A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Devlere karşı savaşan köy: Kivalina

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 18 Temmuz 2008 02:10:13

Alaska'daki Kivalina Köyü, küresel ısınmanın ilk kurbanı olarak biliniyor. Üstünde yaşadıkları topraklar yavaş yavaş yok olan Kivalinalılar, 24 dev enerji şirketine, küresel ısınmaya sebep oldukları için 400 milyon dolarlık tazminat davası açtı. Kivalina, Alaska'da, tam Bering Boğazı'nın kıyısında yer alan ABD'ye bağlı minicik bir köy. 55 tane ahşap evden oluşuyor.

Fakat bu 400 kişi dünyanın gündemine oturan bir davanın kahramanı oldular. Kivalınalılar, küresel ısınma sonucu denize karışan köylerinin hesabını sormak için ABD’nin dev enerji şirketlerinin karşısına geçtiler. Aralarında Exxon Mobil, BP America, Conocco Philips ve American Electric Power’ın da bulunduğu 24 şirkete, küresel ısınmaya sebep oldukları gerekçesiyle dava açan köylüler, bu şirketlerden, iklim değişikliğinin Kivalina’ya verdiği 400 milyon dolarlık zararın ödenmesini istiyorlar.


Küresel ısınma sonucu kutuba yakın bölgelerde buzlanmanın daha geç başlaması, Kivalina için kötü günlerin başlangıcı oldu. Çünkü Kivalina’yı her kış ve sonbaharda fırtınalara karşı koruyan buz tabakası oluşmamaya başladı. Şiddetli dalgaların, toprak erozyonuna neden olmasına engel olan buz kütleleri olmayınca, Kivalina dalgalara karşı korunmasız kaldı. Şiddetlenen fırtınalar, aşırı dalgalanma ve buzların olmaması bu küçük köyde hızlı bir toprak erozyonu gerçekleşmesine neden oldu. Birkaç senenin içinde, 55 haneli köyün evleri denizin içinde kalıp, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Köyde yeni bir ev yapacak kara parçası kalmadı.


KÖY TAŞINACAK, AMA PARA BULUNAMIYOR
İki yıl önce, belki dalgaları tutar da erozyonu engeller diye deniz kıyılarına, kum ve çakıl taşlarıyla doldurdukları plastik torbalardan oluşan bir baraj kurdular. Fakat köyü vuran fırtınalar o kadar güçlenmeye başladı ki, kum ve çakıl taşı ile dolu, her biri 2 metreküp hacminde beş bin plastik torbanın çoğu savrulup gitti. Artık bu kara parçasında kalamayacakları anlaşıldığı için, Kivalina köyünün, şu an bulunduğu bölgeye 12 km. uzaklıktaki yeni bir yere taşınması söz konusu. Fakat bu işlem çok masraflı. ABD ordusunda çalışan mühendisler ve ABD hükümetinin hazırladığı raporlar gösterdi ki taşınma için 400 milyon dolara yakın bir bütçe gerekiyor. Alaska eyaleti ile bu değişimin finanasmanı konusunda anlaşamadıkları için, Kivalinalılar 15 yıldır köylerinin ayaklarının altından kayıp gitmesini izliyor ve taşınma işi de sürekli erteleniyor.
Bu yüzden Kivalinalılar, hayatlarını kökten değiştiren bu soruna sebep olduklarını düşündükleri 24 enerji şirketine dava açtılar ve zararlarının tazmin edilmesini istediler. Başta Exxon Mobil Corporation olmak üzere 9 petrol, 14 elektrik ve bir kömür şirketi hakkında dava açan köylüler, bu 24 firmanın yaydıkları sera gazının büyük oranda küresel ısınmaya sebep olduğunu, bu durumun Kivalina halkının varlığını tehdit ettiğini ve burada kamuya zarar verildiğini iddia ediyorlar.


Dava 26 Şubat günü, Kaliforniya eyaletinin San Francisco şehrinde, bir eyalet mahkemesinde açıldı. Kaiforniya’nın seçilmesinin nedeni davada bahsi geçen firmaların hepsinin Kaliforniya’da temsilcilikleri olması. Amerikan yasalarına göre, bir firma hakında dava açabilmek için dava açtığınız eyalette firmanın temsilciliği olmak zorunda.


MÜCADELEMİZ TÜTÜN ÜRETİCİLERİNE KARŞI VERİLENE BENZİYOR
Aralarında Exxon Mobil, BP America, Conocco Philips, American Electric Power, Chevron, Peabody Energy, Duke Energy ve Southern Company’nin bulunduğu sekiz şirkete ise, sadece sera gazı yaymak değil, bilinçli olarak küresel ısınma ile ilgili halkı yanlış yönlendirmek suçundan da dava açtılar. Bu şirketleri, halkı ve küresel ısınma kurbanlarını, küresel ısınmanın insan eliyle gerçekleştirilmediğine ikna etmek için özel çaba
sarfetmekle suçluyorlar.


