A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dino Buzzati

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 30 Kasım 2008 11:41:59

Açgözlü, ikiyüzlü, zalim, saf, kurnaz olduğumuzu biliriz ama duymak istemeyiz. Kendimizle ilgili bildiklerimizin konuşulması bizi rahatsız eder. Yadsırız. Kızarız. Kulak ardı ederiz. Ama bize benzemeyen insanların bambaşka zamanlarda, bambaşka yerlerde benzer açgözlülükleri, duyarsızlıkları, kandırmacaları yaşadıklarını bilmek, onların öykülerini, romanlarını okumak bizi rahatsız etmez.

Nasıl anlatıldığına bağlı olarak hüzünlendirir, eğlendirir, biraz düşündürür, belki biraz kendimizi görmemizi de sağlar. Sanatın gücü belki de buradadır. Bize kendimizi öyle gösterir ki, ona katlanabiliriz.

Dino Buzzati’nin, ‘Tanrıyı  Gören Köpek’ adlı öykü kitabı ilk kez 1992 yılında basılmış. Genişletilmiş ikinci baskısı 2007 yılında yapılmış. Tam 15 yıl sonra.  Ben bu kitabı, bu yazarı daha önce tanımamışım. Pek kimse de tanımamış ki, bu kadar zaman geçmiş aradan yeni bir baskısını yapmak için.

Kendi adıma çok mutluyum. İyi ki, bilinmesi, okunması gereken tüm iyi yazarları önceden bilmiyorum. İyi ki, keşfedilmeyi bekleyen bir yazar hep var. Tam, her şey söylenmiş olmalı, daha başka ne, daha ne kadar değişik söylenir derken... Tam, hep aynı duygular, aynı korkular yaz yaz, oku oku nereye kadar derken... Okuma hazzını çoğaltan, yaşama coşkusunu, insan olma hüznünü anımsatan bir yazar daha çıkıyor.

Bir küçük kitapla, hiç bir mekanla sınırlı olmayan kısacık zaman dilimlerinde bambaşka dünyalara yolculuğa çıkıyor insan yine.  İnsanın aptallığına gülüyor, yaşadığı acılar içini sızlatıyor, iyiliğin, temizliğin gücünü görüp insana yine inanmaya başlıyor; ama sonra kanıksadığımız, değişmezmiş gibi gelen hayatlarımızın başkalarının insafında nasıl da bir anda değişebileceğini görüp irkiliyoruz.

Üstelik Dino Buzzati, ‘Tanrıyı Gören Köpek’ adlı öykü kitabında bunları, ya gerçekdışı, zaman dışı dünyalar yaratarak ya da anlattığı hayatlara akıl dışı olaylar katarak yapıyor. Üstelik öyle bir sahicilikle yapıyor ki, tüm bu dünyaların, bu akıl dışılıkların, onun ruhundan süzülüp öyküye sızdığını duyumsuyoruz.  

Bir yazarın, tüm içtenliği ile anlattığı bir hikaye, koştura koştura, umutsuzluk, çaresizlik duyguları içinde yaşadığımız kendi hayatlarımızdan daha gerçek olabiliyor.

Örneğin, ‘Bir Damla’da her gece basamaklardan şıp şıp yukarı çıkan bir damlanın yarattığı korkuyu anlatıyor. Damlayı hiç kimse görmüyor. Yalnızca duyuyorlar. Basamaklardan yukarı çıkan, geride az bir ıslaklık bile bırakmayan küçük damlacık, herşeyi anlamaya, açıklamaya çalışan insanları korku içinde bırakıyor.

‘Ermişler’ adlı öyküsünde, öbür dünyada ermişler, balkonu okyanusa bakan evlerde otururlar. Tanrıdır o okyanus. Kendilerine dua eden insanların dileklerini yerine getirmeye çalışırlar. Az tanınan, dua almayan bir ermiş insanların dikkatini çekmek için küçük mucizeler yapmaya çalışır. Ama bir türlü şansı yaver gitmez. Çok tanınmış, duadan dilekten başını alamayan bir başka ermişse onu teselli etmeye çalışır. Birlikte yemek yemek için ocaklarında odun yakarlar, bacalarından duman süzülür. Tanrıdır o duman.

