![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
Yazdan Notlar - Gece yolculuğu
Sonra bir gün yine gece yolculuğuna çıkarız güneye doğru. Ardımızda tozlu, yorgun şehir... Mevsimlerden yaz... Katarız yanımıza sıcağı uykuyu beklentiyi, bırakırız kendimizi yola. Gece büyür, yol büyür. Yol büyüdükçe gece büyür. Sanki geceden ve yoldan başka bir şey yoktur. Sanırsınız sonsuz. Birbirini tamamlar gibidir yol ve gece. Bir elmanın iki yarısı gibi değil. Az şekerli bir fincan kahveyle bir bardak su gibi. Midyelerle çakıl taşları gibi. Yine de bir şey eksiktir bu ikisinde. İnsan... Evet insan. Yol, gece ve insan... İşte şimdi oldu. ...Devamı.»Şehirler yumağı
Trendeyiz... Öyle pek hızlı gittiği yok ama sarsıla sarsıla ilerlerken çıkarttığı gürültüyle kendini olduğundan farklı göstermeye çalışan insanlara benziyor. Ay yıldız baskılı camlarda trenyolu kenarı evleri. Kimi balkonlarda kahvaltı yapanlar. Atletli bir adam demire yaslanmış sigara içiyor. Saçını tülbentle sıkıvermiş bıkkın bir kadın çamaşır asıyor. ...Devamı.»Öfkeye çeki düzen
Resepsiyon masasının ardında haftalık magazin dergisi Woman's Weekly'yi okuyan kadın yüzüme boş boş baktı. Duvardaki yazıyı işaret etti. Mesai saatleri 8.00 - 16.00 yazıyor. Saat 7.48 ve ben az önce kadına bir soru sordum. Mesai 8 de başlıyor da olsa soruma cevap vereceğini düşündüm. Yalnızca küçük bir soru. Soracağım, yanıtını hemen alacağım ve işime gideceğim. ...Devamı.»Anlamsızlık İçinde Anlam
Ağustosta İstanbul'daki evde iki kitap buldum. Biri Şavkar Altınel'in Tepedeki Yabancı'sı, öbürü Nedim Gürsel'in Hatırla Barbara'sı. Tatil bitti, eylül sonunda başka kitaplarla birlikte onları da alıp Sydney'e döndüm. Bu yazıda, yeni okuduğum bu iki kitaptan söz edeceğim, daha çok da dünya üzerine algıladıklarımdan pek çok şey bulduğum Tepedeki Yabancı'dan, kitabın bana düşündürdüklerinden. ...Devamı.»Serap yolu sensiz, eylül kadar sessiz
Yolun kumsalı gören yanındaki bankta oturmuştu kadın. Uzaklara bakıyordu. Belki denizin gökle birleştiği çizgiye, çizginin üzerindeki hafifçe kızarmış maviliğe... Fark ediliyordu. Uzaklara baktığı, dalıp gittiği için... Yalnız olduğu için... Buralarda pek kimseyi yalnız göremezsiniz çünkü. ...Devamı.»Yeniden başlamak - ya da sondan önceki dinginlik
Sitenin girişinde kocaman bir su deposu vardı. Yol kenarına dizilmiş tatil siteleri, çiçek seraları, bambu bahçe mobilyası satan mağazalar, Çiftlikköy'e yaklaştıkça sayıları artan mantıcılar, ekmek fırınları, marketler ve neden burada yoğunlaştıklarını anlayamadığım Safranbolu lokumcuları otobüsün camında kayıp giderken, kaçırmamak için dikkat kesilmiş, su deposunu gözlüyoruz. ...Devamı.»Yine İstanbul
İstanbul on üç ay once bıraktığım gibi. Arap turistlerle sarılmış havaalanında yürüyorum. İşte annem ve babam... Kucaklaşıp dışarı çıkıyoruz. Uğultulu kalabalığa bakıyorum kısa bir an. Yine oradayım. Sayısını unuttuğum o dönüşlerden birinde. Bekleyen taksilere doğru ilerliyoruz. ...Devamı.»Aynı Kitabı Aynı Zamanda Okuyanlar
Avustralya'da sayıları gittikçe artan ve üyeleri daha çok kadınlar olan kitap kulüpleri ya da daha doğru bir deyişle kitap tartışma kulüpleri entelektüel amaçlı mı? Yoksa orta sınıfın tuzu kuru kadınlarının kendilerini eğlendirmek icin buldukları yeni bir yöntem mi bu? Belki de bir tür dertleşme, rahatlama mekanı. Sydney'de birkaç kişi bir araya gelip Khaled Hosseini'nin bir romanını, dilini, yazarlığını tartışsalar ne olacak? Dünya üzerinde ne değişecek? ...Devamı.»Yıldız Yasemin
