|
BİR AKŞAM ÜSTÜYDÜ Kategori: Makale | 0 Yorum | 10875 Okunma Bir akşam üstüydü. Bir 14 Mayıs için sıcak, çok sıcak bir akşam üstü. Bahçedeki masada bir kahve karşısında oturmuş, ağaçları, gülleri ve doğanın sundugu binbir çeşit cömert çiceğin oluşturduğu canlı manzaraya dalmıştı. Derin dalmıştı... Sarı kanaryalar da içinde sayısız kuşun aralıksız ötüşü, sohbeti, karşılıklı konuşması, atışması, çok dilli ve çok renkli şamatası sabah saat beşten beri sürüyordu. Gece karanlık çökene kadar da sürecekti.... Bu oldum olası hergün böyle... ...Devamı.» Rusya, “uluslararası hukuku” ihlal mi ediyor yoksa inşa mı ediyor?Kategori: Makale | 0 Yorum | 15855 Okunma09 Mart 2022 00:46:51 Hukuk, dünyayı cennete çevirecek mucizevi bir kavram olmayıp çatışma halinin kurallılaştırılmasını sağlamaya dönük bir icattır. Başka bir ifadeyle hukuk, çıplak şiddetin “sonsuz olumsuzluğuna” (Hegel) düşülmeksizin çatışan veya çelişen özneler arasında “mümkün mertebe” bir uzlaşma inşa edilebilsin diye kullanılan bir tekniktir. Çatışma kavramına bu yakınlığı nedeniyle çatışmanın biçim ve içeriğindeki her değişiklik, hukukun biçim ve içeriğine de yansır. Yine bu özelliğinden kaynaklanan bir biçimde hukuk, bir çeşit genel barış statüsü olarak zamansal ve mekânsal bir düzen kategorisidir. Temel bilgilere dair bu hatırlatmadan sonra meselenin özüne girelim. ...Devamı.» Paris’te habercilikte 45 yıl Kategori: Makale | 0 Yorum | 14895 Okunma Paris, bir çekim merkezidir. Kuşkusuz. Hele bizim cografyamızın çocukları için: 18. Yüzyıldan itibaren Osmanlılar ve Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki halkların okumuş-yazmışları için. Bu ilgi giderek, artarak, yeni boyutlar alarak sürdü: Geçen yüzyılda, 20. Yüzyılda, bu çekime bölgemizin en zenginleri de, yatırımcıları da, işverenleri de, sermaye sahipleri de, ünlüleri de katıldı... Elbette sadece Paris değil Londra, Roma, Atina, Barselona, Madrid de... çekim merkezi. ...Devamı.» "Ölüm, sınavın sonu: Dirimsiz hayata diriliş" Kategori: Makale | 0 Yorum | 19017 Okunma Meğer salı günlerini biraz da senin derslerin olduğu için sevmişim. On sekiz yaşımdan beri seninle her şeyi konuştum. Yıllarca ne zaman babamla konuşamadığım bir şey olsa, sana geldim sızlandım. Bazen senin de onun gibi duymaktan hoşlanmayacağım şeyleri söyleyeceğini bilsem de konuşmadan edemezdim. Ebeveyn veya otorite figürü olarak gördüğün ile tartışmak büyümeye çalışmanın doğal bir yoludur derler. Belki hem seninle tartışabildiğim için, hem de ne yaparsam yapayım, kim olursam olayım, beni olduğum gibi kabul edeceğini bildiğimden sana koşardım. ...Devamı.» Tuncer Bulutay’ı unutma Kategori: Makale | 0 Yorum | 17208 Okunma 1978 ve sonrasındaydık. İkimiz de Siyasal Bilgiler Fakütesi’nde (SBF) öğretim üyesiydik. Tuncer ince ve uzun boyluydu. Fakülte koridorlarında, anfilerde, dersliklerde, kantinde, lokantada karşılaştığımızda selamını eksik etmezdi, öteden beri tanıdığı izlenimi vererek, belki de öyleydi, ve tebessümle. Zarif bir öğretim üyesiydi. Bilgi deposu. Hoşgörü ve sevecenlik abidesi. Her zaman. 