|
Madeleine Riffaud est partie Kategori: Makale | 0 Yorum | 1596 Okunma Madeleine yüz yıl yaşadı. Evet yüz yıl. 23 Ağustos 1924'te, Arvillers köyünde doğan çocuk 6 Kasım 2024'te Paris'te ayrıldı aramızdan. 23 Ağustos 2024'te yüzüncü yaş yıldönümünü dostlarıyla kutladıktan sonra.Yüz yılını binbir renkle donattı, dertleri, zorlukları, coşkusu, acısıyla. Birkaç defa ölümden, bir seferinde kurşuna dizilmekten kıl payı kurtuldu. Bir yüz yılı başından sonuna doldurdu. Böyle bir yaşam herkese nasip olmaz. Dopdolu yaşamı erken başladı: ...Devamı.» GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER Kategori: Makale | 0 Yorum | 2142 Okunma 10 Kasım pazar günü, Melbourne’da, müzik niteliği yüksek ancak anlamı ve amacı belirsiz bir dinletiye, 10 Kasım Atatürk’ü Anma dinletisi sanısı ile katıldım. Böyle olmadığı dinleti başladıktan sonra anlaşıldı. İngiliz Uluslar topluluğu ülkelerince Ateşkes günü olarak kutlanan 11 Kasım tarihi ile Atatürk’ün ölümünün birlikte anıldığı,kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyetinin adının bile geçmediği, icra edilen parçaların Anadolu ve Asia Minor’dan olarak tanıtıldığı, dinletinin bir kısmında oynak parçaların kaşık ile çalındığı ilginç bir düzenleme idi. ...Devamı.» JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024 Kategori: Makale | 0 Yorum | 2163 Okunma Eylül ve ekim aylarını ötelerden beri hiç sevmiyorum: Çok tanıdık, çok yakın akraba, çok yakın dost ve arkadaşı yitirdiğim(iz) aylar çünkü. İşte hemen aklıma gelen birkaç isim: Yılmaz Güney, Mehmet Sincar, Mehmet Uzun, babam Hasan Güzel, nenem Mevlude Hanım, manevi babam Prof. Dr. Cahit Talas, Tarık Ziya Ekinci, Babür Kuzucuoğlu ve diğerleri.. ...Devamı.» HIZLANAN TARİH Kategori: Makale | 0 Yorum | 2079 Okunma İnsanlığın geçmişindeki kimi zaman dilimlerinde olduğu gibi, tarih yeniden hızlandı. Özellikle “Duvar’ın düşmesinden” veya düşürülmesinden sonra ve hele son yıllarda. O zaman tarihin nereye ve neden koştuğunu sormak, soruşturmak, giderek hızlanmasının nedenlerini araştırmak hakkımız ve görevimiz doğuyor. Bu sorulara yanıt verebilmek için gayret göstermek lazım elbette. Geçmişte, çok yakın geçmişimizde olup-bitenleri en özgür ve en objektif biçimde irdelemek, sorgulamak ve yapılacakları sıralamak gerekiyor. ...Devamı.» DERTLİ-MİR-DÖNE Kategori: Makale | 0 Yorum | 3948 Okunma Bir botanik uzmanı bir çiçeği yapraklarını, kimyasal özelliklerin, yaşam sürecini ve tohuma varmasını inceler. Bir jeolog dağı, taşı jeolojik yaşıyla, katmanların yapısıyla, taşların mineral yapısıyla ele alır. Diğer bilimlerde nesnelerinin doğal yapısıyla araştırır ve onlara dışarıdan keyfi bir belirlenim vermeden, kendine göre yorum yapmadan nesnel olarak ortaya koyar. ...Devamı.» “…SEYDİMEN” Kategori: Makale | 0 Yorum | 8547 Okunma BU KİTABIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ... Geçmişle neden ilgileniriz? Çünkü, geçmişin varoluşumuzdaki yeri, geleceğe