A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ya Küba sosyalizmi ya global barbarlık.

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 21 Temmuz 2008 13:28:52

Bir kez daha, Ocak 1959 yılının bir hayli uzağındalar. Küba devrimci süreci, özgür basının ilk sayfalarında yer alıyor. Nasıl oluyor da bu küçük ülke, bu küçük karayıp adası, büyük medyanın ajandasında kendine yer bulabiliyor. Nasıl oluyor da bu küçük ada, her seferinde, kendi müzik ritmiyle böylesine sarsabiliyor.

“Fidel ile veya Fidel’siz, Küba özgürdür çünkü devrimcidir ve devrimcidir çünkü özgürdür.”
İñaki Errazkin*


Kötü bir saplantı, iyi gizlenmiş bir patoloji olmalı - genel görüntü içindeki önemsiz işleyişi ve onun tarihi geçmişi dışında kalan şeyleri, zaten anlaşılmıyor – Hem Küba sosyalizminin harici ve dâhili değişimlerinin, batının uyarılarının, bizim ile ne alakası olabilir. Petrol fiyatlarının yükselişi, ırak trajedisi (stratejik müttefikin yeni Vietnam’ı) ve değişmeyen durumu, neo-liberal ekonominin durgunluk sarmalına hapsoluşu onun gerilemekte, turbo-kapitalizmin yıkılmakta olduğunu gösterir (bunu saptamak için bir çift saptama yeterli). Şimdi iletim araçları ve eğemem ideoloji, Fidel Castro, onun açıklamaları, kardeşi Raul ile olan sözde yarışı ( veya aralarındaki soğukluk, yazınsal güne göre vardiyalı bir muhabirleri olsa gerek) ve - geleceğin Asturias prensi ya da Cervantes’i olamaya aday - adalı bir kız çocuğu ile meşgul. Bu “minik” kız, sanal âlemde bulunan birkaç milyon blog çoğunluğundan sadece birinde yazıyor. Onların örnek yıkıcılığı ve baskısı karşısında dikkatli olan Küba’nın, soğuk savaş döneminde, güçlerin jeopolitikalarının nevralji noktalarından biri olduğunu ve Amerika’nın görüş noktasında bulunduğunu kabul ediyoruz.
 
Başkentin coğrafi durumunun içsel mantığı ve Küba’nın anti-emperyalist dış politikasını sürdürmeye devam etmesi, kuzey komşuyu ne kadar endişelendirdiğini de biliyoruz. Ama şimdi iyi. Berlin Duvarı’nın telejenik* yıkımından (bu gelişimin çok istismar edilemediğine inanıyorum, çünkü 1989 yılında henüz büyük gösteri için hazır değillerdi) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yok oluşundan (bir ayyaşın, tank üzerinde boş kâğıtları okuduğu esnada çerçevenin geri kalan kısmı da dachalarında* halkın mallarını yağmalamakla meşguldü.) sonra durum değişmiş olmalıydı. Artık, bloklar politikası, çok kutuplu bir dünyadan söz etmeyi bıraktı (bunu Avrupa’dan saf’lar söylüyor) ve tarihin muhasebecileri hala bunu öğrenemediler. Küba artık jeopolitik bir destek değil, o sadece değişik mülkiyet sistemiyle farklı bir ülke, önemsiz, kültürlü ve farklı.


Beyler, rengârenk danışmanlar (think tanks) ve emir kulları, acaba bu sizler için yeterince önemli değil mi?

Sorun, onurlu bir halk olan Kübalılar. Sorun, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onuruyla yaşayan Kübalılar. Ulusal politikalarının inceliklerini çok iyi bilirler. Bu özelliğimiz pek çok radikal İspanyol (españolísimos) analist için merak konusu olmuş ve bizim politikamızı tanımak istemişlerdir. Elbette; eşsizliklerini, farklı kurtuluş tarihlerini, omurgasız karakterlerini ve onun nasıl baş edilemez olduğunu, göstermeye devam etmek için, buna hakları var. Ama halklar arası ilişkilere şekil vermenin; özeleştiri, önlenemez ekonomik gelişme, içeride ve dışarıda dayanışma gibi açık yürekli ve demokratik (uluslararası forumların korkusu ve ilginçliği için) bir biçimi de mevcut. Fidel Castro senaryosu kayboldu. Sağlığı ve yaşı nedeniyle, sağduyu gereği iktidardan ayrıldı.
 
