A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ortaçağ Karanlıklarında Yitip Giden Bu Çocuklar...

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Neslihan Acu | 09 Ağustos 2008 00:36:17

18 kız çocuğu... Kaçak kuran kursu binasının gaz patlaması sonucu çökmesiyle enkaz altında kalan 18 küçük kız... Kimisi henüz on yaşında, kimisi on iki... Çayırlarda çimenlerde koşturmaları, bisikletle dolaşmaları, yüzmeleri, güneşten kapkara olmaları, çimenlerden bayır aşağı yuvarlanmaları, kahkahalar atmaları gereken bir çağda, çocukluk çağında, Ortaçağ karanlıklarında yok olup gittiler.

Diğer her şey gibi unutulacak, yok sayılacak, geçiştirilecek bir trajedi.
Bu ülkenin paragöz ve vicdansız siyasetçisi, bu ülkenin buzdan kalpli enteli “çocuk” sevmez.
Daha doğrusu, yoksul çocuk sevmez. Yoksulun çocuğunu sevmez.
 
Yoksulun çocuğunu neden sevsin, neden düşünsün, neden eğitimiyle, sağlığıyla uğraşsın siyasetçi?
O zaman askere kim gidecek, atölyelerde beş on kuruşa kim çalışacak, kim inşaatlarda tüketecek hayatını, kim erkenden ihtiyar olacak, kim satacak bir oyluk hakkını bir avuç pirince, bir torba kömüre?
 
Büyüdüklerinde “oy ambarı” olacak bu çocukları büyüyene dek nerelerde saklamalı, gözden nasıl uzak tutmalı peki?
Çözüm: Kuran kursları. 
 
Çocuklardan “doğa”yı çalmaları yetmedi.
Kültürdü, sanattı, müzikti, böyle zararlı (!) işlerle uğraşsın istemediler.
Paragöz belediyelerin ve tarikatların insafına bıraktılar çocukları, gençleri.
Gidin Anadolu’nun kasabalarını, şehirlerini dolaşın.
Bir tane kütüphane, bir tane sanat merkezi, bir tane gençlik tesisi, bir tane spor salonu bulamazsınız.
Ama internet kafe, kaçak kuran kursu, yığınla.
 
Ya öyle ya böyle, çocuklar zehirlenmeli mutlaka, düşünmeleri ve uygar insanlar olmaları engellenmeli!
 
En yoksulların çocukları kuran kurslarının yolunu tutar, yaz gelince. Hayatın o en renkli keşif çağında –çocuklukta yani- günah kavramını öğrenir. Bu dünyaya değil, “öbür” dünyaya inanmayı öğrenir. Korkmayı öğrenir. Kötülüğü öğrenir.
Tacizi öğrenir.
Analar babalar ses etmez. Çünkü yoksulluk ve cehalet, ikisi bir arada, tüm kötülüklerin ağa babasıdır.
 
Bakın, bir tane aile bile şikayetçi olmamış ölen kız çocukları için.
Oysa, düpedüz cinayet bu ama aileler hesap sormuyor.
Nedenleri çeşitli… Cehalet, korku, sosyal baskılar…
Çöken binanın sorumluluğunu kimse üstlenmiyor.
Kuran kurslarını denetlemekle yükümlü müftülük, çöken binadaki kuran kursunun “kaçak” olduğunu ve bir tarikata bağlı olduğunu bile bile, denetleme yapmamış hiç. Yapmaya çekinmiş.
Belediye denetlememiş.
Böyle yığınla kuran kursu var, bu cehenneme döndürülmüş cennet ülkenin her yanında.
Kim denetliyor bu kuran kurslarını peki?
Cevap: Hiç kimse!
Biliyorsunuz sahipsiziz. Çocuklar sahipsiz.
Kimden medet umacağız? Siyasetçiden mi?
Siyasetçi zaten bu işlerin baş sorumlusu.
Tarikatların cirit attığı bir ülke haline nasıl geldik biz? Onların basiretsizliği, sığlığı, vicdansızlığı yüzünden değil mi?
 
İkinci sorumlu ise, ruhsuz entel ve akademisyen takımı.
Ben onlardan işte bu yüzden hiç hoşlanmam.
Kendi çocukları için her şeyin en iyisini isterlerken, ülkenin diğer çocuklarını hiç düşünmezler. Biliyorsunuz, onlar liberal liberal bakarlar dünyaya.
Onların dünyalarında birey her şeydir ve devletten ülke hayrına bir şeyler beklemek modası geçmiş sosyalistliktir, köylülüktür.
 
Kim bilir, belki de “kuran kursuna gönderilen çocuklar” olayını da bir “özgürlük vakası” gibi düşünüyorlardır.
İsteyen aile çocuğunu istediği yere gönderir, gibilerden.
 
Açıkçası, ben onlardan beklerim böyle bir yaklaşımı.
Yakışır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

meltem hınçal { 10 Ağustos 2008 04:27:06 }
yazınızı okuyunca insanın başından aşağıya sanki kaynar sular dökülüyor. zaten bildiğimiz birşeyi o kadar gözümüze, kafamızın ve de yüreğimizin içine sokuyor ki içmiz sızım sızım sızladı. hem beyine hem de yüreğe hitap çok zordur, siz bunu başarırken gerçeklerle bizi hem üzüyor hem de olaylara ve hislerimize tercüman oluşunuzla gururlanmamızı sağlıyorsunuz. teşekkürler. yüreklerini ve beyinlerini görmeyen hissetmeyen, bilmeyenlere...
Edip CEYHAN { 09 Ağustos 2008 17:28:07 }
Orta çağ karanlığında hala gerçekleri gören birilerinin olmasıdır, bizi ayakta tutan.

Bukadar açık sözlü yazdığınız için tebrikederim(haddim olmayarak).
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN
Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış

Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?
Trump, Veliaht Prens ve Kaşıkçı'nın Öldürülmesi

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess
Kalamış ve Fenerbahçe Kıyıları Tarihiyle, Belleğiyle, Halkıyla Var Olan Bir Yerin Suskunluğa Kurban Edilmesine İzin Vermeyeceği…

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git