İlk kez Ergenekon davasında başvurulacak olan "gizli tanık" uygulaması devlete istediği kişiyi mahkum etme olanağı veriyor. Gizli tanık dinleme, yasalarda AB'ye uyum çerçevesinde yapılan değişiklikler sırasında, 2005 yılında Türk hukuk sistemine girdi.
ABD'de özellikle mafya operasyonlarında yaygın olarak kullanılan "gizli tanık" yöntemi, Türkiye'de ilk kez Ergenekon davasıyla gündeme geldi. Türk hukuk sisteminde geçmişi uzun yıllara dayanmayan ve bir pratik yaşanmayan "gizli tanık"lar, tartışmalara yol açtı.
Şimdilik eldeki veriler, tanıkların tanımlanmasında sayı ve kod isim kullanılacağı; ifade sırasında, mahkeme salonuyla bağlantılı bir başka salonda yer alıp, ses ve görüntüleri değiştirilerek dinlenebileceklerinden ibaret.
Gizli tanıklık ve tanıkların korunması, geçen yıl TBMM'de konuşulurken, CHP kapsamın genişletilmesini istemiş, dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise "mahkemeler tiyatro salonuna döner" diyerek karşı çıkmıştı. Ama bugün, CHP, 5726 Sayılı Tanık Koruma Yasası'nın bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, başvurunun ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "temel hak ve özgürlüklerle ilgili noktalarda, Tanık Koruma Yasası'nın Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla" dava açtıklarını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Hakkı Süha Okay, ''20 gizli tanıktan söz ediliyor. Bu gizli tanıkların ifadeleriyle iddianame hazırlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, 20 gizli tanık olup olmadığını bilemediklerini de belirterek, ''iddialı olarak piyasaya sunulmak istenen Ergenekon soruşturmasının gizli tanığa bırakılacak tarafı olmadığını'' söyledi. ''O zaman kafalarda bunun bir komplo olduğu tescil edilmiş olur'' diyen Okay, kimi gizli tanıklarının ifadelerine dayanılarak iddianame hazırlanmasının, kamuoyu vicdanında soruşturmanın sağlıklı olarak yürütüldüğü inancı doğurmayacağını dile getirdi.
CHP, Tanık Koruma Yasası yürürlüğe girdikten sonra, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş, bazı maddelerinin iptal edilmesini ve yürürlüğünün durdurulmasını istemişti. Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirse, Ergenekon'un gizli tanıklarının korunması problemi doğacak.
CHP başvurusunda, Tanık Koruma Yasası'nın, 3'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinin; 4'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinin; 9'uncu maddesinin 3'üncü, 5'inci ve 7'nci fıkralarının; 11'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının ve 13'üncü maddesinin 1'inci ve 2'nci fıkralarının değiştirilmesi talebinde bulunuldu.
Ergenekon davasında, savcılığın "gizli tanıklar" haberi üzerine, hukukçuların bir bölümü gizli tanık uygulamasının kanunla düzenlendiğini, dolayısıyla "hukuki" olduğunu savunurken, bazı hukukçular da sanıkla tanığın yüz yüze gelmemesinin adil yargılamaya engel olduğunu iddia ediyor. Eleştirel yaklaşan hukukçular tarafından Tanık Koruma Kurulu'nun polis başta olmak üzere kolluk kuvveti ağırlıklı oluşu üzerinde durulurken, bu yasanın uygulanmasının, soruşturmayı yürüten birimlerde keyfiliğe ve cadı avına dönüşecek yargılamalara neden olacağı ifade ediliyor.