A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Duygunun bankası olur mu?

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 4 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 20 Eylül 2007 10:43:19

Son zamanlarda duygu bankasından (emotional bank) sözedildiğini çok duyuyorum, bazen insan bir sözcüğe takılır da, herkes her konuşmada o sözcüğü kullanıyormuş gibi hisseder ya... İlk duyduğumda duygu ile banka sözcükleri bir arada olur mu diye düşünmüştüm. Birbirine kökten aykırı iki sözcük.

Birbirleri için yaratılmış sözcükler vardır, yanyana geldiler mi bütünleyiverirler birbirlerini. Can kulağı derken can ve kulak yanyana ne güzel yakışır. Duygu ile banka sözcüklerini ise ite kaka biraraya getirmişler gibi geliyor bana.
Bu kavrama inananların söylediğine göre, tıpkı gelecekte kullanmak üzere bir bankaya para yatırmak gibi, duygu bankasına duygusal yatırımlar yaparsak, günü gelince çok işe yararmış.
 
Hani, çocuğumuzun üniversite eğitimi için bir bankada hesap açtırmak, her ay üç beş kuruş yatırmak gibi… Ya da yaz tatilinde gidilmesi planlanan yurt dışı gezisi için  hesap açtırıp, maaştan bir miktarı her ay o hesaba aktarmak gibi...
 
Kimileri banka hesabına, internetten kullanımını kolaylaştıracak bir de ad veriyorlar.  ‘Tatilim’ hesabı... Biraz eğlenmek, hem de gelecekteki güzel günleri hatırlatmasını sağlayıp yatırımınızı hızlandırmak isterseniz daha yaratıcı adlar da verebilirsiniz elbette. ‘Pasifik Geceleri’ ya da ‘Paris’in Islak Sokakları’... Peki, duygu bankasında açılacak hesaba yakışacak ad ne olur dersiniz? Şefkatin Gücü? Her Şeyden Önce Saygı? Dostlukta Dürüstlük?
 
İlk kez, Stephen Covey, Etkili İnsanların Yedi alışkanlığı adlı kitabında, sosyal psikolojideki karşılıklılık ilkesinin tanımlanması için kullandı duygu bankası deyimini.
 
Bu ilke başkalarına nasıl davranırsanız onların da size öyle davranacağı düşüncesine dayanır. İyilik eden iyilik bulur atasözümüzde söylenen de bu değil midir? Ya da ada bana adayım sana atasözümüzde? Atalarımız sanki bu konuyu çoktan düşünüp, gereken atasözlerini üretmişlerdir... ama yok... pek de öyle değil… Atalarımız başka sözler de etmişler:  İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir demişler örneğin. Şimdi bu atasözüne göre davranırsak duygu bankasındaki hesaplar karışabilir. Çünkü bu durumda karşılık beklemeden iyilik yapmamız gerekir ki, bu duygu bankası ilkelerine biraz ters düşer. Kime ne kadar iyilik yaptığını bileceksin, böylece ilerde bir tarihte, o insandan o ölçüde bir iyilik bekleyebilesin. Hele bir başka atasözümüz var ki, insanın bunu da nasıl söylemişler deyip atalarına kızası geliyor. Bu atasözü diyor ki, sana taşla vurana sen aşla vur. Bu kadarı da olmaz... Duygu bankasına kötülük yatır yatır, sonra hesaptan iyilik çek.
 
Karşılıklılık ilkesindeki önemli noktalar şunlar:
* Taraflar birbirlerinden geri ödeme beklerler - Yalnızca vermek de olmaz almak da
* Davranışlar iki taraf için de ödüllendirici olmalı – İlişki, tarafların ikisine de yarar sağlamalı
* Seyrek olarak yapılan küçük yatırımlar hesapta birikimi sağlamaz – Kırk yılda bir yapılan bir övgü, bir küçük yardım unutulur gider, süreklilik gerek.
* Hesaptaki tüm yatırımın bir anda yok olması mümkündür – Taraflardan biri için önemli olan bir davranışla o güne kadar oluşmuş tüm güven bir anda silinebilir.
      * Kural hem olumlu hem olumsuz davranışlar için geçerlidir – Yalnızca iyiliğe
       karşılık alacağınızı düşünmeyin. İnsanlar ilişkide eşitlik isterler. Birinden zarar        
       gördüklerinde de öç almak.   
 
Evet, Stephen Covey, ilişkilerde tarafların birbiri üzerinde oluşturduğu güvene duygu bankası diyor. Güven, ilişkiyi besleyen, kişilerin o ilişki içinde rahat, dingin hissetmesini sağlayan duygu. İlişkide sorun yaşanması halinde, banka hesabı ne kadar yüklüyse çözüm de o kadar kolay olacaktır. İlişkide güveni besleyen nedir? Bir gülümseme, bir övgü, beğeni, takdir belirten bir güzel söz, yargılamayan dinleyici olabilmek... Küçümsemek, suçlamak, kusur bulmak değil elbette.
 
Duygu bankasına yatırımı sağlayan altı önemli yoldan sözediliyor.
* Karşımızdaki kişiyi anlayabilmek – Birini anlamaya çalışmak, dünyayı onun gözlerinden görebilmeye çalışmak demek. Onu yüreğimizle dinlemeye çalışmak.
* Ayrıntılara dikkat etmek – Küçük jestler, incelik, saygı. Güne başlarken bilinçli olarak nazik olmaya karar verdiğimizde ve bu karara gün boyu sadık kaldığımızda neler olur, denemeye değer.
* Verilen sözü tutmak – Yalnızca ve yalnızca tutabileceğimiz sözler vermek
* Beklentilerin açık olması – Tarafların birbirlerinden beklentilerinin açık olmaması ilişkide hayal kırıklığının ve güvenin yitirilmesinin bir nedeni.
* Dürüstlük – Söylenenle yapılanın birbirine uyması.
* Gerektiğinde özür dileyebilmek – Hata yaptığımızda özür dileme içtenliği ve güçlülüğü.
 
