı.»Bilmeden İdeolojikleşmeye
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
69285 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 21 Şubat 2017 23:03:20

Her şey bilmeye konu olabilir. Şu anlamda; hiçbir şey bilincin önünde bilinmez olarak kalamaz. Bilen özne olur ve bu evrensel özne olan tek varlık insandır. Bir şeyin bilinebilirliği onun halden hale geçmesine bağlı. Ama bu “geçişlerin” bir sistemi, zorunlu iç bağlantıları ve süreçleri olduğuna da bağlıdır.
...Devamı.»Özgürlük Sorumlulukla - Zorunluluk Sınırla
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
88584 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 11 Mart 2016 23:43:45

Doğa insanlar tarafından bilinip bilinmemesiyle ilgili değildir. O hep akışta dalgalanır, oluşta dönüşür, surette belirir. İnsan dışında her şey kendinde belirli, oluş-bozuluş akışıyla tutarlı ve açıktır; yasalılık altındadır, yasalılık doğanın aklıdır. Doğada ki bu akıl, yani doğa kuvvetleri insanda Us olarak tecelli eder; evrendeki kozmos insanda logos olarak varlığını ortaya koyar.
...Devamı.»Özgür Okullar
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
75116 Okunma20 Ocak 2016 10:33:53

Özgür okullar: okuyan modern öznenin tarihindeki özgürlükçü pencereler… Anarşist özgür öğretim kavramı 19. yy sonlarına doğru yükselerek; ilerleyen dönemlerde ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa’da açılan okullarda somut ifadesini buldu. Evveliyatında Stirner’dan Bakunin’e kadar konuya değinmeyen kalmamıştı kuşkusuz.
...Devamı.»Kendinde kalarak yabancılaşmak.
Kategori: Felsefe |
2 Yorum |
96475 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 27 Ağustos 2015 23:07:44

Doğa verilidir, kendi iç yasalarının hükmü altındadır. Oysa insan bir yanıyla doğal bir yanıyla doğaya aşkın varlıktır. Doğaya aşkınlığımız onun güçlerini onun değişmez yasalarına bağlı kalarak kullanmamız anlamına gelir. Doğada hazır olarak bulunmayan ancak onun olanaklarıyla yeni bir ‘’doğa’’ oluşturup yaşatmak Tin’e aittir; bu alandaki tüm etkinlikler, üretimler ve yaratımlar tinseldir.
...Devamı.»Felsefe yapmayı ne engeller?
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
110404 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 26 Şubat 2015 01:47:47

İnsan hem eylemlerinin ürünü hem de eylemlerinin tasarlayıp uygulayıcısıdır. Bu durum insanın iki yönlü bir varlık olduğunu bize söyler. O, bir yönüyle madde bir yönüyle manadır; bir önüyle yaratılmış bir yönüyle yaratandır, bir yönüyle sınırlı nesne bir yönüyle sonsuz öznedir. Sonuç olarak insan bu iki yönlü gerçekliğin, yaşamsal enerjinin birliğidir.
...Devamı.»Devrimci bir Türk Sufi: Hacı Bektaş Veli
Kategori: Felsefe |
2 Yorum |
120244 Okunma
Yazan: Prof.Dr. Şahin Filiz | 08 Aralık 2014 06:14:50

1270, Hacı Bektaş Veli’nin ölüm tarihini gösterir. Yüzyıl olarak düşündüğümüzde 13. Yüzyıl, İslam ve Türk dünyasının tam bir dönüm noktasıdır. Tarih, Batı’nın lehine, İslam dünyasının aleyhine makas değiştirmiştir. Müslümanlar, felsefe ve eleştirel düşünce sayesinde başlatma onuruna sahip oldukları Rönesanslarını yitirirken, Avrupa ise devraldıkları “Küçük Rönesansı” büyütüp “büyük Rönesansı” yaratmışlardır.
...Devamı.»Anarşist Bir Sufi: Mevlana
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
114989 Okunma
Yazan: Prof.Dr. Şahin Filiz | 29 Kasım 2014 01:31:19

Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam başta olmak üzere tüm dinlerde kutsal metin-mistik yorum ikilemi vardır. Tanrı-insan, din-insan ve kural-yaşam ikiliklerinin, dinlerin en ilginç yönü olan mistisizmle aşılma çabaları, neredeyse söz konusu dinler kadar eski tarihlere dayanır. Mistisizm, dini metinlerin kuralcı teosentrisizmine karşı, insana dair hermeneutiğin ve yaşam pratiklerinin antroposentrik tepkisidir.
...Devamı.»Tarihin Dinselleşmesi Sorununa Tarih Felsefesi Açısından Bakış
Kategori: Felsefe |
0 Yorum |
143006 Okunma
Yazan: Prof.Dr. Şahin Filiz | 19 Ekim 2014 11:13:28

İslam Felsefesi, bir bilim ve felsefe disiplini olarak bütün İslam düşüncesi tarihi ve biliminin özel bir adı sayılmalıdır. Bu tamlama, isim olarak her ne kadar Batı’da XIX. Yüzyılda ortaya çıkmışsa da, bilim ve felsefe geleneği olarak İslam medeniyetinin tümünü ifade etmektedir. Bir bilim dalıdır; çünkü tarihtir. Bir felsefedir; çünkü İslam düşüncesi bağlamında izlenen özgün bir felsefe yapma yöntemidir.
...Devamı.»Seçerek Olmak - Olarak Bulmak
Kategori: Felsefe |
1 Yorum |
93515 Okunma
Yazan: Mustafa Alagöz | 15 Eylül 2014 14:23:04

Özgürlük kavramı gerçek edimselliğini insanda bulur. Seçim yapmak aynı anda seçim yapmamayı da içerdiği zaman özgürlük yaşanan bir olgu haline gelebilir. Çünkü ancak o zaman özgür irade varolabilir. Seçim yapmak iradesi canlı cansız tüm varlıkların doğasında vardır. Bir bitki topraktan hangi mineralleri alacağını seçer. Tek hücreliden omurgalıya kadar her hayvan neyi yiyeceğini seçer. Kimyasal elementler de bileşiğe girerken birbirlerini seçerler. Burada seçimden kast edilen doğal yasalar altında tüm varlıkların ilişkilerinde bir karşılıklılık olduğudur.
...Devamı.»
Felsefe kategorisinde 10 sayfada 181 haber kayıtlı.
1.2.3.4.5.6.7.8.9.10.