A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

MAGNA CARTA

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 16 Mayıs 2025 13:23:39

Yıllar önce, bir memlekette birileri ortaya çıkmış ve bir konuda bütün ülkelerin aynı düşüncede birleşmesine vesile olmaya çalışmış. İnsan yaşamına yönelik bir konuda fikir birliği oluşturmuşlar. Bu müşterek düşünceyi kaleme almışlar ve madde madde insan haklarını yazıya dökmüşler. İlk maddesinde insanın yaşama hürriyeti yer almış. Bu uzun metne de “Büyük Karne” anlamına gelen bir isim bulmuşlar: MAGNA CARTA LIBERTATUM. Siz de hatırladınız değil mi?



İnsanın yaşama hürriyeti ile başlayan bir büyük taahhütname. Tarih: 15 Haziran 1215, yer: İngiltere.

Kral John, özgür adamlarına verdiği bazı hakları içeren bir sözleşme metnine -istemeyerek de olsa- lordların baskısıyla imza koymuş. Bu sözleşmede, ilk defa yargılanma hakkı çerçevesinde krallığı bağlayıcı şu kararı yasalaştırmıştır:

Madde 39: “Özgür hiçbir kimse, kendi benzerleri tarafından ülke yasalarına göre yasal bir şekilde yargılanıp hüküm giymeden; tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, yasa dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek ve herhangi bir şekilde zarara uğratılmayacaktır.”

Bakınız, 810 yıl evvel insanlık neleri düşünmüş ve kayıtlara almış.

Bu sözleşme, yıllar içinde İngiltere’de revizyona tabi tutulmuş, kralın yetkilerine bazı kısıtlamalar getirilmiş. Sınırsız olan yetkilerinin bazılarına sınırlar konmuş. 63 maddeden oluşan bu mutabakat sözleşmesinde bazı maddeler insan yaşamı için çok önemlidir. Bunlardan bazılarını bilmekte yarar var.

Madde 2: Adalet satılamaz, geciktirilemez; hiçbir hür yurttaş ondan yoksun bırakılamaz.

Memalik-i Osmaniye’de, Temmuz 1808 tarihinde Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, Sultan II. Mahmud döneminde, Magna Carta benzeri bir sözleşmenin 29 Eylül 1808’de imzalanmasını sağladı.

Sened-i İttifak adıyla anılan bu mutabakat, padişahın yetkilerini kısıtlayan ilk belge olarak bilinir. Merkezi otorite ile ayanlar arasında yapılan bu mukavele, otoriter rejimin bir kalıba sokulma girişimi olarak değerlendirilir.

Ayan olarak bilinen bu kişiler, taşranın kodamanları, eski idareciler veya toplumda sözü geçen insanlar olarak tanınır.

“Universal Declaration of Human Rights” olarak bilinen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 13. maddesi, 1. fıkrası şöyle der:
  1.     Everyone has the right to freedom of movement and residence within the borders of each state.
  2.     Everyone has the right to leave any country, including his own, and to return to his country.
Her iki maddede de insanların istedikleri yerde yaşama özgürlüğü olduğu, doğduğu ülkesini terk etmeyi ve tekrar geri dönmeyi talep edebileceği kabul edilmiştir.

Bilindiği gibi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin dayandığı temel ilkeler, Magna Carta’dan ilham almıştır.

Bir de 19. maddede belirtilen önemli bir husus vardır ki; düşünce ve ifade özgürlüğünü tüm ortamlarda güvence altına alır:

Madde 19: “Everyone has the right to freedom of opinion and expression; this right includes freedom to hold opinions without interference and to seek, receive and impart information and ideas through any media and regardless of frontiers.”

Beyannamede imzası bulunan bütün ülkelerin yöneticileri, insan haklarına saygı göstermek zorundadır. Bu da düşünce özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne dayanır. Bu önemli kuralın altında imzası bulunan ülkeler, kayıtsız şartsız bu beyannameyi kabul etmiş sayılır.

Dün, bir vize başvurusu için Ankara’da bir vize bürosuna gittim. İçerisi mahşer yeri gibiydi. Bankodaki kıza sordum: “Günde kaç kişi başvuru yapıyor?” Yaklaşık 600 Türk vatandaşı başvuruda bulunuyormuş. Başvuru için 32 Euro, vize için ise 3.800 TL ödeniyor. Vize, bir başka ülkeye seyahat etmek için istenen bir izin belgesi.

Hani nerede Magna Carta?

Hani nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi?

Günlük gelir 2.314.000 TL, aylık ise 69 milyon TL… Ülkemin varlığı, insan hakları uğruna(!) boşa harcanmakta.

Belki hâlâ Osmanlı’nın Avrupa’da bıraktığı kötü izlerin vebalini çekmekteyiz. Hani Osmanlı döneminde Fransa, İngiltere ve Almanya’dan gelen elçilere vezirler muhatap olurmuş; bedelini ise şimdi bizler çekmekteyiz, diye bir sözüm geldi söyledim — hem nalına hem mıhına.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git