yönelik tasarımlarımız, hayallerimiz, kaygılarımız hep geçmişle ilişkilendirilerek, en azından oradan da beslenerek oluşturulur. Bir geleceğimizin olduğunu bilmek bizi kaygılandırır, çünkü belirsizdir. Öleceğimizi bilmek bizi hüzünlendirir. Yaşamımız korku ile umut arasında gerilimde salınan bir süreçtir. Belirsizliğin belirli kılınabileceği olanağı umut beslememize yol açar. ...Devamı.» BABÜR KUZUCUOĞLU Kategori: Makale | 0 Yorum | 3717 Okunma Neredeyse elli yıldır Paris'te yaşıyordu. Yolu buradan geçen herkesin, hele solcu herkesin yardımına koşardı. Kafa dengi yakınlarıyla kendi çevresini kurmuştu ve bu çevrenin içinde mütevazi ve mutlu bir yaşam sürdürüyordu. Hastalıkları, dertleri, sıkıntıları umursamadan. Babür Kuzucuoğlu buradaki yakın dostlarını ve diğerlerini Paris’te Türkiye Hareleri başlıklı kitabında özenle, itinayla yazdı, tanıttı. Paris'teki iyi ressamlarımızdan İsmail Yıldırım'ı ve sanat eserlerini "İsmail Yıldırım Çehreler Ayini" başlıklı zengin içerikli şık kitabında yazdı, meraklılarına sundu. ...Devamı.» KIRK YIL OLDU: YILMAZ! Kategori: Makale | 0 Yorum | 2877 Okunma Yılmaz Güney 1 Nisan 1937’de Adana’nın Yenice köyünde dünyaya merhaba dedi. 9 Eylül 1984’te Paris’te aramızdan ayrıldı. 47 yılının 12’den fazlasını hapishanede geçirdi. Türkiye’nin haritasını hapishanelerde çizdi. Bütün hapishanelerde arkadaşı vardır Yılmaz’ın. Tutuklu, mahkum ve gardiyanlar arasında. Nöbet tutan askerler arasında. Yılmaz'ın dramı, özgürlüğüne kavuştuktan sonra, yeterince zamana sahip olamamasıdır. Hep bir şeyler gelip gelip zamanını çaldı : Hapishane, hastalık ve kaçınılmaz yazgı ölüm. ...Devamı.» YILMAZ GÜNEY'İ ANMAK Kategori: Makale | 0 Yorum | 2982 Okunma Yılmaz Güney, yaşamını insanlık mücadelesinde, kalemi, sanatı ve militanlığıyla, insanlığa ait, insanlığın geleceği için ne kadar güzellik varsa ince ince işledi, dokudu, meraklılarına, okuyucularına ve giderek insanlığa sundu. Yılmaz Güney bir hazinedir. Güney'in hazinesinde devrimci sanatın çok yönlülüğü vardır. Bunu siyaset, sinema, yazar, yayın ve disiplinli yaratıcılığıyla sürekli gelişme yönündeki yaşam çatısının en yükseğine çıkardı. ...Devamı.» SEYİRCİSİYLE YILMAZ GÜNEY Kategori: Makale | 0 Yorum | 3381 Okunma Yılmaz Güney film çevirmeye başladığı günlerde “çirkin” bulunuyordu ve benim diyen yönetmen veya “sinemayı iyi tanıdığını iddia eden” iyi saatte olsunlar, sıkı eleştirmenler “bu adamdan aktör maktör olmaz” diye ahkam kesiyorlardı. Öngörüye bakar mısınız? Madem ki Yılmaz Güney Adanalıydı, Anadolu çocuğuydu, yakışıklı değildi. Bunu kadınlara anlatmamız zor ama gerçekten diyelim Ayhan Işık’la, Fikret Hakan’la, Ediz Hun’la Yılmaz Güney erkek güzeli yarışmasında herhalde aynı takımda oynayamazlardı. ...Devamı.» YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitap.ayorum.com'da Kategori: Makale | 0 Yorum | 4137 Okunma Yılmaz Güney için kitap, ekitap, makale, sunu veya önsöz yazılabilir