|
|
ABİDİN DİNO PULUKategori: Makale | 0 Yorum | Yazan: M. Şehmus Güzel | 02 Aralık 2023 05:20:52 2010 olmalıydı, Arnavutluk Cumhuriyeti Abidin Dino için bir pul çıkardı. Abidin’in şık bir portresi ve soyut eserlerinden birinin röprodüksiyonu ile. Ekte gönderiyorum. Yaratılanın güzelliğine bakmak için. 40 Lekê’lik (liralık) pul Shqipéria (Arnavutuk. Kartallar Yuvası/Ülkesi anlamında) başlığı altında Abidin Dino’nun doğum ve vefat tarihlerini veriyor, kenarında “Piktore te diaspores” (“diasporada ressamlar”) notunu taşıyor.
Arnavutluk Cumhuriyeti neden Abidin Dino anısına böyle bir pul çıkarmak ihtiyacını duydu ? Abidin’le Arnavutluk arasında ne tür bir ilişki var ? Ve benzeri soruları sorabiliriz. Abidin’in ve ağabeyi Arif Dino’nun 1930’larda ve sonrasında “Arnavut” olarak anıldığını hemen baştan söyleyeyim. Türkiye Komünist Partisi (TKP) çevresinde Abidin “Arnavut Abidin” veya sadece “Arnavut” olarak anılırdı. Bu son derece doğaldı çünkü aile Arnavutluk kökenliydi. Hatta Abidin’in baba tarafı, yani Dino ailesi Arnavutluk nam ülkenin kurucusudur bile diyebiliriz. O yıllarda Epir ve Yanya tarafları bu aileden sorulurdu. Bu aile Osmanlı fetihlerinden sonra uç beyi olarak buralara yerleşmişti. Abidin’in dedesi Abidin Paşa Preveze’de bir çiftik ve 99 bin dönüm toprak sahibiydi... (Epir bölgesi 1918 sonrasında Arnavutluk ve Yunanistan arasında bölündü. Yanya vilayeti Yunanistan’da kaldı.) Dinolar ve Gaziturhanlar Osmanlılarla birlikte Balkanları, Avrupa taraflarını alan Anadolu feodal beylerindendiler. Bu fetihlere katılmaları sonucu fethedilen topraklar veya toprakların belli bir bölümü onlara bırakılıyordu. Öte yandan Dino ailesi hem Osmanlı İmparatorluğu’na hem daha sonra Arnavutluk Cumhuriyeti’ne değişik zaman dilimlerinde önemli makamlarda görev alan devlet adamı vermiştir. Örneğin Abidin Dino’nun babası Rasih Bey’in babası Abidin Paşa (1843-1908) uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu devlet bünyesinde değişik görevler üstlenmiştir : 1866’da Osmanlı hizmetine “silahşör” olarak giriyor. Öteden beri Osmanlı Sarayı muhafızlık hizmetinde Arnavutlar tercih ediliyordu. Abidin Paşa’nın ağabeyi Veysel de aynı yoldan geçti. Her ikisi de Osmanlı devlet hizmetinde adım adım, basamak basamak yükseldiler. Okumuş yazmış olmalarının yanında her biri yedi sekiz dil biliyordu. Abidin Paşa Osmanlıca ve Arnavutça yanında Rumca, Sırpça, Arapça, Farsça, Latince ve Fransızçaya hakimdi. Önce Adana’ya ve sonra Ankara’ya vali olarak atandı. Dört yıl dokuz ay görevde kaldığı Adana’da Rüştiye Mektebini, ünlü Saat Kulesi’ni yaptırttı, bugün adını taşıyan caddeyi açtırdı. Seyhan Nehri’ni ıslah etmek ve Adana Vadisi’ni sulamak amacıyla kendi olanaklarıyla Yanya taraflarından çok sayıda Arnavut muhafız getirtip işe koyuldu, ancak “Çukurova pamuk cenneti olursa Mısır gibi elimizden gider” korkusuna kapılan Abdulhamid’in “zamanında müdahelesiyle” Abidin Paşa Ankara valiliğine atandı. Sekiz yıl görevde kaldığı Ankara’da kale içindeki Saat Kulesi onun eseridir, ev sahiplerine evlerinde “kenifhane” zorunluluğunu emreden de o oldu... Günümüzde Abidin Paşa Mahallesi ismini taşıyan mekanda kendisine bir köşk yaptırdı... 1881’de Abidin Paşa Hariciye Nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı) görevine getirilmiştir... Daha sonra “Akdeniz Adaları Valiliğine” tayin edildi... Abidin Paşa’nın ağabeyi Veysel Paşa daha az tanınır ama o da kardeşi gibi bakanlık görevi üstlenmiştir : Zaptiye Nazırı olmuştur ve o dönemlerde Arnavutluk’tan çok sayıda “silahşör”, “fedai” getirmiş ve İmparotorluğun polis teşkilatına yerleştirmiştir. Hatta polis teşkilatını onlarla kurmuştur bile diyebiliriz. Nitekim uzun yıllar bilhassa İstanbul polis teşkilatı içinde Arnavutlar önemli görevlerde bulundular ve epey etkili de oldular. 1950’lerde bile hâlâ İstanbul polis teşkilatında Arnavutların etkisi duyumsanıyordu. Abidin bunları bana zaman zaman anlattı. Abidin o yıllarda “ıslah olmaz müfrit komünist” olarak biliniyordu. 1942’den itibaren ülke içinde sürgün hayatı yaşamak zorunda bırakıldı. 1950’lerin hemen başındaki İstanbul günlerinde başına epey tatsız iş geldi, gözaltına alındı, takip edildi vesaire vesaire, ancak işlerin daha beter olmamasında Abidin’in Arnavut olması bir yerde bir parça işine yaramış olabilir diye düşünüyorum. Abidin Dino seksen yılının en büyük bölümünü Paris’te yaşadı. Arnavutluk’la ilişkisi son derece sınırlı kaldı. Buna rağmen Arnavutlar onu unutmadılar : Bu elbette öncelikle Abidin’in ünlü bir ressam, yazar ve çizer olmasından kaynaklansa bile, ailesiyle de ilintisini inkar edemeyiz. Hele Arnavutluk’un bağımsızlığını elde etmesinden sonra devlet yönetiminin değişik kademelerinde, bu arada Dışişleri Bakanlığı’nda, Arnavutluk’ta yaşamını sürdüren Dino ailesinden bireylerin bulunduğunu da anımsarsak... Bugün Arnavutluk Cumhuriyeti’nin kadirşinaslık yapıp Abidin Dino için pul çıkartması tarihin öksürmesi veya bir demet laleyle tebessüm etmesidir. Darısı diğer posta idarelerinin, başına. Gözlerime bakınız ne demek istediğimi anlarsınız. NOT : Abidin Dino ve ailesi konusunda biraz daha bilgi için şu kitaplarıma ve ekitaplarıma bakılabilir : Kitaplar Abidin Dino ile Söyleşiler, Yazılar : Hayat ve Sanat, Peri Yayınları, İstanbul, 2006. ekitaplar ekitap.ayorum.com sitesinde, ücretsiz olarak sunuluyor : Abidin Dino’ya Dair (7 Aralık 2019)
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|