A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

MECLİS PAKETİ

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 16 Mayıs 2025 14:13:47

Osmanlı Devleti, İstanbul’un fethiyle meşgul olduğu yıllarda, 1451 yılında İtalya’nın bir kentinde - muhtemelen Cenova civarında - dünyaya gelen Kristof Kolomb, denize olan tutkusu sayesinde genç yaşta uzak denizlere açılmıştır. Britanya adalarına ve Afrika’nın kuzeyinden başlayarak Gana’ya kadar inmiş bir denizci olarak bilinir. En büyük hayali, baharat yollarını keşfetmekti ve bunun ancak batıya gidilerek mümkün olabileceğini düşünüyordu.

Bu seyahat planlarını gerçekleştirirken, dönemin çok zengin kadınlarından biri olarak tanınan Filipa Moniz Perestrello ile evlenmeyi başardı. Daha sonra Lizbon’a taşındı. Tek amacı, gemiyle uzak doğu ülkelerine ulaşarak getireceği baharatlardan zengin olmaktı. Bu düşünceyle, 1492 yılında üç gemiyle Kastilya’dan batıya doğru yelken açtı. Yaklaşık iki aylık bir yolculuktan sonra, bugün Amerika olarak bildiğimiz kıtaya yakın bir noktaya — muhtemelen Bahama Adaları’na — ayak bastı.



Daha sonra geri döndü ve batıya üç sefer daha düzenledi. Baharat merkezi Hindistan’a ulaşmak umuduyla yaptığı bu seferler sonucunda, Batı’da keşfettiği kara parçalarını anlattı ve bu yeni kıta kısa sürede tüm dünyanın dikkatini çekti.

Aynı dönemde, yine İtalya’da doğmuş bir başka kaşif olan Amerigo Vespucci, yeni kıtalarla ilgilenmiş ve bu yeni dünyaya Mundus Novus (Yeni Dünya) adını vermiştir. Yazdığı mektuplarda, keşfettiği kıta parçasına kendi adını, yani “Amerigo”yu vermiştir.

Sıcak su akıntılarının etkili olduğu bu rotada, yelkenli gemilerle ulaşılan bölgenin, muhtemelen Orta Amerika kıyıları olduğu düşünülmektedir. Vespucci’nin Latince “Americus” adını verdiği kara parçası, 1500’lü yıllarda yayımlanan haritalarda — aslına çok benzemese de — batıda bulunan bu yeni ana karayı oldukça iyi betimlemiştir. Artık herkes, tam olarak keşfedilmemiş bir kıtanın varlığını kabul etmiştir.

Amerigo Vespucci, toplamda yeni kıtaya dört sefer gerçekleştirmiştir. Bu seferlerden esir aldığı bazı yerli halkları Avrupa’ya getirdiği bilinmektedir. Aynı zamanda iyi bir gökbilimci olduğu, bazı takım yıldızlara isim verdiği de doğrudur. Alfa Centauri ve Beta Centauri yıldızlarının yanı sıra Crux takım yıldızına ait yıldızları gök haritalarına işlemiş olduğu kayıtlarda yer almaktadır.

Yeni kıtanın keşfinin ardından, başta İtalya olmak üzere İngiltere, İspanya, Baltık ülkeleri ve Fransa gibi ülkeler, 16. yüzyıldan itibaren ilginç girişimlerde bulunmuşlardır. Ülkelerinde asayişi bozan, halkı kin ve nefrete sürükleyen, suçlu, hırsız, düzenbaz ve eğitilemeyen bireyleri gemilere doldurarak, Amerika kıtasının kıyı şehirlerine gönderdikleri rivayet edilir.

Bu arada, Osmanlı kadırgalarının da bu akıma uyduğunu ve Akdeniz’den çıkıp batıya doğru ilerleyerek buldukları adalara “Turks” adını verdiklerini düşünmekteyim. Karayipler’de yer alan Turks and Caicos Adaları bu görüşü destekler niteliktedir. Bu adların kökeninin Osmanlı gemilerinin bölgeye ulaşmasıyla bağlantılı olup olmadığını kesin olarak bilmemekle birlikte, Osmanlı Leventlerinin bu yolculuklara katıldıklarına inanırım.

Hatta Osmanlı Devleti’nin, İstanbul’da asayişi bozan azılı katil ve isyancıların liderlerini de gemilerle bu kıtaya gönderdiğine inanıyorum.

Her ne kadar bu konuda kesin belgeler olmasa da, 1500’lü yıllarda Amerika’ya gönderilen Türk grupları arasında “Mel’un Can” adıyla bilinen büyük bir grubun varlığından söz edilir. Hatta bu grubun bir de ekonomik kuruluşu olduğu, adına da “Meluncan Bank” dendiği ileri sürülür.

“Mel’un Can” isminin nasıl ortaya çıktığına dair resmi bir belge bulunmasa da, asıl ismin “Can” olduğu; bu kişilerin suç geçmişini ifade etmek amacıyla başına “mel’un” sıfatının eklendiği tahmin edilmektedir. Ancak şu da bir gerçektir ki, azılı suçluların bu yeni kıtaya gönderilmesiyle birlikte, birçok kişi orada yeni bir hayat kurmuş, yeni kökler salmıştır.

Günümüzde ülkemizde 405 cezaevinin toplam kapasitesi 299.881 kişi olarak açıklanmıştır. Ancak Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre bugün cezaevlerinde 403.060 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bu durum, hukuk sistemimizde ciddi sorunlar olduğunun ya da bir şeylerin yanlış yapıldığının açık bir göstergesidir.

2025 yılı Adalet Bakanlığı bütçesinde 1.213 milyar lira ayrılarak 11 yeni cezaevinin yapılması onaylanmıştır. Biliyor musunuz, şu anda cezaevlerinde bulunan tutuklu sayısı, Türkiye’deki 30 ilin nüfusundan fazladır.

“KANUN PAKETİ” ile çıkarılan af sonucu cezaevlerinden salıverilen katiller, sabıkalılar, uyuşturucu suçluları yeniden toplum içine karışmış, bazıları suç işlemeye devam etmiş, hatta Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e saldırıda bulunmuşlardır. Sayın Özel’i koruyamayan 8 erkek ve 1 kadın korumanın saldırıdan sonra ortaya çıkmaları sizce ne anlam taşımaktadır?

Evlat katilleri dışarıda serbestçe dolaşırken, suçluluğu sabit olmayan siyasetçiler ve gazetecilerin cezaevlerinde tutulması, toplum vicdanını derinden yaralamaktadır.

Diyorum ki…
Keşke yeni bir kıta bulunsa da, cezaevlerindeki kapasite fazlası azılı hükümlüleri oraya gönderip serbest bıraksak da kurtulsak diye bir sözüm geldi söyledim; hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git