Cadde, hafta sonunun yalnızlığını bir iş gününün koşturmasında unutmaya çalışacak. Baskıcı endüstri mahallesinin arasına sıkışmış dizi dizi küçük fakir evlerin hüznü, gürültücü dışa dönük pazartesinin dokunuşuyla beş gün için unutulacak. 1950'lerde iki kafadarın bir tanecik baskı makinesi satın alıp kurdukları atölye büyümüş de büyümüş. Bir fabrikaymış artık burası çocukları işin başına geçtiğinde, atölye değil. ...Devamı.»Anımsamak
Otobüs durağına geldim. Durak öğrencilerle dolu. Saatime baktım, öğleden sonra üçü biraz geçiyor. Sidney'de okulların dağılma vakti. Hay allah! Yarım saat önce çıksaymışım keşke evden. Kalabalık, gürültü, itişip kakışma. Oturacak yer bile bulamayabilirim. Aylardır otobüse binmedim. ...Devamı.»Kitap Seçerken Kapağına Bakıp da Karar Vermeyin
Saçlarına kır düşmüş kumral çekingen duruşlu bir kadındı karşımdaki. Gözlüğünü düzeltirken yarı bana yarı kendine söyler gibi "İçimde kelebekler uçuyor sanki," dedi. "Uzun zamandır bu denli heyecanlanmamıştım. Gelin isterseniz şu masaya oturalım." ...Devamı.»Duvardaki o resim
Duvardaki fotoğrafa bakıyorum. Bu eve son gelişimin, bu fotoğrafı son görüşümün üzerinden yirmi yıl geçmiş. Geçen zaman mı karmaşık duygularımın nedeni yoksa hiç değişmemiş bu ev mi? Köşedeki şu camekanlı büfe, çocukluk anılarımın bacakları aslan oymalı berjer koltukları mı? Şimdi üzerleri eski çarşaflarla, perdelerle örtülü... ...Devamı.»Parça Parça Yaşam (3)
Selanik Yolunda (3)
Bugünün planında Karacaova köylerini ziyaret ve daha da önemlisi gece Kuzuşen köyünün özel davetine gitmek var. Bir gün önce, biz minübüs grubuyla ayrıldığımızda, kalan grup Kuzuşen'i ziyaret etmiş. Köylüler, bu köyde doğup, altı yaşındayken ailesiyle Türkiye'ye göç etmiş ve şimdi, doğduğu toprakları 96 yaşında ziyaret etmekte olan Hasan dedenin onuruna, ertesi gece hepimize bir yemek vermek istemişler. ...Devamı.»Selanik Yolunda (2)
Selanik Yolunda (1)
Salt Atatürk'ün değil, atalarımın da doğup, yaşadığı bir yer Selanik. Sydney'den tatile geldiğim İstanbul'da, aile büyüklerimle birlikte renkli, heyecanlı bir yolculuğa adım atmak üzereyim. ...Devamı.»Parça Parça Yaşam (2)
İtalyan asıllı arkadaşım "suç bu, suç, cezayı hak ediyor, makarnayı yumuşayana kadar pişirirseniz cinayet işlemiş olursunuz, makarna çok az pişmiş olmalı, bir İtalyan asla bunu yapmaz" diye abartarak bağırırken bir yandan gülüyordu. İtalyan geçmişinden hoşnut bir hali vardı. ...Devamı.»Parça Parça Yaşam (1)
Bu sabah sonbahar kendini gösterdi. Ilık gecenin ardından rüzgarlı, serin. Gökyüzü apaydınlık... Hava rüzgarla temizlenmiş. Güneş sokağın yarı yanındaki ağaçlara ulaşmış. Tuhaf... Yaprakları savuran yabansı esintiye güneş vurmuş gibi. Serin sonbahar sabahlarının gururlu güneşi nasıl da güzel. ...Devamı.»Kanatsız Kuşlar.
Öğrenilmiş Çaresizlik.
8 Mart Kadınlar Gününde kadınların mücadelesi bir kez daha hatırlanır, sosyal, politik ve ekonomik alanda başarıları kutlanırken, kadınların en önemli sorunlarından biri olan ev içi şiddet, eğitimli eğitimsiz, varlıklı yoksul ayrımı yapmadan her kesimde kimi zaman fiziksel kimi zaman duygusal taciz biçimini alarak sürüp gidiyor. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |