Küreselleşmenin gözünü seveyim. Eskiden iki kişi bir araya gelice, bir de ortada rakı varsa ikinci dakikada soru hazırdı: Ne olacak bu memleketin hali?! Yaşadığımız dünya ve gerçekler soruyu değiştirdi artık... Ne olacak bu dünyanın hali?
Gerçekten soru önemli: mali kriz, iklim değişimi, açlık. Bütün dünya ve elbette ki basın mali krize kitlenmiş durumda. Ya açlık, iklim değişimi.
Mali kriz sonucu ne olursa olsun, gelişmiş olan ülklelerin açlık çeken ülkelere yardımlarının azalmasına neden olacak. İklim değişimi için hazırlanan projeler rafa kaldırılacak. Kriz yüzünden gıda yardımlarının azalması nedeniyle 100 milyon insan açlıktan ölüm tehlikesiyle burun buruna gelecek.
Dahası, bölgesel savaşları tırmandıracak.
Tek kutuplu hatta şu aralar kutupsuz dünyada herşey değişiyor, dengeler alt üst.
“Her ikisinde de McDonald’s zinciri bulunan iki ülke arasında savaş çıkmaz” denirdi, bu teori de son iki üç yıl içinde çöktü. İşte İsrail Lübnan, Rusya Güristan bunlar arasındaki çatışmayı McDonald kültürü de durduramadı…
Gelişmiş ülkelerde görünen mali krizin bu ülkelerde yaşayan insanlara yapacağı etkinin bir diğer yansıması ise bu insanların yardım kuruluşlarına verdikleri bağışların azalması olacak.
Bundan kim etkilenecek? Kızılhaç, World Vision, Oxfam, CARE International. Peki bu ne demek? Yoksul ülkelere daha az gıda yardımı, daha az AIDS aşısı.
Zaten iklim değişimine bağlanan gıda fiyatlarının artması yüzünden dünyadaki aç insan sayısı 967 milyona çıktı.
Başta Wall Street olamak üzere diğer borasalarda kaybedilen bilmem kaç milyar dolar 5-6 yıl içinde geri dönebilir. Ama yoksul Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkelerinde ölenleri geri getiremeyiz.
Bence tüm dünyaya İnsan sevgisini aşılamaıyız. Mevlana ve Bektaşilik tüm dünyayı ve özellikle dünyayı yöneten liderlere benimsetilirse belki o zaman dünya Güllük Gülüstanlık olur diye düşünüyorum.