A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Gizliliği kalkan CIA raporundaki Türkiye notları ve sansürlenen PKK dosyaları

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 28 Haziran 2007 23:33:15

CIA nın gizliliği kalkan dokümanları ABD nin Türkiye konusundaki öngörüsünü açıkça ortaya koydu. CIA, binlerce sayfadan oluşan gizli belgelerin üzerindeki gizliliği kaldırarak ilk kez halka açıkladı. Bunlar arasında en ilgi çekeni Castro nun öldürülmesi için CIA tarafından 1960 da yapılan suikast girişimiydi. CIA nın arşivlerine konuyla ilgili bilgi almak için girdiğimizde Türkiye konusunda gizliliği kaldırılmış birçok dokümana rastandı.

Türkiye raporları Amerika’nın Türkiye’ye bakışı konusunda çok önemli ipuçları veriyor. Yüzlerce sayfadan oluşan dokümanlar arasında Türkiye için en ilgi çekenlerden biri, 1990 yılında dönemin ABD Başkanı George H. Bush’a (Baba Bush) iletilmek üzere hazırlanan “İslami Fundamentalizm” raporunun Türkiye bölümü ABD istihbaratının Türkiye’de siyasal İslam’ın yükselişini yıllar önce öngördüğünü ortaya koyuyor. İşte rapordan çarpıcı ifadeler:

* Türkiye’de Anayasa, İslami partilerin şeriatı desteklemesini yasaklıyor. Ancak dindar Müslümanlar olan Özal ve birçok bakanı İslam’ı politik kazanç için kullanıyor. Laik kesim olan aydınlar, ordu, batılılaşmış aileler küçük bir grup olmalarına rağmen Türk toplumunda büyük bir role sahipler. Dini temel alan partiler en büyük yükselişi gerçekleştirdikleri 1974 seçimlerinde bile yüzde 10’luk barajı aşabilmiş değil.

* Ancak buna rağmen Türkiye’de siyasi İslam yükseliyor. Özal ve destekçileri İslam’ın bir geriye dönüş olmadığını, dini özgürlüklerin aynı zamanda ifade özgürlüğü olduğunu ve ahlaki değerlerin korunmasını sağladığını belirtiyor. Laik kesim ise Özal ve destekçilerinin gizli bir hedefi olan radikaller olduğunu ileri sürüyor.


Erbakan’a yaradı

* Körfez Krizi Türkiye’deki küçük ve radikallerin hakimiyetindeki ve şu anda mecliste temsil edilmeyen Refah Partisi’ne daha fazla yandaş toplamak ve Türk politikalarında daha fazla rol oynamak için fırsat verdi. Birçok Türk, Irak’ın Kuveyt’i işgaline karşı çıkıyor. Ancak Refah Partisi Amerika’nın müdahalesi ve Suudiler’in bunu kabulüne sert bir şekilde karşı çıktı. Eğer Özal’ın batıya olan desteği geri teper, ve müzakere edilmiş bir anlaşma sonrasında Türkiye daha güçlü ve öç almak isteyen bir Saddam ile karşı karşıya kalırsa Refah Partisi Anavatan’dan meclise girebilecek kadar oy çalabilir.

* Türkiye’nin yüzde 98’i Müslüman olmasına rağmen ibadet eden Müslümanlar’ın oranı yüzde 40. Bu kişilerin yüzde 75’i Cuma namazlarına gidiyor ve domuz eti yemiyor. Ilımlı İslami kuralların Türk yaşam tarzına yerleşmesini istiyor. Radikal dinciler ise nüfusun muhtemelen yüzde 10’undan azını temsil ediyor.


İran ve Suriye teröristleri salar

* Türkler’in genel özelliği, kriz zamanlarında genelde hükümetin arkasında durmaktır. Dini görüşleri ne olursa olsun Türkler, Türk Ordusu’nun Körfez’de askeri varlığına karşı çıkıyor. Bu da “Yurtta Barış Dünyada Barış” felsefesinin bir ürünü.

* Anavatan Partisi’nin şu anki düşük destek oranları dikkate alındığında Körfez krizi olmasaydı bile Refah Partisi’nin meclise girmesi beklenebilir. Körfez Krizi de Refah’ın oylarını yükseltmiştir. İslam ve Milliyetçi unsurları bir araya getiren Erbakan’a bazı milliyetçi kesim de destekliyor.

* Eğer Anavatan seçimlerden iktidar çıkmazsa Erbakan koalisyonda yer alabilir. AB’ye üyeliğe ve İsrail’e karşı çıktığı, İslami ortak pazar kurulmasını istediği için ABD’nin Türkiye’yi batı ekseninde tutma çabalarına zarar verebilir.

