
Türk sanat müziğini ve şarkı sözlerini çok severim. Hatta bir-iki koronun çalışmalarına düzenli olarak katılırım. Her koronun bir şefi, bir de koro başkanı vardır. Koroyu yöneten musiki üstatlarına biz "hocam" diye hitap ederiz. Sazendeler ve hanendeler bir bütünü oluşturur. Koro şefliğini genelde musikiyle iç içe yaşamış kişiler üstlenir. Koronun uyum içinde icra yapmasını sağlayan da yine şeftir. Her şarkının güftesinde mutlaka bir hikâye gizlidir.

Dikkat edilirse, şarkıların güfteleri ve besteleri genellikle erkeklere aittir. Bir-iki kadın bestekâr ve güftekâr dışında, eserlerin tamamına yakını erkekler tarafından yazılmış ve bestelenmiştir. Saz üstatlarının çoğunluğu da erkektir. Kadın sazendeler, erkeklere kıyasla daha az sayıdadır. Bestelenen eserler, çoğunlukla gönül yaralarını ya da derin özlemleri dile getiren güzel melodilerden oluşur. Mesela “Bir Bahar Akşamı Rastladım Size, Sevinçli Bir Telaş İçindeydiniz” şarkısı… Bestesi Selahattin Pınar’a ait olan bu eser, onun Afife Jale ile karşılaşmasını anlatır. Ancak şarkının sözleri Edip Baksı tarafından yazılmıştır.
Şarkılardaki sözler bir olayı, hüznü ya da sevinci dile getirir. Ancak bu sözlerin notalarla icra edilmesi çok daha büyük bir önem taşır. Sözlere duygu katan, notalardaki nağmelerdir. Ama en önemlisi, şarkıyı söyleyen kişinin bu duygulu sözlere hayat vermesidir. Bir şarkının sözlerine ruh veremezseniz, o şarkı fazla bir anlam taşımaz.
Korolarda solo söyleyen hanendeler olduğu gibi, bazı şarkılar da koro halinde icra edilir. Kelimelere ruh katıldığı sürece, bu şarkılardan alınan zevk tarifsizdir. Dinlemekten de söylemekten de büyük haz duyarım. İnanıyorum ki siz de benimle aynı duyguları paylaşıyorsunuzdur.
Çeşitli tonlardaki sesleri bir arada uyumla yönetmek, koro şefinin becerisidir. Eğer koro hanendeleri, saz ustalarıyla aynı ahenkte şarkı söyleyemiyorsa, bu durumda koro şefinin yeterince iyi yönetemediği söylenebilir.
Üniversite yıllarımda, henüz çalışma hayatına atılmadan önce, Ankara’da radyoevinde birkaç yıl çalıştım. Bu süreçte çok değerli ses ve saz sanatçılarını tanıma fırsatı buldum. Hocalarımızdan biri Ruşen Kam’dı. Ondan Türk sanat müziği hakkında bilmediğimiz pek çok şeyi öğrendik. Türküler konusunda da çok kıymetli bir hocamız olan, rahmetli Nevin Akol’dan ders aldık. Türkülerimizin yapısı ve ezgileri hakkında değerli bilgiler edindik. Radyonun düğmesini açıp o tatlı nağmeleri dinlerken, çoğu zaman eserlerin sözlerine dikkat etmediğimizi fark ettim. Ben de öyleydim.
Ancak zamanla bu ezgilerin ardındaki hikâyeler ilgimi çekmeye başladı. Yarım asırdan fazla bir süre önce Muzaffer Sarısözen’in, kasaba köy demeden tüm Türkiye’yi dolaşıp ezgileri toplayarak notaya dökmesini hayranlıkla izledik. Bugün bile bu emeği büyük bir takdirle anıyoruz.
Bazı ezgileri anlamak gerçekten zordur. Hani türkünün birinde denir ya: “Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış, gördün mü?” Manda, söğüt dalına yuva yapar mı? Yavrusunu sinek kapar mı? İlk dinlediğimde bu sözleri anlamsız bulmuştum. Ancak sonra araştırınca öğrendim ki, burada “söğüdün yerlere kadar inen dalı üzerine yayılan manda” tarif ediliyor. “Yavrusunu sinek kapması” ise, küçücük bir sineğin bile manda yavrusunu ısırarak rahatsız etmesini anlatıyor. Şimdi bu türküleri çok daha dikkatli dinliyorum.
Yakın tarihimizde, ülkemizde öyle siyasi oyunlar oynanıyor ki; şarkılara, türkülere, hatta tiyatro ve operalara konu olacak nitelikte oyunlar. Siyasi arenada öyle açık, öyle aleni oyunlar sergileniyor ki, bir sunucunun “aklımla alay etmeyin” diye isyan ettiği noktaya geliniyor.
Geçtiğimiz birkaç seçimde seçmen kütüklerine yapılan sahte kayıtlar, önümüzdeki seçimlerde tekrarlanmayacak diyebilecek kimse yok. Mahkemelerin tarafsızlığına inanmak çok isterdim. Ama ülkemde oynanan hukuk oyunlarını gördükçe, mahkeme salonlarında yazılı olan “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” sözünü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi salonundaki “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” yazısını sorgular oldum.
Hani derler ya: “Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.” diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.