Bir  ‘Noel Öyküsü’nde, kilisede dolu olan Tanrıdan, kapısını çalan yabancıya birazcık olsun vermek istemez Papaz. Tanrıyla doluluğun, çilekeş bir hayat yaşayan Piskoposa ait olduğunu düşünür. Ama yabancının isteğini geri çevirmesiyle Tanrı da çıkar gider kiliseden. Papaz yollara düşer. Bir ailenin evinin Tanrı ile dolu olduğunu görür. Ama hiç vermezler. Tanrı o evi terkeder. Tarlalarının altı üstü Tanrı ile kaplı bir köylü de birazcık olsun vermez zavallı Papaza. Ve Tanrı o tarlaları da terkeder. Piskoposunun Tanrısız bir Noel geçirmesini istemeyen Papazın, çaresizlik içinde dolanıp durmasının öyküsüdür, bize açgözlü, bencil, yoksul oluşumuzu anlatır.  

‘Hamamböceği’ öyküsünde Buzzati, evine gece yarısı gelen bir adamın ezdiği bir hamamböceği ölürken, çevresindeki dünyanın nasıl korku, tedirginlik içinde yaşadığını anlatır. Uyuyamaz adam, neler olduğuna bakmak için kalkar yatağından. Koridorda parçalanmış, kara böceğin oynayan ayağını görür. Hayvanın iki buçuk saat boyunca, helmeleşen iç organlarına karşın ölmediğini, can çekiştiğini görünce ürperir.

“Son ayağıyla bir ileti ulaştırarak, şaşılacak bir biçimde ölmeyi sürdüyordu. Ama kimsenin bilmediği bir pansiyon koridorunun karanlığında, gecenin üçünde, kim alabilirdi ki iletisini? İki buçuk saat boyunca, diye düşündüm, sağ kalan bacakta biriken son yaşam parçası, sürekli olarak aşağıya, yukarıya giderek adalet istemişti.”  

Buzzati’nin, öykülerini, düşünmek, içimdeki sızıyı hissetmek, acıyı anlamak için durarak okuyorum.

Bir çocuğun ağlaması dünyayı zehirlemeye yeter, diye okumuştum bir yerlerde... derken sona yaklaşır öykü.  Bir hamamböceğinin can çekişmesiyle can çekişen evrenin bir parçası varsa, dünya üzerindeki bunca kötülük, çocuklara yapılan bunca eziyet, bunca merhametsizlikle hiç şansımız yok diye düşünüyorum.

Ve işte edebiyatın gücü. Hamamböceğinin titreyen bacağı ile merhameti anımsıyorum.

Hayır, diğer öykülerinden söz etmeyeceğim. Onları okumanızı arzu ederim. Merhamet, kurnazlık, zavallılık, duyarsızlaşma, çaresizlik üzerine ne söylenmişe, Buzzati onları başka türlü söylemiş.

Buzzati’yi keşfetmenin tadı, sözcüklerle, anlamlarla, kederlerle dolu yaşamlarımızdan bir armağan olsun.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Edip CEYHAN { 01 Aralık 2008 22:46:57 }
sevgili annecim, seninde dediğin gibi iyi ki hala tanımadığımız yazarlar var, ama bence asıl iyi ki dememiz gereken nokta bize tanımadığımız yazarları tanıtacak senin gibi iyi yazarlar var.

Senin yazından sonra gittim Ankara'nın en büyük yayın evine, Dino Buzatti'nin kitabını almaya ancak bulmam çok zor oldu, bulabildiğim tek kitabı İlk kitabı olan, Tatar Çölü, benimde yeni askere gidecek olmamla tesadüfen çakıştı, çok güzel bir kitap, yazarı çok sevdim, çok samimi, herkese tavsiye ediyorum.

Sana da ayrıca çok teşekkür ederim beni Buzatti ile tanıştırdığın için.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git