A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

DEVLET NEDİR

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 22 Temmuz 2025 12:59:18

Nereden başlayayım, gelin Devlet’in ne demek anlamına geldiğine 1071 Malazgirt savaşı sırasında Selçuklu’dan başlayalım. Selçuklu bir devletti. OĞUZ’ların KINIK boyundan gelen ve SELÇUK bey tarafından 1037 senesinde CEND şehrinde kurulduğu kabul edilen SELÇUKLU’nun, yönetim şekli itibari ile DEVLET statüsünde olduğunu kabul eder tarihçiler. Devlet denilince bir yönetim mekanizması gelir akla ve halkı yönetmekten sorumlu tutulur. Süleyman Şah ile başlayan, Mikail ile TUĞRUL Bey ile devam eden bir çok devlet başkanı vardı ‘SELÇUKLU’larda.

Devletin mutlaka bir başı olurdu. Kendisine hükümdar denilirdi. Hatta han olarak da anılırdı; mesela Alp Arslan Han, Melik Şah gibi tanımlanırdı. Kimi yerde ise sultan denilirdi kendilerine.



Selçuklu İmparatorluğu’nun başına gelen bütün hükümdarlar, halka çok mülayim yaklaşır, onların iyiliği için çalışırlardı. Anadolu’yu işgal ettiklerinde de halka zulüm değil, adalet dağıtmışlardı. Hepsi de bir devlet geleneğini ülkelerinde sürdürmüştü.

Bilhassa hükümdarların eşleri her ne kadar devlet işine katılmasa da, halkla bütünleşen bir çalışma içinde olmuşlar. Bilhassa yönetilen ülke içinde Hakanların eşleri iki konuda çok etkili olmuşlar. Birincisi şifahanelerin yapılması konusunda çalışmışlar. Bir de eğitim konusunda kütüphanelerin yapılması ve medreselerin inşa edilmesine ön ayak olmuşlar. Sultanların eşleri de “Hatun” adıyla anılmıştır. Bilinen isimler içinde Terken Hatun, Demetre Hatun ve Gevher Nesibe Hatun öne çıkan sultan eşleridir. Hepsinin kökleri Kınık boyundan gelmiştir.

Anadolu’da Selçuklu döneminde Moğol saldırıları sonucunda Kayı aşireti soyundan gelen Kaya Alp’in oğlu Süleyman Şah, 400 aile ile birlikte, oğlu Ertuğrul Gazi başlarında Erzurum civarına yerleşirler.

Selçuklu Hükümdarı I. Alaeddin Keykubat’a yardım ettiğinden dolayı Kayı aşireti, Selçuklu hükümdarı tarafından Söğüt ve Domaniç civarına 400 aile ile yerleşmesine izin verilmiştir. İşte Ertuğrul Gazi ile başlayan bu yerleşimde Kayı aşireti, Osman Bey zamanında devlet geleneği yaratmaya çalışmıştır.

Genelde kervan yollarını haraca kesen bir sistemle yönetilen aşiret, devlet düzenine her ne kadar geçmiş olsa da, eşkıyanın, “şakî” olduğuna inanırım. Tarım düzenine geçmeden önce kervanların korkulu rüyası olarak boy gösteren Osmanlı, devlet olarak gözükse de ilk dönemlerinde Bizans tekfurlarını da haraca bağlayan bir düzen kurmuşlardır.

Bu gelenekte devletin başında yine sultanlar bulunmuş, eşlerine de Hatun denilmiştir.

Bu dönemlerde halktan vergi toplamaya başlayan Osmanlı Devleti, birçok geleneği de beraberinde yerleştirmiştir. Önemli bir tespit: Osmanlı Devleti’nin ilk Başkanı Osman Bey’in eşi, aynı aşiretten Malhatun’dur. Orhan Gazi’nin eşi Holofira, Yarhisar Tekfurunun kızıdır. Orhan Gazi’nin diğer eşi Asporça Hatun’dur. I. Murat’ın eşi Tamara Hatun, sonra I. Beyazıt’ın eşi Angelina Hatun diye devam etmektedir. Osmanlı Devleti’nde Oğuz soy ağacı, Orhan Gazi’nin evliliği ile son bulur.

Daha ileride Ukrayna, Macar, Yunan asıllı hatunlar, Osmanlı Devleti’nin idaresine de müdahil olmuşlardır. Çok güzel söz söylemişler. Bir örnek; Valide Hürrem Sultan’ın Padişah’a söylediği, “Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe.” Devlet işlerine ne kadar müdahil olduklarının bir resmidir bu cümle.

Ancak kurulan devlet düzenin ve buna bağlı kuralların, iyi bir yönetim şeklini gösterdiği söylenir. Hukuk ve buna bağlı kurallar, Sultan Süleyman’dan sonra daha da yazılı kurallara dayalı olmuştur. Hatta denizlere de açıldıktannra, Osmanlı’da bir de deniz hukuku düzeni oluşturulmuştur. Bundan altı yüz sene evvel kurulan düzene, bilhassa Akdeniz’de kıyısı bulunan bütün ülkeler bu kuralları kabul etmiştir. “Osmanlı’da Deniz Hukuku” konulu seminerde konuşan Dr. Thomas Goodrich’in anlattığı konular, Piri Reis Üniversitesi’ndeki kütüphanede sergilenmektedir.

Bütün bu dönemlerde Anadolu’da yaşayan halk için hukuk düzeni oluşturulmuş, bunu uygulaması için hukuk üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Hukuk düzeni kadıların inisiyatifine bırakılmış, her iki yanda büyük cebi olan kaftanlarla hukuk dağıtırmış kadılar.

Günümüz Türkiye’sinde her ne kadar cüppelerin cepleri olmasa da, Saray güdümlü HSK gibi bir kuruma hükmeden Saray Naibi’nin elindeki Demokles’in kılıcından korkan, adalet dağıtması gereken cüppeliler ülkemde yaşamaktadır.

Bakın, geçen bin yıllık bu topraklarda kadına gösterilen saygı, bugünkü kadar yerlerde sürünmemişti. Sadece İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığımız tarihten itibaren 2024 senesi sonuna kadar 1219 kadın cinayete kurban gitmiş olması utanç vericidir. Ayrıca ölen 1254 kadının ölüm nedeni ise hâlâ bilinmemektedir.

2025 senesi ilk 6 ayında 136 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, diğer taraftan ölen 145 kadının ölüm nedeni hâlâ bilinmemektedir. Tıpkı Nadira Kadirova’nın öldürülmesi gibi, faili meçhul bir cinayet. Bir insan intihar için kalbine 2 defa ateş edemez.

Ülkemdeki mevcut hukuk düzeninin, kadıların dağıttığı adaleti aratır duruma getirdiğine inanmaktayım. Mevcut yasalara uymayan vicdan, sürgün ile Beştepe üçgeni arasına sıkışan bir hukukun, ülkemin ana yapısını sarsmakta olduğunu görmemek için kör olmaya gerek yok.

Muktedir olmak adına, iktidarda kalmak için her şeyi yapacağını dile getiren Naib’in, eşkıyanın uzantısı ile görüşmeye başlaması, binlerce şehidin anne, baba ve sevdiklerini hiçe saymaktan başka nedir? Halka danışmadan adımlar atılmasını, şehit yakınları adına, sade vatandaş olarak, içime sindirememekteyim, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git