Bunlar bilmediğimiz şeyler değil aslında. Çoğu zaman içimizden gelerek yaptığımız, duygu bankası diye bir kavramı bilmeden düşünmeden yapmaya çalıştığımız şeyler... bazen de yapmak isteyip, unuttuğumuz... işte bu noktada duygu bankası kavramı işe yarayabilir.
 
Herkesin kendi yaşam çabasına dalıp, başkalarını unuttuğu, en yakınlarını bile gözardı ettiği noktada...
 
Bir de şu var. Günümüzde hemen her şey uzmanlar tarafından öğretilir oldu bize. Uzmanlar (evet biliyorum, kimi zaman da sözde uzmanlar) söyleyince duruyor,  düşünüyor insanlar ve inanıyor.
 
Her yıl, çocuklarımızı nasıl büyüteceğimizi anlatan kimbilir kaç kitap raflarda yerini alıyor.
 
Günde kaç porsiyon sebze, kaç tane meyva, kaç dilim ekmek yememiz gerektiğini uzmanlardan öğreniyoruz. Tabaktan bir elma kapıp da salt elma yemenin tadı için elma yiyemiyoruz artık, uzmanlar her gün yenmesini öğütledikleri için yer olduk diyebiliriz.
 
Kendini geliştirme kitaplarıyla, kendimizi tanımamızın, geliştirmemizin, ilişkilerimizi iyileştirmenin yolları öğretiliyor. Dediklerini yapmazsak kendimizi suçlu hissedeceğiz nerdeyse, öyle ya yeteri kadar çaba göstermiş olmayacağız o zaman.
 
Bize hayatta başarının, mutluluğun yollarını öğretmek isteyen yaşam koçları var artık.
 
İlişkide süre değil kalite önemlidir diyerek, randevu sistemi diyebileceğimiz bir şeyler bile önerdiler uzmanlar. Birlikte geçirilecek zamanlar (quality time) önceden belirlenecek, örneğin her gün aksam saat altıdan yediye kadar anne ile çocuk kesintisiz birlikte olacak, süre dolduğunda anne yemek yapmaya, çocuk ödevinin başına... Nerde kaldı günün akışı içinde oluşan doğal beraberlikler?
 
Elbette insanların ev, araba, şık mobilyalar, pahalı kıyafetler, bu kadarını başardıklarında da daha büyük bir ev, bir de yazlık ev almak için birbirleriyle yarışmadıkları geçmiş günlerde.
 
Böyle olmasını istemezdik ama anlaşılan, günümüzde pek çok kişinin uzmanlara, kendini geliştirme kitaplarına ve de ilişkilerin düzenlenmesi için duygu bankasına gereksinimi var. Var da, duygu bankasının her ilkesine uymasak olur gene de... Biz iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir diyelim.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

ayse anadolulu { 06 Ekim 2007 03:56:08 }
biz her seyi uzmanindan ogrenmis bir nesil degiliz. inanc dunyamiz aile, cevre, okul egitimi ile gelisti.
    " iyilik yap,iyilik bulursun " inancimizin sarsildigi gunler pek cok olduysa da, bu gunki huzurlu ic dunyamiza , yetistirdigimiz harika evlatlara bakinca uc ceyrek asirlik hayatimizda dogru yol katetmis oldugumuzu dusunuyorum.
      yazarin bu konuyu secmesi bile ,onun da ---ic huzurunu ---yakaladigini ve dogru yolda oldugunu gosteriyor bence.
     kutluyorum...
                                ayse anadolulu
cevat guven { 06 Ekim 2007 03:38:25 }
konu can alici yerlerinden yakalanarak etraflica ve duygusal olarak anlatilmis.
     kutluyorum...
                                        cevat guven
deniz gunal { 30 Eylül 2007 11:59:14 }
mutlu, doyumlu yasayabilmek icin sevmeyi paylasmayi durust art niyetsiz olmayi ogrenmek ne kadar zor PARA nin egemen oldugu dunyada...

avuntum... insan dilinin, kavramlarinin paranin bulunmasindan once gelismis olmasi. bakalim o kavramlarla daha ne kadar yasayabilecegiz.

kimbilir az kalmistir, yakinda iliski borsasinda dostluk hisse senetleri gibi tanimlamalar da girer sahane uygarligimiza...


deniz kizi
nihat ziyalan { 21 Eylül 2007 23:06:04 }
Duygunun Bankasi Olur mu?

okuyani gelistiren bir yazi. aslinda ayorumdaki yazilarin tumunun icerigi saglam.

Saba`nin yazisini okurken kendime yontarak okudugumu farkettim.

Duygu Bankasi`nin bekcisi bensem elbette bunu keyfime gore kullanirim. boylesi yazilar insanin kendisiyle ugrasmasi icin yararli bir beyin jimnastigi.

durust olabilmek icin insanin VAZGECMEK kavramina inanmasi, kendinde uygulamasi gerek.

peki duygu bankamda sakladigim duygularimi isleve koydugumda karsilik alamazsam o zaman halim ne olacak? gundelik hayatta bununla cok karsilasiyorum.

o zaman kullanilmis gibi hissediyorum kendimi.

bogusarak urettegimiz yazilar yerini bulmazsa, en yakinimiz bile farkinda olmazsa bir karamsarliga dusuyor insan.

duygu bankamda biriktirdigim duygulari kendime yontmadan kullanmak...

kullandigimda da farkedilmek...

tesekkurler saba.

nihat ziyalan



Diğer Sayfalar: 1.

 




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git