1960’ların başındaydık : O günlerde genç bir asistan, efendi bir öğretim üyesi olan Tuncer Bulutay’ı Sadun Aren’in derslerinde 1964-1965 ders yılının hemen başlarında tanımışdık. ...Devamı.» PARİS GÜVERCİNLERİ Kategori: Makale | 0 Yorum | 11331 Okunma Bu pazar sabahı uyanır uyanmaz, hemen perdeleri açtım, tamam dedim sonbahar kışa doğru yuvarlanıyor. Yaprakların renginden belli. Evet kış gelmiş. Hava saat üçten beri soğuk. Bu kışdır elbette. Her tarafı küskün açık sarılar içinde bulunca başka ne denir ki? Pencereleri de açtım: Kuşlar suskun. Evin önündeki küçük parkta güvercinler artık poz keserek dolaşamıyorlar. Sıkıntılarını gezdiriyorlar. Bu çok açık. ...Devamı.» Leyla Erbil’in bir mektubu : “Eve Dönüş” Kategori: Makale | 0 Yorum | 12765 Okunma Ekim hüznü olmalı. Bugün Leyla Erbil’i anmak istedim. Eşsiz ve hakikaten feminist yazarımızın 7 Haziran 2009 tarihli mektubunu sizlerle paylaşayım dedim. Biraz “tuhaf” gelebilir. Ama hakiki “bir kadın”dan geliyor. Okuyun derim. Güzellikler unutulmasın. Yeri doldurulamaz yazarımızın herşeyi küçük harfle yazdığı da. Eve dönüş tırnak içinde çünkü değerli yazarımızın iletisine bizzat taktığı başlıktır. “Gönderisini” aynen aktarıyorum : ...Devamı.» Eylülde Anmak Kategori: Makale | 0 Yorum | 14016 Okunma Yaprak dökümü ayıdır Eylül. Sonbaharın ilk işaretlerini taşır. Biraz hüzün, biraz sıkıntı ayıdır. Durup dururken ağlamaklı bile olabiliriz. Aniden minikmi minik bir sincap girer manzaramıza, koşturan, dünyaya gelmekten mutlu, fındık ağacımıza yönelir. Fındıklarımızı onunla paylaşırız. İki yaprak düşer kendi payımıza. Bu bizim hakkımızdır. Eylül ayı anıların yoğunlaştığı bir zaman dilimidir: Buyurun onları da eşitçe ve özgürce paylaşalım, dostluk adına: ...Devamı.» Özetle hikayemizdir Kategori: Makale | 0 Yorum | 12237 Okunma YAVAŞÇA DOĞRULDU. Saklandığı yerden çıktı. Gecenin zifiri karanlığı basalı çok oluyordu. Çok. Kara, kapkara bir karanlık evet. Bir tavşan, gürültüsüne, tabanları yağladı. Kuşlar dünden suskun. Sülünler uykuda olmalı : Bu saatte dolaşacak hal mi kalır? O kadar zaman kasım kasım kasıldıktan sonra. Bir karaca orman kenarında dolanıyor. İlk çıtırtıda postu ağaçların arasına atmak için teyakuz halinde. Teyakuz alarm demektir ve bu sözcüğü artık herkes kullanmamaktadır, karacalar hariç. ...Devamı.» Çocuk büyüyünce Kategori: Makale | 0 Yorum | 14970 Okunma “Çocuklar masal ister, çocuklara henüz karpuz kapukları içindeki pembe sarayları göstermediniz.” (s. 39.) Acelesi