* Eğer Türkiye’nin de desteğiyle Saddam’a karşı batı dünyası bir zafer kazanbilirse bu Özal’ın oy oranını, dindar ve laik kesim arasındaki desteğini yükseltecektir. Bu şekilde Türkiye dünyada bir oyuncu haline gelecektir. Ancak bu gibi bir durumda da Türkiye’de Suriye ve İran’dan kaynaklanan İslami terörizm artışı beklenebilir.


CIA’nın tutturdukları ve tutturamadıkları
1990 yılında Türkiye’de İslami hareketin yükselmekte olduğunu görmek için CIA ajanı olmak gerekmiyordu. Her ne kadar dönemin medyası görmezden gelse de RP’nin ilk seçimde TBMM’ye gireceği de kesindi. Nitekim öyle oldu. İlk CIA raporundaki en isabetli cümlenin “Türkler’in genel özelliği, kriz zamanlarında genelde hükümetin arkasında durmaktır” olduğu söylenebilir. Bu tespiti şu günlerde yeniden hatırlamak gerekebilir. Altı yıl sonraki ikinci rapordaki birçok analiz de doğru çıktı. Ancak Türkiye’deki CIA ajanları Erbakan’ın ve RP’nin o zamanki gücünü tam anlayamamışa benziyorlar. Dönemin Başbakanı Erbakan, CIA’nin tahminlerinin tersine Kuzey Irak’ı Saddam’a bırakmadı, bunun yerine, istemeyerek de olsa Çekiç Güç’ün süresini uzattı. Bu adım RP’nin Kürt kanadını memnun ederken geri kalanların çoğu rahatsız oldu ama hiç kimse bu nedenle partiyi terk etmedi; bölünme yaşanmadı.


‘Kürt sorunu RP’yi dağıtabilir’
CIA’nın hazırladığı bir başka rapor ise 1996 tarihini taşıyor ve dönemin başkanı Bill Clinton’a sunulmuş. Günlük bir istihbarat brifinginin parçası olarak hazırlanan bu rapordaki ifadeler ise şöyle:

Türkiye’deki basın haberlerine bakıldığında Türkler’in çoğunun Kuzey Irak’ta olup bitenler konusunda terörle mücadele ve olası bir göçmen akını dışındakilerle ilgilenmediği görülüyor. Türkiye’nin burada düzeni kurup, PKK’nın burayı terör saldırıları için bir üs olarak kullanmasını engellemesine destek veriyorlar. Son dönemde oldukça sessiz olan Başbakan Erbakan, bu bölgenin ordu için önemini biliyor. Refah’ın büyük çoğunluğunun da PKK’nın en büyük karşıtlarından olduğu biliniyor. Ancak Refah’ın Kürt kanadı eğer Ankara Kürt bölgesinin Bağdat’ın kontrolüne verilmesi stratejisini desteklerse protesto edip partiden bile ayrılabilir. Bu da Refah’ın dağılmasına yol açar.


REFAH PARTİSİ’NİN OYLARI

RP(FP/99)
1986: %5.5
1987: %7.2
1991: %16.9
1995: %21.4
1999: %15.4


PKK sansürü

CIA, hazırladığı PKK raporunda örgütün kuruluşuna ilişkin tüm bilgileri ile birlikte bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslimi ile ilgili detayları sansürledi.

CIA bundan tam 19 yıl önce “Irak, Türkiye, İran: Kürt Ayaklanmaları” başlıklı, 32 sayfalık çok gizli bir rapor hazırladı. Bilgi Edinme Yasası kapsamında 2002 Ocak ayında kamuya açılan 1 Mart 1988 tarihli bu raporda, üç ülkedeki Kürt hareketlerin geçmişleri ele alınıyor ve gelecek hakkında tahminlerde bulunuluyor.

3 sayfa simsiyah

Bu raporun bizi en çok ilgilendiren yönü PKK’nın ortaya çıkışı ve gelişmesini anlatan üç sayfanın tümünün simsiyah olması. Öyle ki, CIA’nın sansürcüleri, raporun başındaki “içindekiler” bölümünde Türkiye ile ilgili kısmı bile karartmışlar. Yani raporun adında Türkiye var ama içinde pek yok. Vatan Gazetesi'nden Ruşen Çakır'ın haberine göre; raporda PKK ile ilgili olarak, sadece, örgütün Batı Avrupa faaliyetleri kısmen yayınlanmış. Buna karşılık Irak ve İran Kürt hareketleriyle ilgili bölümlere pek dokunulmamış. CIA’cıların, PKK konusundaki bilgi ve analizleri neden “ABD’nin ulusal çıkarlarına aykırı” görüp gizledikleri çok ciddi bir soru olarak önümüzde duruyor.

