|
|
Tanrı'yı Kim Kullanır?Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 18 Ekim 2008 15:35:55 Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesinin yıl dönümünde son yazısını sizinle paylaşırken kendisini saygı ile anıyoruz. Bunca yıla karşın yazının içeriğinin halen bu kadar güncel olması Kışlalı'nın değerine değer katıyor. Ahmet Taner Kışlalı'nın Cumhuriyet Gazetesi'nde 17 Ekim 1999 Pazar Günü Yayınlanan Yazısı... Haftaya Bakış.
Tanrı'yı Kim Kullanır? Giordano Bruno ne güzel söylemiş: ''Kötüler Tanrı'yı, Tanrı ise iyileri kullanır!..'' Tanrı peygamberleri kullanmış. Bilge kişileri kullanmış. Atatürk ve benzeri devrimcileri kullanmış... Ya Tanrı'yı kimler kullanmış? Gerilere gitmeye ne hacet!.. Ne demiş Türkiye'deki Nurcuların önderi Mehmet Kutlular : ''- 28 Şubat sürecinin planları Gölcük'teki Deniz Kuvvetleri'nde yapıldı. Depremin üssü de orası. Depremin olmasında başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması da rol oynadı...'' Hem de bunları camide, Said-i Nursi için düzenlenen mevlitte söylemiş. *** Türkiye'deki Nurcuların aslında iki önderi var. Birisi Mehmet Kutlular, ötekisi ise Fethullah Gülen . Said-i Nursi Atatürk'ü ''deccal'' ilan etmiş. Cumhuriyete karşı savaş vermiş. Ama ilkin Demokrat Parti'yi yönetenlerden, arkasından da Sayın Demirel 'den büyük saygı görmüş. ''İade-i itibar'' ı sağlanmış. Derken sahneye Prof. Şerif Mardin gibi, özellikle Amerikalılar nezdinde büyük saygınlığı olan bilim adamları çıkmışlar. Said-i Nursi'yi peygamberlik düzeyine çıkaran, mucizeler yarattığını öne süren, ''Anadolu aydınlanmasının öncüsü'' gibi gösteren, övücü kaynakları alıp karşıt kaynaklara sırt çeviren, çok ''bilimsel'' (!) incelemeler döktürmüşler. Ardından, Sayın Mardin'in Türkiye Bilimler Akademisi'ne üye yapılması için baskılar başlamış. İç ve ''dış'' baskılar... Özellikle de basındaki bazı numaracı cumhuriyetçiler tarafından desteklenen ve körüklenen baskılar. Ve bu arada Fethullah Hoca almış başını gitmiş. Işık evleri.. Öğrenci yurtları.. Özel okullar.. Devletin köşe başlarına kadar uzanan bir imparatorluk. . Devletin okullarına devletçe ''tavsiye'' edilen cumhuriyet ve çağ karşıtı kitaplar. Papa ile sağlanan görüşme.. Devletin dış temsilcilerince havaalanlarında karşılanmalar. . Elçiliklerde konuk edilmeler. Niçin? ''Ilımlı İslam'' olduğu için. Müslümanları ''cumhuriyet ile barıştıracağı'' için! *** Bir yanda Mehmet Kutlular. 17 yaşındaki kızı dört yıl önce eroinden ölmüş. Depremi, ''türban'' ı vesile edip, Tanrı'yı en ilkel bir şekilde kullanmaya çalışıyor. Öte yanda Fethullah Gülen. Son yıllarda, kamu önünde ağzından tek bir cumhuriyet karşıtı söz çıkmamış. Devlet büyükleriyle iyi ilişkiler kurmuş. Ordu dışında hemen tüm önemli kurumlarda önemli ''mevziler'' elde etmiş. ABD'n in ''etkin'' desteğini sağlamış. Görünüşte Atatürk'e ve cumhuriyete saygılı. Ama tüm eğitim ağı ile, cumhuriyetin temellerini ağır ağır kemiriyor. Amacına ürkütmeden, acıtmadan ulaşma yöntemini seçmiş. Kutlular ve Gülen. İkisi de Nurcu.. İnançları ve amaçları aynı, yöntemleri ayrı. Hangisini seçersiniz?.. Kırk katırı mı, kırk satırı mı Hakkındaki bilgilerimiz arttıkça, Sayın Gülen beni korkutuyor. Bay Kutlular'a ise gönülden teşekkür etmek istiyorum. En körlerin bile gözünü açmak konusundaki katkıları için! Tanrı'nın kullandıkları ile Tanrı'yı kullananları daha iyi ayırmamızı kolaylaştırdığı için! (20 Ekim 1999 tarihli son yazısı ) Ahmet Taner Kışlalı, (10 Temmuz 1939, Zile, Tokat – 21 Ekim 1999, Ankara). Türk siyaset bilimci, siyasetçi, köşe yazarı ve öğretim üyesi. Babası Ziraat Bankası veznedarı Hüsnü Bey, annesi ilkokul öğretmeni Lütfiye Hanım'dır. Siyasetbilimci olacağının ilk ipuçlarını, ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı ile kendi geliştirdikleri 'Devlet Yönetimi' oyununda göstermiştir. Kabataş Erkek Lisesi'nden sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanmış, okurken bir yandan da Yeni Gün'de spor muhabirliği yapmıştır. 1962-1963 yılları arasında Yenigün Gazetesi'nde yazı işleri müdürlüğü de yapmıştır. Paris Üniversitesi'nde anayasa hukuku ve siyaset bilimi dalında doktora yaptı(Modern Türkiye'de Siyasi Güçler). Fransa'da tanıştığı Bordo'lu Nicole (Nilgün Kışlalı) ile 1968 yılında evlenen Kışlalı'nın, bu evlilikten İki kızı (Altınay ve Dolunay) olmuştur. Hacettepe Üniversitesi'nde siyaset sosyolojisi alanında öğretim üyeliğine başlamıştır. Askerlik dönüşü üniversiteye kabul edilmemiş, Siyasal Bilgiler Fakültesi' ne geçmiştir. 1972 yılında doçent olmuştur. 1971-1977 yılları arasında Yankı dergisi' nde yazdığı yazılarla CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in dikkatini çekmiş ve 1977 yılında CHP listesinden İzmir milletvekili seçilmiştir. 1978'de Bülent Ecevit hükümetinde kültür bakanı olarak görev yapmıştır. Kültür Bakanlığı'nca Ulusal Kültür dergisini yayımlatmıştır. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde siyaset bilimi dersleri vermeye başlayan Kışlalı, 1988'de profesörlüğe yükselmiştir. 1991 sonunda Cumhuriyet gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları yazmaya başlayan Kışlalı, 1995 yılında Antalya yolunda birlikte geçirdikleri trafik kazasında eşini kaybetmiştir. 1997'de ikinci evliliğini Nilüfer Kışlalı'yla yapan Kışlalı'nın bu evlilikten üçüncü kızı (Nilhan Nur) dünyaya gelmiştir. A. Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 günü, saat 09.40'da Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir.Akit gazetesi Suikastten önce hakkında bir haber yapmış ve Kışlalı'nın üzerine çarpı atılmış fotoğrafını manşetten vermişti Kışlalı'nın başlıca yapıtları
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|