A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

YANGIN

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 03 Ağustos 2025 10:26:47

İki konudan çok korkarım: birincisi deprem, ikincisi ise yangındır. Yıllar önce bir hava fuarına gitme olanağı bulmuştum. Hatta bir uçak firmasıyla yazışmalar yapmaktaydım. Bu firma, iki ve üç motorlu uçaklar üreten bir İngiliz şirketiydi. 1976 Eylül ayında Londra’nın güneyindeki Farnborough Hava Fuarı’nı ziyaret ettiğimde havaalanında onlarca uçak sergileniyordu. Çok heyecanlanmıştım. Savaş uçakları, kargo uçakları, hatta Airbus uçağının ilk kez sergilendiği fuardı bu.

Her gün iki kez uçaklar havalanıyor, teknolojik üstünlüklerini gösteri uçuşlarıyla sergiliyorlardı. Hoparlörlerden hangi üstünlüğün tanıtıldığı anons edilir, izleyiciler bu gösterileri hayranlıkla seyrederdi. Savaş uçaklarının gösterileri sırasında kalkış pistine yaklaşarak, uçağın havalanırken ne kadar güç sarf ettiğine tanık olmuştum.



O yıl Hawker Siddeley firmasının ürettiği Harrier tipi uçağın da sergilendiği bir fuardı. Harrier, dikine kalkış yapabilen ender uçakların ilkiydi. Kalkıştan sonra belirli bir açıyla göğe yükselmesi görülmeye değerdi. İnişte ise pistin üzerinde havada sabitlenip ardından yavaşça yere inmesi, izleyenleri büyülüyordu. Günümüzde F-35’in de benzer bir kabiliyete sahip olduğunu biliyoruz. Uçağın arka egzoz çıkışının esnek yapıda olması, manevra kabiliyetini son derece artırıyordu.

Bir diğer inanılmaz uçak ise Kanada yapımı, De Havilland üretimi CL-215 yangın söndürme uçağıydı. Uçağın yanına gidip pilotlardan bilgi almak istedim. Yakamdaki rozetten Türk olduğumu görünce çok ilgilendiler. Beni kokpite oturtup detaylı bilgi verdiler. Motorların iki adet Pratt & Whitney R-2800 radyal motor olduğunu söylediler. Bu uçağın, düşük hızda tam isabetle yangına 5.436 litre su boşaltabildiğini anlattılar.



Suyu, su yüzeyinde hiç durmadan sadece 12 saniyede alıp tekrar havalanabiliyordu. Yangına en hızlı müdahaleyi yapan ve 5,5 ton suyu doğrudan yangının üzerine bırakarak diğer sistemlerden çok daha verimli çalışan bir uçak olduğunu söylediler. Karaya ve suya iniş-kalkış yapabilmesi, ayrıca çok kısa mesafeden havalanabilmesi nedeniyle rakipsiz olduğunu ifade ettiler. Daha küçük kapasiteli uçak ve helikopterlerin bazı durumlarda kullanılabileceğini, ancak büyük orman yangınlarında tek tercih edilmesi gereken uçağın CL-215 olduğunu belirttiler. Uçaktan inerken bana bir şapka hediye ettiler; hâlâ saklarım.


Fuar alanında dolaşırken postaneden kartpostallar almış, üzerlerinde uçakların fotoğrafları olan bu kartpostalları Ankara’daki çocuklarıma göndermiştim. 10 Eylül’de Ankara’ya dönmeyi planlıyordum; biletim hazırdı. Ancak ofisten gelen bir talep üzerine Hamburg’daki bir firmaya uğramam istendi. Böylece biletimi değiştirip 10 Eylül 1976 tarihli BEA 454 seferi yerine 11 Eylül’deki Londra–Hamburg uçuşuna geçtim.

Fuarın bir köşesinde devasa bir uçak daha vardı: Antonov 225. Bu uçağın burun kısmı kargo almak için yukarı doğru açılıyordu. Açık duran burnu, balinanın ağzını andırıyordu; bir lokomotifi içine alabilecek büyüklükteydi. Kaldırma kapasitesinin yaklaşık 185 ton olduğu söylenmişti; inanılması güç bir rakam.

O gün trenle Londra’ya dönerken, gördüklerim gözlerimin önünden film gibi geçiyordu. Hatta bir F-5 savaş uçağına binip fotoğraf çektirmiş, bir simülatörde iniş yapmıştım. Uçağı sorunsuz indirince bana bir de bröve vermişlerdi.

10 Eylül’ü boş geçirdiğimiz için birkaç arkadaşla etkinliğe gitmiştik. Southampton’dan dönüşte trende karşımdaki adamın okuduğu gazetenin manşeti dikkatimi çekti: “ZAGREB CRASH BEA 454 – 176 DEAD”. Başlığı görünce refleksle gazeteyi elinden alıp okumaya başladım. BEA 454 kazasında ölenlerin 25’inin Türk olduğunu yazıyordu. Özür dileyip gazeteyi geri verdim.

Başımın üzerinden kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Adam, hâlimi anlayıp gazeteyi bana geri uzattı. Yolcu listesini hızla taradım: üç kişiyi tanıyordum… ve bir de kendi adımı gördüm. O an düşündüğüm tek şey, Ankara’daki evimizde kıyametin kopmuş olabileceğiydi. Cep telefonu yoktu; indiğim istasyonda postaneye gidip jeton alarak evi aradım. Telefonda tarifsiz anlar yaşadık. Sevinmeli miydim, üzülmeli miydim bilemedim.

Aylar sonra evimizin posta kutusuna, postacı birkaç kartpostal bırakmış. Heyecanla açtığımda, fuardan gönderdiğim ve Zagreb kazasından kurtarılan o kartpostalların olduğunu gördüm. O an her şey yeniden gözümde canlandı.


O kazada üç dostumu kaybettim. Her ne olursa olsun yaşama tutunmak gerek, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







BİZİM RADYO
radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı

Hayatta kalma mücadelesinden kesintisiz şiddetin itici gücüne.
Demokrasi Krizde mi? Gözden Kaçırmamanız Gereken 5 Sarsıcı Gerçek
10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN

HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum
BU VATAN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git