belki ama hakkında son sözün yazılması nâ–mümkün. Çünkü o Anadolu gibi, Türkiye gibi, Çukurova ve Toroslar gibi, bu topraklar gibi bitmez tükenmez bir “dünya”dır. Yılmaz Güney en çirkin ve en sevimli, en bitirim ve en çok tanınan sanatçılarımızdan biridir. Siyasidir de: Ocak 1982’deki bir konuşmasında şöyle sesleniyordu: “Halkların gerçek dostluğu ve BARIŞ için, bütün dünyanın işçileri ve ezilen halkları birleşiniz!” (Yılmaz Güney: Siyasi Yazılar, Cilt: 3, s. 108-109.) ...Devamı.» YAZ-IN-YAZ Kategori: Makale | 0 Yorum | 3528 Okunma Yaz ayları, haftaları, günleri, saatleri yazmaya daha elverişli gibi. Sanıyorum. Bütün mesele gölgede ve serin bir mekan bulmakta. Bir de elbette yazılacak bir konu. Birçok konu da bulunabilir. Ama neden bilmem yaz zamanları hayat hikayeleri anlatmaya sanki daha uygun. Sanki. Kanımca her hayat anlatılmaya ve yazılmaya layıktır. Kimi insan hayatını bizzat yazar. Kalanlara bir iz bırakmak, birkaç insanlık dersi armağan etmek, kalıcı bir miras aktarmak umuduyla. Kimininse anılarını yazmadan gitttiğini biliyoruz. ...Devamı.» "RAHATI KAÇAN" ADAM Kategori: Makale | 0 Yorum | 3759 Okunma "Büyük Tatil"e ayak uydurmak, uzmanlarının günlerdir dikkat çektiği olası aşırı sıcaklarda eriyip yitmemek umuduyla tedbirini almış, bu birkaç aylık süre içinde yapacaklarının, yazacaklarının listesini bir-iki ay kadar önceden, erkenden çıkarmış. İşte : Yaşar Kemal ile 19 Mayıs 2005'te gerçekleştirdiği zengin ve orijinal söyleşiyi nihayet kasetten alıp kağıt üstüne serecekti. Hüseyin Aykol'un yeni baskısı hazırlanmakta olan "İlginç Zamanlarda Yaşamak" (Aram Yayınları, İstanbul, 2015) başlıklı kitabını artık okuyacak ve tanıtıcı, belki bir parça eleştirici ve/veya övücü bir makale döktürecekti. ...Devamı.» GÜZİN'LE Kategori: Makale | 0 Yorum | 5124 Okunma Hep özgür yaşadı. Çocukken özgürdü. Öğrenciyken de. Lise ve üniversitede de. Arkadaşları arasında Mina Urgan, Azra Erhat, Halet Çambel ilk akla gelenler. Akıldan çıkmayanlar. Güzin evlendikten sonra da özgür ve kendine özgü yaşamını sürdürdü. Abidin Dino'nun eşi olarak kendini tanıtmazdı. "Ben Güzin Dino" derdi veya sadece Güzin Dino. Hiçbir zaman kendini sadece ünlü bir ressam ve yazarın eşi olarak tanıtmadı. Abidin'le tanışmadan önce ve sonra da kendisi için çizdiği edebi yolda yürüdü. ...Devamı.» GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU... Kategori: Makale | 2 Yorum | 9177 Okunma İlk kurşun sesleriyle uyandı köy. Önce Mehmet vuruldu. Sonra ikiz kardeşi Hüseyin. Sonra üçüncü kardeş: Mustafa. Üçü de cepheden. Vurulunca “Ah anam” dedi Mehmet, dönmek istedi, dönemedi, yüz üstü düştü. "Yandım anam dedi" Hüseyin, canını kurtarmak istedi, yapamadı. Mustafa onbeşindeydi, kardeşlerinin tek tek düştüğünü gördü, bağırmak istedi, sesini çıkaramadı, nutku tutulmuştu, sesi çıkmıyordu. Mustafa'ya birkaç kurşun birden isabet etti, yere düştü, gözleri açık gitti. ...Devamı.» GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE Kategori: Makale | 0 Yorum | 5166 Okunma Ondört yıl önceydi. 