Bu raporda Kerkük konusuna geniş yer ayrılmış olması da ilginç. Şöyle deniliyor: “Bağdat, Türkiye’nin, Kerkük’teki petrol bölgelerine el koymak için Kürtlerin çıkardığı huzursuzluğu bahane etmesinden kaygılı. Iraklılar, Osmanlı Devleti döneminde Türkiye’ye ait olan petrol zengini bölgeyi geri almak isteyen Türklerin, eğer Irak İran’a savaşta yenilirse, her an uygulamaya konulabilecek planları olduğuna inanıyorlar.”

‘Bağımsız Kürdistan zor ama mümkün’

Bu rapordan dört yıl sonra ABD’nin önde gelen tüm istihbarat kurumları bir araya geldi ve uzun bir çalışmanın ardından “Kürtler: Artan Umutlar, Eski Kaygılar” (The Kurds: Rising Expectations, Old Frustrations) başlıklı 17 sayfalık gizli bir raporu, 1 Eylül 1992 günü kaleme aldılar. Bilgi Edinme Yasası gereği Kasım 2000 tarihinde, bazı bölümleri sansürlenerek kamuya açıklanan raporda Irak, Türkiye, İran başta olmak üzere Kürtler hakkında bilgiler veriliyor ve buralardaki Kürtçü hareketler üzerinde ayrıntılı değerlendirmeler yapılıyor.

Batı strateji değiştirir

Amerikan istihbaratçılarının, Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin ABD ile ilişkileri zora sokacağını saptamış olmaları dikkat çekici. Raporun “temel değerlendirmeler” bölümünde aynen şu paragraf var:

“Türkiye’deki büyüyen Kürt ayaklanması, Türk-Amerikan ortaklığını daha fazla baskı altına alır. Özellikle, Ankara PKK’ya karşı askeri mücadelesini tırmandırır veya Güneydoğu’daki Kürt asilerin üzerine daha sert bir şekilde gider ve ABD’nin de bu gayretlerine desteğini beklerse...”

Amerikalı istihbaratçıların, birleşik ve bağımsız bir Kürt devletinin “zor ama mümkün” olduğu yolundaki değerlendirmeleriyse epey uyarıcı: “Eğer tüm Kürtlerin ortak bir bağımsızlık hareketi gelişirse -ki bunu pek mümkün görmüyoruz- Batı uzun süredir sürdürdüğü politikasını değiştirmek durumunda kalabilir ve bir yandan varolan devletlerdeki stratejik çıkarlarını korumaya çalışırken diğer yandan yeni bir etnik devletin barışçıl bir şekilde ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.”

CIA ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) dışında Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarının istihbarat birimlerinin, ayrıca tüm kuvvet komutanlıklarının istihbaratla ilgili sorumlularının birlikte hazırladığı raporda Kürt hareketlerinin her ülkede ayrı ayrı gelişmesi öngörülüyor ve PKK’nın engellenmesi için Ankara’ya, reformlar yapması ve şiddet karşıtı Kürt partilerinin önünü açması öneriliyor.

Üçüncü bir rapor

Amerikan istihbaratçılarının öteden beri Kürt sorunuyla yoğun bir şekilde ilgili oldukları, 1 Temmuz 1979’da CIA tarafından kaleme alınıp Ekim 2002’de kamuya açılan 42 sayfalık “Kürt Sorunu Üzerine Öngörüler” (The Kurdish Problem in Perspective) raporuyla daha iyi anlaşılıyor. Bu, diğerlerine kıyasla daha akademik bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

3 RAPORA GÖRE KÜRT NÜFUSU

Her üç raporda da Kürtlerin yaşadığı topraklar haritalarda gösterilmiş ve sayıları verilmiş.

1979 raporuna göre:
Türkiye: 4-6 milyon
İran: 2.8-3.5 milyon
Irak: 2.5 milyon
Suriye: 250-300 bin
SSCB: 100 bin
TOPLAM: 9.65-12.4 milyon

1988 raporuna gÖre:
Türkiye: 7 milyon
İran: 2.5 milyon
Irak: 2.5 milyon
Suriye: 500 bin
SSCB: 100 bin
TOPLAM: 12.6 milyon

1992 raporuna gÖre:
Türkiye: 10-12 milyon
İran: 4 milyon
Irak: 3.4 milyon
Suriye: 500-700 bin

Bağımsız Devletler
Topluluğu: 150 bin
Lübnan: 20 bin
TOPLAM: 18-20 milyon



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git