Enerji [D]evrimi'nin 2. versiyonu yayınlandı. Greenpeace yeni teknolojik, ekonomik ve nüfus verilerine göre güncellenmiş Enerji (D)evrimi senaryosunu yayınladı. Enerji (D)evrimi iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini tetiklemeden ve küresel ekonomik büyümenin önünü kesmeden tüm dünya ülkelerinin karbon salımlarını nasıl azaltabileceklerini, nükleer enerjiden nasıl vazgeçeceklerini gösteriyor.
Greenpeace’in bu bilimsel çalışması iklim değişikliği için tek gerçekçi ve bilimsel çözüm önerisi. Bu senaryoyu hayata geçirmek için tek gereken liderlerden gelecek cesur enerji politikaları.
Enerji [D]evrimi gezenimizin şu andaki durumunu ve aslında nerede olmamız gerektiğini açık bir dille anlatıyor. Yeni hazırlanan enerji senaryosu enerji ve ulaşım sektörlerinden açığa çıkan karbon salımlarının 2015’e kadar nasıl tehlikeli bir şekilde en üst noktaya çıkacağını özetliyor ve bu salımların %50’den fazlasını 2050 yılına kadar nasıl azaltabileceğimizi de anlatıyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliğine yapılacak yatırımlar yıllık 360 milyar dolarlık bir endüstri oluşturabilir. Üstelik dünyanın elektrik ihtiyacının yarısı da bu şekilde sağlanabilir. Ayrıca küresel ekonomik krizler ve iklim değişikliği ile mücadele ederken yakıt fiyatlarında 18 trilyon dolardan fazla tasarruf yapılabilir. Kısacası petrol fiyatlarıyla başı dertte olan kirli bir sistemden iklimi koruyan ve daha ekonomik bir sisteme geçiş yapılabilir. Greenpeace’in ortaya koyduğu vizyonu desteklemek içim politik iradeden başka hiçbir şeye gerek yok.
Greenpeace’in Enerji (D)evriminde sunduğu çözüm önerisi 3 adımda açıklanabilir.
1. Adım: Elektrik verimliliği
- Teknik standartları güçlü biçimde yükselterek enerji verimliliğinin sağlanması.
2. Adım: Yapısal Değişiklikler
- Enerjide merkeziyetçi yaklaşımı değiştirmek ve bunun yerine yerel olarak kullanılabilen rüzgar, güneş ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak.
- Kojenerasyon – soğutma kulelerinde kaybedilen büyük miktardaki enerjiyi kullanılabilir hale getirmek.
3. Adım: Ulaşımda Enerji Verimliliği
- Enerji verimli toplu taşıma sistemleri inşa etmek
- Enerjiyi daha verimli kullanacak otomobilleri hayata geçirmek
2020 yılına geldiğimizde küresel sera gazı salımlarının şu andaki seviyeden daha fazla olmamas gerekli. Bunun için Amerika, Avrupa ve Avustralya gibi endüstrileşmiş ekonomilere sahip ülkeler seragazı salımlarını 1990 yılındaki seviyenin %30 altına indirmek zorundalar. Öte yandan Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler karbondioksit salımlarını 2020 yılına kadar sabitlemeliler. Bu ülkeler güvenli ve ulaşılabilir enerji arzı sağlayarak ve sağlam ekonomik gelişimlerini sürdürerek 2030 yılı sonrasında salımlarını azaltmaya başlamalılar.
Günümüzün son derece dengesiz ekonomik yapısı içinde yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yapmak tam bir kazanç senaryosu anlamına geliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları gerçek bir enerji devrimi gerçekleştirmek için yeterli ve hazır. Teknik olarak gerçek hiç bir sorun yok! Aşılması gereken tek sorun enerji sektörünün önündeki politik engeller yani, kirli enerjilere yıllar boyunca sağlanmış olan avantajların yenilenebilir enerjilere kaydırılması.
Enerji [D]evrimi senaryosu dünyanın yenilenebilir enerji geleceğini ortaya çıkarıyor. Rapor, Alman Uzay Merkezi’indeki Teknik Termodimanikler Enstitüsü ve dünyanın dört bir yanındaki üniversiteleden, enstitülerden ve yenilenebilir enerji endüstrisinden 30’dan fazla bilim adamı ve mühendis tarafından hazırlandı.