A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

NE İSEN O

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 23 Nisan 2025 11:31:57

Türk sanat müziğini ve şarkı sözlerini çok severim. Hatta bir-iki koronun çalışmalarına düzenli olarak katılırım. Her koronun bir şefi, bir de koro başkanı vardır. Koroyu yöneten musiki üstatlarına biz "hocam" diye hitap ederiz. Sazendeler ve hanendeler bir bütünü oluşturur. Koro şefliğini genelde musikiyle iç içe yaşamış kişiler üstlenir. Koronun uyum içinde icra yapmasını sağlayan da yine şeftir. Her şarkının güftesinde mutlaka bir hikâye gizlidir.



Dikkat edilirse, şarkıların güfteleri ve besteleri genellikle erkeklere aittir. Bir-iki kadın bestekâr ve güftekâr dışında, eserlerin tamamına yakını erkekler tarafından yazılmış ve bestelenmiştir. Saz üstatlarının çoğunluğu da erkektir. Kadın sazendeler, erkeklere kıyasla daha az sayıdadır. Bestelenen eserler, çoğunlukla gönül yaralarını ya da derin özlemleri dile getiren güzel melodilerden oluşur. Mesela “Bir Bahar Akşamı Rastladım Size, Sevinçli Bir Telaş İçindeydiniz” şarkısı… Bestesi Selahattin Pınar’a ait olan bu eser, onun Afife Jale ile karşılaşmasını anlatır. Ancak şarkının sözleri Edip Baksı tarafından yazılmıştır.

Şarkılardaki sözler bir olayı, hüznü ya da sevinci dile getirir. Ancak bu sözlerin notalarla icra edilmesi çok daha büyük bir önem taşır. Sözlere duygu katan, notalardaki nağmelerdir. Ama en önemlisi, şarkıyı söyleyen kişinin bu duygulu sözlere hayat vermesidir. Bir şarkının sözlerine ruh veremezseniz, o şarkı fazla bir anlam taşımaz.

Korolarda solo söyleyen hanendeler olduğu gibi, bazı şarkılar da koro halinde icra edilir. Kelimelere ruh katıldığı sürece, bu şarkılardan alınan zevk tarifsizdir. Dinlemekten de söylemekten de büyük haz duyarım. İnanıyorum ki siz de benimle aynı duyguları paylaşıyorsunuzdur.

Çeşitli tonlardaki sesleri bir arada uyumla yönetmek, koro şefinin becerisidir. Eğer koro hanendeleri, saz ustalarıyla aynı ahenkte şarkı söyleyemiyorsa, bu durumda koro şefinin yeterince iyi yönetemediği söylenebilir.

Üniversite yıllarımda, henüz çalışma hayatına atılmadan önce, Ankara’da radyoevinde birkaç yıl çalıştım. Bu süreçte çok değerli ses ve saz sanatçılarını tanıma fırsatı buldum. Hocalarımızdan biri Ruşen Kam’dı. Ondan Türk sanat müziği hakkında bilmediğimiz pek çok şeyi öğrendik. Türküler konusunda da çok kıymetli bir hocamız olan, rahmetli Nevin Akol’dan ders aldık. Türkülerimizin yapısı ve ezgileri hakkında değerli bilgiler edindik. Radyonun düğmesini açıp o tatlı nağmeleri dinlerken, çoğu zaman eserlerin sözlerine dikkat etmediğimizi fark ettim. Ben de öyleydim.

Ancak zamanla bu ezgilerin ardındaki hikâyeler ilgimi çekmeye başladı. Yarım asırdan fazla bir süre önce Muzaffer Sarısözen’in, kasaba köy demeden tüm Türkiye’yi dolaşıp ezgileri toplayarak notaya dökmesini hayranlıkla izledik. Bugün bile bu emeği büyük bir takdirle anıyoruz.

Bazı ezgileri anlamak gerçekten zordur. Hani türkünün birinde denir ya: “Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış, gördün mü?” Manda, söğüt dalına yuva yapar mı? Yavrusunu sinek kapar mı? İlk dinlediğimde bu sözleri anlamsız bulmuştum. Ancak sonra araştırınca öğrendim ki, burada “söğüdün yerlere kadar inen dalı üzerine yayılan manda” tarif ediliyor. “Yavrusunu sinek kapması” ise, küçücük bir sineğin bile manda yavrusunu ısırarak rahatsız etmesini anlatıyor. Şimdi bu türküleri çok daha dikkatli dinliyorum.

Yakın tarihimizde, ülkemizde öyle siyasi oyunlar oynanıyor ki; şarkılara, türkülere, hatta tiyatro ve operalara konu olacak nitelikte oyunlar. Siyasi arenada öyle açık, öyle aleni oyunlar sergileniyor ki, bir sunucunun “aklımla alay etmeyin” diye isyan ettiği noktaya geliniyor.

Geçtiğimiz birkaç seçimde seçmen kütüklerine yapılan sahte kayıtlar, önümüzdeki seçimlerde tekrarlanmayacak diyebilecek kimse yok. Mahkemelerin tarafsızlığına inanmak çok isterdim. Ama ülkemde oynanan hukuk oyunlarını gördükçe, mahkeme salonlarında yazılı olan “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” sözünü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi salonundaki “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” yazısını sorgular oldum.

Hani derler ya: “Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.” diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git