Davanın açılmasında önemli rol oynayan ve Kivalina’nın savunmasını yürüten ekipte yer alan ‘Yerel Amerikalıların Hakları Fonu’nun (NARF) basın sözcüsü Ray Ramirez, NTVMSNBC’ye yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği ve Alaska’da oluşan maddi zararlar arasındaki bağlantı Kivalina davasında çok güçlü. Fakat büyük petrol şirketleri insan eliyle gerçekleşen bu iklim değişikliğini örtbas etmek için, özel çaba sarfediyor. Ve bu durum tütün endüstrisinin, sigaranın zararlarını saklamak konusunda gösterdiği çabaya benziyor. Yani sadece sera gazını yaymak değil, insanları yanlış bilinçlendirmek de bu davanın konusu. Zaten enerji firmalarının, küresel ısınma hakkında yayınladıkları yanıltıcı araştırmaları hazırlayan bazı bilim adamları, eskiden tütün firmalarının yararına da çalışıyordu” ifadelerinde bulundu.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ HUKUK GÜNDEMİNE OTURTACAĞIZ
Dava edilen şirketler enerji sektörünün devleri olduğu için, hepsinin arkasında inanılmaz büyük hukuk büroları, hatta deyim yerindeyse ‘hukukçusu ordusu’ var. Ancak Kivalina da bu davada pek yalnız sayılmaz, çünkü tam altı hukuk bürosu ile ‘Yerel Amerikalıların Hakları Fonu’ ve ‘Irk, Fakirlik ve Çevre Merkezi’nden oluşan deneyimli bir avukat ve gönüllüler ekibi Alaska’nın bu ufak köyünü savunuyor. Kivalina’yı savunanlar arasında, çevre konularında uzman olan avukat Matt Pawa, Eskimo hakları konusunda uzman olan NARF’den Heather Kendall Miller ve 1990’larda ABD’de tütün endüstrisine karşı hukuki bir savaş yürütmüş Steve Berman ve Stephen Susman var.


NARF’den Kendall-Miller Kivalina’yı savunan ekibi şöyle değerlendiriyor: “Irk, Fakirlik ve Çevre Merkezi ile oluşturduğumuz ortak avukat ekibiyle dünyada ilk kez iklim değişikliğinin maddi zararının tazmini için endüstri sektörüne karşı çalışmaya başladık. Davada bizimle beraber olan özel firmalar iş gücü ve deneyim, biz ise davayı açan kişilerle güçlü ilişkilere sahibiz. Böylelikle iklim değişikliğini hukuk gündemine oturtmak istiyoruz.”


TÜTÜN DAVASINDA DERSİMİZİ ALDIK, ARTIK ROMANTİK ARGÜMANLAR YOK

Kivalina’yı savunan avukatlar, tütün endüstrisine karşı savaşlarında derslerini aldıkları için bu davada daha gerçekçi davrandıklarını ve dilekçelerinde romantik argümanlar kullanmaktan kaçındıklarını söylüyorlar. Heather Kendall Miller bu davada daha bilinçli davranmaya çalıştıklarını, Alman Spiegel dergisine şöyle anlatıyor: “Davalının tek bir kişi değil, bir topluluk olması lazım. Böylece dava konusu hakkında istatistiklere ulaşılabiliyor ve genelleme yapılıyor. Yani bu durumda Kivalina hangi fabrikanın ne kadar karbon saldığını hesaplamak zoruda değil. Sadece aradaki bağı istatiksel olarak göstermek durumunda. Ayrıca bu davada kültürün ve yaşam alanının yok olması gibi soyut zararladan bahsetmiyoruz, gerçekten köy taşımanın somut masrafı için tazminat istiyoruz” diyor.


Önümüzdeki günlerde dava edilen firmalar savunmalarını yazacak ve mahkemeye teslim edecek. Mahkeme bunun ardından davayı kabul edip etmeyeceğini açıklayacak. Zaten esas mücadele de bundan sonra başlayacak. Yargı kararının ne yönde çıkacağı belli değil, ancak Kivalina devlere karşı duran bir köy olarak tarihe şimdiden geçti. Eğer Kivalina mücadelesinden başarıyla çıkarsa, onun gibi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 8 Alaska köyü daha hukuk mücadelesine girişmeyi planlıyor.




Kaynak:NTV

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git