 
Sakallıların ebedi düşmanları (her zamanki gibi, fazlasıyla acele ederek), zaferlerinden emin bir şekilde havalara uçtular - Miami’de bütün televizyonların açık ve dört yaşlının bir barda Fidel Castro’yu suçlayış görüntüleri, köşe başlarındaki yaltakçıların, spontane gösterilerdeki gülen imgeleri - hala belleklerde. Avrupa gazeteleri, ölmüş birisinin anısı için yazılmış türünde, haberlerle dolu - Bunların birçoğu da spontane (elbette kutlamaların ve para kazanmanın tam zamanı) - Anlaşılmaz ruh haliyle yazılmış, pürüzsüz metinleri ile hiçbir zaman yayınlamadıkları kadar çok, sıkıcı ve nefret dolu yayınlar yaptılar. Adeta bir öç fırtınası estirdikleri bu insanlar, gençliklerinden beri Küba ile serbest piyasa demokrasinin arasında ki ilişkiye başkanlık yaptılar. Bir grup yurtsever genç (siyaset ve gerçeğin bilgisinin, onları sosyalizme götürdüğü). Fulgencio Batista’nın gece kulübünü ve mafya diktatörlüğünü yıktılar - yüksek maaşlı ve bir o kadarda bilgisizin gece partilerinin ve Show’un* başlama noktasında, hepimizin hazır beklediği bir anda -Brián’dan bir Kübalı, Fidel Castro adlı bir gallego (galicia kökenli) çıka geldi ve ölmedi. Elli yıl sonra eğlenceyi bitirdi. Buda yalnızca Küba sosyalizmini ve Fidel Castro’yu ilgilendirir. Özgür ve Hıristiyan batının etobur seyircilerinin, medyatik gösterileri ise bilhassa bizi üzmeye yöneliktir.


Küba sosyalizmi (siyasal ve ekonomik eşsizlik) veya global barbarlık (ünlü sömürüsünü, büyülü tüketim atmosferi ile gizleyen) öyle görünüyor ki bu teorik seçeneklerden biri XXI. yüz yılda start alacak. Gerçekte, Küba yöneticilerinin, sistemin sonunu getirmekte olduğu konusunda ki (gerçek veya gibi görünen) değişimler üzerine hiç ya da çok az şey söyleyebiliriz. Şimdiki şartlara göre, ( halkın gülük yaşamını kolaylaştıran reformları alkışlamak, eleştirmek ve bazı durumlarda batının yüzünden, belirlenmiş süreçlere kişisel onaylama ile hız vermek) hiç ya da çok az şey denilebilir, çünkü Devrimin, Fidel’ in kontrolsüzlüğünde, bu yeni aşamada nereye doğru yürüdüğünü görmek, yöneticilerin gidişatına saygı duymak, simgesel, ahlâki, kültürel, zihinsel bir sürece ve yaşamsal hedeflere katılmayı gerektirir. Demokrasi diğerinin irade özerkliğine, onun özgürlük alanına ve bütünleşmesine saygı duymaktan ibarettir - pazarın liderleri ateşkessiz sürekli bunu Tekrarlıyorlar. Mademki böyle, yaparız, ama aynı şekilde, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulduğundan beri süre gelen alışılmış uygulaması; müdahale etme, burnunu sokma, olmamalı. Kendi yapılarını da karşılıklı çıkar normlarına göre ayarlamalı. Herhangi bir karmaşık siyasal sürecin gerektirdiği gibi, biz Kübalılarında, olayları dikkatle gözlememize izin verin. Eğer devrim, savaşarak elde ettiği sosyal kazanımlarından ve insani gelişim çizgisinden geri döndürülüyorsa, eğer dava, dünyanın ezilenleri için bir referans olmaktan çıkarsa, Fidel Castro’nun makalelerini, Financial Times veya El Pais* gazetelerinin kaba kopyalarında okumaya gerek kalmayacak, çünkü devrimci olup olmadıklarını, Kübalıların kendileri söyleyecekler.

*İñaki Errazkin- Cien Horas Con Fidel ( Fidel ile Yüz Saat) adlı kitabın yazarı.
*Dacha – Rusya’da kır evlerine verilen ad.
*telejenik-televizyona uygun
*Show-Burada kastedilen, devrimci iktidar mücadelesinin başlama noktasıdır.
*El Pais-İspanya’da çıkan günlük bir gazete.
 
 
Maria Toledano
 
Kaynak : sendika.org

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git