A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

YAZ-IN-YAZ

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 05 Ağustos 2024 11:56:38

Yaz ayları, haftaları, günleri, saatleri yazmaya daha elverişli gibi. Sanıyorum. Bütün mesele gölgede ve serin bir mekan bulmakta. Bir de elbette yazılacak bir konu. Birçok konu da bulunabilir. Ama neden bilmem yaz zamanları hayat hikayeleri anlatmaya sanki daha uygun. Sanki. Kanımca her hayat anlatılmaya ve yazılmaya layıktır. Kimi insan hayatını bizzat yazar. Kalanlara bir iz bırakmak, birkaç insanlık dersi armağan etmek, kalıcı bir miras aktarmak umuduyla. Kimininse anılarını yazmadan gitttiğini biliyoruz.




İşte o zaman onların yaşamını yazmak işini birilerinin üstlenmesi gerekiyor. Yoksa gidenlerin kişisel ve birçok kez ortak hafızamıza mal olmuş anları ve anıları yitmiş olacaktır. Bunun için onların hayatını anlatmalı, yazmalı ve yayınlamalıyız... İlle gitmelerini de beklemek gekmez. Yaşayan birçok yakınımızın, akrabamızın hayatını yazmak ta mümkün. Onlarla birlikte. Ve onlar bizimleyken. Hayat hikayemizi yazmak ölümle yarıştır bir anlamda.

Yılmaz Güney’in hayat hikayesi, sineması ve siyasi eylemleri üzerine dört kitap yazdım. Abidin Dino üzerine biri üç ciltlik olmak üzere iki çalışmayı, basılı biçimleriyle, meraklılarına sunmak olanağı buldum. Daha sonra Dino'ya ve Güney'e ilişkin birkaç ekitap ekledim. Bu ekitapları ve diğerlerini ayorum.ekitap.com sitesinden bedelsiz “indirebilir ” , okuyabilirsiniz.

Remzi Raşa üzerine bir kitap ve bir ekitapla hayatını ve resim sanatına aşkını dile getirmeye çabaladım.

Fahri Petek üzerine yazdığım kitapta, ülkesini terketmek zorunda kalmasına ve ilk yıllarında Paris’te epey zorluk çekmesine, kimi günler aç kalmasına rağmen, bilimsel alanda ve uluslararası düzeyde ismini duyurduğunu, zamanına sahip çıktığını aktarabildim.

Yaşar Kemal, Süleyman Okay, Osman Şahin ile Elias Petropulos üzerine yazdığım kitapları ve ekitapları da yeri gelmişken anayım.

Anam, babam, kız ve erkek kardeşlerim, akrabalarım, çocukluk ve ilk gençlik, fakülte ve meslek hayatımdaki dostlarım ve şirin kasabam Ergani üzerine değişik yerlerde birçok makale yayınladım. Belki daha fazlasını yazmak olanağını da bulurum. Bilhassa yaz zamanlarında. Bunu zaman, bana ayrılan zaman cetveli gösterecek.

Bu tür çalışmalar yapan biri olarak bilinince kimi arkadaş ve dost, yöntemimin ne olduğunu ve bu konuda ne tür tavsiyeler yapabileceğimi sordular, soruyorlar.
Kitaplarımın sunularında, içinde, sonuçlarında yöntemimi aktardığım oldu. Ama madem ilgi çekiyor, burada birkaç noktaya kısaca değinmek yararlı olabilir. Bunlar bu konuda yazmak isteyenlerin, araştırmacıların, bilim kadın ve adamlarının bir gün işine yarayabilir.

Uzun kış gecelerinde, televizyonların akıl almaz ve hafıza yitirmeye yönelik saldırılarına rağmen çocuklarına, torunlarına, yakın veya uzak akrabalarına anlarını ve anılarını anlatanların yaşam kitaplarınınn yazılması umuduyla. Anımsatmakta yarar var: Yazılan kalıcıdır.

Bu tür çalışmalar bir insanın, bir kadın veya bir erkeğin özgeçmişinin en iyi biçimde yansıtılmasına yöneliktir. Bu amaca ulaşır mı? Ulaşamaz mı? Bunu okuyucusu görecek ve karar verecektir. Yazar olarak en iyisini yapmaya çalışmalıyız.

Ele alınan kişinin özgeçmişini en iyi biçimde yansıtabilmek ve anlatılanların kalıcı olmasını sağlamak için görsel malzeme çok önemlidir. Fotoğraflarla, belgelerle ve benzeri görsel malzeme ile yapıt daha da güzelleşir. Bu tür bir kitap yeni isimlere, yeni eleştirmenlere ulaşabilecek ve onların ilgisini çekecek zenginlikte olunca yeni şeylerin yazılmasına fırsat verecektir.

Bu tür kitaplarda altın kurallardan biri görsel malzemenin konulduğu sayfada anlatılanlarla ilişkisinin olmasıdır. Görsel malzemeyi hikayemizde gelişi güzel bir biçimde değil, seçerek ve yeri gelince kullanmalıyız.

Başka bir altın kural, hayat hikayesinde isimleri geçen yakınlarımızın ve arkadaşlarımızın daha çocukluğunu, gençliğini anlatmadan, neleri nasıl yaptığını aktarmadan öldüğünü yazmamalıyız. Önce o insanları yaşatmalıyız, onlarla birlikte koşup, onlarla birlikte eylemlere katılıp, onlarla birlikte yürümeliyiz. Her şeyin bir sırası var: Ölümün de. Önce yaşamak lazım sonra gerekirse ölmek. Bu hiç ölüm anlatılmayacak anlamına gelmez.

Hayatta olanlarla bizzat söyleşi yaparak hikayelerini yazmak  mümkün. Ancak bunlar kişisel  hafızaya dayalı olarak aktarıldıkları için ve hafıza genellikle seçici ve benmerkezci olduğundan, anlatılanları yazılı kaynaklar varsa onlarla, yoksa başka tanıklıklarla karşılaştırmak gerekiyor. Böylece anlatılanların doğruluğu sınanabilir.
Hayatta olmayanların daha önce yazmadığı, anlatmadığı hayat dilimleri için onu tanıyanlarla, yakınları ve arkadaşlarıyla söyleşiler yapmalıyız. Söyleşiler konu iyi bilinerek gerçekleştirilmelidir.

Her anlatılana yüzde yüz doğruymuş gibi inanmamalı, belli bir eleştiri, denetleme,doğrulama payını saklı tutmalıyız. Bu, her anlatılan yanlıştır veya eksiktir anlamına da gelmemeli.

Yaz veya kışın, ama bilhassa yazın, yazmak, sözlü tarih, söyleşi yapmak yöntemi ve benzeri konularda yardımcı olabileceğini umduğum Söz Söyleşi Yöntem başlıklı ekitabımı da tavsiye edebilirim. Ekitaplarımın tümünü ekitap.ayorum.com sitemizde karşılıksız, bir tür yaz hediyesi olarak sunuyoruz. Bir tık yeter. İyi okumalar. İyi yaz-malar. Kolay gelsin.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git