|
|
Çağımızın mutsuz erkeğiKategori: Yaşam | 1 Yorum | Yazan: Saba Öymen | 09 Eylül 2007 13:03:31 Türkiye'nin de aralarında bulunduğu erkek egemen toplumların üyelerine garip gelebilir ama erkek olmanın özenilecek bir şey olmadığı günler geldi. Erkekler hayatta başarısız oluyorlar. Kırık, güvensiz iç dünyalarını ele vermemek için güçlü ve mutlu rolü oynuyorlar. Sorunlarını paylaşmaya, duygularını açıklamaya korkuyorlar.
Bu iddialar erkek hakları savunucularına ait ve onlar, günümüzün erkeğinin feminizmle birlikte yaşamak zorunda kalarak bu hale geldiğini düşünüyorlar. Dünyanın dört bir yanında kadınlar ezilmeye devam ederken, kendileri adına karar verme hakları bile olmazken, kadına ödenen para aynı işi yapan erkeğe ödenenden azken, yönetici seviyesindeki kadınların sayısı erkeklere oranla çok daha düşükken erkeklerin güçsüzlüğü iddiası saçma bulunabilir ama son yıllarda erkeklerin toplumdaki konumunda büyük bir değişiklik olduğu açık. Toplumun bazı kesimleri dışında, kadınlar erkeklerden çekinip korkmuyorlar artık. Dahası, kadınların saygı duyduğu ya da görüşlerine değer verdiği kişiler olmaktan da çıkıyorlar. Televizyon reklamlarında, komedilerde dalga geçilenler hep erkekler. Erkeklerin özellikle son on yılda geldiği bu yeni durumu önemli bir sorun olarak görmeyenler olabilir. Öyle ya, yıllardır kadınlardı güçsüz ve başarısız olan, şimdi sıra erkeklere geldiyse, varsın gelsin. Ama toplum bilimciler ve elbette erkek hakları savunucuları öyle düşünmüyorlar. Batı ülkelerinin çoğunda erkek hakları/ babalık hakları hareketi diye adlandırılan toplumsal bir hareket var artık. Bu konuda en son gelişme Norveç’ten. Yeni kurulan ve değişik meslek ile eğitim gruplarından gelme otuziki üyesi olan Erkek Komisyonu, erkek hakları konusunda çalışmaya başladığını duyurdu geçenlerde. Komisyon Eşit Haklar Bakanlığına bağlı ve kadın haklarının gerisinde kalan erkek haklarını düzenleyecek, erkeklerin sağlık, eğitim, iş olanakları gibi sorunları üzerinde yoğunlaşacak. İngiltere’de erkek hakları üzerine çalışan bir bakanlık yoksa da çok sayıda örgüt var. Aralarında Angry Harry şeklindeki komik adıyla dikkati çeken grup, internet sitesine hoşgeldiniz diyor ve şöyle devam ediyor: Kim olduğunuzu bilmiyorum ama ne kadarlık değeriniz olduğunu söyleyebilirim size. Eğer karınız ya da sevgiliniz bu gece kalkıp da penisinizi kesse, yarın dünya size gülecektir. Bir başka İngiliz örgütü erkeklere şöyle sesleniyor: Feminist lobi tarafından erkek haklarına yapılan saldırıların farkında mısınız? Evliyseniz evliliğinizde, boşanmışşsanız boşanma sırasında ve boşanma sonrası çocuklarınızla ilişkilerde size haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz? Medyada sergilenen zayıf karakterli ya da komik erkek tipinden bıktınız mı? Bu konuda bir şeyler yapmanın zamanı çoktan gelmedi mi? Kuzey Amerika’daki erkek hakları hareketlerinden birinin internet sitesinde sergilenen kişisel hikayeler insanı şaşırtıyor. Tişörtleri, pantolonları karısı tarafından makasla kesilip bahçeye fırlatılan erkek... sporda kazandığı trofileri karısı tarafından kırılan erkek...beyzbol sopasıyla bacaklarına vurulan erkek... içkili olarak eve geldikten sonra uyuyakaldığı kanapede karısı tarafından kızartma tavasıyla başına vurulan erkek... Ve erkeğin polise başvurduğu durumlarda, polisin