76 yıldır şiir yazan ve bunu Tanrının ona verdiği tebessüm olarak gören, Türkiye Cumhuriyet tarihinin büyük şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, zatürre tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Türk edebiyatının en çok eser veren şairlerinden olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, İstanbul'da kaybettik.
Bir süredir Marmara Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavi gören Dağlarca, 94 yaşındaydı.
Türk şiirinin duayenlerinden Dağlarca, 1914 yılında İstanbul’da doğdu. Babasının askerlik görevi nedeniyle Türkiye’nin bir çok yerinde geçen çocukluğundan sonra Kuleli Askeri Lisesi ve Harp okulunu bitirdi. 15 yıllık askeri hizmetinde o da babası gibi Anadolu’nun bir çok yerinde görev yaptı.
1927 yılında Yeni Adana Gazetesi’nde yayınlanan öyküsüyle hem ilk yazısını yazdı, hem de ilk ödülünü aldı. 1933 yılında İstanbul dergisinde “Yavaşlayan Ömür” adlı şiiriyle adını duyurdu. 1935 yılında da “Havaya Çizilen Dünya” adlı ilk şiir kitabını yayınladı.
15’inci hizmet yılını doldurduktan sonra askerlikten ayrıldı. 1952-1960 yılları arasında Çalışma Bakanlığı’nda iş müfettişi olarak çalıştı. 1960 yılında İstanbul’da “Kitap” adlı kitabevini açtı. 4 yıl boyunca da “Türkçe” adlı bir dergi çıkardı. 1967 yılında ABD Şiir Forumu tarafından “En İyi Türk Şairi” seçildi.
1970 yılında kitabevini de kapatıp kendisini tümüyle şiire verdi. Bu dönemden sonra çoğunlukla çocuk şiirleri yazmaya başlayan Dağlarca, Türk şiirinin en üretken şairlerindendi.
60’tan fazla şiir kitabı bulunan Dağlarca, hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde birçok ödüle layık görüldü. Bir çok kitabı yabancı dile çevrildi. Dağlarca, geçtiğimiz günlerde 94 yaşında zatürre tehşisiyle hastaneye kaldırılmıştı.
Haber ile ilgili video için tıklayn...(Dağlarca, bir süre önce NTV haber merkezinden Ergün Güven’in sorularını yanıtlamış ve bu röportaj Oğuz Haksever’in sunduğu “Ve İnsan”da ekrana gelmişti. ...)