22 Nisandaydık. Paristeydik. Akşam üzeriydi. "Küçük Türkiye'de", Rüstem'in tarihi kitabevi Özgül'de birkaç dost sohbet ediyorduk. Paris'e yeni gelmiş genç bir yazarla tanıştım. Epey konuştuk. Yazdıklarını okuyup önerilerimi yazmamı istedi. Peki dedim. Hemen gönderdi çalışmalarını. Hemen okudum ve hemen aşağıda sunduğum metni yazdım. Hemen gönderdim. Yararı olduğunu sanıyorum. Ondört yıl sonra Rüstem üzerine yazdığım ekitabı ekitap.ayorum.com sitemizden okumuş. Şu notu gönderdi: ...Devamı.» DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR Kategori: Makale | 0 Yorum | 5271 Okunma Pazartesi 18 Mart 2024, Paris'te havalar ısındı, ısınıyor: Termometremiz 18 dereceyi gösteriyor. 19 Mart'ta, 19 dereceyi. 20 Mart'ta, 20 derece. 21 Mart'ta, 21 derece. Isınan sadece Fransa'nın başkenti değil. Birçok ülke yanında İspanya da ısınıyor. Bu ülkede kimi yerde mevsimlik dereceler 3, 5 veya 6 veya 8 derece aşıldı. Endülüs'te artık raks yapıl(a)mıyor, havaların ısınmasının önüne nasıl geçilebilir konuşuluyor. Bilim kadın ve adamlarına kalırsa İspanya yakında güneyinden başlayarak çölleşeçek. ...Devamı.» “KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA Kategori: Makale | 0 Yorum | 5754 Okunma Köyevindeydik. Mayıs ayıydı. Havalar güzeldi. Bahçeye diktiğimiz ilk meyve ağaçı olan kiraz mayıs ayında, “Le Temps de Cerises” ( Tükçeye “Kiraz Zamanı” biçiminde çevirmek daha yerinde olacak sanıyorum) gelince, cömertçe meyvesini sunuyordu. Her yıl on-onbeş kilo kiraz. Dolgun, kıpkızıl, bordo, neredeyse siyah, hatta simsiyah kiraz-lar. Ağzınıza layık. (Naci tam senlik, bidakka konuya giriyorum, meraklanma, acele etme. Bir ricam da olacak zaten.) ...Devamı.» Enflasyon RehberiKategori: Makale | 0 Yorum | 6639 Okunma26 Ocak 2024 06:27:21 İngilizcede şişme, şişirme anlamına gelen enflasyon, ekonomide, fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artmasını ifade ediyor. Çeşitli mal ve hizmetlerin fiyatlarının, aile bütçelerinde yer alan kullanım ağırlıklarına göre dâhil edildiği bir sepetin aylar itibarıyla değerindeki değişimle ölçülür. Bu sepete endeks denir. Endeksin genel düzeyinin sürekli olarak artmasına enflasyon denir. Bir başka tanıma göre paranın satın alma gücünün belirli bir dönemde düşmesine enflasyon denir ...Devamı.» ABİDİN DİNO PULU Kategori: Makale | 0 Yorum | 6897 Okunma 2010 olmalıydı, Arnavutluk Cumhuriyeti Abidin Dino için bir pul çıkardı. Abidin’in şık bir portresi ve soyut eserlerinden birinin röprodüksiyonu ile. Ekte gönderiyorum. Yaratılanın güzelliğine bakmak için. 40 Lekê’lik (liralık) pul Shqipéria (Arnavutuk. Kartallar Yuvası/Ülkesi anlamında) başlığı altında Abidin Dino’nun doğum ve vefat tarihlerini veriyor, kenarında “Piktore te diaspores” (“diasporada ressamlar”) notunu taşıyor. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|