herhangi bir işlem yapmamış oluşu... Bütün bunlar abartı, belki de uydurulmuş hikayeler gibi gelebilir elbette ama kadınlar çoğu zaman erkekleri fiziksel olarak yaralamayı, incitmeyi başaracak güçte olmasalar da, bir erkeğin yaşamını karartacak güçte olabiliyorlar. Karısı istemediği için çocuklarını anne ve babasına gösteremeyen, yılda bir iki kez yapabildiği ziyaretlere tek başına giden komşu oğlunun hikayesi Türkiye’de tanık olduğum bir gerçek hikaye... Çocuğu Amerikalı karısı tarafından Amerika’ya götürülen ve bir daha da gösterilmeyen iş arkadaşımın hikayesi de öyle... Erkek dünyası denilir, kadınların ezilişinden sözedilir ama erkeklerin de ayrıcalıklı mutlu kesim olmadığını görmek için istatistiklere bakmak yeterli: Erkekler ortalama olarak kadınlardan altı yıl daha az yaşıyorlar. Kadın erkek ilişkilerinde çoğu zaman erkekler başarısız oluyorlar. (Batı ülkelerinde eviliklerin % 40’ı ayrılıkla sonuçlanırken, boşanmak üzere başvuranların 5’inden 4’ü kadın) Yasaya aykırı eylemleri gerçekleştirenlerin % 90’a yakını erkekler olduğu gibi cezaevlerindeki mahkumların da % 90’ı erkek. Okullarda davranış problemi olan ve öğrenme güçlüğü çeken çocukların da gene % 90’a yakını erkek çocuklar. Kadınlar çok uzun yıllar ezildiler. Daha 1970’ler kadar yakın zamanlarda kocası tarafından terkedilen bir kadın, devletten maddi yardım almak için başvurduğunda, kadınlık görevlerini aksatmamış olduğunu kanıtlamak zorundaydı. Bu, kocasına düzenli olarak yemek hazırladığını, gömleklerini ütülediğini ve kocası istediğinde seks yaptığını kanıtlaması demekti. Feminizm bütün bunlara karşı başladı, pek çok seyi değiştirdi. Tamamen eşit haklara sahip olmak kadınlar için hala uzak bir hayal ama bu, erkeklerin de mutlu, ruhsal olarak güçlü ve başarılı olduklarını göstermiyor.
Yorumlardeniz gunal
{ 10 Eylül 2007 12:55:02 }
saba''nin yazisi beni heyecanlandirdi. kadin haklari savunucusu bir kadin olarak, kadinlarin kadinliklariyla insan olabildikleri bir dunyada erkeklerin de erkeklikleriyle mutlu olabileceklerini dolayisiyla feminizmin aslinda erkeklerin de ozgurlugu mutlulugu icin gerekli oldugunu dusundum hep.
Diğer Sayfalar: 1. kadinlarin yuzlerce yillik yalnizliklari ezilmislikleri mutsuz kadinlara karsin mutlu erkekler, mutlu cocuklar, keyifli toplumlar yaratmadi. her bireyin kendini yasayabildigi, paylasabildigi, korkmadigi, tehdit altinda olmadigi toplumlarda, ailelerde, iliskilerde mutlu bireyler olabilir. yalnizca korkan degil, korkutan da mutsuz bireydir. yalnizca ezilen degil, ezen de yetersiz, yalniz, sevgisiz mutsuz bireydir. erkeklere karsin onlara karsi boyle bir irmak gibi tek basina akan gurul gurul bir kadin haklari hareketi yok. olmasina gerek de yok. hatta olmamali. gurul gurul tek basina akan hareketler yerine, her yerden goller golcukler caylar dereler kaynaklar fiskirmali... erkekler kadinlar. herkez birlikte yasadigi insanlara ayrim yapmadan saygi duymaya, sevmeye calismali. gucun gosterisin siddetin kutsandigi duzeni ucundan ucundan kemirmeliyiz. erkeklerin de kadinlarin da haklarindan degil sevmekten paylasmaktan soz edebilecekleri bir dunya arzulamaya baslasak. bu arzuyu duyabilecek bilinci yaratmak en onemli hedef. kadin haklari erkek haklari hareketleri bu bilinci yaratmaya odaklanmali. bence!
|
| Tüm Yazarlar |
|