yok, merak etmeyin geç kalmış sayılmazsınız. Mazeretiniz kabul edilecektir. Ciddi bir mazeretiniz ama. Çocuklar büyüyünce adam olacaktır. Çocukların büyümesi için sanata, süte, düşünmeye, ıspanağa, nohuta, kuru fasulyaya, Şarlo’ya, bibere, patlıcana, domatese, spora ihtiyacı vardır. Ve bilhassa BARIŞ ve HUZUR içinde yaşamaya. ...Devamı.» “Temsili demokrasi” tekliyor (mu?) Kategori: Makale | 0 Yorum | 15459 Okunma Fransa’da birinci turu 20 ikinci turu 27 Haziran 2021’de yapılan bölge meclisleri ve il özel idaresi/il genel meclisleri seçimlerindeki oylamaya katılMAMA oranları temsili demokrasi için alarm işareti gibi algınalabilir: Oy sandığına gitmeyenlerin genel oranı yüzde 66. Gençlerdeyse bu oran yüzde 80. ...Devamı.» İLKBAHAR(I) YAZ(IN) Kategori: Makale | 0 Yorum | 13026 Okunma Vakitli ve/veya vakitsiz yağmur, dolu, hatta 1500 metrelerde ve yukarılarında kar, yazda değil ilkbaharda, hatta birkaç saatliğine bile olsa kışta olduğumuzu anımsatıyor. Havalar kötü. Azıtıyor. Acıtıyor. Ağlatıyor : Çünkü ölü ve yaralı var : Fransa’da, ABD’de, Kanada’da, Japonya’da, Avusturalya’da... İşte örneğin 2 ve 3 Haziran 2021’de Fransa’nın kimi bölgelerineki seller, su baskınları köylüleri, köy ve küçük kasaba sakinlerini fena halde üzdü. Zarar ziyan dev boyutta. Bağlar perişan. Bu yıl bağbozumu sarısıcakta yine ve sancılı geçmeye aday. Şarap fiyatları artacak mutlaka. ...Devamı.» Fransa’dan mektub var Kategori: Makale | 0 Yorum | 13782 Okunma Fransa’da gündemde EURO 2020 (2021’de) ile “Bölge Meclisi” ve kimi vilayette “İl Özel İdaresi ” / ”İl Meclisi” seçimleri, Reis’e atılan tokat, bundan önce ve bundan sonra dozu artan siyasi şiddet ve ırkçıların, aşırı sağcı parti ve örgütlerin, web sitelerinin, yayın organlarının şiddeti güncelleştirmeleri var: ...Devamı.» Nâzım Hikmet’e ilişkin bir veya iki anı Kategori: Makale | 0 Yorum | 13797 Okunma Nâzım Hikmet'le Ağustos 1951'de Doğu Berlin'deki Dünya Gençlik Festivali'nde tanışan Fransız Komünist Parti'li genç militan, şair ve gazeteci bayan Madeleine Riffaut ile Paris’te 1990’lı ve 2000’li yıllarımızda birçok kez görüştüm. Uzun uzun sohbet ettik. Şair Baba’dan, Abidin’den, Avni Arbaş’tan ve dünyadan konuştuk. “Duvar”dan, “Duvar’ın düşmesi”nden ve Büyük İnsanlıktan da. ...Devamı.» AĞIR OL BATMAN GELESİN ya da YAVAŞLIĞA GÜZELLEME Kategori: Makale | 0 Yorum | 14109 Okunma Zaman içindeydik, mavi bir sabah olmadan. “DAHA YAVAŞ LÜTFEN.pps” BAŞLIKLI Zikrullah Kırmızı imzalı ve John Lennon’un “İMAGİNE”İ EŞLİĞİNDEKİ İNCE VE SIK DOKUNMUŞ FİLOZOFİK DEYİŞLER, DÜŞÜNCELER, DAMITILMIŞ CÜMLELER BENİ ALDILAR BENDEN VE HEMEN YAZMAYA SÜRÜKLEDİLER. ZATEN MAKİNA BAŞINDAYDIM, BİR HAYAT HİKAYESİNİN YAZIMINI BİTİRMEYE ÇALIŞIYORDUM, ONU BIRAKTIM BU METNİ YAZDIM : DİNLERKEN VE SEYREDERKEN. Etkilenerek, etkilendiklerimi sizlerle paylaşmak umuduyla : ...Devamı.» BİR MAYIS’A ÇEYREK KALA Kategori: Makale | 0 Yorum | 15423 Okunma Türkiye’de Bir Mayıs’lar öteden beri kutlandı. Daha önce de Osmanlı İmparatorluğu’un değişik kentlerinde : Örneğin Selanik’te, İstanbul’da, Üsküp’te, Edirne’de, Trabzon’da, Ankara’da... Bunlar ve başka eylemler, gösteri ve yürüyüşler, grevler, dernek ve sendikalar ve benzeri işçi örgütlenmeleri Türkiye’de Osmanlı’dan günümüze İşçi Hareketi’nin bir tarihi olduğunu ispatlıyor. Ve bu tarihten çıkarılacak derslerin bulunduğunu da. ...Devamı.» Saat Yediotuz Yazısı Kategori: Makale | 1 Yorum | 27555 Okunma Saat yediotuz. Uyanıyorum. İlk iş pencereyi açıyorum, gepgeniş. Taklacı bir güvercin bir, iki, üç takla atıyor, erik ağaçlarımdan en büyük olanının en tepesine yumuşak iniş yapıyor. Gün-aydın! Koskocaman, pırıl pırıl, samansarısı bir güneş odama yuvarlanıyor. Isıtıyor. Tebessüm ediyor. Bir, iki, derken o da üç takla atıyor ve köşesine çekiliyor. Gün-eş ısıtıyor. ...Devamı.» YILMAZ ! Kategori: Makale | 0 Yorum | 46434 Okunma Yılmaz Güney 1 Nisan 1937’de Adana’nın Yenice köyünde dünyaya merhaba dedi. 47 yılının 12’den fazlasını hapishanede geçirdi. Türkiye’nin haritasını hapishanelerde çizdi. Bütün hapishanelerde arkadaşı vardır Yılmaz’ın. Tutuklu, mahkum ve gardiyanlar arasında. Nöbet tutan askerler arasında. Yılmaz'ın dramı, özgürlüğüne kavuştuktan sonra, yeterince zamana sahip olamamasıdır. Hep bir şeyler gelip gelip zamanını çaldı : Hapishane, hastalık, gurbet ve kaçınılmaz yazgı, ölüm. ...Devamı.» Kadınsız / Erkeksiz Kategori: Makale | 0 Yorum | 107796 Okunma Kadınlar(ımız)a borcumuzu ödemek mümkün değil. Ninelerimize, analarımıza, halalarımıza / bibilerimize, teyzelerimize, ablalarımıza, kızkardeşlerimize, sevgililerimize, eşlerimize, kızlarımıza, kızlarımızın kızlarına... Bütün kadınlara. Evet kadınlar olmasaydı biz de ol(a)mayacaktık. Bilineni yinelemek bu ama yinelemekte yarar var. Kadınların erkeklere kıyasla birçok avantajı da var, işte ikisini hemen anımsatayım: “Yaratmanın” ne olduğunu deneyimle bilmeleri ve “erkek mekanizmasının” sırrını çözmüş olmaları. ...Devamı.» YAŞAR! Kategori: Makale | 0 Yorum | 128010 Okunma Abidin Dino’nun Kemal Sadık Göğceli’ye Adana’da ilk tanıştıkları günlerde taktığı isim “Türküler Müfettişi”dir. Yirmi yaşındaki delikanlı Çukurova ve Torosları dağ taş, dere tepe dolaşıp deviren bir gezgin, türküleri toplayan heybesine özenle yerleştirendir. Abidin’in 1978'de, tanışmalarından epey zaman sonra hafızasında kalanlarla çizdiği bir desen/portre var: Abidin imzalamış ve kenarına sadece “Göğceli” diye bir not düşmüştür: Bu desen o delikanlının 1940’ların başındaki resminin ta kendisidir. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|