bundan bir süre önce dünyanın "yeni" yedi harikası için bir oylama başlatılmıştı. bugünlerde yine ayni konu cnn int tarafından ısıtılmak üzere fırına sürüldü...
yedi harika
bana gonderdiğin ve dağıtmamı istediğin
“lütfen dünyanın ikinci 7. harikası seçiminde oyunuzu ayasofya’dan yana kullanın”
ile ilgili mail bana daha önce birkaç yerden aynı ısrarlı ifade ile beş altı kere daha gönderildi.
anlayamadığım konular şunlar:
1. dünya üzerinde insan eli değmiş ve insan elinden çıkmış milyonlarca harika var. bunların ölçülüp biçilmesi ve sayımı yapıldıktan sonra sıraya konması, eski deyimle “tadad edilmesi” neden ?
ve bu kadar güzel eser ortada dururken bunların sayı olarak (yedi) ye indirgenmesi niye?
2. insanın gözünü kocaman açıp bakması halinde görüp sevebileceği ve hayran olabileceği bu milyonlarca harika arasında bir “yarışma” yapmak niye ?
degas ile utrillo‘ya, picasso ile rembrandt’a bakarken acaba hangisi daha harika diye fikir yürütüp kafa yormak niye ?
3. bu milyonlarca, harikanın harika sözcüğünün bizatihi içerdiği güzelliği, büyüklüğü, zerafeti, sanatı ve herşeyden önce insanın kutsal el emeğini ve de herşeyi solda sıfır, değersiz veya daha az değerli bir taş parçası gibi bırakıp yalnızca yedi tanesini seçmek istemek, ancak “batı medeniyeti” denen aptal bir düşüncenin uydurabileceği, coca cola ve macdonalds reklamı kadar kötü değil mi ?
çin seddi ile pisa kulesini ve dodge sarayını veya ayasofyayı, ne bakımdan olursa olsun biribirleri ile karşılaştırmak ve hangisinin daha “harika” olduğuna karar vermek, oylamak ancak insan beyinsizliğinin üretebileceği bir aptallık mıdır sence ?
4. eger bunlardan biri seçilirse....
mesela ayasofya...
o zaman bir sürü televizyoncu,reklamcı, organizatör gelip filimini mi çekecekler ayasofya’nın ?
bu çektikleri filimlerle biz, yani türkler, yani türkiye daha mı ünlü olacağız?
türkiye‘nin içinde bulunduğu boktandan da beter siyasi, ekonomik, ahlaki çöküntüye bir zarf bir cila mı olacak?
ayasofya ile mi türkiye‘yi kurtaracağız?
5. bence şairin öğündüğü gibi kısrak başı gibi bir toprak parçasının üzerine gelip çöreklenmek marifet değil…
marifet binlerce senedir bu topraklar üzerinde kurulmuş ve yıkılmış asıl ev sahiplerinin medeniyet abidelerine yeni mal sahibi olarak saygı göstermektir.
6. hem sonra…ayasofya türkiye‘ye mi ait? türklere mi ait ? zamanına göre ve bu zamana göre o devasa mabedin yanıbaşında inşaa edilen iki tek minare ile türk ve müslüman ve olup bize mi ait oldular birdenbire?..
birdenbire elin gavurunun (bu ciddi değil tabii...) yapıp ortaya koyduğu bir abide ile övünmeye kalkılıyorsa o zaman niçin kendi malımız olan yalıları birer birer kışlık odun gibi yakıp kül ediyoruz?
niçin tarlabaşını yakıp yıkıp bir tarihi yokediyoruz?
niçin ayasofya bir harika da zeugma sular altında?
niçin bize ait olduğunu şiddetle savunduğumuz tarihi mirasın yok olmasına günbegün göz yumuyoruz?
ne olur bu saçmalıkları bırakın.
yazının altında israrla:
“lütfen bildiklerinize de bu yazıyı yollayın” diyen imzasız anonim beyefendi veya hanımefediye, onun yerine lütfen bu satırları gönderin.
sevgiler...
bu yazinin altina ben de imzami atiyorum. boylece bu sacmaliga dair bir yazi yazmak zahmetinden kurtulmus oldum.